Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1

    Üyelik tarihi
    14 Mart 2007
    Yer
    Bartın
    Yaş
    35
    Mesajlar
    151
    Tecrübe Puanı
    23

    Standart futbolcu lakapları

    Edson Arantes do Nascimento (Pele-Siyah İnci): Yazımıza başlık olan ve girişte örneğimizi teşkil eden bu efsane, futbolda unutulmaz izler bıraktı. Top tekniğiyle, gol vuruşlarıyla, çalımlarıyla, şutlarıyla ve oyunu okumasıyla futbol adına ne varsa hepsini sahaya yansıttı. Uzun adı yerine, ‘Kumsalda çıplak ayakla koşan' anlamındaki Pele ismiyle meşhur oldu. Geçen hafta ‘Pele adından nefret ediyorum' diyerek ilginç bir çıkış yaptı. Pele'nin yanında en çok kullanılan lakabı Siyah İnci oldu. Esas ismini ise hemen hiç kimse kullanmadı. Tıpkı Fahrettin Yüreklibatur (Cüneyt Arkın)'unki gibi...

    Eusebio Ferreira Da Silva (Siyah Panter): Mozambik asıllı olmasına rağmen, sömürgesi oldukları Portekiz adına top koşturdu. Avrupa'nın en tehlikeli golcüsü olarak tarihteki yerini alırken, Siyah Panter lakabı uygun görüldü.

    Franz Beckenbauer (İmparator): Karizması ve saha içindeki liderlik vasfıyla ‘İmparator' lakabıyla ünlendi. Hem milli takım hem de kulüp düzeyinde zirveye çıktı. Alman futboluna oyuncuyken damgasını vurduğu gibi şimdilerde yönetici olarak da damgasını vurmaya devam ediyor. Nede olsa o bir İmparator.

    Gerhard Müller (Bombacı): Hayatında en kolay yaptığı iş gol atmaktı. Milli forma altında 62 maçta 68 gol atarak kırılması zor bir rekorun sahibi olunca lakabı da doğal olarak ‘Bombacı' oldu.

    Zbigniew Boniek (Gecenin Güzelliği): Polonya futbolunun gurur tablosu için seçilen lakap Gecenin Güzelliği.

    Ian Rush (Kartal): Liverpool'un gelmiş geçmiş en iyi golcüsü olan Gallerli Ian Rush için seçilen lakap, çoğu golle sonuçlanan şutlarından dolayı Kartal oldu.

    Lev Yashin (Siyah Panter): Esnekliği, akla ziyan şutları kurtarışlarıyla adını tarihe altın harflerle yazıran Rus kaleci, maçlarda siyah forma giymesinden dolayı ‘Siyah Panter' olarak anıldı.

    Fernando Ruiz Hierro (Kaptanların Kaptanı): Real Madrid formasıyla kazanmadık kupa bırakmayan Hierro, hava toplarındaki hakimetiyle ünlendi. Uzun yıllar başarıyla kaptanlık görevini yerine getiren Hierro için uygun görülen lakap ‘Kaptanlar Kaptanı' oldu.

    Laurent Blanc (Başkan): Liderlik vafsından dolayı bu lakap uygun görüldü. Fair-play'i elden bırakmayan oyun stiliyle de yeşil sahaların gördüğü en beyefendi futbolculardan biriydi.

    Lilian Thuram (Profesör): Sakin oyunu ve mükemmel zamanlamasına güçlü fiziği de eklenince en iyi savunmacılardan biri oldu. Yeşil sahalarda ‘Profesör' lakabıyla tanımlandı.

    Juan Sebastian Veron ( Cadı): Lazio'da yıldızı parladı, önce Manchester United'da, sonra da Chelsea'de tutunamadı. İnter'de top koşturmaya başladı. Uygun görülen lakap ise ‘Cadı' oldu.

    Francesco Totti (Küçük Prens): Roma'nın Prens lakaplı unutulmaz kaptanı Giannini'nin tahtına oturan Totti için uygun görülen lakap ‘Küçük Prens'.

    Gabriel Omar Batistuta (Batigol): Fiorentina taraftarının kalbinde taht kuran Batistuta, ‘Batigol' lakabıyla anıldı.

    Marcelo Salas (Matador): Lazio'da parladı, İnter'e gelince Ronaldo ile 9 numara krizi yaşadı. Formasına 8+1 yazdırdı. Uygun görülen lakap ‘Matador' oldu.

