vakitsiz bir tükeniş bu
son yağmurların bitiminde
hiç kimsenin bilmediği bir tapınakta
dudaklarımda bozgun sonrası bir ağıt
kendime batıyorum
ağulu bir kandil yanar yüreğimin kalesinde
deli bir sevda dört nala koşar
gözlerinde ayrılığın ipek mendiliyle...



gam götüren bulutları yüklenip gelmez artık
teninin kokusu
yüreğim sahiplenmez sensiz geceyi
ne kendi kendimi yok etmenin deliliği
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=13664
ne senden ayrılmanın dayanılmazlığı
durdurmaz düşüncemi
sereserpe yatıp karanlığıma
çeviririm bilinmezliğin çıkrığını
ve senin ağzından anlatır kendini
ıssız soğuk naif bir intihar...
yalnızlığımın kuytusunda küskünlüğüm
kendine sokulup ağlar...



mermer kurnalara altın musluklardan damlar
pişmanlığın kanı
ne kadar yıkasan arıtamazsın...
neye üzülsek boş
şarkılar emzirmez acıları...
bu vakitten sonra
gaflet lâl bir musikinin yorgun soluğudur ancak...
ne kadar konuşsan söyleyemezsin...
neye üzülsen boş...


her şeye razı olanın gitmesindeki aldırmazlık
acıtmasın içini
incili bir kaftan gibi giyin beni
gecenin karanlığında
belinde ibrişim kuşak...
yokluğun dinmeyen acısını
varlığın lezzetiyle boğalım
ne söylesem boş bilirim
ipek bir urgan kuşatır kelimelerimi
aşkın soluğu kesilir...
bilirsin ölüler üzülmez
bilirsin ölüler asla göz yaşı dökmez
incili bir kaftan gibi giyin beni
gecenin karanlığında
kendime batıyorum
korkma
sarıl ölmüşlüğüme...
sen ne kadar ölüysen
o kadar ölüyüm ben de...



derin kesiklerin izleri çirkinleştirmiyor seni
açılmış yara kabuk bağlasa da
her daim hazırdır yeni bir düşüşle kanamaya..
bırak gözyaşlarım iyileştirsin sessizliğiyle ruhunu
ateşten süngülerle dönmüşüm yangın yerine
bir yanımda cehennemin ateşi
bir yanımda cennetin lezzeti
ben ki; kaybedilmiş bir meydan savaşı sonrası
okunan bir hüküm gibi başı önünde
karşındayım...



incili bir kaftan gibi giyin beni
kendime batıyorum
korkma
ateşten süngülerle dönmüşüm sana
hayatı ölüm belledim
gözlerine yatıyorum...
korkma



bilirsin ölüler üzülmez
bilirsin ölüler asla göz yaşı dökmez
sarıl ölmüşlüğüme
sen ne kadar ölüysen
o kadar ölüyüm ben de...