Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


3 sonuçtan 1 ile 3 arası
  1. #1
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Rehberlik Ve Yöneltme

    REHBERLİK VE YÖNELTME

    Günümüzde bütün dünyada bilimsel ve teknik çalışmaların ortaya koyduğu bir gerçek olarak, meslek seçimi hem birey hem de toplum bakımından son derece önemli bulunmaktadır. Ülkemizde de yetişmekte olan gençlerimiz ve toplumumuzun insan-gücü ihtiyacı bakımından meslek seçimi önemsenmekte, gençlerimizin çok çeşitli mesleklere yönelirken gerçekçi olmaları istenmektedir.
    Eğitim sürecinin, bir mesleğe yönelmede vazgeçilmez temel bir aşama olduğu dikkate alınınca, gençlerimizin eğitim programları ile ilgili tercihlerinde öncelikle kendilerine en uygun mesleklere yönelmeleri önem kazanmaktadır. Bir eğitim programının tercih edilmesi kuşkusuz, o eğitim programının sonunda girilecek mesleği seçmek anlamına gelmektedir. Durum böyle olunca, mesleğe yönelmenin temel aşaması olan eğitim sürecinde gençlerimizin gerçekçi tercihler yapabilmeleri için kendilerine her türlü rehberliğin yapılması gerekmektedir.
    Meslek seçimi kararı, bilindiği gibi, bireylerin yaşam boyu başarılı ve mutlu olarak gelişmelerini, böylece kendilerine ve çevrelerine yararlı olabilmelerini etkileyen en önemli kararlardan biri niteliğindedir
    Ancak, bugün dünyada seçilebilecek iş ve meslek sayisinin elli bine yaklaştigi düşünülürse, insanin bu çok çeşitli iş ve meslekleri tanimaya çalişmasi ve kendi kişisel özelliklerini de dikkate alarak bunlardan birine yönelme karari vermesi söylendigi kadar kolay bir iş degildir.
    Yapılan bilimsel çalışmalar incelendiğinde,bir mesleğe yönelme kararının verilmesinde, yani başka bir deyişle, o mesleğe götüren bir eğitim programının tercih edilmesinde çok çeşitli etmenlerin dikkate alınması gereği ortaya çıkar. Bunların başında, özellikle yönelinecek meslek
    ve bu mesleğe götürecek eğitim programlarının ayrıntılı bir biçimde incelenmesi ve yönelme kararını verecek kişinin kendi kişisel özellikleri hakkında doğru ve tutarlı bilgilere sahip olması önemli bir yer tutar.

    Mesleklerin ve Eğitim Programlarının İncelenmesi :

    Bir mesleğe yönelmek amacı ile çeşitli mesleklerin incelenmesi ve özellikle meslek seçimine esas olacak eğitim programlarının tanınması oldukça kapsamlı ve sürekli bir çalışmayı gerektirir. Burada bu çalışmaların ayrıntılarına inmek mümkün değildir. Ancak bu amaçla ülkemizin insan gücü ihtiyacını ortaya koyan tüm yazılı kaynaklar ile eğitim programlarını, özellikle yükseköğretim programlarını tanıtan çeşitli kaynaklardan geniş ölçüde yararlanılabilir. Her meslek ve her eğitim programı için tek tek inceleme yapmanın güçlüğü karşısında, birbirine yakın meslekler ve programlar bir arada gruplaşıp, incelemeler bu gruplara göre yapılabilir. Örneğin, bu kitapçıkta yapıldığı gibi, teknik ve fen,sosyal bilimler, tıp ve sağlık, idare ve ekonomi, edebiyat ve dil, güzel sanatlar alanları birer meslek grubu olarak incelenebilir.

    İncelenecek meslek ve eğitim programları hakkında gerek çeşitli yazılı kaynakların sağlanmasında gerekse bu kaynaklardaki bilgilerin açıklanıp yorumlanmasında okul rehberlik servislerine önemli görevler düşer. Özellikle, okullardaki rehberlik uzmanları, danışman öğretmenler, sınıf öğretmenleri ve öğretmenler ile, çevrede bulunan ilgili uzman kişi ve kuruluşlar, meslekleri ve eğitim programlarını tanımada gençlerimize yardımcı olabilirler.

