Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


Sayfa 5/7 İlkİlk ... 34567 SonSon
61 sonuçtan 41 ile 50 arası
  1. #41
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 4: Arasıra kulaklarımda bir çınlama oluyor. Bu bir hastalık belirtisimidir?

    Cevap 4: Hayır değildir. Söylediğiniz kadarıyla bu bir hastalık belirtisi olamaz. Tinnitus en çok kulakta bazen de başımızın herhangibir yerinde işittiğimiz çınlama, uğultu, tıkırtı, gürültü, hışırtı gibi seslere verdiğimiz isimdir. Tıptaki adı budur. Tinnitus çok yaygındır ve rahatsız etmedikçe sorun olarak kabul edilmemelidir. ABD'de 42.000.000 kişi rahatsız edici Tinnitustan yakınmaktadır. Tinnitus hiç nedensiz gelip gidebilir veya devamlı bir sesin varlığını duyabilirsiniz. Tinnitusun perdesi, kalın bir uğultudan çok ince bir ıslık sesine kadar değişebilir. Tinnitusu bir kulakta yada her iki kulakta birden duyabilirsiniz. Çınlama devamlı olduğu zaman can sıkıcı ve dikkat çekici olabilir. ABD'de 7.000.000 kişi rahatsız edici Tinnitus yüzünden yaşamlarını normal biçimde sürdürememektedir

    Soru 5: İşitme sisteminin periferik ve santral bölümü ne demektir? Santral ve periferik tinnitus ne demektir?

    Cevap 5: İşitme ve denge sistemi
    a-Kulak
    b-Sinir bağlantıları
    c-Beyindeki merkezlerden oluşur. Bu sistem geleneksel olarak periferik ve santral diye iki anatomik bölgeye ayrılır. Periferik: Dışta kalan, santral: merkezi demektir. İşitme sinirinin beyin sapına girdiği noktada periferik kısım biter ve santral kısım başlar.
    Periferik Kısım:
    Dış + Orta + İç Kulak,
    İşitme Siniri
    Santral Kısım:
    Beyin sapı ve beyindeki İşitme Yolları
    Subkortikal ve kortikal İşitme Merkezleri
    Tinnitus iç kulakla ilgili olduğunda periferik, beyinle ilgili olduğunda santral diye nitelendirilmektedir. Santral ve periferik tinnitusu birbirinden ayıracak bir test henüz yoktur. Eğer bir kişi tinnitus ve işitme kaybına neden olan yüksek gürültüye maruz kaldıysa, hasarın yeri nedeniyle tinnitusun periferik olduğu düşünülebilir. Fakat bu gibi durumlarda bile tinnitusun beyinde oluşma ihtimali vardır. Tinnitusun işitildiği yer de bu konuda yardımcı olmaz. Örneğin başta işitilen tinnitus, muhtemelen her iki kulaktaki tinnitusun birbirine eşit oluşundan kaynaklanabilir. Buna benzer bir etki, stereo müzik setlerinde balans ayarının sola yada sağa kaydırılmasıyla sesin geldiğini sandığımız noktanın sola yada sağa kayması ile gösterilebilir
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:40 ) değiştirilmiştir.

  2. #42
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 6:. Kulak nasıl çalışır?

    Cevap 6: Kulak üç ana bölümde incelenir:
    Dışkulak,
    Ortakulak
    İçkulak
    1-Dışkulak, kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşur. Kulak kepçesi sesleri toplayarak dış kulak yoluyla kulak zarına gönderir. Kulak kepçesi tam karşımızdan gelen sesleri diğer yönlerden gelen seslere göre daha kuvvetli işitmemizi sağlar. Böylece bir sesin geldiği yönü kolaylıkla saptayabiliriz. Dış kulak yolunun hemen giriş kısmında küçük kıllar ve serümen salgı bezleri vardır. Bunlar tozların içeri girmesini önler. Özellikle balmumuna çok benzeyen serümen salgısının kötü bir pislik olmadığını, kulak için toz, mikrop ve mantarlardan koruyucu özellikleri olduğunu bilmek gerekir.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40215
    2-Orta kulak: kulak zarı, çekiç-örs-üzengi kemikçikleri zinciri, östaki borusu ve orta kulak boşluğundan oluşur. Orta kulağın işi, dış kulaktan gelen seslerin oluşturduğu zar titreşimlerini kemikçikler yoluyla içkulağa aktarmaktır. Vucuttaki en küçük üç kemik olan çekiç-örs ve üzengi kemikleri, eşşiz birer sanat eseridir ve işlerini kusursuz yaparlar. Sadece esnerken ve yutkunurken açılan östaki borusu orta kulağın havalanmasını ve kulak zarının her iki tarafındaki basıncın hep aynı olmasını sağlar.

    3-İçkulakta işitme ile ilgili koklea (cochlea) ve denge ile ilgili yarım-daire-kanalları vardır. Koklea latince salyangoz gibi demektir ve biçimi nedeniyle bu adı almıştır. Koklea içindeki 20 000 kadar "işitme hücreleri" (=saçlı hücreler) ortakulaktan gelen ses titreşimlerini elektriksel uyarılara çevirerek işitme sinirini (=koklear sinir) uyarır ve sesin beyine gitmesini sağlar.

    Soru 7: İşitme sistemi nedir?

    Cevap 7: İşitme sistemi dışkulaktan beyinin işitme alanına (=akustik korteks) kadar olan tüm yapıları kapsar İşitme siniri ve yaptığı bağlantılar bu yapıya dahildir. İşitme sistemi beynin diğer yapılarıyla çok zengin bağlantılar içerir. Kulak ses titreşimlerini sezer ve sinir uyarılarına çevirerek beyne yollar. Gerçek ses algılaması beyinde olur. Örneğin komadaki bir hastanın kulağı çalışır fakat ses algılaması olmaz.

    Soru 8:. Tinnitusun sebepleri nelerdir?