    Roque Santa Cruz (Bebek Golcü): Genç yaşında Bayern Münih gibi bir devin formasını giyen Santa Cruz için taraftarın yakıştırması ‘Bebek Golcü'.

    Walter Samuel (Gladyatör-Duvar): Roma'da gösterdiği performansla Real Madrid'e defans sorununu çözmesi için alınan Samuel sakatlıklardan dolayı gerçek performansını sergilemeyince İnter'e satıldı. Mücadeleciliğinden dolayı ‘Gladyatör', adam geçirmezliğinden dolayı da ‘Duvar' lakabını aldı.

    Pavel Nedved (Chebli Melek): Çek futbolunun medar-ı iftiharı olan Nedved için Juventus taraftarı doğum yerinden dolayı ‘Chebli Melek'i uygun gördü.

    Edgar Davids ( Piranha): Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle rakibe geçit vermediği için lakabı Piranha oldu.

    Fernando Jose Torres (Çocuk): Hızı, gol vuruşu ve tekniğiyle henüz 16 yaşında Athletico Madrid formasını giymeyi başaran Torres için uygun görülen lakap ‘Çocuk'. Torres, futboluyla ve yaşıyla büyürken, lakabı ‘Çocuk’ kalmaya devam ediyor. Tıpkı Küçük Emrah gibi...

    Carlos Alberto Tevez (Apaçi): Doğduğu bölgeden dolayı bu lakapla anılıyor. Arjantin'in yetiştirdiği son yıldızlardan biri.


    "Yiğit lakabıyla anılırmış ...

    Spor sahalarımız da lakaplarıyla anılan yiğitler görmüştür. Bunlar arasında öyleleri çıkmıştır ki, Soyadı Kanunu'nun kabulüyle, futbol
    alanlarındaki lakaplarını kendilerine soyadı olarak almışlardır. "Kaleci Nedim"'in Nedim Kaleci, "Kelle İbrahim"in İbrahim Kelle, "Topuz Hikmet"in Hikmet Topuz oluşları gibi.

    Bazılarında ise durum daha değişik olmuştur. Futbol sahalarındaki
    lakaplarının adlarının kopmaz bir parçası olduğunu görerek yıllanmış
    soyadlarını mahkeme kararıyla değiştirmek yoluna gitmişlerdir. "Lebleci Mehmet"in Pınar soyadını bırakıp Mehmet Leblebi, "Cici Necdet"in Kayral olan soyadını değiştirip Necdet Cici, "Boncuk Ömer"'in Albakır olan soyadını bırakarak Ömer Boncuk, "İskeçe İbrahim"in Önüt olan soyadını atarak İbrahim İskeçe oldukları görülmüştür.

    Türk futbolunda lakaplar, aşağı yukarı futbolumuzla yaşıttır. Bunun
    ilk örneğini de, aşılmaz bir defans futbolcusu oluşundan ve Kadıköy
    takımı kalesi önünde bir tahta perde gibi durduğundan ötürü "Tahtaperde Aleko" diye anılan Aleko Kaliya teşkil eder. 1900'lerin ünlü futbolcusu 1965 yılında seksenbeş yaşında vefat ettiğinde Kadıköy'de büyük-küçük herkes tarafından "Tahtaperde" adıyla çağrılmaktaydı.

    Onu diğerleri ve niceleri izlemişti sonraları ...

    1920'lere doğru meşhur "Yedibela Fahri" çıkmıştı ortaya. Komple bir
    sporcuydu. Futbolcu, hokeyci, kürekçi, yüzücü, tramplen atlatıcı ve
    boksör olarak yaptığı her sporda büyük üne erişmişti."Yedibela" adıyla anılması, gözleri korkutmasın lütfen, "Yedibela" adıyla ün yapan Fahri Ayad, aynı zamanda mükemmel bir salon adamı ve Türkiye'nin ilk "Dans Kralı"ydı da.

    Devrin en hızlı aracı otomobil olduğundan Altınordu takımının çok hızlı koşan sağ açığına bu aracın adı verilmişti: "Otomobil Nuri".

    Avcı ve komple sporcu Sait Selâhaddin Cihanoğlu, avcılık damarı tutup havada çulluk ararken Galatasaray kalesi önünde muhakkak bir golü kaçırdığı anda lakabını buluvermişti: "Çulluk Sait".

    Geçilmez bir defans oyuncusu oluşundan ötürü "Dalgakıran" lakabıyla
    anılan Hasan Kâmil Sporel Amerika'da öğrenim yaparken futbolunu ve
    geçilmezliğini orada da sürdürmüş ve Amerikalılar da kendisine "Çanakkale" adını takmışlardı.