    Kişinin Kendini Tanıması :

    Mesleğe yönelmede, seçim kararını verecek bireyin sahip bulunduğu kişisel özellikler ve değerler, yukarıda belirtildiği gibi, meslek seçiminde dikkate alınması gereken etmenlerden önemli bir grubunu oluşturur.
    Bireyin meslek seçimini etkileyen etmenler arasında genel ve özel yetenekleri, kişilik özellikleri ve benlik algısı, akademik başarısı,cinsiyeti ve özellikle ilgi ve istekleri; çevresel etmenlerden ailenin değer yargıları, sosyo-ekonomik düzeyi, ana baba mesleği; ayrıca birinin mesleki gelişim düzeyi vb. önemli etmenler olarak gösterilmektedir. Bu ifadeye göre, gelişmekte olan bireyin bütün bu özellikleri ile kendini tanıması ve kendisi hakkında gerçekçi ve tutarlı bir görüşe sahip olması hiç kuşkusuz, tüm okul yıllarında öğrencilere dönük etkili ve sürekli rehberlik yardımını gerektirir. Yine, okullardaki rehberlik servislerinin gençlerimizin çeşitli özellikleri ile kendilerini tanımalarına yardımcı olması beklenir.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/seminer-calismalari/51073-rehberlik-ve-yoneltme.html#post105464