    Cevap 8: Subjektif tinnitusun çok değişik sebepleri olabilir ve bazılarının hiç önemi yoktur.
    Örneğin çoğu kez kulak kiri diye adlandırılan fakat aslında kulağın koruyucu salgısı olan serümenin kulak yolunu tıkaması geçici ve en basit Tinnitus sebebidir. Serümen salgısı dış kulak yolunda tabii olarak üretilir ve miktarı bazı kişilerde gerçekten çok fazladır. Serümenin birikerek dışkulak yolunu tıkaması en basit tinnitus ve işitme kaybı sebebidir. Dışkulak yolunun derinlerine itilen bir pamuk parçası da aynı etkiyi yaratır. Bazı kişiler bunu kulağı temizlemek için yaparlar. Ucu pamuklu çubuk, saç tokası veya kibrit çöpü gibi araçlarla kulağı temizleme gayretlerinin sonu hemen hemen daima serümenin, dışkulak yolunun zara yakın kısımlarında birikip, tıkamasıdır. Eğer kurcalamazsanız kulağınız kendi kendine temizleyecek yapıdadır.
    Tinnitus bazen enfeksiyon, kulak zarında delinme, orta kulakta sıvı birikmesi, ve orta kulak kemikçiklerini hareketsizleştiren otoskleroz ve timpanoskleroz gibi hastalıkların bir semptomu olabilir. Tinnitus bazen bir akustik tümör veya baş ve boyundaki damarlardan birinin anevrizmasının (=damar duvarının hastalıklı şekilde balon gibi genişlemesi) bir semptomu olabilir. Bu her iki patolojik (hastalıklı) durum da yaşamı doğrudan tehdit eder. Bu sorunlar genellikle bir miktar işitme kaybına da yol açar. Allerji, yüksek veya düşük tansiyon, tümör, şeker hastalığı, tiroid hastalıkları, baş ve boyun travmaları, aspirin ve benzeri ağrı kesici ve antiromatizmal ilaçlar, çeşitli antibiyotikler, bazı sedatif/antidepresan ilaçlar da bazen Tinnitus sebebi olabilir.

    Özellikle aspirin çok tüketilen bir ilaçtır ve arasıra hiç akla gelmeyecek bir isim altında da satılıyor olabilir. Örneğin:

    Alca-C
    Alcacyl
    Alcaseltzer
    Asinpirin
    Babyprin
    Ceperla
    Coraspin
    Dispril
    Dolviran
    Ecoprin
    Entersal
    Nötras
    Sedergine Upsa
    Tedavi her durumda farklı olacaktır. Tinnitusun sebebinin aydınlatılması ve varsa tedavisi için konuya ilgili bir KBB uzmanına başvurmanız gerekir.
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:40 ) değiştirilmiştir.

  3. #43
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 9: Tinnitusun tedavisi nedir?

    Cevap 9:. Bir hastalığın tedavisi ya küratif veya semptomatik olur. Küratif tedavide hastalığa yol açan etkenler ve mekanizmalar düzeltilerek tedavi sağlanmaktadır. Semptomatik tedavide ise hastalığın yol açtığı sonuçlar ve yakınmalar giderilerek veya azaltılarak tedavi sağlanır. Tinnitusun küratif tedavisi, tinnitusa yol açan özel sebebin tanımlanması, yerinin saptanması ve düzeltilmesi ile sağlanır.
    Tinnitusa yol açan tedavi edilebilir hastalıkların tedavisi öncelik taşır. Subjektif tinnituslu hastaların %5 kadarında tinnitusa neden olan hastalık teşhis edilip iyileştirilir ve Tinnitus geçer. Geriye kalan %95 hastada, subjektif tinnitusun etkeni bulunamadığı için, sebebe yönelik bir tedavi yoktur.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40216
    Tinnitus için herhangi bir cerrahi tedavi de henüz bulunamamıştır. İşitme sinirinin kesilmesi veya iç kulağın tamamen çıkarılması, Tinnitusu yok etmek şöyle dursun daha çok artırmaktadır.

    Tinnitusun nedenlerini araştırmak birçok tetkik ve analiz gerektirir. %90 Hastada işitme bozukluğu ile birlikteliği dışında bir bağlantı saptanamaz. İç kulaktaki işitme hücrelerinin bozukluğu günümüzde iyileştirilememektedir. Birçok ilaç Tinnitusu tedavi ettiği iddiasını çok zayıf olarak taşımaktadır. Fakat hafif ve orta derecede rahatsız edici tinnitusta, tam açıklanamamış bile olsa muhtemel etyolojiye dayanan bir ilaç tedavisi başarılı olabilir.

    Tinnitusun semptomatik tedavisinde tinnitusun sebebi saptansa bile düzeltilemediği için hastanın şikayetlerini azaltacak veya mümkünse yok edecek şekilde davranılır. Amaç, tinnitusun hastayı rahatsız etmesini önlemektir. Günümüzde tinnitusun tüm tedavi yöntemleri semptomatiktir. Maskeleme tedavisi günümüzde tinnitusun en etkili ve güvenilir tedavi yöntemidir.

    Soru 10: Tinnitusun maskelemeyle tedavisi yöntemini kim ne zaman bulmuş ve uygulamıştır?

    Cevap 10: Bugün kullandığımız anlamdaki maskeleme yöntemini bulan ve uygulayan Amerikalı bilim adamı Jack Vernon'dur. Vernon ve ekibi, Tinnitusun maskelenmesi konusundaki bilgilerin çoğunu, tarihte kalmış ve unutulmuş önceki çalışmalardan habersiz üretmiştir. Fakat Vernon'a göre bu konunun mucidi Dr. Jean-Marie Gaspar İtard'dır; çünkü resmi literatürde tinnitusun tedavisinde maskelemeyi ilk anlatan ve kullanan odur. Tüm bu tarihsel bilgiler, Vernon'un tinnitusun tedavisi konusunu işleyip uygulayarak güncelleştirmesiyle araştırılmış ve yıllar sonra gün ışığına çıkmıştır.
    Modern otoloji (Kulak hastalıkları Bilimi) İtard'ın "Kulak ve İşitme Hastalıkları" kitabının yayınlanmasıyla 1821 yılında başladı denilebilir. Bu kitabın 21 sayfası tinnitusa ayrılmıştır.
    İtard, tinnitusun tibbi bir sorun olduğunu, nedenlerinin araştırılmasını ve eğer bulunabilirse tedavisinin öncelik taşıdığını belirtmiştir. Bu görüş günümüzde de doğrudur. İtard o devirde, rahatsız edici tinnitusun ilaç ve cerrahi tedavilere cevap vermediğini işaret etmiştir. İtard'ın inancına göre tinnitusa dışarıdan verilen seslerle müdahale etmek ve örtmek en etkili tedavi yöntemidir. Ona göre dış sesler yani maskeleyen sesler tinnitusa benzemelidir. Örneğin, eğer hastanın tinnitusu çok ince bir sese benziyorsa alevli bir şömine ateşine yaş veya ıslatılmış odun atılması ve çıkan seslerin dinlenmesini önerdi. Yaş odunun yanarken çıkardığı hışırtı sesleri tinnitusu maskeleyen seslerdir. Eğer hastanın tinnitusu kalın bir sese benziyorsa ateşe kuru odun atılmasıyla çıkan seslerin dinlenmesinin yararlı olacağını yazmıştır.