    Futbol sahalarında bir ceylan gibi süzülüp gitmesi Fenerbahçeli solaçık Bedri Gürsoy'u "Ceylan Bedri" yapmaya yetmişti. Şiir gibi futbolundan ötürü de Beşiktaşlı Refik Osman Top'a "Şiir Refik" denilmişti. Gür ve kabarık saçları Galatasaraylı Kemal Rıfat Kalpakçıoğlu'nu "Papaz Kemal" yaparken, yine aynı takımın diğer Kemal'i (Kemal Faruki) de aksiliğinden ötürü "Zıd Kemal" adı ile anılmıştı. En umulmadık anlarda rakip kale önünde bitip bir kolayını bularak gol atmaktaki becerisi Fenerbahçeli Ömer Tanyeri'nin adını "Beleş Ömer"e çıkarmıştı. Ufak tefek vücudu ve son derece kıvrak ve de süratli oluşu Galatasarylı Sadi Karsan'ı "Sıçan Sadi" yapmıştı. Yavuz yaradılışından ötürü Fenerbahçeli İsmet Uluğ "Yavuz
    İsmet" , aslanlar gibi futbolundan ötürü de Galatasaraylı Nihat Bekdik "Aslan Nihat" olmuşlardı dillerde ve gönüllerde. Demir gibi
    vücudu ve futbolundan ötürü Fenerbahçeli Ethem Bellisan "Demir
    Ethem" olup çıkarken, devinin futbol cambazlarından biri olan
    Fenerbahçeli General Kâmil Zona, sahalarımızda "Cambaz Kâmil" olarak
    ün yapmıştı. Galatasaray Lisesi'ndeki öğretmenliği Galatasaraylı Muslih Peykoğlu'nu "Muslih Hoca", bomba gibi şutları olan ünlü Bekir Refet'i "Bombacı Refet" yapmıştı. Bu sıralarda İzmir'de parlayan Altaylı Danyal Akbel, kıvrak futbolunu oynarken başını fazla hareket ettirdiğinden "Sallabaş Danyal", Saim Seymener de nedense "Mamako
    Saim" adıyla büyük ünlerini sürdürmekteydiler.

    1930'larda yeni yeni "yiğit"ler gelmişti futbol sahalarımıza...

    Tereyağından kıl çeker gibi rakibin asyağından topu çekmekte ustalığı Beşiktaşlı Nuri Sangar'ın adını "Tereyağı Nuri"ye çıkarmıştı. Dindar ve namazında niyazında bir insan oluşu yüzünden Beşiktaşlı ve sağaçık Hayati Azgan'da "İmam Hayati" oluvermişti. Tabanlarını yere çok sert vurarak koşmasından ötürü, Karşıyaka'dan Galatasaray'a gelen Lütfü Aksoy, "laplap" lakabını da birlikte getirmişti. Fenerbahçe'nin golcü futbolcusu Naci Bastoncu, Trabzonlu oluşundan ötürü Karadeniz'e özgü bir lakap bulmuştu İstanbul'da: "Taka Naci". Galatasaray'ın pek genç yaşta vefat eden büyük futbolcusu Boduri'nin aslı adı Nikolaos Büyükvafiadis idi; bu genç yıldız Beyoğluspor takımında yetişirken ufak tefek oluşundan
    ötürü Rum seyirciler arasında "Boduri" (Bodur) namıyla anılmaya başlamış ve futbol sahalarımızda büyük ününü bu ad altında yaparken
    asıl adının Nikolaos olduğunu kimseler bilmemişti. Büyük aşkı, Güneşli ve Beşiktaşlı İbrahim Tusder'in adını "Leyla İbrahim"e çıkarmıştı. Bugün torun tosuna karışmış olmasına rağmen yine de "Leyla" adıyla anılır.

    Rakibine bir çengel gibi takıldığı için Beşiktaşlı Hüseyin Saygun'un adı "Çengel Hüseyin"e çıkmıştı.

    İzmir Altay takımının 1930 sonlarında iki yaman kardeşten oluşan bir
    bek hattı vardı. Rakip forvetlere kök söktüren "Zehir Ali" ile "Katır Cemil"! Namları dahi nasıl olduklarını anlatmaya yeterlidir sanırım. "Katır Cemil" (Gürgen) sonra Galatasaray takımına gelerek forvet oynamaya başlamış ve gol kralı olmuştu.