    MESLEK SEÇİMİ
    Ortaöğretimini bitiren ve yükseköğrenim görmek üzere hazırlanan gençlerden bazılarının, yükseköğretim programları hakkında yeterli bilgi sahibi olmadıkları ve bu nedenle tercih ettikleri programları belirlemede ve sıraya koymada güçlük çektikleri gözlenmektedir. Bazı adaylar ilk birkaç tercihlerini bilinçli olarak yazmakta, diğerlerini başkalarının öneri ve telkinlerine göre belirlemekte ve sıralamaktadırlar. Bu adaylar, hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları fakat tercih listesinde yer verdikleri bir programa yerleştikleri zaman "istemediğim bir programa girmek zorunda kaldım" seklinde yakınmaktadırlar.
    Tercih sıralarının baslarına, isteyerek ve bilinçli olarak yazdıkları programlara yerleşen Bazı adaylar ise bir süre sonra programın beklentilerine uygun olmadığını fark etmekte ve hayal kırıklığına uğramaktadırlar. Bu da programlar ve meslekler hakkında edinilen bilgilerin bazen yüzeysel ve belki de hatalı olabileceğini göstermektedir.
    Bireyler yükseköğretime, bir alanda bilgi sahibi olma yanında ve belki daha da öncelikle bir meslek sahibi olmak için girmektedirler. Bu bakımdan, bir yükseköğretim programının seçilmesi ayni zamanda bir mesleğin seçilmesi anlamına gelmektedir. Meslek ise bir kimsenin, çalışma ömrü boyunca sürdüreceği faaliyetlerin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu yüzden, bir kimsenin mesleğini seçmekle, genel yasam biçimi konusunda da bir seçim yapmış olduğunu söylemek hatalı olmaz. Çünkü meslek kişinin genellikle hayatini nasıl bir çevrede geçireceğini ve kimlerle etkileşimde bulunacağını belirleyen boyutlara da sahiptir. İnsanin hayatında böylesine önemli etkileri olan bir kararın iyice düşünülmeden verilmesi, hayal kırıklığına, mutsuzluğa ve başarısızlığa yol açabilmektedir. yükseköğretim hem birey hem de devlet açısından pahalı bir yatırımdır. Ayrıca yükseköğretim kontenjanları kısıtlı, programlara yerleşme giriş sınavlarındaki başarıya bağlıdır. Bu yüzden hatalı bir karardan dönmek çok kere mümkün olamamaktadır. Bu nedenlerle bir gencin, girmek istediği yükseköğretim programlarını belirlemede çok dikkatli davranması gerekmektedir.
    Meslek, kişilerin belli bir egitimle edindikleri ve hayatlarini kazanmak için sürdürdükleri düzenli ve kuralli faaliyetler bütünü olarak tanimlanabilir. Meslek etkinlikleri, birbirlerinden az çok farkli bireysel özellikler gerektirir ve yine bireylere az çok farkli doyumlar saglar. Meslek seçimi, bir kimsenin, çeşitli meslekler arasindan en iyi yapabilecegini düşündügü faaliyetleri içeren ve kendisine en üst düzeyde doyum saglayacagina inandigi birine yönelmesidir. Bu yönelme kararinin dogru ve yerinde olmasi kişinin ne istedigini ve neleri yapabilecegini çok iyi bilmesine baglidir. Bu rehberde yüksekögretim programlari ve bunlarin sonunda kazanilan mesleklerin gerektirdigi nitelikler ve sagladigi olanaklar hakkinda bilgi verilmeye çalişilmiştir. Yüksekögretim programlarinin tanitilmasinda söyle bir yol izlenmiştir.
    Dört yıllık eğitime dayalı olan "Lisans programları", konu alanlarına göre, "Matematik ve Doğal Bilimler, Sağlık Bilimleri, Teknik Bilimler, Ziraat ve Orman Bilimleri, Sosyal Bilimler, Dil ve Edebiyat, Eğitim, Sanat ve Spor" baslıkları altında gruplanmış ve bu sıra ile tanıtılmıştır. İkinci kısmında ise iki yıllık "Sağlık, Teknik, Ziraat Bilimleri ve Sosyal Programlar" olarak gruplaşan "Ön lisans programları," verilen sıra ile açıklanmıştır.
    Bir program tanıtılırken önce programın ilgilendiği konu alanı bir veya birkaç cümle ile açıklanmıştır. Bundan sonra programda okutulan belli baslı dersler belirtilmiş, ders adlarının tek tek yazılmasına gerek görülmemiştir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türkçe, yabancı dil, beden eğitimi ve güzel sanatlarla ilgili dersler de, bütün programlar için zorunlu olduğundan bunların, her seferinde ayrı ayrı belirtilmesine gerek görülmemiştir. programları oluşturan dersler, lisede okunan derslerle ilişkisi göz önüne alınarak ve öğrencinin anlayacağı dille verilmeye çalışılmıştır.
    Bir programa girebilmek, programı basari ile bitirebilmek ve daha sonra çalışma hayatında basarili olabilmek için gerekli özellikler "Gereken Nitelikler" baslığı altında açıklanmıştır.
    Bir programda basarili olabilmek için her şeyden önce, o programin gerektirdigi zihin ve bilgi düzeyine sahip olmak gerekir. Bu da birinci aşamada, uygulanan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ve ikinci aşamada uygulanan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ile ölçülmektedir. Sınavların iki aşamalı yapılması ve birinci asama sonuçlarının adaylara bildirilmesi, onların "Genel Grup" içindeki yerlerini görmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca her yıl programlara kabul edilen öğrencilerin ÖSS ve ÖYS basari yüzdelik sıraları bir sonraki yılın İkinci Basamak Sınavı Kılavuzunda verilmektedir. Bundan amaç, adayların ÖSS'deki basari durumları ile herhangi bir programda istenen basari düzeyini karsılaştırmalarına ve basarili olabileceklerini umdukları programları tercih listelerine yazmalarına yardımcı olmaktır.
    Bir yükseköğretim programında basarili olmak için gerekli niteliklerden söz ederken hemen her program için normalin üzerinde bir genel akademik yeteneğe sahip olmak gerektiğine işaret edilmiştir. Akademik yetenek kavramı daha çok soyut kavramlarla Eğitim yapan bir programda basarili olmak için gerekli öğrenme ve akil yürütme gücü yanında, o programın ilgili olduğu konu alanına ilişkin temel bilgi ve beceriler bütününü ifade etmektedir. Bu özellik ÖSS ve ÖYS ile ölçülmekte ve başvuran adayların sınavlarda aldıkları puanların ortalamasından daha yüksek puan alanlar yükseköğretim programlarına kabul edilmektedir. Rehberde "Normalin üstünde bir akademik yetenek gereklidir" derken ÖSS yüzdelik sırası her üç puan türünde 1-10 arası olanlar kastedilmektedir. Üstün akademik yetenek ise yüzdelik puanı en fazla 3'e kadar olanların sahip oldukları yetenek anlamına gelmektedir.
    Bir programda basarili olmak için bazen özel yetenekler de gerekmektedir. Diş hekimligi için el parmak becerisi gibi. Bu tür özel yeteneklerin ÖSS ve ÖYS ile ölçülmesi mümkün olamamaktadir. Ancak adaylarin tercihlerinde bu hususu da göz önünde bulundurmalarinin yararli olacagi düşünülmüş ve programlar için gerekli özel yetenekler hakkinda bilgi verilmeye çalişilmiştir.
    Bir program için gerekli kişilik özellikleri hakkinda bilgi verirken o programa özgü en önemli özelliklerin üzerinde durulmuştur. Ancak, sabirli, hoşgörülü, geçimli ve insan ilişkilerinde basarili olma gibi kişilik özelliklerinden de söz edilmiştir. Çünkü olumlu kişilik özellikleri çalişma hayatinda basari üzerinde önemli rol oynamaktadir.