    İtard'ın tavsiyesi ile bir tinnitus hastası kadın bir un değirmeni yakınına taşınarak maskeleme tedavisi sağlamıştır.
    Ne yazıkki İtard yaşadığı yıllarda bugün bizim yararlandığımız teknolojiden yoksundu.

    Soru 11: Tinnitus tedavisi ile ilgili gelişmeler ümit verici mi?

    Cevap 11: Evet. Son yıllarda Tinnitus konusunda çok yoğun araştırmalar yapılmaktadır. 1976 yılına kadar subjektif tinnitusun tedavi edilemeyeceği söylenirdi. Ancak 1977 yılında J.A.Vernon'un yayınladığı akustik maskeleme işlemlerinin başarısı tinnitusa olan ilgiyi artırmıştır. Tinnitus, mekanizmasının ve küratif tedavisinin bulunabilmesi amacıyla yılda 100'den fazla makalenin yayınlandığı, yeni fikirlere ihtiyaç duyulan bir araştırma konusudur. Tinnitusu konu alan araştırma yayınlarının sayısı, 1955-1974 yılları arasında 524, 1975-1995 yılları arasında ise 1841'dir. Profesyonel dergilerdeki bu tebliğlere ilaveten 1979-1995 yılları arasında her dört yılda bir gerçekleştirilmiş olan "Uluslararası Tinnitus Semineri"nin her birindeki tebliğler, kitaplar halinde yayınlanmıştır. Tinnitusa profesyonel ilginin artışını kısmen bu seminerler sağlamıştır. 1995 Temmuz ayında Amerika Birleşik Devletleri'nde Oregon / Portland'da yapılmış olan Beşinci Uluslararası Tinnitus Semineri'nde Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsünde gerçekleştirilmiş olan "Bilgisayarlı bir sistem kullanarak Maskeleme yöntemiyle Tinnitusun Tetkik ve tedavisi" konulu bir çalışma tebliğ edilmiştir. Günümüzde tinnitusun tedavi yöntemleri azdır ve her hastaya denenmelidir.
    Ülkemizde de tinnitusla ilgili araştırmaların artacağına kuşkumuz yoktur. Daha çok araştırmacı tinnitus çalışmalarına katıldıkça tedavi yöntemleri gelişecektir. Buluşların çoğu, bilimsel çalışmalar yapılırken tesadüfen bulunur. Fakat hiç kimsenin çalışmadığı bir konuda tesadüfi bir buluş bile beklenemez.
    P. Jastreboff'un geliştirmekte olduğu hayvan modeli iyimser olmak için diğer bir nedendir. Hayvan modeli, tinnitusun sırlarının açılması için önemli bir anahtardır. Hayvanlarda tinnitus oluşturduktan sonra herhangi bir ilacın veya yöntemin etki mekanizması hızlı ve güvenli bir şekilde araştırılabilir. İnsanlarda bu tür çalışmalar çok yavaş ilerlemekte veya hiç mümkün olmamaktadır.
    Geçmiş yıllarda tümüyle ihmal edilmiş olan tinnitus çözülemeyecek bir sorun değildir
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:41 ) değiştirilmiştir.

  4. #44
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 12: . Maskeleme yöntemiyle Tinnitusun tedavisi nedir?

    Cevap 12: . Tinnitusun maskeleme tedavisi, uygun bir maskeleme sesiyle tinnitusun işitilmez hale getirilmesidir. Maskeleme her tinnitus hastasına iyi gelecek diye bir kural yoktur. Fakat maskeleme tedavisi işe yaradığı zaman hastayı başka türlü başedilemeyen tinnitustan kurtarır.
    Maskeleme şu nedenlerle işe yaramaktadır:
    a. Maskeleme sesi genellikle bir dar band gürültüdür. Dar band gürültüleri dinlemek saf sesleri işitmekten çok daha hoştur. Bazı hastalar dar band sesleri dinlendirici diye nitelendirir.

    b. Hasta tinnitustan rahatsız olduğu zaman maskeleme sesini kullanabilir, sürekli kullanması gerekmemektedir. Bu kullanım süresi çoğu kez günde 2-3 saati geçmemektedir.

    c. Maskeleme sesi monoton, anlamsız, bilgisayarla üretilmiş hafif bir sestir.

    d. Monoton, hafif ve anlamsız dış sesler çok çabuk ihmal edilir. Bu ihmal etme olayı çok önemlidir. Herhangi bir anda çevrenizi dikkatlice dinlerseniz ne kadar çok sesin var olduğunu fakat ihmal ettiğinizi hemen fark edersiniz.

    Tinnitusu örten maskeleme sesi ihmal edilince tinnitus da ihmal edilmiş olur ve işitilmez. Maskelemenin çalışıp çalışmadığı hemen belli olur. Bazen hastanın alışması için bir-iki hafta kadar denemesi gerekebilir.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40217
    Patolojik (hastalıklı) bulgu saptanmamış çok rahatsız edici tinnitusu olan hastalara "Akustik Maskeleme Tedavisi" uygulanan ilk tedavi yöntemi olmalıdır. Tinnitusun maskelenmesi beş değişik biçimde uygulanabilir:


