Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    haberal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25 Kasım 2006
    Yer
    Konya
    Mesajlar
    491
    Tecrübe Puanı
    32

    Türkiye'nin Dış Siyaseti

    [IMG]file:///C:/DOCUME~1/Mustafa/LOCALS~1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.jpg[/IMG]Türkiye Cumhuriyeti İmparatorluk coğrafyasından doğmuş bir devlettir. Bu coğrafya aynı zamanda bizim hayat sahamızdır. Zira burası ortak kültürümüzün ve medeniyetimizin oluştuğu bir bölgedir. Ayrıca bu bölgede yaşayan soydaşlarımız bulunmaktadır. Dolayısıyla Türkiye'nin dış politikasını tayin eden en önemli unsurların başında bu coğrafya yer almaktadır. Bunun dışında da Türk Dünyası ve İslam Coğrafyası bu politikanın diğer unsurlarını belirler. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz ise, tarihi bir tercihin bugüne yansımasıdır. Globalleşen Dünya ve değişen güç dengeleri sebebiyle Türkiye'nin bulunduğu konum ve yukarıda açıkladığımız unsurlar Türkiye'yi dikkatli bir dış politika gütmeye mecbur etmektedir. Bu politikanın temeli Türkiye'nin değişmeyen dostlukları değil, değişmeyen çıkarları olmalıdır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sosyal-bilgiler-dersi/48321-turkiyenin-dis-siyaseti.html#post98312
    Türkiye'nin jeopolitik konumu, pek çok işbirliği projesi için bir çekim alanı oluşturabilecek potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin bölgesel ve küresel bir müessiriyete dönüştürülebilmesi, uluslararası siyasi ve ekonomik ilişkilerde ve güvenlik ilişkilerinde jeopolitiğin akıllıca kullanılmasına bağlıdır.
    Öte yandan soğuk savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik konjonktür, çok alternatifli bir dış politika geliştirmek için uygun bir ortam oluşturmuştur. Askeri ittifakların ve blokların, uluslararası ilişkilerin belirleyici unsuru olma niteliği önemli ölçüde azalmış ve işbirliği projeleri devletlerarası ilişkilerin yaygın bir aracı haline gelmeye başlamıştır. Bu yeni ortamda Türkiye'nin de güç merkezleri ile ilişkilerini alternatifli, esnek ve çok eksenli olarak yeniden düzenlemesi ve oluşturması gerekmektedir.
    Türkiye'nin tarihine ve coğrafi konumuna yaraşır, önyargılardan ve saplantılardan arınmış, karşılıklı çıkar ilişkilerine dayalı, gerçekçi bir dış politika izleyecektir. Başka ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılı olan Türkiye, öteki ülkelerin ve uluslararası kuruluşların da, kendi toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılı olmalarını hak olarak görmekteyim.
    Değişen bölgesel ve küresel gerçekler karşısında, Türkiye'nin dış politika önceliklerini yeniden tanımlaması ve bu gerçekler ile ulusal çıkarları arasında yeni bir denge oluşturması gerektiği inancındayım.
    Bu bağlamda;
    * Türkiye'nin dış politikasını uzun vadeli bir perspektifle, yeni dinamiklere dayanan bölgesel ve küresel konjonktürle uyumlu hale getirilmelidir.
    * Dış politikada karar verme ve uygulama sürecinin, sadece bürokrasinin katılımıyla yürütülmesinin yetersiz kaldığı görüşündeyim. Bu tür kararlara parlamentonun ve toplumun çeşitli kesimlerinin katılımı sağlanarak Türkiye'nin dış politikadaki etkisi ve gücünün artacağına inanmaktayım.