  2. #2
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: Rehberlik Ve Yöneltme

    Bir programı basari ile bitiren öğrencinin kazandığı "Diploma ve Unvan" belirtildikten sonra meslek elemanı olarak çalıştığı kurumda yaptığı belli baslı isler, görevini sürdürürken yaptığı faaliyetler de kısaca açıklanmıştır. Bir adayın girmeyi düşündüğü mesleğin tipik bir üyesinin nasıl bir ortamda çalıştığı ve ne gibi faaliyetlerde bulunduğunu göz önünde bulundurması ve böyle bir çalışma hayatinin kendi ilgi ve değerlerine uygun olup olmadığını iyice irdelemesi gereklidir. Rehberin bu kısmında verilen bilgilerin adaylara bu konuda az da olsa yardımcı olacağı düşünülmüştür.
    Son olarak mezunların "çalışma Alanları" belirtilmiş, is bulma olanaklari hakkinda genel düzeyde bilgi verilmiştir. Is olanaklari adaylarin meslek seçiminde en çok üzerinde durduklari bir husustur. Ne var ki bu konuda adaylari tatmin edecek kadar ayrintili bilgi verilememiştir. Çünkü is bulma hükümetlerin ekonomik politikalari ile yakindan ilgili ve oldukça degişken bir durumdur. Bir alanda insan gücü ihtiyaci oldugunda, bunu karşilayacak eleman yerleştirilmesine önem verilebilir ve kisa zamanda o alana işgücü talebi ve buna bagli olarak meslegin çekiciligi azalabilir veya tersi olabilir. Bugün için sagladigi olanaklar yönünden pek çekici olmayan veya taninmayan bir meslek, bir zaman sonra çekici hale gelebilir. Iyi gelir getiren sürekli bir is sahibi olmak her gencin Dogal istegidir. Ancak bir kimse bu istegini, ilgi ve yeteneklerine uygun, yani hoşlandigi ve en iyi yapabilecegi isleri gerektiren bir meslek seçmekle ve bu meslegin basarili bir üyesi olmaya çalişmakla gerçekleştirebilir. Ülkemizde yüksekögrenim görmüş gençlerin is bulma şanslari sinirlidir.



    Bu gençlere en önemli işveren durumunda olan resmi kurumlar arasinda, sinavla eleman alanlarin şayisi giderek artmakta ve bir yüksekögretim diplomasina sahip olmak, bir ise yerleşmek için yeterli olamamaktadir. Bu nedenle bir yüksekögretim programina yerleşen gencin o programda kendini çok iyi yetiştirmesi, firsatlari degerlendirerek bir yabanci dil ögrenmesi ve mümkünse yüksek lisans ögrenimi yapmasi yararli olur.
    Ülkemizde yaşanan enflasyon nedeni ile maaş ve ücretlerden sik sik ayarlamalar yapilmaktadir. Bu nedenle meslek elemanlarinin aylik veya yillik kazançlari hakkinda kesin rakam vermek mümkün olamamaktadir. yüksekögrenim görmüş gençlerin çogu kamu sektöründe, bir kismi özel sektörde, küçük bir bölümü ise kendi özel is yerinde çalişmaktadirlar. Kamu kuruluşlarinda ve özel kuruluşlarda ücretlerin sinirlari yasa ve kararnamelerle belirlenir ve az çok standarttir. Bagimsiz çalişanlarin gelirleri yüksek ama degişken olabilir. Iyi gelir, meslekte ilerlemekle saglanabilir; bu ise yetenege bilgiye ve disiplinli çalişmaya baglidir.
    Bu rehberde yükseköğretim programları ve bunların hazırladıkları meslekler genel hatları ile tanıtılmıştır. Kuskusuz bir programı tercih etmeyi düşünen bir gencin öğrenmek istediği daha pek çok husus olabilir. Bu durumda kişi o meslekte çalışan insanların nasıl bir ortamda, ne gibi faaliyetlerde bulunduğunu görmek için işyerlerini ziyaret etmeli, çalışanlarla konuşmalı, konu ile ilgili yetkililerin görüşlerinden yararlanmalıdır. Bu rehber bir gencin çeşitli programları ve meslekleri çok yönlü olarak incelemesinde bir başlangıç olabilir ve daha ayrıntılı bilgi edinmede çerçeve rolü oynayabilir.
    Meslek seçimi son anda, alelacele verilen bir karara dayandırılmayıp, çok daha erken yaslarda üzerinde düşünülmeli ve seçenekler iyice araştırılmalıdır. Bu açıdan bakıldığında rehber sadece lise son sınıfta bulunan yükseköğrenim adaylarına değil, daha küçük yaslardaki öğrencilere de meslek incelemelerinde yardımcı kaynak olabilir.

