ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLAR TESPİT EDİLİYOR

--------------------------------------------------------------------------------

Türkiye'de, toplam nüfus içinde yüzde 2 civarında oldukları belirtilen ''üstün zekalı'' çocukların, zekalarını nasıl kullanacakları yönünde eğitilmeleri gerektiği, yüksek zeka seviyesinin tek başına birşey ifade etmeyeceği bildirildi.


Nilüfer Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü İsmet Özdemir, yaptığı açıklamada, okullarda zaman zaman derslerdeki üstün başarıları, zaman zaman ise farklı davranışlarıyla dikkati çeken ''parlak zekalı'' çocukların, öğretmenleri tarafından davranışlarıyla ilgili bilgilerin yer aldığı bir form ile birlikte merkezlerine gönderildiğini söyledi.



Özdemir, üç ayrı teste tabi tutulan bu çocukların zeka durumlarının, yaş durumuna göre değişen bu ölçümlerde gösterdikleri başarıya göre belirlendiğini ifade etti. Türkiye'de özel eğitim alması gereken çocuk sayısının toplam nüfusun yüzde 10'u civarında olduğunu belirten Özdemir, bunların yaklaşık yüzde 2'sinin ''parlak zekalı'' ve ''dahi'' diye nitelendirilebileceğini, kalanını ise özel eğitim alması gereken zeka seviyesi düşük çocukların oluşturduğunu vurguladı.

Geçen yıl bir çocuğun zeka seviyesini 153 olarak belirlediklerini, ünlü bilim adamı Albert Einstein'ın zeka seviyesinin 165 olduğunu belirten Özdemir, ''Bu çocuğa, zekasını nasıl kullanacağı yönünde gerekli eğitim ve destek verilirse mevcut zeka seviyesini korur hatta artırır. Aksi halde tek başına yüksek zeka seviyesi birşey ifade etmez'' dedi.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/22136-ustun-zekali-cocuklar-tespit-ediliyor.html#post41711

Özdemir, ailelere, zeka seviyesi yüksek çocuklarını hangi okula gönderebilecekleri, nereye başvurabilecekleri ve çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği yönünde tavsiyelerde bulunduklarını ifade ederek, şöyle dedi:

''2002 yılından bu yana bölgemizde 60'ın üzerinde parlak zekalı çocuk tespit ettik. Çocukların zeka seviyelerini ailelerine söylemiyoruz. Sadece, 'çocuğunuz parlak zekalı'' diyoruz. Bu çocuklara potansiyellerini iyi kullanmaları, kendilerini geliştirebilmeleri için psikososyal destek verilmeli.''

İlköğretim çağındaki çocukların yanı sıra 3-4 yaşındaki çocuklara da testler uyguladıklarını bildiren Özdemir, şunları söyledi:

''Bazı aileler, 'biz çocuğumuzun zekasını öğrenmek istiyoruz' diyerek bize başvuruyor. Yaptığımız ön görüşmelerin ardından birçoğunun bu talebini geri çeviriyoruz. İstisnalar oluyor tabi. Bazen bu yaşlardaki çocuklarda da 6 ay veya 1 yıl büyük çocukların zeka seviyesinde olduğunu tespit ediyoruz. Bazen, parlak zekaya sahip duyma ve konuşma engelli çocuklar da tespit ediyoruz. Duyma, konuşma, görme engelli çocuklar için de ayrı ayrı testlerimiz var.''