    * Uluslararası ilişkilerde stratejik çalışmaların, senaryo analizlerinin ve geleceğe ilişkin projeksiyonların yapılmasının, dış politika araçlarının geliştirilmesinde çok önemli olduğuna da şüphe yoktur. Bu nedenle kamu kurumları bünyesinde dış politika alanında faaliyet gösteren araştırma merkezleri, dış politika enstitüleri ve üniversitelerdeki uluslararası ilişkiler bölümleriyle işbirliği yapılmalı.
    Bu gözlemler çerçevesinde aşağıdaki politikalar izlenmelidir:
    * Türkiye, demokrasisi, ekonomisi ve insan haklarına saygılı tutumuyla bulunduğu bölgede bir istikrar unsurudur. Bu nitelikleriyle, çevresindeki kriz bölgelerinde daha fazla inisiyatif alacak ve krizlerin çözümüne daha somut katkı sağlamaya çalışacaktır.
    * Şahsen, bölgesel güvenlik ortamının, ekonomik kalkınmaya önemli katkıda bulunduğu görüşündeyim.Bu nedenle Türkiye, yakın çevresinde güven ve istikrarın tesisi için daha fazla çaba sarf edecek, komşularıyla diyaloga dayalı iyi ilişkiler sürdürme çabasını artıracak, böylelikle bölgesel işbirliğinin gelişmesine daha fazla katkıda bulunacaktır.
    * Türkiye gerek coğrafi, gerekse tarihi açıdan Avrupa ile yakın ilişkiler içinde olmuştur. Bu nedenle Avrupa ülkeleriyle ilişkiler Türkiye'nin dış politika gündeminde en üst sıralarda yer almaya devam etmeli,
    * Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerinde taahhütlerini ve üyelik için öteki aday ülkelerin de yerine getirmesini istediği şartları bir an önce sağlayacak, gündemin yapay sorunlarla meşgul edilmesini önlemeye çalışmalı,
    * Türkiye'nin NATO bünyesinde bugüne kadar ortaya koyduğu katkıya paralel olarak, yeni "Avrupa Savunma Stratejisi" çerçevesinde oluşturulan "Avrupa Güvenlik ve Savunma Kavramı" (AGSK) içinde hak ettiği yeri alması yolundaki çabaları sürdürmeli,
    * Türkiye ile dost ve müttefik ülkeler arasında uzun zamandan beri devam eden siyasi ve ekonomik işbirliği sürdürülmeli ve bu işbirliği özellikle ekonomi, bilim, teknoloji, yatırım ve ticaret alanlarında yoğunlaştırılmalıdır.
    * Amerika Birleşik Devletleri ile uzun yıllardan beri savunma ağırlıklı olan işbirliğini devam ettirerek, bu işbirliğini ekonomi, yatırım, bilim ve teknoloji alanlarında yaygınlaştırılmalıdır.
    * Rusya Federasyonu ile Orta-Asya ve Kafkasya'da rekabete değil işbirliğine dayanan dostça ilişkiler sürdürülmelidir.
    * Komşumuz Yunanistan ile karşılıklı ekonomik çıkarlara dayanan ilişkiler geliştirilmeli ve bu ilişkilerin oluşturacağı güven ortamı sayesinde, daha karmaşık olan siyasi sorunların çözümü için zemin hazırlanmalıdır.
    * "Kıbrıs sorunu"nun çözümünde, adadaki Türk halkının varlığının, kimliğinin ve kendi geleceğini tayin etme hakkının gözardı edilemeyeceği görüşünde olup; çözümün, adada mevcut iki devletin varacağı uzlaşmaya dayanması gerektiğine ve bu sorun çözümlenmeden Kıbrıs Rum Kesimi'nin Avrupa Birliği'ne alınmasının, sorunu daha karmaşık hale getireceğine inanmaktayım.
    * Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile tarihi, kültürel ve sosyal yakınlığımıza rağmen, Türkiye'nin bu ülkelerle ilişkilerinde beklentileri karşılayamadığı bir gerçektir. Türk Cumhuriyetleri'yle ilişkilerin en ileri noktaya taşınarak bölgenin geniş bir işbirliği alanına dönüştürülmesi için çaba sarfedilmelidir.