    Hastaya Özel hazırlanmış Maskeleme Sesi Kasetleri
    Tinnitus Maskerler
    Birleşik Tinnitus enstrümanları ( masker + işitme cihazı)
    İşitme Cihazları
    Düşük Seviye Beyaz Gürültü Üreteçleri
    Her hasta için özel hazırlanmış maskeleme seslerinin kaydedilmiş olduğu kasetler, sese istediğimiz özelliği en gelişkin bilgisayarları kullanılarak sağladığımız için, amacımıza çok uygundur ve diğer yöntemlerle kıyaslanamayacak kadar ekonomiktir. Bu iş için gerekli bilgisayarlar ve donanımları zaten elde mevcut olduğu için maliyete etkisi azdır.
    Hasta, kendisi için hazırlanmış kaseti rahatsız olduğu zaman, istediği süre boyunca ve tinnitusu maskeleyen en az ses seviyesinde dinler.
    Maskelemenin mekanizmasının basit ve muhtemel bir açıklaması şöyledir: Bir ses uyaranının verilmesi periferik ve santral işitme sistemindeki sinir liflerini çalıştırarak kullanır. Maskeleme sesinin aynı zamanda verilmesi aynı sinir liflerininin tümünü çalıştırıp kullanabilir. Sinir lifleri maskeleme sesi tarafından meşgul edilirken geriye ses uyaranını taşıyacak sinir lifi kalmaz ve böylece maskeleme olayı oluşur. Kısmi maskelemede ses uyaranı azalmış olarak işitilir. Burada muhtemelen maskeleme sesiyle meşgul edilmeyen az miktardaki sinir lifleri ile sesin işitilmesi sağlanır.

    Tinnitusun maskelenmesi de benzer şekilde olabilir. Fakat tinnitusla ilgili sinir liflerinin yeri, gerçek iki ses arasında oluşan maskelemede işe karışan sinir liflerinden değişik yerlerde olabilir. Bu yer, tinnitus frekansıyla da değişebilir. Maskeleme sesi kesildiğinde maskeleme işlemi sona erer.

    Soru 13: . Maskeleme yöntemiyle tedavinin işitme sistemine zararlı etkisi var mıdır.?

    Cevap 13: Hayır, yoktur. Uygun maskeleme sesi henüz işitilmeye başlandığı seviyede bile etkili olmaya başlar. Tinnitusu örten maskeleme sesi genellikle 5-10 desibeli aşmayan çok hafif bir sestir ve hiç bir zararlı etkisinin bulunmadığı bilimsel yöntemlerle gösterilmiştir.

    Soru 14: Tüm detaylı araştırmalara rağmen nedeni bulunamaz ise Tinnitusu azaltmak için kendi kendimize birşeyler yapabilir miyiz?

    Cevap 14: Herşeyden önce işitme sistemimizin vucutta bulunan en hassas ve nazik sistemleren biri olduğunu bilmek gerekir. İşitme siniri, iç kulakta koklea adı verilen salyangoz görünüşlü kısımdan çıkarak beyin sapına girdikten sonra, çeşitli çekirdeklerde çoğalarak ilerler ve beyin kabuğunda işitme bölgesine varır. İşitme sisteminin kulaktan sonraki kısmı genel merkezi sinir sisteminin bir parçası olduğu için kişinin endişeleri, stresi ve yorgunluğu işitmesini de etkiler.
    Bu etkilenme diğer duyular için de geçerlidir.
    Bu nedenle
    Yükses ses ve gürültüden uzak durunuz.
    Tansiyonunuz yüksek ise normale gelmesini sağlayınız.
    Tuzdan uzak durunuz.
    Kafeinli ve aspartamlı ilaç ve yiyecek-içeceklerden sakınınız. (çay, kahve, kola, çikolata)
    Günlük jimnastik yapınız.
    Uygun istirahat yapınız. aşırı yorgunluktan sakınınız.
    Nedeni araştırıldığı halde bulunamadığı için tinnitusun önemli bir hastalık belirtisi olmadığını bilerek rahatlayınız.
    Beceremezseniz tinnitusa ilgi duyan bir KBB uzmanına baş vurunuz.
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:41 ) değiştirilmiştir.

  5. #45
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 15: Tinnitus niçin yaşlılarda daha çok oluyor?

    Cevap 15: Tinnitus çoğu kez iç kulakta işitme sinirinin liflerinin bağlı olduğu işitme hücrelerinin (=saçlı hücrelerin) hasar görmesinden kaynaklanır. İç kulaktaki bu işitme hücrelerinin sağlığı iyi işitebilmemiz için son derecede önemlidir. Her ne şekilde olursa olsun işitme hücrelerine verilen zarar, işitme kaybına ve çoğu kez ilaveten tinnitusa neden olur. Presbiakuzi adını verdiğimiz işitme kaybı ileri yaşlarda ortaya çıkar ve genellikle tinnitusa neden olur.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40218
    Presbiakuzi günümüzde küçümsenemeyecek bir sorundur ve gelecek yıllarda hiç kuşkusuz daha da önemli olacaktır. Amerika'da bulunan 20 milyon işitme sorunlu kişinin yüzde yetmişbeşinin yaşları 55'ten yukarıdadır. Günümüzde 80 yaşın üzerindeki kişilerin miktari neredeyse katlanarak artmaktadır. 2030 yılında nufusun üçtebirini yaşlılar oluşturacaktır ve bunların %70 kadarında işitme sorunu olacaktır. Bu tür işitme sorunu olan her 3 kişiden ikisinde tinnitus olduğu, ayrıca normal işitenlerde de tinnitus olabildiği hesaba katılırsa meselenin boyutu ve anlamı kestirilebilir.
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:41 ) değiştirilmiştir.

  6. #46
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 16: Tinnitus yüzünden tamamen sağır olur muyum?

    Cevap 16: Hayır. Tinnitus bugüne kadar hiçbir hastada sağırlığa yol açmamıştır. Her 100 tinnitus hastasının 90'nında işitme azlığı vardır. Objektif sensöriyal işitme kaybı genellikle tinnitus ile birlikte bulunduğu için tinnitusun üretildiği anatomik yerin, işitme kaybına neden olan etkenin anatomik yeri ile aynı olduğu kabul edilir. Bu ispatlanmamış bir varsayımdır. Fakat klinik olarak işitme kaybına neden olan etkenin tinnitusa da neden olacağını kabul etmek, hatta işitme kaybının tinnitusa deden olduğunu söylemek yeterli bir açıklama olabilir.

    Soru 17: Tinnitusun cerrahi tedavisi var mıdır?

