“Gebelik, hiç kuşkusuz her kadının vücudunda pek çok değişikliğin görüldüğü sıkıntılı bir dönemdir. Yaşanılan kilo artışı, vücuttaki deformasyon ve cilt problemleri anne adaylarının kabusu haline gelir. Bazı anne adayları gebelik döneminde herhangi bir cilt sorunu yaşamazken, bazılarında cilt kuruluğu, karın çatlakları, kaşıntı, ciltte yağlanma gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bazı anne adaylarında da başta yüz olmak üzere vücudun her yerinde çok sayıda lekeler oluşabilir. Gebelikte cilt değişikliklerinin sorumlusu bu dönemde artan hormonlardır. “

Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Ayfer Bankaoğlu hamilelik süresince anne adaylarının ciltlerinde oluşan değişiklikler ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

Güneşten Uzak Durun
Yüzdeki pigment (cilt rengi) değişiklikleri, sıklıkla yanaklar, alın, üst dudak, burun ve çenede düzensiz sınırlı kahverengi lekeler şeklindedir ve gebelik maskesi adını alırlar. %70-90 kadında görülen bu pigment artışı doğumdan sonra sıklıkla ortadan kalkar. Ender durumlarda pigment artışı adeta bir dövme yaptırılmış gibi cildin derin katmanlarındadır. Böyle durumların tedavisi bu konuda tecrübeli bir dermatolog tarafından gerçekleştirilir. Yoğun bir ultraviyole ışık kaynağı olan güneşten uzak durmak ve güneşe çıkıldığı zamanlarda en az 15 faktörlü bir güneş kremi kullanmak lekelenmelerin azaltılmasında oldukça etkilidir. Yazın bulutlu havalarda bile güneşin UV ışınlarının cilde etki gösterebileceği unutulmamalıdır. Lekelenme olan bölgelerin makyajla kapatılmasında bir sakınca yoktur.

Cildinizi temiz ve kuru tutun
Gebelikte özellikle 8. haftadan itibaren değişen hormonlar, bazı anne adaylarında önceden var olan sivilcelerin artmasına ya da ilk defa gebelik döneminde sivilcelerin ortaya çıkmasına neden olur. Ender durumlarda ise varolan sivilcelerde azalma görülür. Cilt her zaman temiz ve kuru tutulmalıdır. Sivilceler kozmetik sorunlar yarattığında doktor önerisine göre bölgesel ilaçlar kullanılabilir. (izotretinoin içerikli "sivilce ilaçlarının" doğumsal anomalilere neden olduğu kanıtlanmıştır. Bu yüzden gebelik döneminde sivilceleriniz için ilaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız!).

Ev işlerinde eldiven kullanın
Tırnaklar cildin bir uzantısı olarak kabul edilir ve gebelik döneminde artan hormonların etkisiyle tırnaklar yumuşayıp incelerek kolay kırılır hale gelebilir. Bu durumda tırnak cilası kullanmak durumu daha da kötüleştirebilir. Bulaşık ve çamaşır yıkarken lastik eldiven kullanmak, el ve tırnaklara nemlendirici losyon sürmek bu dönemde faydalı olur.

Kaşıntıları karşı nemlendirici krem
Gebelik dışındaki bir dönemde avuç içinde kızarıklık ortaya çıkarsa bu durum bir karaciğer hastalığını düşündürür, ancak gebelik döneminde bu olay yaşanır. Avuç içlerinde ve nadiren de ayak tabanlarında kızarıklık ve kaşıntı ortaya çıkar. Bu durumun nedeni de çoğu cilt değişikliğinde olduğu gibi gebeliğe bağlı olarak kandaki östrojenin artmasıdır. Kaşıntı şiddetli olduğunda nemlendirici kremler faydalı olabilir. Nemlendiricilere cevap vermeyen kaşıntılarda ise doktor önerisine göre bazı ilaçlar kullanılabilir

Ciltteki damarlanmalar hamilelik döneminden sonra geçer
Yüzde, boyunda, bazen de karında örümcek tarzında damarlanmalar ortaya çıkabilir. Merkezde bir damar ve bu damardan etrafa adeta bir örümceğin ayakları gibi ışınsal olarak yayılan kılcal damarlanmalar şeklindedirler. Gebelik dışı bir dönemde ortaya çıktıklarında bir karaciğer hastalığını düşündürmelerine karşın, gebelikte artan östrojenin etkisine bağlı fizyolojik olarak ortaya çıkabilirler.

•Gebelikten sonra genellikle kısa sürede kaybolurlar. Bir şikayete yol açmadıklarından tedavi gereksizdir.

