YÜKSEK MOTİVASYON
JTüm çalışanların gülümseyen bakışları
JEkibe ve müşterilere içten yardımcı olma
JSorumluluk alma ve paylaşma isteği
JÇalışanlar arasında sağlıklı bir iletişim.
JKatılım ve iş birliği
JProblem çözümünde iş birliği
JBirbirine pozitif yaklaşma ve destek olma
JOlumlu bakış açısı
JSevgi ve saygı
Jİşe kanalize ve başarıyı paylaşma
Jİşe isteyerek gelme
DÜŞÜK MOTİVASYON
LAsık suratlar
LBirbirini engelleme
Lİşten kaçma, birbirine sorumluluk atma
LHiyerarşi, gerginlik, yapay iletişim.
LYardımdan kaçma
LGereksiz problemler yaratma
LHer konunun olumsuz yönlerini görme
LNedensiz çatışmalar.
L“Mesai bitse de gitsek” düşüncesi.
Lİşe gelirken isteksizlik
(Pztsi-Salı-Çarşamba-Perşembe-Cuma sendromu)
Gerçekten motivasyon grip gibidir ve inanılmaz bir hızla bulaşır. Lider-yöneticinin yaklaşımı herkesi etkiler ve ilk anlar yine çok önemlidir. Yöneticinin içeri gülümseyerek “Günaydın ne güzel bir gün” yüzüyle girmesiyle; “Bu gün hanım kahvaltımı hazırlamadı” suratıyla girmesi arasında ekibin, gün içindeki motivasyon düzeyini belirleme açısından büyük fark olacaktır.
Motivasyonun bir de sistem yönü var. Eğer adil bir performans değerlendirme sistemi, güven, gelecek korkusu yaşatmama, sosyal ihtiyaçların karşılanması, kendini ispatlayabilme ve yeteneklerini kullanabilme gibi temel kurum bir sistem halinde sunmuyorsa, yapılan motivasyon değildir.
Hezberg faktörleri iki grupta toplar: Motive edici faktörler ve Motivasyona yardımcı faktörler diye.
Herzberg Motivasyon Çizelgesi
Motive Edici Faktörler Motivasyona Yardımcı Olan Faktörler
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif[/IMG][IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image002.gif[/IMG]Başarılı olma Şirket politikası
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/seminer-calismalari/54389-insanin-artan-onemi.html#post111209
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image003.gif[/IMG][IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image004.gif[/IMG]Tanınma Yönetim Kontrolü
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image005.gif[/IMG][IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image006.gif[/IMG]İlerleme Maaş
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image007.gif[/IMG][IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image008.gif[/IMG]İlgi Duyma Çalışma Şartları
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image001.gif[/IMG][IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image004.gif[/IMG]Sorumluluk Mevkii
[IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/mustafa/LOCALS%7E1/Temp/msohtml1/01/clip_image009.gif[/IMG] Güvenlik
Eğer Lider-Yönetici kurum atmosferini çalışanların ihtiyaçlarına göre yapılandırmamış ve adil bir performans değerlendirme sistemi oluşturmamışsa, motivasyon yaratmak için göstereceği her çaba, akıntıya karşı çekilen kürekten farklı olmayacaktır, kürek çekmek kayığın sadece yerinde kalmasını sağlar, kürekler bırakıldığı an kayık geri gidecektir. Motivasyonu olmayan bir kurum çalışanlarının, Cebeci Stadının kenarında şarap içen şarapçılardan farkı kalmayacaktır. Enerjisiz, isteksiz ve gelecek için adım atmayı düşünmeyen içi boşalmış bir kurum, teknolojik yapısına olursa olsun ayakta kalamaz.
Motivasyon Yaratabilme Özelliği Etkin İnsan Gücü Yönetiminin en önemli unsurlarından biridir.