    Cevap 17: Ne yazık ki hayır. Tinnitusun sebebi bulunsa ve ameliyat yapılarak tedavi edilse bile tinnitus devam edebilir. Örneğin tinnitusun nedeni otoskleroz hastalığı ise cerrahi tedavi ile işitme azlığı %80 - %90 hastada düzelir; fakat ameliyat olmuş hastaların %30'unda tinnitus devam eder.
    Bizim hastalarımızın bir kısmı (%9.8) tinnitusun bitmesi karşılığında işitmeden tamamen vazgeçmeye razıdır ve bu tür bir ameliyata hazırdır. 1970 ve 1980 yıllarında işitme sinirinin kesilmesiyle tinnitusun duracağı sanılmış ve ABD' de birçok hastaya uygulanmıştır. Fakat ameliyatlardan 1-2 ay sonra her 4 hastadan üçünde tinnitusun eskisinden daha çok olarak geri geldiği saptanmış ve bu ameliyatlara son verilmiştir. Daha sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda ortaya çıkan tarihsel bilgilerde 1928 yılında tinnitus tedavisi için orta ve iç kulağın tamamen boşaltıldığı fakat sonucun tehlikeli ve şaşılacak düzeyde etkisiz olduğunun yazıldığı saptanmıştır. Tinnitusun denenmiş ve başarısız olduğu tespit edilmiş diğer cerrahi tedavi yöntemleri şunlardır:
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40219
    Stellate ganglion blokajı veya kesisi
    Bademcik ameliyatı
    Timpanik pleksus ( orta kulağın iç duvarındaki sinir ağı) kesisi
    Denge siniri ile yüz sinirinin arasındaki bağlantının kesilmesi

    Tinnitusu başlatan sebep kulakta çok bariz bile olsa o sebebin yok edilmesi Tinnitusun duracağı anlamına gelmemektedir

    Soru 18: Tinnitus hastaları, tinnituslarını dış çevrede mevcut seslerden en çok hangilerine benzetiyorlar?

    Cevap 18: Bu benzetme kişilerin yaşadığı çevreye ve aldıkları eğitime göre değişmektedir. Örneğin, kırsal yörelerde yaşayanlar dere, çay ve ırmak sesini, İstanbul'da yaşayanlar su kesikken musluktan çıkan sesi çok iyi tanırlar. Sanayi kesiminden bir işçi basınçlı bir kazandan kaçan buhar sesini iyi bilir.
    Bizim hastalarımızın benzetmeleri çokluk sırasıyla şöyledir:
    1."sss" sesi diye tarif edilen ince uğultu
    2. Ağustos böceği sesi
    3. "Çınlama" diye tarif edilen diyapazon sesi
    4. Akan su sesi
    5. Çağlayan sesi
    6. Kaynayan su sesi
    7. Kuş ötüşü
    8. Islık
    9. Kalın uğultu
    10. Motor sesi
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:41 ) değiştirilmiştir.

  7. #47
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 19: Tinnitustan rahatsız olan bir kişinin doktoruna gidip bunu anlatması saçmalık olur mu?

    Cevap 19: Hayır, mutlaka söylemelidir. Aksi takdirde tinnitus hiç dikkate alınmayacaktır. Hasta Tinnitustan rahatsız olduğunu belirttiği halde hekimi bu konuda hiç bir şey yapılamayacağını söylerse o hekimin tinnitus konusuna ilgisiz olduğu sonucuna varılmalıdır. Hekim en azından bir başka hastalık için yararlı olacak ilaçların ototoksik (kulağa zarar veren) olmamasına dikkat edecektir. Tinnitus hastalarının tinnitusu çoğaltan bu ototoksik ilaçlar konusuna duyarlılık göstermeleri son derecede önemli olabilir.


    Soru 20:.Sigaranın tinnitusa etkisi varmıdır?

    Cevap 20: Evet. Sigara içmek tinnitusu artırabilir. Sigara içmeyenlerin sigara içilen ortam havasını solumaları da aynı etkiyi yaratabilir


    Soru 21: Önümüzdeki yıllarda tinnitus tamamen yok edilebilir mi?

    Cevap 21: Tinnitusla ilgili araştırmalar 1980'li yıllarda çoğalmaya başlamış ve 1990'lı yıllarda giderek yoğunlaşmıştır. Ülkemizde de Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsünde bir Tinnitus araştırma ekibi tarafından çalışmalar yapılmaktadır.
    Tinnitus hastalarının çoğunun bu araştırma sonuçlarının klinik uygulamalarını sabırsızlıkla beklediklerini biliyoruz. Fakat tinnitus gerçekten zor bir konudur ve gelişmeler ne yazık ki yavaş olmaktadır. Asıl zorluk tinnitusun objektif olarak ölçülememesidir. Ölçülemeyen ve tartılamayan bir olayın değerlendirilmesi ve tedavisi de zor olmaktadır. Yakın geçmişe bir göz atarsak, ilkin çok heyecan verici ve parlak gözüken birçok yöntem ve ilacın, zaman içinde elendiği ve yararsız olduğu saptanır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40220
    Günümüzde tinnitusun ana tedavi yöntemi, 1976'dan beri kullanılmakta olan ve zamanın imtihanında elenmeyen "Akustik Maskeleme Yöntemi"dir. Bu yöntemle semptomatik tedavi yapılmaktadır.
    Tinnitusu ve nedenini ortadan tamamen kaldıracak küratif tedavi için yürütülmekte olan araştırmaların başarılı olmasını ve Tinnitusun küratif tedavisinin bulunduğunu bildiren çok değerli makalenin yayınlanmasını beklemekteyiz.
    Tinnitus hastalarının desteği ve baskısıyla daha çok araştırma yapılacak ve sonuçlarından yararlanılacaktır.
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:42 ) değiştirilmiştir.

  8. #48
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 22: Gingko Biloba ilacı hakkında bilgi verirmisiniz?

