3.. Reddetmemek, yeniden çerçevelendirmek: Bu aşama, karşıtımızın
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kisisel-gelisim/57482-zor-insanla-iletisim-post117349.html
düşüncelerini reddetmek yerine, ki bu onu daha uzlaşmaz hale
getirir-dikkatini her iki tarafın beklentilerini tatmine yöneltme dönemidir. Bütün söylediklerini ele alıp problemi çözmek amacıyla tekrar çerçevelendirebiliriz. Örneğin: "Bunun neden böyle olmasını istiyorsun?", "Sen benim yerimde olsaydın ne yapardın?" ya da "Şöyle yapsak nasıl olur?" gibi sorular sorarak, iletişimi engelleyen sorunların isimlerini belirlemeye çalışabiliriz.


4.. Onunla Altın Bir Köprü Kurmak: Kendimizi bu aşamada bir arabulucu gibi düşünebiliriz. Onu da işin içine katarak, düşüncelerini ve beklentilerini
örenip karşılanmamış gereksinimlerini bulup çıkarmaya uğraşabiliriz. Kurduğumuz diyalog sonrasında, onun da kendisi içi bir zafer kazanmış olduğu kanısını uyandırabilirsek o kimseyle aranızda altın bir köprü oluşturduğunuzu düşünebiliriz.


5.. Onu sağ duyusuna getirmek, dize değil! : Bu aşamaya kadar, karşıtımız hala direnmekte ve görüşme yapmadan kazanabileceğini düşünmekte ise, biz yine de sinirlerimize hakim olmaya çalışmalıyız. Bu son aşamada yanlışlıkla güç kullanmaya ya da tehdit etmeye kalkışırsak bilelim ki bunlar geri tepecektir. Eğer onu köşeye sıkıştırırsak bu kez de, başka kaynaklarını harekete geçirerek bize karşı saldırıda bulunabilir. Bu nedenle konuşmayı olumsuz bir biçimde bitirmekten ise, bir sonraki görüşmenin davetiyesini uzatmaya çalışmalıyız. Böylece aramızdaki köprünün açık olduğuna inanacaktır. Görüldüğü gibi "Zor İnsan"la diyalog hiçte kolay değil. Ama önemli amaçlar uğruna bu yol her zaman denenmelidir. Kişileri dize getirmenin ya da "Ya hep, ya hiç!" yasası gereği kenara itmenin değil, ; Her iki tarafında olumlu yönlerinden
yararlanmanın çareleri aranmalıdır.