    ALAN VE MESLEK SEÇİMİ
    Çağdaş İnsanın En Önemli Kararı: Meslek Seçimi
    Bilindiği gibi 1999 ÖSS” de bir çok değişiklikler olmuştur. Lisede öğrencinin kendisine en uygun alanı seçmesinin önemi daha da artmış, alanı ile ilgili olarak kılavuzda belirtilen programları seçen öğrencilerin AOÖBP katkısı artırılmıştır. 1999 ÖSS Kılavuzunda, lisedeki alanlar ile üniversitede ilgili oldukları belirtilen bölümler konusunda da bir çok değişiklikler yapılmıştır.
    Bir okulu seçmedeki amaç eve yakın olması, eş dost tavsiyesi ya da rastlantısal olmamalıdır. Okul seçimi öğrencinin geleceği ile ilgili olarak seçeceği mesleklere göre bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Ülkemizde meslek bilincinin henüz oluşmadığını ve insanlarımızın çoğunlukla bilinçsizce bir mesleğe veya iş alanlarına yöneldiklerini biliyorsunuz. Lise 3. Sınıfa gelmiş hatta bitirmiş bir çok genç, henüz ne yapacağını ve ne olacağını bilmeden yaşamının verimli yıllarını harcamaktadır. Bu durumun, aileler ve gençler için umut kırıcı, yeni sorunları kışkırtıcı olduğunu yaşıyor ve görüyoruz.
    Ülkemizde iş ile meslek birbirine kariştirilmaktadir. Meslek ve iş birbirinden farkli kavramlardir. Meslek bir kimsenin hayatini kazanmak için yaptigi, kurallari toplumca belirlenmiş ve belli bir egitimle kazanilan sistemli etkinlikler bütünüdür. Meslek, belli bir tür alanda etkinlikte bulunabilme gücüdür. Iş ise, belli bir iş yerinde sürdürülen benzer etkinlikler grubudur. Bir kimsenin meslegi olabilir, ama işi olmayabilir. Bir işin olmasi da bireyin meslegi oldugu anlamina gelmez. Günümüz dünyasinda önemli olan bireyin meslek sahibi olmasidir. Gelecegin dünyasi meslek sahibi olan insanlarla belirlenecektir. O yüzden gençlerin iş sahibi olmasi önemlidir ancak meslek sahibi olmasi daha da önemlidir.
    Meslek, bir kimsenin hayatını kazanmak için yaptığı,kuralları toplum tarafından belirlenmiş ve belli bir eğitimle kazanılan bilgi ve becerilere dayalı faaliyetler bütünüdür. Mesleğin sürdürülmesinde etkenlerden biri olan kazanç bireyin meslek seçimi kararını etkileyen tek etmen değildir. Bu kararı etkileyen sosyal statü, düzenli yaşam gibi farklı doyum kaynakları da vardır. Kazanç sağlama gibi sorunu olmayan kişilerin mesleki faaliyetlerini sürdürmelerinin yada bazı bireylerin az gelir getiren meslekleri çok gelir getiren mesleklere tercih etmelerinin nedeni de budur.
    Meslek,bireyin yeteneklerini, kendini geliştirme ve gerçekleştirme yoludur. Bireyin kişilik özelliklerini, ideallerini, hayat görüşünü, degerlerini belirler. Birey gününün büyük bir kismini işinde geçirir. Bireyin yaptigi faaliyet ilgi ve yeteneklerine hitap ediyorsa kişi mesleki açidan doyum saglar .Mesleki doyum ise, genel doyuma yansir. Bir nevi bireyin hayatta mutlu olmasi kendi özelliklerine uygun doyum saglayacagi meslek seçmesine baglidir.
    Meslek seçimindeki kararı bireyin,işindeki başarı ve başarısızlığını da etkiler. Her birey farklı ilgi ve yeteneklere sahiptir. Her meslekte farklı yetenekleri gerektirir. Bir kimse sahip olduğu nitelikleri gerektiren, sahip olmadığı nitelikleri gerektirmeyen mesleklerde başarılı olur.
    Günümüzde meslek seçeneklerinin artması, buna bağlı olarak meslekte uzmanlaşmanın artması, mesleğe hazırlanmanın uzun süreli eğitimi gerektirmesi seçme işleminin önemini arttırmaktadır. Bireyin seçim yapmak zorunda olduğu meslekler geniş bir yelpaze göstermektedir. Tüm bunlar doğru ve gerçekçi seçim yapma zorunluluğunu artırmaktadır.
    Bireyin gelecekteki yaşam tarzini belirlemesinde dönüm noktasi olan mesleki tercihini yaparken dogru ve isabetli karar verebilmesi için izleyebilecegi basamaklar şöyle siralanabilir.