    Cevap 22: Tinnitusu etkin olarak bastıran ve anlamlı bir yan etkisi olmayan ideal bir ilacın bulunması için araştırmalar sürüyor. Denenen birçok madde arasında bir Çin ağacının ekstresi, Gingko Biloba Ekstresi dikkat çekmektedir. Ülkemizde bu ilaç "Tebokan" ve "Craton" adları altında tablet ve damla biçimlerinde üretilmektedir. Bu ilacın Tinnitus üzerine etkisini bildiren çeşitli yazılar değişik ülkelerde yayınlanmıştır. Bu yazıların sonuçları, ilacın tinnitusu :
    a. Hiç etkilemediği
    b. Çoğalttığı
    c. Daha tahammül edilir biçime getirdiği
    d. Azalttığı
    e. Tamamen yok ettiği
    şeklinde farklılıklar göstermektedir.
    Gingko'nun tinnitusu etkileme mekanizmaları bilinmemektedir.
    Hayvanlar üzerinde yapılmış deneyler Gingko'nun işitme sisteminde metaboik aktiviteyi azalttığını göstermiştir. Tinnitusun, işitme sistemindeki yerel bir metabolik aktivite artışıyla birlikte olduğu yönünde görüşler vardır. Gingko, metabolik aktiviteyi azaltırken tinnitusun azalmasına da yardımcı olabilir.
    Gingko, kalsiyum homeostazını da artırır. P. Jastreboff'a göre kalsiyum homeostazı da tinnitusunun oluşmasında rol aldığı için Gingko'nun bu yönden etkili olabileceği düşünülebilir. P. Jastreboff, düzenlediği hayvan deneylerinde salisilat ile tinnitus oluşturmuş ve Gingko'nun dozuna bağlı bir tinnitus azalması yapabileceğini ileri sürmüştür.
    J.Vernon, yürüttükleri çalışmaların sonucunda Gingko Biloba'nın kronik tinnitus üzerinde hiç etkisi olmadığını bildirmiştir.
    Bizim hastalarımız arasında da, tinnitus tedavisi için hekimlerce verilen bu ilacı aylarca kullandıktan sonra yararlandığını belirten bir kişi bile yoktur.
    Günümüzde, tinnitusun tedavisinde yararlı olduğu gösterilmedikçe, hiç bir ilacın tinnitus tedavisi için kullanılmaması en doğru davranıştır.

    Soru 23: Kulağımdaki çınlamayı başkaları da işitebilir mi?

    Cevap 23: Genellikle hayır. Sadece hastanın işitebildiği Tinnitus türlerine "subjektif tinnitus" diyoruz. Fakat bazen Tinnitusun belli türleri başkaları tarafından da işitilebilir. Bunlara objektif tinnitus denir.
    Objektif tinnitus hem hasta hemde hekim tarafından işitilebilen seyrek rastlanan bir semptomdur. Objektif tinnitusa neden olan hastalıklar, işitilebilecek kadar güçlü ses üreten mekanizmalardan birisini harekete geçirir.
    Objektif tinnitusun sebepleri 2 grupta toplanabilir:
    a. Kulağın çevresinde bulunan kan damarlarındaki anormallikler
    b. Kulakta çıtırtı ve tıkırtı şeklinde ses veren ritmik kas kasılmaları.
    Objektif Tinnitusun tedavisi çoğu kez sebebe yönelik olarak yapılabilir. Kafa içi damar anormallikleri ve yumuşak damak kaslarının hızla kasılıp gevşemeleri, dışarıdan işitilebilen objektif tinnitusların en sık rastlanan türlerindendir.
    Örneğin, bir bayan hastanın tinnitus şikayeti bebeğini kaldırırken başlamıştı. Yaptığımız araştırmalar sonucu kafaiçindeki bir atardamardan bir toplardamara fistül (anormal bağlantı) gelişmiş ve bu bağlantıdan hızla toplardamara geçen kan akışının sesi hasta tarafından "tinnitus" olarak işitiliyordu. Bu anormal bağlantı selektif embolizasyon adı verilen işlemle kapatıldıktan sonra hastanın tinnitusu son buldu.
    Kafa içinde dura mater'in (beyin zarı) arteriyovenöz fistülleri rastlandığında önce tedavinin gerekli olup olmadığına, eğer gerekli ise cerrahi ve damar içinden uygulanan tedavilerden hangisinin kullanılacağına karar vermek gerekir. Bu karardan sonra olgunun damarsal anatomisi araştırılır. Nörolojik sorunu ilerleyen veya kafa içi kanaması olan hastalarda tedavi gereği kuşkusuz vardır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40221
    Her dural (beyin zarı) arteriyovenöz malformasyon beyin kanaması gibi ağır nörolojik sorunlara sebep olabilir. Fakat Lateral-sigmoid sinüsleri (kulağa bitişik büyük bir kafa içi toplar damarı) tutan arteriyovenöz malformasyonlar en az nörolojik soruna yol açar. Dural arteriyovenöz malformasyonların tabii seyri oldukça değişkendir. Bazı lezyonlar yıllarca selim semptomlara neden olabilir. Spontan regresyon (kendiliğinden gerileme) veya tromboz (pıhtıyla tıkanma) seyrek değildir.
    Lateral-sigmoid bölgedeki fistüller, dural arteriyovenöz fistüllerin çoğunu oluşturur. Bu olgular genellikle gece rahatsız eden tinnitus yakınmasıyla başvurur. Sadece tinnitustan rahatsız olan ve bu yüzden yaşam kalitesi bozulan hastalarda tedavi gereği vardır.
    Kas Kaynaklı Objektif Tinnitus için Tedavi Yöntemleri:
    1. İlaçla tedavi: Başarı ihtimali azdır.
    2. Akustik maskeleme: Hiçbir yan etkisinin olmaması nedeniyle kas kaynaklı Objektif Tinnitus tedavisinde hemen kullanılabilir. İngiltere kaynaklı tebliğlere göre 3-4 ay süren akustik maskeleme tedavisi ile palatal myoklonus, olguların yüzde atmışında tamamen durmaktadır.
    3. Cerrahi Tedavi: Orta kulakta bulunan Stapedius ve tensor timpani kaslarının tendonlarının her ikisinin birden kesilmesi ve işlem esnasında stapes tendonunun bir kısmının kesilerek çıkarılmasıdır.

    Soru 24: Yüksek ses ve gürültü Tinnitusa neden olabilir mi?

