Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


Sayfa 2/2 İlkİlk 12
13 sonuçtan 11 ile 13 arası
  1. #11

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: Yahya Kemal Beyatlı

    Bir Başka Tepeden

    Sana dün bir tepeden baktım aziz Istanbul!
    Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer.
    Ömrüm oldukça, gönül tahtına kurul!
    Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.

    Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
    Lakin Ehsunlu güzellikleri sensin yaratan.
    Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyada
    Sende çok yil yaşayan, sende ölen, sende yatan

    O Rüzgar

    Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan!
    Gür bir imanla damarlarda ateşten bir kan

    Birleşip böyle diyorlardı derin bir sesle,
    Yeri fethetmek için gelmiş o Fatih nesle.

    Böyle bir dersi alan ruha vatan dar görünür;
    Daima başka sefer, başka ufuklar görünür.

    O nesil duymuş akın zevkini rüzgarda bile;
    Bu duyuş varmış akınlardaki atlarda bile;

    Bilmemiş var mı geniş yeryüzünün serhaddi,
    Yıkmış ufkunda durup karşı koyan her seddi,

    Yeni bir ülkede yem vermek için atlarına
    Nice bin atlı kapılmıştı fetih rüzgarına

    Şarkı

    Kalbim yine üzgün seni andım da derinden,
    Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!
    Üzgün ve kırılmış gibi en ince yerinden,
    Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!

    Senden boşalan bağrıma göz yaşları dolmuş!
    Gördüm ki, yazın bastığımız otları solmuş.
    Son demde bu mevsim gibi benzim de kül olmuş
    Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden

    İstanbul'un Fethini Gören Üsküdar

    Üsküdar bir ulu rüyâyı görenler şehri,
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=9518
    Seni gıptayle hatırlar vatanın her şehri,

    Hepsi der: "Hangi şehir görmüş onun gördüğünü?
    Bizim İstanbul'u fethettiğimiz mutlu günü.

    Elli üç gün ne mehâbetli temâşa idi o.
    Sanki halkın uyanık gördüğü rüyâ idi o.

    Şimdi beş yüz sene geçmiş o büyük hatıradan
    Elli üç günde o hengâme görülmüş buradan,

    Canlanır levhâsı hâlâ beşer ettikçe hayâl
    O zaman ortada, her saniye gerçek bir hâl.

    Gürlemiş Topkapı'dan bir yeni şiddetle daha.
    Şanlı namıyle "büyük top" denilen ejderha.

    Sarf edilmiş nice kol kuvveti gündüz ve gece.
    Karadan sevk edilen yüz gemi geçmiş Haliç'e

    Son günün cengi olurken, ne şafakmış o şafak.
    Üsküdar, gözleri dolmuş, tepelerden bakarak,

    Görmüş İstanbul'a yüzbin meteğin uçtuğunu,
    Saklamış durmuş, asırlarca, hayâlinde bunu

  2. #12

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: Yahya Kemal Beyatlı

    Deniz Türküsü

    Dolu rüzgarla çıkıp ufka giden yelkenli!
    Gidişin seçtiğin akşam saatinden belli,
    Ömrünün geçtiği sahilden uzaklaştıkça
    Ve hayalinde dolan aleme yaklaştıkça,
    Dalga kıvrımları ardında büyür tenhalık,
    Başka bir çerçevedir, gitgide, dünya artık.
    Daldığın mihveri, gittikçe, sarar başka ziya;
    Mavidir her taraf, üstün gece, altın derya...

    Yol da benzer hem uzun, hem de güzel bir masala
    O saatler ki geçer başbaşa yıldızlarla...
    Lakin az sonra leziz uyku bir encama varır.
    Hilkatin gördüğü rüya biter. Etraf ağarır.
    Som gümüşten sular üstünde, giderken ileri,
    Ta uzaklarda şafak bir bir açar perdeleri...
    Musikîyle bir alem kesilir çalkıntı!
    Ve nihayet görünür gök ve deniz saltanatı!

