Müslümanın gözünün nuru, gönlünün süruru namazdır. Dertlerine şifa, sıkıntılarına
ferahlık namazdır. Hayatın gayesi, namazdır. ALLAH (c.c.)ü teâlânın huzuruna çıkma
vakti [randevu], namazdır. Namaz kılmayan, bu randevuyu bırakıp, kimlerin
randevusuna gidiyor!
Elhamdülillah, ALLAH (c.c.)ü teâlâya hamd olsun demektir. Namaz kılan günde 40 defa
hamd ediyor, zira namazda Fatiha’yı okuyor. ALLAH (c.c.)ü teâlâ namaz kılanı,
onca kusuruna, günahına rağmen huzuruna kabul ediyor. Artık o, huzura kabul
edilenlerden oluyor. Çok kimseler var ki, onları huzuruna kabul etmiyor. Namaz
kılan, ayrıca bunun için çok şükretmelidir. Namaz kılmayan da, bunun için çok
düşünmelidir.
Sahabe-i kiramdan bir zat, Resulullah efendimize gelerek, (SallALLAH (c.c.)u aleyhi
ve sellem) (Kazancım bol olmasına rağmen geçim sıkıntısı çekiyorum) diye arz eder.
Peygamber efendimiz, (SallALLAH (c.c.)u aleyhi ve sellem) (Evinizde namaz kılmayan
var mı?) diye sorar. O zat, (Hayır, evde hepimiz namazımızı kılıyoruz. Namaz
kılmayan yok) cevabını alınca, Peygamber efendimiz, (SallALLAH (c.c.)u aleyhi ve
sellem)(Komşularınızda hatta mahallenizde namaz kılmayan var mı?) diye sorar. O zat,
(Komşularımızda ve mahallemizde namaz kılmayan yok) der. Peygamber efendimiz, (Bir
araştırın, mahallenizden namaz kılmayan birisi geçmiş mi?) buyurunca o kimse,
(Araştırdık, mahallemizden namaz kılmayan hiç kimse geçmemiş) der. Peygamber
efendimiz,(SallALLAH (c.c.)u aleyhi ve sellem) (Bu bereketsizlik namaz
kılmamaktandır) buyurunca o zat tekrar araştırır ve (Ya ResulALLAH (c.c.), namaz
kılmayan birinin cenazesi geçerken, tabutu bizim evin duvarını çizmiş) der, bunun
üzerine Peygamber efendimiz, (İşte evinizdeki bereketsizlik bundandır. O duvarı
hemen yıkın, yeniden yapın!) buyurur.
AZRAİL ALEYHİ SELAM
ALLAH (c.c.) CC Azrail'e A.S bir gün sordu;
"Ey Azrail. Bugüne kadar sana verdiğim emirler doğrultusunda birçok kişinin canını
aldın. içlerinde en çok kimin canını severek ve isteyerek aldın?"..
Azrail A.S "ALLAH (c.c.)'ım.. Bir yörede zalim, hakir, kibirli ve halkına kan
kusturan bir kral vardı. Onun canını sevinerek ve isteyerek almıştım. O halkı onun
zulmünden kurtarmak beni çok mutlu etmişti." dedi.
ALLAH (c.c.) CC tekrar sordu. "Peki ey Azrail. Canını üzülerek aldığın kimse oldu mu
?"
Azrail, A.S "Bir gemi batırmıştın ALLAH (c.c.)'ım ve yüzlerce insanın canını almam
için emir buyurmuştun. Bir anne baba ve çocukları vardı. Çocuk daha bebekti. O
çocuğun anne babasının canını aldım. O bebek orada sahipsiz kaldı, bir tahta
parçasının üzerinde kalmıstı. Anne ve babasının canını alırken çok üzülmüştüm..."
ALLAH (c.c.), CC "Ey Azrail. Senin canını severek ve isteyerek aldığın o zalim ve
hakir Hükümdar, benim o denizde bir tahta parçasının üzerinde sağ bırakmanı
emrettiğim ve senin anne ve babasının canını alırken durumuna üzüldüğün bebekten
baskaşı degıldı.
Ey Resul !!!...
Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!.
Ey;Yaradan'ın en guzel eseri! "Sen olmasaydın, sen olmasaydın...alemleri
yaratmazdım!." dedigi! Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!
Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. ALLAH (c.c.)'ın sevgilisi, kainatın
gözbebeği!.Ey; rahmeten li'l-alemin!.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/islamin-sartlari/56297-namaz-kilmayanin-bereketsizligi.html#post114620
Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.. şefaat eder misin?Ey;
kupkuru çölleri cennete ceviren gül!
Ey; gönlünden gül dökülen resul!
Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa başsağlığı dileyen..
gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!Benim de gözümün yaşını
siler misin?
Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden; yüreğimden binlerce kuş uctu, bin'i
de öldü desem.. bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?
Ey; Islam'ın peygamberi! Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin.. en guzel çiçeği! Ama
mahzun, ama kederli...
Daima düşüncede, daima hüzün icinde ömründe, bir defa bile, kahkahayla gülmemiş...
gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!
Gözlerimi yumsam, ve; hulyana dalsam... o gül kokulu gülüşün ile, benim de
gözlerimin içine güler misin?
Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma, tutunduğum
olmuşsa sana ve senin sevdana... işte onun, işte onun hatrına!Ey; gözünü sevdiğim,
özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!
Ey; gönlümün sultanı efendim! Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim...Seninle Kevser
havuzunun başında bulusabilecek miyim?. desem...bulundugun yerden, yureğime bir
damla su serper misin?
Seni sevsem!. Cok, cok sevsem!. Öyle cok sevsem ki; sen koksa özüm, yüreğim... sen
koksa nazım, edam... gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan !
Ali'n, Fatıma'n gibi olsam! Seni, onlar gibi seviyor olsam... sen
de; beni, onları sevdiğin gibi sever misin?
Ey; bize bizden daha ziyade merhamet eden! "Ümmetim, ümmetim!." diyerek, üstümüze
titreyen!
Ey; en ziyade muhtacımız, en cok isteyenimiz! Bizi, Hak'tan
dileyenimiz!.Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin! Sen, senden isteyeni geri
çevirmezsin!.Senden, senin rahmetini dilesem... ey; alemlere rahmet olsun diye
gönderilen, banada rahmet eder misin?
Ey; Rahim!. Ve... ey; Kerim!.
Asr-ı saadet'ten değilim!. Kokladığın gül, soludugun hava, yediğin hurma, içtiğin
süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladıgın kum dahi değilim!. Bir kez olsun,
yüzüne yüz sürmedim!.
Lakin; ben, senin.. "Kardeşlerim!." dediğindenim!. Ve; sana ve
sünnetine revan olmak isteyenlerdenim! Ve lakin; daha hala sevgili...
Veysel Karani'nin tırnağının ucu misali bile değilim, desem... bana da hırkandan
gonderir misin?
Bi gecede yüreğime, bir nur olup düşer misin?
Sevgili Peygamberim! Rabbim; sana ve, senin al ve ashabına..
ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat,
selam ve bereketler ihsan eylesin.