    Cevap 24: İnsanlar endüstri devriminden beri yüksek gürültülü çalışma ortamları oluşturmuşlardır. Aşırı gürültü günümüzde hem tinnitusun hemde işitme kaybının bilinen sebeplerinin en önde gelenidir. Bir konserden sonra kulağın iki gün çınlaması, gürültülü işyerinden çıkınca kulağın bir saat çınlaması işitme sisteminde oluşan genellikle gelip geçici bir hasarın işaretidir. Vucudun diğer sistemlerinde ağrının verdiği uyarıyı işitme sisteminde muhtemelen tinnitus vermektedir. Toplumumuzda birçok kişi yüksek gürültünün kulağa, daha genel olarak işitme sistemine verebileceği zarardan habersiz ve kaygısız gözükmektedir.
    İş yerlerindeki yüksek gürültü iyi bilinen bir konudur. Fakat küçük iş yerlerinde hiçbir tedbir alınmadığını biliyoruz. Çok yüksek seste çalınan müzik, bayramlarda çocukların patlatmaktan büyük zevk aldığı çatapat ve ses bombalarının satışının uygulamada hiç kısıtlanmamış olması artık dikkatimizi çekmesi ve ilgilenmemiz, müdahale etmemiz gereken konulardır. Büyük çocuklarda ve gençlerde yüksek seste müzik dinlemenin yaygınlığı, toplumun bu genç kesiminde kulak bozukluklarının en yaygın sebebi olarak gözükmektedir. Stereo kulaklıklar, minik bir kaset-çalar ile bile kullanılsa kulaklara zararlı olabilecek kadar yüksek ses verebilme yeteneğindedirler. Bunların bilinmesi, önlenebilir oluşları nedeniyle çok önemlidir. Ses bombası niteliğindeki çatapatların ise hiçbir eğlendirici yanı bulunmadığı için yasaklanmasının şart olduğunu sanıyorum; çünkü bu yüzden kulak zarları yırtılan çocuk ve erişkinler KBB polikliniklerine başvurmaktadır.
    Telefon veya değişik müzik aletleri şeklindeki gürültü makinalarının bebeklerin ve küçük çocukların kulaklarını bozabileceğini annelere hatırlatmak isterim.
    Çeşitli eğlence etkinliklerinden kaynaklanabilecek gürültülere karşı gerekli ve yeterli önlemlerin alınması için yetkililere elimizden gelen baskıyı uygulamalıyız.
    3000-6000 Hz arası frekanslardaki işitme bölgesi gürültüden en çok etkilenen alandır. İşitme koruyucuları kullanılmazsa ve yüksek gürültüye maruz kalınırsa işitmeye en büyük zarar bu bölgede oluşur. Bu naziklik dış kulağın etkisi sonucudur. İnsanlarda dış kulağın rezonansı (boyutları nedeniyle tabii titreşime eğilimi) 2000-4000 Hz arası frekanslardaki sesleri kuvvetlendirir.
    En yüksek işitme kaybı, gürültü frekansının 0,5 ile 1 oktav üzerinde meydana gelir. Bu nedenle kapatılmamış kulaklarda en büyük işitme kaybı 3000-6000 Hz bölgesinde olur. İnce seslerin az işitilmesi, gürültüye bağlı işitme kaybının ilk belirtisidir. Korti organının dış saçlı hücreleri ve özellikle ince sesleri işiten bölgedekiler şiddetli gürültüye karşı dayanıksızdır. Oysa bu dış saçlı hücreler, insan işitme sisteminin ince seslere çok keskin seçiciliğinde çok önemlidir. Bu hücrelerin zarar görmesi durumunda kişinin ince sesleri birbirinden ayırdetmesi zorlaşır. Bunun anlamı, kelimelerdeki sessiz harflerin çoğu anlaşılamayacak demektir. Kelimeler işitilir fakat algılanamaz.
    Alçak frekanslı gürültüler daha az zarar vermesine karşın daha geniş bir alanı etkiler. Bu yüzden alçak frekanslı gürültülerin sebep olduğu yaygın işitme kaybı, yüksek frekanslardan daha çok zorluğa neden olabilir.
    Elektrik motorları, trafolar, fanlar, ısıtma-soğutma-havalandırma sistemleri gibi endüstri cihazları 300-3000 Hz bölgelerinde yüksek gürültü üretirler. Bu nedenle bir fabrikada günde 4 saatten çok çalışanların kulaklarının korunması çok önemlidir.
    Ayrıca alçak frekanslı darbe gürültüleri de (tabanca, tüfek, top,bomba, vs.) işitmeye çok büyük zarar verebilir
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:42 ) değiştirilmiştir.

  9. #49
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 25: Tinnitusun bizim toplumumuzdaki yaygınlığı ne kadardır?

    Cevap 25: Bildiğimiz kadarıyla bu konuda ülkemizde yapılmış bir araştırma yoktur. Bizim yapmış olduğumuz bir çalışmada hastaneye herhangi bir nedenle gelen kişiler arasında Tinnitusun yaygınlığı araştırılmıştır. Bu araştırmanın amacı, kurulmaya çalışılan Tinnitus Kliniğinin iş yoğunluğunu kestirmek ve donanımını planlamaktı. Bu araştırmanın sonuçlarını tüm nüfusa genellemek mümkün değildir.
    Diğer ülkelerde yapılmış araştırmaların sonuçlarını bizim toplumumuza uygularsak ülkemizde 3.000.000 cıvarında tinnitus hastası olduğu sonucuna varırız.

    Soru 26: Tinnitus ile ağrı arasında benzerlik var mıdır?
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40222

    Cevap 26: Evet. Ağrı diğer sistemler için ne ise tinnitus da işitme sistemi için odur. Tinnitus, ağrıya benzer olarak, bazı şeylerin yolunda gitmediğini belirten bir işarettir. Tinnitusun akut (kısa süren) ağrıdan farkı, başlatan neden ortadan kalksa bile çoğu kez devam etmesidir.
    İlk ağrı kaynağı iyileştikten sonra kronik (uzun süren) ağrı duygusunu devam ettiren somatosensuar merkezi sinir sisteminin kapasitesi hakkında çok araştırma yapılmıştır. "Merkezi ağrı", "deafferantasyon ağrısı", "fantom (hayalet) ağrı" gibi konuları içeren kronik ağrının sinirsel mekanizmalarını açıklayan çeşitli makaleler yayınlanmıştır. Tüm bu yayınlardan biliyoruz ki somatosensuar sistem ağrı duygusunu devamlı sürdürebilir.
    Somatik ve işitme duyu sistemleri arasında çok ilginç benzerlikler vardır. Kronik tinnitus kronik ağrıya birçok yönlerden benzer. İlgili afferent ( merkeze duyu taşıyan) sinirin kesilmesi yada uyuşturulması tinnitusun veya ağrının duyulmasını durdurmaz.

    Soru 27: Rahatsız edici Tinnitusun yaygınlığı (prevalansı) nedir?

