NAMAZ KILMAYANLAR İÇİN NASİHATLAR....
Öğüt 1:
En faziletli ameli nasıl terkedersin?
Abdullah b. Mes'ud (r.a) anlatıyor. Allah resulüne (s.a.v): ''Hangi amel daha
faziletlidir?'' diye sordum. Allah resulü (s.a.v): ''Vaktinde kılınan namaz''
buyurdu. (1)
Müslüman kardeşim! Allah ve resulü katında en fazlietli olan bir ameli nasıl
kaybeder, ona önem vermezsin? Senin bu zararını kim ve ne karşılayabilir? En
faziletli ameli işlersen ne kaybedersin?
Allah resulü (s.a.v) sahabelerden Muaz b. Cebel'i (r.a) Yemen'e vali olarak
gönderirken, ona şöyle söylemiştir: ''Sen, kitap ehli bir toplumun yanına
gidiyorsun. Onları ilk çağıracağın şey, Yüce Allah'a ibadet etmek olsun. Eğer
Allah'a ibadeti kabul ederlerse, onlara, Allah'ın bir gün ve gecede beş vakit namaz
kılmayı kendilerine farz kıldığını haber ver! (2)
Bir hadiste Allah resulü şöyle buyurmuştur: ''İslam, beş şey üzerine kurulmuştur.
Bunlar, Kelime-i Şahadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, hacca gitmek ve
Ramazan orucunu tutmaktır'' (3)
Allah namazın imanın göstergesi olduğunu şöyle belirtir: ''Onlar, kendilerine:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=114311
'Allah'ın huzurunda eğilin!' denildiği vakit eğilmezler. O gün, (hakikatleri) yalan
sayanların vay haline! Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze
inanacaklar.'' (4)
Öğüt 2:
Meleklerin Senin İçin Bağışlanma Dilemeleri İçin Çalış!
Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor. Allah resulü (s.a.v) şöyle buyurdu: ''Bir kişinin
cemaatle kıldığı namaz, evinde veya işyerinde kıldığı namazdan yirmi beş derece daha
faziletlidir. Eğer bir kişi en güzel şekilde abdest alır, sonra sadece namaz kılmak
için dışarı çıkar ve camiye giderse, attığı her adımla bir derecesi yükselir ve bir
günahı silinir. Eğer camide namaz kılarsa, namazgahında olduğu sürece melekler ona
şöyle dua ederler: 'Allah'ım! Onu bağışla! Allah'ım! Ona merhamet et!' Biriniz
namazı beklediği sürece namaz kılıyor gibidir. (1)
Bu hadisten, namaz kılanın şu yararları elde ettiği ortaya çıkmaktadır:
1- Müslüman'ın kat kat sevap kazanma fırsatı vardır.
2- Namaz müslümanın derecesini yükseltir.
3- Namaz günahları örter ve hataları siler.
4- Müslüman'ın namazgahında geçirdiği vakit, namaz kılsın ya da kılmasın onun
hesabına yazılır. Melekler bu süre boyunca ona dua eder ve Allah'tan bağışlanmasını
dilerler.
Akıllı kimse, insanlar arasında iyi ve salih olarak bilinen kimselerden dua almaya
çalışır. Peki Rablerine asla karşı gelmeyen ve O'nun her emrine büyük titizlikle
uyan meleklerin(2) duasını almaya çalışmak gerekmez mi? Onların Rableri katında
büyük konumu vardır. Duaları kabul olur.İnsanlardan kim böyle hayırlı varlıkların
duasından mahrum kalmak ister!?
5- Namazı bekleme süresi, müslümanın hesabına namaz kılmış sevabı yazılan bir
süredir.
6- Ölüm her an gerçekleşebilir. Eğer müslüman bu güzel hal üzere iken ölüm kendisine
gelirse, bu ne güzel bir son olur. Müslüman bu şekilde abdestli ve temiz bir halde
ölür; ruhu meleklerin kanatları arasında, onların istiğfarları eşiliğinde ve
Rabbi'nin merhametine bürünmüş bir halde göğe yükselir. Nice salih kimseler, kendi
namazgahlarında vefat etmişlerdir.
(1) Buhari ve Müslim
(2)Allah melerkler hakkında şöyle buyurur: ''Ey inananlar! Kendinizi ve aileinizi
yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü,
Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler
vardır.'' (et-Tahrim, 66/6)
Öğüt 3:
Geceni Boşa Geçirme! Duanı Terk Etme!
Hz. Osman (r.a) anlatıyor, Allah resulü (s.a.v) şöyle buyurdu: ''Kim yatsı namazını
cemaatle kılarsa, gecenin yarısını namaz kılmış gibi olur. Kim sabah namazını
cemaatle kılarsa, gecenin tamamını namaz kılmış gibi olur.'' (1)
Kim gece uyuduğu halde gecenin tamamında namaz kılmış gibi sevap kazanma fırsatı
bulur da bu fırsatı kaçırmak ister?
Ebu Davud'un rivayet ettiği bir hadiste Allah resulü (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
''Ezan ile kamet arasında yapılan dua geri çevrilmez'' (2)
Bütün bu hayırlardan mahrum kalmak ister misin?... Halbuki insan her halinde duaya
muhtaç duyar, duasının kabul edilmesini ister. Göklerin kapısı namaz kılanlara
açılmışken, başkalarından olmayı mı istersin? Tembellik ve ihmalkarlık, seni bu
derece düşürdü mü? Öyleyse seni kendi yararına çalışmaktan alıkoyan nedir ki, sınırı
olmayan bu zarara düşmektesin?