İSLAM
İslam; Allah’ın emirlerine boyun eğip kayıtsız şartsız itaat etmek, zahiren ve
batinen bunlara teslim olmaktır.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi
sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafur’dur, Rahim’dir.
Allah’a ve rasulüne itaat edin’ de. Şayet yüzçevirirlerse şüphesiz ki
Allah kafirleri sevmez.” (Al-i İmran 31 32)
Allah (c.c) kabul ettiği İslam’ı kitabında şöyle açıklıyor:
“Tağutu reddedip Allah’a inanan kimse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa
sarılmıştır.” (Bakara: 256)
Ayette geçen: “Kopmak bilmeyen sağlam kulp”tan kasıt; Allah’ın
razı olduğu İslam’ın ta kendisidir. Bu ayetten anlaşılıyor ki kişinin kopmak
bilmeyen sağlam kulpa sarılabilmesi yani müslüman olabilmesi için sadece
Allah’a iman etmesi yeterli değildir. Bundan önce “tağutu
reddedip” inkar etmesi gerekir. Tağutu reddetmeden müslüman olmak mümkün
değildir. Allah (c.c) yukarıdaki ayette bizlere; İslam’ın geçerli olabilmesi
için yani müslüman olabilmemiz için, kişi de özellikle bu iki şartın aynı anda
bulunmasının gerekli olduğunu apaçık bir şekilde bildiriyor.
Bu iki şarttan; birincisi “tağutu inkar” ikincisi ise
“Allah’a iman”dır.”
Şüphesiz tağutu bilmeyen kişi tağutu reddedemez. Tağutu reddedemediği için müslüman
da olamaz. İmanı da bilmeyen kişi iman edemez. Velev ki iman ettiğini iddia etsin.
Çünkü imanı bilmediğinden dolayı iman iddiası geçersizdir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor
musun? Reddetmeleri emrolunmuşken tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları
derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.” (Nisa: 60.)
Allah (c.c) bu ayette; müslümanlık iddiasında bulundukları halde müslüman olarak
kabul etmediği bazı kimselerden bahsediyor. Onlar bütün rasullere indirilen
kitaplara ve Rasulullah’a (s.a.s) indirilen Kur’an’a inandıklarını
söyledikleri halde tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki Allah (c.c) tağutu
reddetmeden iman ve İslam iddiasında bulunan bir kimsenin iddiasının boş ve
geçersiz bir iddia olduğunu belirtiyor. Aynı kalpte Allah’a iman ile tağuta
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/islami-bilgiler/35740-gunumuzdeki-insanlarin-en-buyuk-sorunu.html#post75993
muhakeme olma isteği birarada buluna maz. Çünkü ayette; (Tağutu inkar etmekle
emrolunmuşlardı.) buyrulmuştur.
Fakat şeytan onları; tağuta muhakeme olmak istedikleri halde mü’min ve
müslüman kalabileceklerine dair vesvese vermek suretiyle derin bir sapıklığa
düşürmek istiyor. (Şeytan onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.) ayetinin
anlamı işte budur.
Allah (c.c) başka bir ayette şöyle buyuruyor:
“Tağuta kulluk etmekten kaçınıp Allah’a yönelenlere müjde
vardır.” (Zümer: 17)
Bu ayeti kerimede Allah (c.c); müjdelenecek bazı kimseleri bizlere tanıtıyor ve
bunların; tağuta kulluk etmekten kaçınmak suretiyle sadece Allah’a yönelen
kişiler olduğunu belirtiyor. Yine ayette; insanların kurtuluşa erebilmeleri için
tağuta ibadetten kaçınmaları emrediliyor. İslam’ın Allah katında geçerli
olabilmesi için öncelikle tağutun inkar edilmesinin gerekli olduğu şartını yine bu
ayette açık bir şekilde görmekteyiz.
Yine Allah (c.c) bize bütün Rasullerin çağrısını şöyle bildiriyor:
“Muhakkak ki her topluluğa bir rasul gönderdik. Allah’a ibadet
etmelerini tağuta kulluk etmekten kaçınmalarını emrettik.” (Nahl: 36)
Bu ayette; bütün rasuller ümmetlerine Allah’a (cc) yapılan ibadetlerin
geçerli olması için tağutu inkar edip ondan kaçınmalarını ve daha sonra
Allah’ın istediği şekilde Allah’a iman ederek ibadet etmelerini
emrediyorlar.
O halde tağutu çok iyi bilmeliyiz ki reddedebilelim. Zira daha önce söylediğimiz
gibi tağutu bilmeyen onu reddedemez. Tağutu reddetmeyen kişi ise her ne kadar iman
ve İslam iddiasında bulunsa bile Allah o kişinin imanını ve İslamını asla kabul
etmez.