    Bu tarihlerde Ankara sahalarında kalede bir ateş parçası olarak duran "Ateş Muzaffer" (Tunçalp), Gençlerbirliği'nin siyahi futbolcusu "Gulli Selim" (Baykurt), dimdik vücut yapısından ötürü "Tavasapı" adıyla anılan Ziya Onan ve motosiklet merakı yüzünden adı bir motosiklet markasına çıkan "Zündap Hüseyin" (Maloğlu) top koşturmaktaydılar.

    Takımda bir ağabeyin de üzerinde sevgi ve saygı uyandıran futbolculara "Baba" namının verilmesi de bir adet olmuştu futbolumuzda. Beşiktaşlı "Baba Hüsnü" (Savman) ile "Baba Hakkı" (Yeten), Galatasaraylı "Baba Gündüz" (Kılıç) bunların en başında yer alırlar.

    Futbollarıyla ünlü yabancı futbol yıldızlarını andırdıkları için ünlü yabancı futbolcu adlarını lakap olarak verildiği futbolcularımız da olmuştur. Fenerbahçeli bek "Sesta Yaşar" (Alpaslan), "Markoç Selahattin" (Torkal) ve "Puşkaş Ergun" (Öztuna) bunların arasındadır.

    Futbol bilgisinden ötürü Galatasaraylı Musa Sezer "Doktor" lakabını alırken, Fenerbahçe'nin ünlü yıldızı Lefter Küçükandoniadis'e "Ordinaryüs" sıfatı layık görülmüştür. Galatasaraylı Muzaffer Tokaç kızıl saçlarından ötürü "Cinci Muzaffer" adıyla anılırken Fenerbahçeli Mehmet Ali Has o zamanlar pek yadırganan uzun saçlarından ötürü "Tarzan" namını almıştı.
    Beşiktaşlı Faruk Sağnak ise inatçı futbolundan ötürü "Keçi Faruk" olmuştu. Onlarla aynı dönemde Vefa takımında da "Kör Galip" (Haktanır), "Vak-Vak Mustafa", "Tahtabacak İsmet" (Yamanoğlu) ve "Tenekeci Garbis" (İstanbulluoğlu top koşturmaktaydılar.

    Galatasaraylı "Kova Osman" )İncili) futbol sahalarımızın ölümsüzleri
    arasına karışırken ondan yıllar sonra da Fenerbahçe'de "Kumbara
    Hazım" (Cantez) kaleci oynamaya başlamıştı. Hem futbol sahalarımızda
    hem de atletizm pistlerinde atom bombasından farksız bir görünüm arz
    eden Fenerbahçeli atlet-futbolcu Melih Kotanca'ya "Atom Melih" demişlerdi. Askerliğini deniz kuvvetlerinde yaptığı için donanmadaki
    günlerine ait anıların çokluğu Fenerbahçeli Kamil Ekin "Donanma Kamil" olmuştu dillerde ve gönüllerde. Beşiktaş ve Fenerbahçe'de sert futboluyla kendini gösteren Halil Köksalan'ın adı Kasap Halil'e çıkmıştı. Ordu takımımızın ve milli takımımızın ünlü asker futbolcusu Mustafa Ertan sağlam yapısı ve sağlam futbolunun ifadesi olarak bir sağlamlık simgesine layık görülmüştü: "Beton Mustafa".

    Son dönemde bu lakaplar hayli kısırlaştı. Nice yıllar önce aşlayan "Büyük" ve "Küçük" gibi sıfatlar bu dönemde de sürdü. Hatta bu da kâfi gelmeyince kraliyet ailesi gibi rakamlar konuşmaya başladı. Bunların en ünlüsü Bursasporlu "Sedat III" ile Göztepeli "Mehmet IV" oldular. Fakat yine de lakaplar tamamen terk edilmedi. "Çilli Mehmet", "Fuji Mehmet" gibi isimler var ortada hâlâ...

    Not: Fenerbahçe 1945-46 yıllarında kadrosunda lakapsız futbolcu yoktu. Kuvvet Kemal, Boncuk Ömer, Taka Naci, Babo Halit, Kesme Murat, Kasap Halil, İskeçe İbrahim, Markoç Selahattin, Küçük Fikret, Uçan Kaleci Cihat ve Ankaralı Şevket."
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=65351

    ek:
    Futbolcular
    Adana Demirspor
    Ahmet - Tombik
    Erden - Deli
    Fatih Terim - Samanta ?
    Necati - Gici
    Selami - Fuze

    Altay
    Vahap - Arap

    Ankaragucu
    Kamil - Cambaz
    Nuri - Guvercin ?