    1.Bireyin yeteneklerinin belirlenmesi
    (Ben neler yapabilirim?)

    Yetenek belli bir eğitimden yararlanabilme gücüdür. Bireyin hangi eğitim programında başarılı olabileceğini gösterir. Yetenek meslekteki başarıyı etkileyen etmenlerden biridir ve temel gerekliliktir. Seçtiği mesleğin gerektirdiği en az yetenek düzeyine sahip olmayan bireyin o meslekte başarılı olması olası değildir. Bunun yanında sahip olduğu yeteneklerin ,kapasitenin altında bir yetenek düzeyi gerektiren mesleğe yönelen bireyin meslekte doyum sağlaması da mümkün olmayacaktır.
    Akademik yeteneğin, okulda derslerdeki başarının yada başarısızlığın araştırılması, sözel yada sayısal düşünme yeteneklerinden hangisinde daha başarılı olduğunun belirlenmesi gerekir. Bunun için bireyin Fen, Sosyal, Matematik, Türkçe derslerindeki başarısı bir ölçüt olacaktır. Bunun dışında cisimleri üç boyutlu görebilme, şekiller arasındaki benzerlik ve farklılıkları bulabilme gücünün belirlenmesi de araştırılması gereken yetenek alanıdır.
    Sayısal düşünme gücüne sahip olmayan , Fen, Matematik gibi sayısal derslerde başarılı olmayan bir bireyin Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği, Mühendislikler gibi Sayısal puan ile öğrenci alan yüksek öğretim programlarında başarılı olması mümkün değildir. Cisimleri üç boyutlu görebilme, bir evin planına bakarak o evin yapılış halini göz önünde canlandırabilme ,bir şeklin açılımını düzlem üzerinde çizebilme gücüne sahip olan birey mimarlık eğitiminde başarılı olabilecektir.
    Sözcükleri ustalıkla kullanamayan, zengin bir sözcük dağarcığına sahip olamayan kişinin dil ve edebiyat programında başarılı olması beklenemez.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/seminer-calismalari/51073-rehberlik-ve-yoneltme.html#post105465

    2. İlgi Alanlarının Belirlenmesi
    (Ben neleri yapmaktan hoşlanirim?)

    Yetenekler, bireyin hangi eğitim programında daha başarılı olabileceğini gösterirken ilgiler, bireyin hangi faaliyetlerle uğraşmaktan zevk duyacağını belirler ve işin özüne iner. İlgiler, yeteneklerle ilişkilidir. İlgi duyduğumuz alanlar çoğunlukla yetenekli olduğumuz alanlardır.
    Seçilecek olan mesleğin, insanlarla diyalogu, onları yönetmeyi, yönlendirmeyi, onlara hitap etmeyi, yardım etmeyi yoksa insanlarla değil de objelerle uğraşmayı gerektiren faaliyetlerimi içermesinin belirlenmesi, bunun dışında edebiyata, müziğe, güzel sanatlara karşı olan ilgilerinde belirlenmesi gerekir. Birey ilgi duyduğu, hoşlandığı işleri severek yapar. Bireyin ilgi duymadığı faaliyete yönelmesi hem mesleki doyumunu hem de başarısını olumsuz olarak etkileyecektir. İnsanlara yardım etmekten, insanların sorunlarını dinleyip sorunlarına çözüm aramaktan zevk almayan bir psikologun ne kendisine nede kendisinden yardım isteyen kişiye faydası olacaktır.