Beynimizin dil-temelli sol yarısı, yaşamımızı nasıl düzenlediğimizi, nasıl iletişim kurduğumuzla, problemleri nasıl çözüp, kararları nasıl aldığımız ve nasıl eleştiri yaptığımızla ilgili inançları geliştirirken, beynimizin bütünsel sağ yarısı yaratıcılık, ifade, ilişkiler ve kendimizi nasıl hissettiğimizle ilgili düşünceleri ortaya çıkarır.
Yani sol lob mantık, sağ lob duygularla daha fazla ilintilidir. Yetenek ve ilgi alanlarını belirleyip doğru alanlara yönelmenin çok büyük önemi var. Sağ lobunuz aşırı çalışır, sol lobunuzu hiç kullanmazken gidip banka müfettişi olursanız mutsuz ve başarısız bir iş yaşamına adım atarsınız. Yine sağ lobunuzu ağırlıklı kullanan yaratıcılığı ve üretkenliği üst düzeyde bir gencin, bürokrasi, hantallık, boyalı saç örgü ören hanımlardan oluşan bir kamu dairesinde “gereksiz hesaplar ve ücretli imzalar” şefliğinde göreve başladığını düşünün. Başarı ve kendini geliştirme ihtimali sıfırdır.
İş Yaşamında Başarı İçin:
DOĞRU KİŞİ + DOĞRU YER + DOĞRU ZAMAN
Formülünün bir araya gelmesi gerekiyor.
EĞİTİMİN ÖNEMİ
Bu yeterince basit gözüküyor. Firmalarımız eğitim sağlamıyor mu? Bazıları yapıyor, bazıları yeterince yapmıyor, çoğu hiç yapmıyor.
Dışarıya borç para veren bir banka, ABD ihracatını finanse etmek için alınan borçlar, kredi kaybına karşı bir sigorta konsorsiyumu (FCIA) tarafından sigorta ettirildi.Konsorsiyum, kredi riskinin çoğunu ABD’nin ihracat-ithalat Bankası’na sattı. Bu banka bir hükümet teşekkülüydü. Gerçekte, asıl kredi riski ABD Hükümeti’ne kalırken, banka dışarıya borç veriyordu.İyi, güvenli bir borç verme şekli.
Genç bir memur programdan endişe duydu, FCIA tarafından verilen,programları ve gerekli dokümantasyonu anlatan bir haftalık bir seminere yazılma izni istedi. İsteği reddedildi. Bu seminere katılmaktan daha önemli işler vardı.Yaklaşık bir yıl sonra bankanın borçlularından biri borçlarını biriktirdi ve zamanında ödemedi.Problem değildi borçlar sigortalıydı. Yalnız banka alacaklarını tahsil etmeye gittiğinde, bütün gerekli dokümantasyon eksikti.Eğitilme talebi reddedilen memur, bu dökumantasyonun gerekli olduğunu bile bilmiyordu. Nasıl bilebilir ki?
Masraf Olarak Eğitim
Eğitim çoğu zaman masraf olarak görülür. Yönetimin kontrol edebileceği görünür b,ir rakamdır ve bu yüzden bir inceleme konusudur. Eğitim, çoğu zaman karşılığını vermelidir, ama çoğu zaman eğitimin yararları görünmezdir.
Eğitimi Kim Yapar?
İşçileri eğitilmiş işçiler haline getirmek kayıplara yol açacaktır.Herkes bir birine öğrettiği zaman, herkesin ne yapılacağı konusunda bir fikri olmayacak ve kimse adamakıllı eğitilmiş olmayacaktır. Birisinin eğitimle görevlendirilmesi gerekir. Ve bunun bir uzman olması iyi olur.
Bazı firmalarda eğitimden ustabaşılar ve veya müfettişler sorumludur. Görünüşte bu çok kötü değildir, ama bir çok firma müfettişin pozisyonunu, gelecekte yönetici olmak için başlangıç seviyesi olarak kullanırlar ve pozisyonlar için kolejden yeni mezun bireyleri işe alırlar Bunlar iş hakkında hiç bir şey bilmezler ve beceriler hakkında da az şey bilirler. Problemli bir işçi, işi bilmeyen birinden yardım isteyecek midir?
