Bulutun şarkısı
Pamuk deniziyim gökyüzünde

Kar yağmur taşırım ben göğsümde
Bazen şimşekler çıkar benden
Sular vardır benim özümde

Çocuk: Ciiin ciiin. Çabuk gel.

(Dev gelir)

Dev: Ne istiyorsun ey sahip.
Çocuk: En güçlünün güneş olduğunu sanıyordum ama şu bulut geldi, önümde durdu. Hiç bir şey yapamıyorum. Demek ki, bulut daha güçlüymüş. Bulut olmak istiyorum. Hadi, hadi! Bulut yap beni. Çabuk ol!
Dev: Peki ey sahip. Lebbeyk! Sahip bulut olsun

Çocuk artık bulut maketindedir.

Çocuk: Yaşasııın! Yağmurlar yağsın, şimşekler çaksın!
Neşeyle şarkısına başlar.

Bulutun şarkısı


Pamuk deniziyim gökyüzünde

Kar yağmur taşırım ben göğsümde
Bazen şimşekler çıkar benden
Sular vardır benim özümde

Şarkı devam ederken, rüzgâr sesi duyulur ve tülleri savrulan bir çocuk girer. Salınarak gelir ve bulutu itmeye başlar. Bulut bir süre direnir.

Çocuk: Ne oluyor yaa. Neden beni itiyorsun.
Rüzgâr: (Kibirli) Önüme katarım her şeyi. Çok götürdüm senin gibisini.
Çocuk: İtme beni, itme ne olur.
Rüzgâr: Hele bulutlara hiç acımam.
Cocuk: Neden yaaa!


Rüzgâr değişik yönlere doğru dans ederek giderken şarkısına başlar


Rüzgârın şarkısı
Koşarım ben hiç duramam
Esmezsem ben, ben olamam
Biraz deliyim darılmayın

Durdurmak için yorulmayın

Yeniden buluta doğru gelir ve onu itmeye başlar. Beraberce ve yavaşça hareket ederler.

Çocuk: (Ağlamaklı bir sesle) Vay be. Rüzgâr daha güçlüymüş. (bağırarak) Ciiin, ciin. Yetiş!

Dev yeniden sahneye gelir.

Dev: Söyle ey sahip.
Çocuk: Tam güneşin önünü kapatıp yağmurlar yağdıracaktım ki, rüzgâr gelip beni kovaladı. Asıl en güçlü olan rüzgârmış. Rüzgâr olmak istiyorum. Rüzgâr olmak istiyorum.
Dev: Lebbeyk. Sahip rüzgâr olsun.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=41249

Çocuk rüzgâr tülleriyle dans ederek süzülür ve şarkısına başlar.

Rüzgârın şarkısı

Koşarım ben hiç duramam
Esmezsem ben, ben olamam
Biraz deliyim darılmayın

Durdurmak için yorulmayın

Şarkı devam ederken çocuk dağa çarpar. Şarkıyı söylemeyi bırakır.

Çocuk: (Şaşırarak) A aaa! Ne oluyor ben nereye tosladım.
Dağ: (Kendinden emin rahat bir sesle) Bre gafil! Ne dolanırsın önümde?
Çocuk: Şimdi görürsün sen.

Çocuk geriler bir daha dağa doğru hamle yapar. Yine çarparak durur. Gittikçe sinirlenir.

Dağ: Yavrucuğum boşuna yorma kendini.
Çocuk: Öyle bir eseceğim, öyle bir eseceğim ki seni yıkıp geçeceğim.

Çocuk her seferinde dağa çarparak birçok kez hamle yapar.
Dağ güler ve şarkısına başlar.
Dağın şarkısı
Ak saçlarım kardandır
Bütün gövdem kayadandır
Eskilere dayanır yaşım
Belki ağırlığım ondandır

Şarkı bitince,

Çocuk: Nasıl oluyor ben ki o kadar güçlüyüm ama şu dağı yerinden kımıldatamıyorum. Dağ daha güçlüymüş. Dağ olmalıyım, dağ olmalıyım. Ciiin, ciiin!

Dev gelir.

Dev: Yine ne istiyorsun?
Çocuk: (Ağlamaklı) Tam en güçlü olmanın keyfini çıkartıyordum. Şu koca dağ önüme çıktı ne yapsam onu geçemiyorum. Bana yardım et.
Dev: Nasıl yardım edebilirim?
Çocuk: Beni dağ yapabilirsen en güçlü olabilirim.
Dev: Yalnızca üç hakkın vardı ve sen onu kullandın. Artık dileklerini yerine getiremem.
Çocuk: Ama bu haksızlık. Ben dağın daha güçlü olduğunu bilmiyordum. Bir şey yapamaz mısın?
Dev: Sen iyi kalpli bir çocuk olduğun için sana son bir şans vereceğim. İyi düşün ve söyle. Çünkü başka şansın olmayacak. Gerçekten dağ olmak istiyor musun?
Çocuk: Eeveeet.
Dev: lebbeyk! Sahip dağ olsun!