    Cevap 27: Çeşitli araştırmaların sonuçlarına göre Rahatsız edici Tinnitusun yaygınlığı (prevalansı) Amerika Birleşk Devletlerinde genel nufusun yüzde dörtbuçuğudur. Nufusu 250 milyon olduğuna göre Amerika'da 11,25 milyon tinnitus hastası vardır. Amerikan Tinnitus Birliği'ne göre bu sayı 12 milyondur. İngiltere'de de bu oran hemen hemen aynıdır. Tinnituslu hastaların %12,3 ü ( 1,4 milyon) 55 ile 74 yaşları arasındadır. Vernon'a göre bu oran %54,4 tür ve buna göre 50 yaşından büyük 6 milyon kişide Rahatsız edici Tinnitus vardır. Bu hastalar tedavisiz kalmaktadır. Burada sözü edilenler ciddi tinnitusu olan hastalardır. Bu hastalar tinnitus yakınmasıyla defalarca K.B.B kliniklerine ve diğer hekimlere başvururlar ve çare ararlar
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:42 ) değiştirilmiştir.

  10. #50
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Kulak burun boğaz

    Soru 28: Hafif tinnitus ile ciddi tinnitus arasındaki fark nedir?
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=40223

    Cevap 28: Hafif tinnitus ya sadece zaman zaman duyulur ya da sessiz bir yerde işitilir. Çoğu kez Tinnitusun daha çok artmayacağının yada sağırlığa sebep olmayacağının hastaya açıklanması yeterli olur. Tinnituslu hastaların %80'inde hafif Tinnitus vardır. Tinnitusun hafif veya ciddi olduğunu saptamanın tek yolu ayrıntılı alınmış tibbi hikayenin değerlendirilmesidir. Hafif Tinnitus, placebo etkisine açıktır, verilen ilaçların çoğu ile iyileşir ve maskeleme tedavisi gerektirmez.

    Soru 29: En çok hangi kulak hastalıkları tinnitusa neden olur?

    Cevap 29: Genel olarak iç kulağı tutan tüm hastalıklar tinnitusa neden olabilir. En sık rastlananlarını şöyle sıralayabiliriz:
    1. Gürültünün oluşturduğu işitme kaybı
    2. Presbiakuzi (yaşlılık sağırlığı)
    3. Akustik travma
    4. Meniere Hastalığı
    5. Otoskleroz
    6. Ani işitme kaybı
    7. Kafa travması

    Soru 30: Tinnitus sebebi olabilen Otoskleroz nasıl bir hastalıktır?

    Cevap 30: Devamlı ve giderek çoğalan bir tinnitusa neden olan Otoskleroz, iç kulağın kemik kısımlarına odaklar halinde oturan bir hastalıktır ve nedeni bilinmez. Hastalarda önce bir kulakta yavaş ilerleyen işitme kaybı oluşur. Çoğu hastada zamanla diğer kulak ta etkilenir. Hastalık otoskleroz odağının yerleştiği yere göre şikayetlere yol açar. Odyogramda görülen İşitme kaybı, %80 hastada iletim türü, %15 hastada karışık, %5 hastada nörosensoriyal türdedir. Ağrı ve akıntı hiç olmaz. Hastalık klinik olarak %20 ihtimalle soyaçekim gösterir. Üzengi (stapes) kemiğinin tabanındaki ses ileten özel eklem, orada biriken kemiksi otoskleroz odaklarıyla sabitleşir ve sesi iletemez.
    Teşhis: Otoskleroz, hastanın işitme azlığı ile ilgili anlattığı deneyimlerinden tanınabilir. işitmesi yavaş yavaş azalan ve az işiten başka akrabaları da olan bir kişide muhtemelen otoskleroz vardır. Öntanı, işitme ölçümü ile desteklenir. Kesin tanı, kulağın ameliyat esnasında açılması ve otoskleroz odağı yüzünden stapes (üzengi) kemiğinin hareketsizliğinin görülmesi ile konur.
    Tedavi: Otoskleroz için 3 tedavi seçeneği vardır.
    1. Takip: Hafif işitme kayıplarında tedavi gerekli olmayabilir. Bu durumda işitme testleri her yıl yapılmalıdır.
    2. İşitme Cihazı: Bu hastalık için kabul edilebilir bir tedavi yöntemidir. Ameliyat olmamak üstünlüğü vardır. Fakat otoskleroz süreci ilerler ve iç kulağı tutabilir. Hasta işitme cihazını devamlı kullanmak zorunda kalır.
    3. Cerrahi tedavi: Dış kulak yolundan uygulanır. Kulak zarı arka-üst taraftan kaldırılarak öne yatırılır.Stapes (üzengi) kemiğinin dokunmakla kımıldayıp kımıldamadığı kontrol edilir. Sabit ise tedavisi, üzengi kemikciği yerine küçücük bir protez takmaktır. (şekil 4). Protez, inkus (örs) kemikçiğini iç kulağa birleştirerek sesin iletileceği zinciri tamamlar.


    Bu ameliyatın adı üzengi tabanının kısmen yada tamamen çıkarılmasına göre, stapedotomi ve stapedektomidir. Her kulak hastalıkları uzmanı hekimin yapabildiği incelikli bir ameliyattır. Başarısı %80 den fazladır. Ameliyat olan hastaların %75'inde tinnitus etkilenmez, %8 inde tinnitus yok olur, %16 sında tinnitus artar, %3'ünde tam sağırlık ortaya çıkar. Görüldüğü gibi stapedektomi (ameliyatı) sonucu tinnitusun geçeceğini söylemek zordur. İlk tedavi seçeneği olan ameliyatı kabul etmeyenler işitme cihazından yararlanır.
    Son söz: Otoskleroz hastalığında ameliyat Tinnitus için değil sadece işitme kaybını düzeltmek için yapılır.
    Konu Mustafa Uyar tarafından (12.Nisan.2015 Saat 21:43 ) değiştirilmiştir.

Sayfa 5/7 İlkİlk ... 34567 SonSon

Benzer Konular

  1. Boğaz reflüsüne dikkat!
    By hw414 in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Temmuz.2008, 14:00
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.Şubat.2008, 08:07
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Mayıs.2007, 13:09
  4. Burun Tıkanıklığı
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.Nisan.2007, 18:40
  5. Boğaz Ağrısı
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.Nisan.2007, 18:38

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.