Kendi Kendini Yetiştirme
Kendi kendine öğrenme yeteneğine önem veririz.Bunun için söylenecek çok şey vardır.Ama biri kendi kendine öğrenirse bazı problemler ortaya çıkar. Kendi kendine öğrenen kişi işi iyi yapabilir veya oyunu oynayabilir, ama bunu optimal şekilde yapması imkansızdır. Kendi kendini yetiştirmiş iyi golfçu ve tenisçileri hepimiz biliriz. Ama bir uzmandan ders almış, aynı atletik yeteneğe sahip biriyle kıyaslandığında, oyunları o kadar iyi değildir, ve değiştirmek için çok geçtir.. Eğer devlerle kapışmak istiyorlarsa, başka bir oyunu baştan öğrenmeleri iyi olur.
Kendi kendini yetiştiren insanlar, genelde kötü alışkanlıklar edinirler. Bir şeyi yapmanın en iyi yolu, nadiren en doğal gözükendir. Örneğin, günümüzde yüksek atlayıcılar Fosbury stili denen bir teknik kullanırlar. Dick Fosbury bu atlayışı tanıtmadan önce bütün yüksek atlayıcılar batı ve doğu atlayışını kullanırlardı. Çıtanın üzerinden karın üstü geçerlerdi. Ama Fosbury yüksek atlama mekaniğini inceledi ve son derece zahmetli bir metot geliştirmek istedi.Çıtanın üzerinden sırtı çıtaya dönük olarak geçiyordu. Son derece aptalca bir atlayış olarak gözüküyordu, ama devamlı kazandı. Olimpiyat altın madalyasını elde etti. Bu gün her atlayıcı onun metodunu kullanıyor.
Kendi kendini yetiştiren bir insan bir şey yapmanın en iyi yolunu görmeyi başarsa bile, hala bir problem vardır. Kendi kendini elli yıl yetiştirdikten sonra, hayatında öğrendiği her şeyi uygulamak isterse, bir çırak bulmalıdır. Beş yıl içinde bu çırağa uzmanlık bilgilerinin en iyi kısımları sağlanacaktır ve sonra da yeni bilgi ve yetenekler kazanmak durumunda olacaktır. Bir uzmanın altında çalışan bir çırak, birkaç yılda önceki ustaların iki yüz yılda geliştirdiği bilgi ve becerileri kazanabilir.
Bir apartmanı onarırken, birlikte çalışan iki marangozum vardı. Biri kendi kendini yetiştirmişti, diğeri İtalya’da eğitilmişti.İkisin,in de ustalığı ender bulunurdu. Ama kendi kendini yetiştiren marangoz işini yaklaşık iki katı kadar daha fazla sürede bitirdi.
Özet
Eğitim, gelişimin önemli bir bölümüdür ve yönetimin sorumluluğudur. Gelişme her zaman kar getirir.
Bir kişi, bir uzman, herkese aynı beceriyi öğretmek zorundadır. Bir beceri yanlış öğretildi mi, hiçbir şekilde ekonomik olarak değiştirilemez. Bu yüzden eğitim en baştan doğru verilmelidir.
Kaynakça
1.Şahin ELA, Üretim ve Hizmetin Ardındaki Güç İnsan Kaynakları Bilim Teknik, Mayıs 1996
2.Çetin MÜJGAN, İnsanın artan önemi Bilim Teknik, Mayıs 1996
3.İzgören ŞERİF, İş yaşamında Yüz Kanguru Akademi Plas Yayınları, Ankara 2000
4.Aguayo RAFEAL, Dr.Deming Japon Mucizesinin mimarı Form Yayınları, İstanbul