    * Orta-Doğu'da akan kan, tüm dünya kamuoyunu olduğu gibi bu bölge ile yakın kültürel ve tarihi ilişkileri olan Türk halkını da üzmekte ve endişeye sevk etmektedir. Din ve ırk ayırımı yapmaksızın, kime ait olursa olsun, dökülen kanın ve göz yaşının acilen durdurulmasını sağlayacak tek yolun, kalıcı bir barıştan geçtiğine inanmaktayım. Bu çerçevede Türkiye, barışın tesisine yönelik çabaları desteklemeye devam etmelidir.
    *Türkiye'nin İslam Ülkeleri'yle ilişkilerine özel bir önem verilmeli. Bu nedenle, bir yandan bu ülkelerle ikili işbirliğimizin artırılması, öte yandan İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ), uluslararası alanda daha saygın yer edinebilmesi ve inisiyatif alabilen dinamik bir yapıya kavuşturulması için çaba sarfedilmeli. Yine bu bağlamda, başkanlığını Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı İKÖ, Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) faaliyetlerine daha somut içerik kazandırmaya çalışılmalıdır.
    * Soğuk savaşın sona ermesi ve Doğu Blok'unun çöküşü, Karadeniz Bölgesi'nde yeni bir işbirliği alanının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu gelişme sonucu, hızlı bir ivme ve geniş bir katılımla kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın (KEİT), bölge ülkelerine geniş işbirliği olanakları vaat eden potansiyelinin harekete geçirilmesi için sarfedilen çabaları artıracak çalışmalar yapılmalıdır.
    * Türk dış politikasının geleneksel Atlantik ve Avrupa boyutlarının yanında, Avrasya eksenli bir politikanın da geliştirilmesi yolundaki çabalar sürdürülmeli. Bu bağlamda, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) çerçevesindeki işbirliğinin güçlendirilmesi için çaba sarfedilmelidir.
    * Kafkasya'da soğuk savaş dönemi şartlanmaları bir yana bırakılarak işbirliği imkanları geliştirilmeli. Böylelikle Türkiye, zengin yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip olan bu bölgenin, Orta-Doğu ve Balkanlar'la ekonomik açıdan bütünleşmesine katkıda bulunmaya çalışılmalıdır..
    * Çin ve Güney-Doğu Asya'daki dinamik ekonomilerle ilişkiler çok yönlü olarak ele alınarak Türkiye ile bu ülkeler arasında daha sıkı ilişkiler geliştirilmelidir.
    * Türkiye'nin Balkan politikasını, bölgedeki ülkelerle tarihi, kültürel ve ekonomik ilişkilerimiz ışığında geliştirerek ve gerekirse yeniden şekillendirilmelidir.
    * Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının, bulundukları ülkelerdeki haklarının daha fazla korunması için çaba sarf edilmeli, gerek o ülkelerde gerekse Türkiye'de karşılaştıkları sorunların ortadan kaldırılması için mevcut mekanizmaları daha etkin biçimde işletecek, gerekirse yeni mekanizmalar oluşturulmalıdır.

  2. #2
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Türkiye'nin Dış Siyaseti

    tesekkurler..

Benzer Konular

  1. Türkiye'nin Su Varlığı
    By Beyza in forum Lise Coğrafya Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17.Temmuz.2008, 17:48
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.Mart.2008, 11:45
  3. Islam´ın Iktisat Siyaseti
    By yoLcu in forum İslami Bilgiler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 24.Kasım.2007, 18:39
  4. Q2 teknolojili 147 Türkiye'de
    By Always in forum Araba Hastaları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.Ağustos.2007, 20:49
  5. Fatih'in Fetih Siyaseti
    By şehzade in forum Lise Tarih Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.Mayıs.2007, 20:45

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.