Çatlaklara karşı bol su için
Gebelikte kadınların önemli bir kısmında karın cildinde, kalça ve göğüslerde çatlaklar ortaya çıkar. Cildin aşırı gerilmesine bağlı olarak ortaya çıkan değişikliklerdir ve çoğu zaman çatlayan bölgelerde tabloya rahatsız edici bir kaşıntı da eşlik eder. Gebelik döneminde kırmızı görünümde olan çatlaklar bebeğin doğmasından sonra kısa zamanda gümüş bir renk alır ve kalıcıdır.

Bazı anne adaylarında gebelik döneminde oldukça fazla kilo alınmasına karşın çatlak oluşmamakta, bazılarında ise gebeliğin erken dönemlerinden itibaren çatlaklar ortaya çıkmaktadır. Yine bazı anne adaylarında gebeliğin en erken dönemlerinden itibaren "çatlak kremleri" kullanmalarına rağmen yaygın çatlaklar oluşabilmekte, bazılarında ise hiç bir "koruyucu önlem" almamalarına rağmen hiç bir çatlak oluşmamaktadır. Bu nedenle çatlakların kalıtımsal özelliklerle çok yakın bir ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Çatlakları tümüyle önlemek mümkün olmamakla beraber alınan bazı önlemlerle çatlakların kalıcı kozmetik sorunlar yaratması önlenebilir. Piyasada bulunan "çatlak kremlerinin" tümünün ortak özelliği cildi nemlendirmeleri ve esnemesine yardımcı olmalarıdır. Bu özellikleriyle "çatlak kremleri" çatlakların beraberinde getirdiği kaşıntının da dinmesine yardımcı olurlar. Anne adaylarının bir kısmı ise çoğunlukla yüksek fiyatlı bu "çatlak kremlerinin" yerine badem yağı kullanmayı tercih etmekte ve bu maddenin ciltlerinin nemli kalmasına ve kaşıntı şikayetinin ortadan kalkmasına yardımcı olduğunu belirtmektedirler. Son zamanlarda moda olan "aromaterapi" adı verilen tedavi yönteminde kullanılan yağlardan gebelikte kaçınılmalıdır. Bu yağlar her ne kadar bitkisel kökenli olsalar da, ilaçların da çoğunun bitkisel kökenli olduğu unutulmamalıdır. Son olarak da sıvı alımının öneminden burada da bahsedilmelidir: Vücuda giren su miktarı yetersiz olduğunda cildin elastikiyeti azalır ve çatlaklar daha kolay oluşur. Aksine, sıvı miktarı yeterli bir cilt, tonusunu daha iyi korur ve gerilmeye karşı daha dayanıklı hale gelir.

Meme Uçlarında ve Diğer Bölgelerde Koyulaşma
Anne adaylarının %70-90'ında meme uçlarında cilt rengi az ya da çok koyulaşır. Artan östrojen seviyelerine bağlı olduğu düşünülen bu durum özellikle esmer tenli olan anne adaylarında daha belirgindir. Ciltte koyulaşma özellikle meme uçlarının çevresindeki koyu bölgede, vulva ve anüs arası bölgede ve göbek etrafında belirgindir. Koltuk altları ve bacakların iç kısmında da koyulaşma ortaya çıkabilir.

Dökülen saçlar kendiliğinden düzelir
Özellikle doğumdan sonraki günlerde hızlı bir şekilde saç dökülmesi ortaya çıkabilir. Bu durum, kılların büyüme fazlarının hormonal seviyelerin artması sonucunda değişmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Tedavi gerektiren bir durum değildir. 3-6 ay sonra kendiliğinden düzelir.

Hangi Durumlarda Doktora Başvurulmalıdır ?
Yukarıda bahsedilen cilt değişiklikleri fizyolojik cilt değişiklikleridir. Ancak bazı cilt değişiklikleri kendini başka belirtiler ve bulgularla belli eder ve mutlaka doktor değerlendirmesi gerektirir. Doktora başvurulmasını gerektiren cilt değişiklikleri şunlardır:

Ciltte yaygın kaşıntı: Karın cildinde ve çatlayan cilt bölgelerinde kaşıntı normal olmakla beraber bazı anne adaylarında gebelik hormonlarının etkisiyle yaygın vücut kaşıntıları ortaya çıkabilir. Çoğu durumda selim tabiatlı olan bu kaşıntılar, altta yatan muhtemel bir karaciğer safra kanalları patolojisinin ortaya çıkarılması için doktora başvurulmasını gerektirir.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/18744-hamilelikte-giden-guzelligim-geri-gelecek-mi.html#post36426

Ciltte yaygın döküntüler: Allerjik kökenli ya da enfeksiyona bağlı olabilir. Mutlaka doktor kontrolü gerektirir

ALINTIDIR...