    Girdiğin aynada geçmiş gibi diğer küreye,
    Sorma bir saniye, şüpheyle sakın: Yol nereye?
    Ayılıp neş'eni yükseltici sarhoşluktan,
    Yılma korkunç uçurum zannedilen boşluktan!
    Duy tabiatte biraz sen de ilâh olduğunu!
    Ruh erer varlığın zevkine duymakla bunu.
    Çıktığın yolda bugün yelken açık, yapayalnız,
    Gözlerin arkaya çevrilmeyerek, pervasız
    Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar!

    İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar


    Hayal Şehir

    Git bu mevsimde, gurub vakti, Cihangir'den bak!
    Bir zaman kendini karşındaki rüyaya bırak!

    Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan;
    Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan;
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=9519

    O ilah isteyip eğlence hayalhanesine,
    Çevirir camları birden peri kasanesine.

    Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka
    Benzer üç bin sene evvelki mutantan sarka.

    Mestolup içtiği altın şarabın zevkinden
    Elde bir kırmızı kaseyle ufuktan çekilen

    Nice yüz bin senedir şarkın ışık mimarı
    Böyle ma'mur eder ettikçe hayal Üsküdar'ı.

    O ilahın bütün ilhamı fakat anidir;
    Bu ateşten yaratılmış yapılar fanidir;

    Kaybolur hepsi de bir anda kararmakla batı.
    Az sürer gerçi fakir Üsküdar'ın saltanatı;

    Esef etmez güneşin şimdi neler yıktığına;
    Serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına,

    Ezeli mağfiretin böyle bir ikliminde
    Altının göz boyamaz kalbi kadar halisi de.

    Halkının hilkati her semtini bir cennet eden
    Karşı sahilde karanlıkta kalan her tepeden,

    Gece bir çok fukara evlerinin lambaları
    En sahih aynadan aksettiriyor Üsküdar'ı

  3. #13

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: Yahya Kemal Beyatlı

    Rindlerin Ölümü

    Hâfız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
    Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
    Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
    Eski Sirâz'i hayal ettiren ahengiyle.

    Ölüm âsûde bahâr ülkesidir bir rinde;
    Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
    Ve serin serviler altında kalan kabrinde
    Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter

    Bir Bahar Akşam

    Bir bahar akşamı rastladım size
    Sevinçli bir telaş içindeydiniz
    Derinden bakınca gözlerinize
    Neden Başınızı öne eğdiniz?
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=9520

    İçimden uyanan eski bir arzu
    Dedi ki yıllardır aradığın işte bu
    Şimdi soruyorum büküp boynumu
    Daha önceleri neredeydini

    Düşünce

    Ülfet belalı şey, fakat uzlet sıkıntılı,
    Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?
    İnsanlar anlaşıldı cihanın da sırrı yok,
    Kalsaydı tirkeşimde eğer tek bir altın ok
    En tatlı bir hayal için atmazdım ufkuma.
    Dalsın yakından gözlerim artık son uykuma.
    Gördüm ve anladım yaşamak macerasını
    Bakiyse ruh eğer dilemezdim bekasını.
    Hülyası kalmayınca hayatın ne zevki var,
    Bitsin hayırlısıyla bu beyhude sonbahar.
    "Yalnız duyan yaşar" sözü derler ki doğrudur;
    "Yalnız duyan çeker" derin, en doğru söz budur.
    Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,
    Müşkil budur ki ölmeden evvel ölür kişi

Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Benzer Konular

  1. Yahya kemal beyatlı
    By Mustafa Uyar in forum Yazarlar ve Şairler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.Mayıs.2009, 20:52
  2. Yahya Kemal Beyatlı Şiirleri
    By Beyza in forum Yazarlar ve Şairler
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 14.Temmuz.2008, 15:47
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Temmuz.2008, 15:44
  4. İbni Kemal kimdir ? Biyografisi , İbni Kemal hakkında
    By Beyza in forum Türk Büyükleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Temmuz.2008, 15:43
  5. Hz.Yahyâ (a.s)
    By Mustafa Uyar in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 22.Nisan.2007, 23:17

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.