    Besiktas
    Arif - Mayk ?
    Fevzi - Baron
    Feyyaz Ucar - Kibar
    Hakki Yeten - Baba
    Hayati - Imam ?
    Huseyin - Cengel
    Mehmet Ozdilek - Sifo
    Metin Tekin - Sari Firtina
    Nuri - Tereyag ?
    Recep Adanir - Baba
    Recep Cetin - Takoz
    Riza Calimbay - Atom Karinca
    Sadri - Arap
    Seref Gorkey - Voleci
    Vedihi - Doktor ?

    Beykoz
    Ibrahim - Kelle
    Mehmet - Ekerbicer

    Boluspor
    Ridvan - Japon ?

    Bursaspor
    Bahtiyar - Deli

    Fenerbahce
    Aykut Kocaman - Kral
    Basri Dirimlili - Mehmetcik
    Bekir - Bombaci
    Burhan Sargin - Canavar
    Can Bartu - Sinyor
    Ergun Oztuna - Puskas
    Fikret Arican - Kefal
    Ismail Kartal - Arap
    Lefter Kucukandonyadis - Ordinaryus
    Mehmet Ali - Tarzan
    Mustafa Guven - Mikro
    Nezihi Tosuncuk - Deli
    Oguz Cetin - Imparator
    Omer - Boncuk
    Ridvan Dilmen - Seytan

    Galatasaray
    Cemil - Katir
    Ergun Penbe - Kemik
    Fatih Terim - Imparator
    Gunduz Kilic - Baba
    Hagi - Commandante
    Hagi - Karpatlarin Maradonasi
    Ismail -Titrek ??
    Mario Jardel - Super Mario
    Mehmet - Leblebi
    Metin Oktay - Tacsiz Kral
    Muhammet Altintas - Mami
    Mustafa Yurur - Bobrek
    Necdet - Cici
    Necmettin Erdogdu - Torik
    Nihat Bekdik - Aslan
    Suat Kaya - Hugo
    Talat - Lahmacun ?
    Tanju Colak - Kral
    Turgay Seren - Berlin Panteri
    Yusuf Altintas - Rambo

    Genclerbirligi
    Zeynel Soyuer - Ruzgarin Oglu

    Goztepe
    Ali Artuner - Moskova Panteri
    Bulent Ataman - Eskiya
    Deniz - Hazreti
    Erkan Sozeri - Baskan
    Fevzi Zemzem - Buldozer
    Goksel Akinci - Kunduz
    Gursel Aksel - Koca Kaptan
    Halil Kiraz - Bombaci
    Ismail Sutcu - Cengaver
    Mehmet Turken - Fuji
    Nevzat Guzelirmak - Ingiliz
    Remzi - Atom Karinca
    Sadullah Acele - Sado
    Sevket - Mehmetcik
    Tacettin - Taci
    Tayfun Yungul - Zidane

    Istanbulspor
    Vosvagen - Mustafa

    Karsiyaka
    Cengiz Kocatoros - Gode
    Muharrem Gurbuz - Mami

    Samsunspor
    Serkan Aykut - Papen (Papin'den)

    Trabzonspor
    Hami - Bombaci
    Hasan - Dobi
    Lemi - Basbakan

    Vefa
    Galip - Kor
    Garbis Istanbulluoglu - Tenekeci
    Ismet - Tahtabacak
    Mustafa - Ordek

    Diger (Cesitli takimlarda oynayan)
    Hasan Celik - Kral
    Mustafa - Beton
    Mustafa Kocabey - Papen (Papin'den)
    Nejdet Maray - Arap

    Teknik Direktor
    Kemal Kilic - Korsan

  2. #2
    yoLcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05 Aralık 2006
    Yer
    bartın
    Yaş
    50
    Mesajlar
    1,756
    Tecrübe Puanı
    67

    Standart --->: futbolcu lakapları

    herkesin lakabı varmış neçok

Benzer Konular

  1. Kendini açık arttırmayla satan futbolcu!
    By soleil in forum Konusuz Konular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17.Mart.2008, 20:12
  2. FUTBOLCU - BASKETBOLCU ---zeka bilmecesi
    By şehzade in forum Bilmeceler ve Zeka Soruları
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 16.Haziran.2007, 12:40
  3. içine çin giren futbolcu
    By Kıvırcık in forum Garip Ama Gerçek Olaylar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.Kasım.2006, 02:23

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.