    3.İş Değerlerinin Belirlenmesi
    (Ben ne istiyorum)
    Yetenek ve ilgilerin belirlenmesinin ardından bireyin meslekteki beklentilerini tanımlaması gerekir. İş değerleri, bireyin meslekte nelere önem verdiğini, mesleki faaliyetin sonunda elde etmek istediği olanakları gösterir.
    Kazanç, yaratıcılığı kullanma, liderlik, yeteneğini kullanma, işbirliği, ün sahibi olma, sosyal statü, düzenli yaşam, değişiklik gibi iş değerleri vardır. Birey bu değerlerden kendisi için önemli olanları belirlemeli. Kendisine belirlediği bu değerleri sağlayacak mesleğe yönelmelidir. Ancak ilgi ve yeteneklerini de göz ardı edilmemesi gerekir.

  3. #3
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: Rehberlik Ve Yöneltme

    Meslekte düzenli bir yaşama, sosyal statüye, işbirligine, yaraticiligin anlatim bulmasina önem veren birey kendisine bu beklentilerini saglayabilecek olan “ögretmenlik” meslegini tercih edebilir.

    4.Kişilik Özelliklerinin Belirlenmesi
    (Karakterim Nasıl?)
    Meslek seçimi, bireyin kişiliginin yansimasidir. Bireyin meslek seçiminde isabetli olmasi kişilik özelliklerini çok iyi taniyip bu özellikleri gerektiren mesleklere yönelmesine baglidir.
    Bireylerin çok farklı kişilik özellikleri vardır. Atak, girişken, çekingen, uysal, hırslı, idealist, derin düşünmeyi seven, sorumlu, bağımsız, duygusal, hayal gücü zengin, realist, mantıklı, etkin, sosyal, riske giren, heyecan arayan, sinirli, kendi başına buyruk, alçak gönüllü, düzenli, kurallara bağlı, içe dönük, dışa dönük vb. çok çeşitli kişilik özellikleri bulunur. Bireyin sayılan bu özelliklerinden hangilerine sahip olduğunu belirlemesi ,seçimini bu doğrultuda yapması gerekir.
    İkna gücü yüksek, dışa dönük, insanlarla devamlı ilişki halinde olan girişimci niteliklere sahip olan birey avukat, politikacı yada pazarlamacı olabilir.
    Kurallara bağlı ,düzenli,statüye önem veren , sorumlu, nesnelerle uğraşmaktan hoşlanan bireylerin,bankacılık, büro memurluğu, muhasebe gibi mesleki yönelmeleri isabetli olacaktır.
    İzmir Öğrenci Yönlendirme Merkezinde geliştirdiğim “ Kişilik Meslek Envanteri “ ile bir öğrencinin yeteneklerine, ilgilerine, beklentilerine ve yukarıda belirtilen diğer bütün kişilik özelliklerine birden en uygun olan meslekler belirlenebilmektedir. Bu Envanter ülke genelinde bir çok özel okul ve dershane tarafından da halen iznimiz dahilinde kullanılmaktadır.

    5. İlgi Duyulan Mesleklerin İncelenmesi
    Bireyin kendini yukarıda açıklanan şekliyle tanımasının ardından ilgi duyduğu meslekleri tanıması gerekiyor. Bireyin meslekler hakkında araştırmasını;
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/seminer-calismalari/51073-rehberlik-ve-yoneltme.html#post105466

    a) Meslek mensuplarının yaptığı temel faaliyetler
    b) Çalışma ortamı
    c) Çalışma koşulları
    d) Çalışanlarda aranan nitelikler
    e) Mesleğe hazırlanma
    f) İlk işe giriş
    g) Meslekte ilerleme
    h) Kazanç
    ı) İş bulma olanağı ve mesleğin geleceği

    konularında yoğunlaştırması gerekir. Bilgi toplamak için, meslekleri tanıtan kılavuzlardan, rehber kitapçıklarından, mesleki tanıtım seminerlerinden, okullardaki, dershanelerdeki rehberlik servislerinden, o mesleğin mensuplarından yararlanılabilir.
    Karar aşamasinda, gerekli alt yapiyi anlatildigi şekilde oluşturan birey, sahip oldugu ilgi, yetenek ve kişilik özelliklerini düşünüp bu özelliklerini gerektiren ilgi duydugu meslekte karar kilabilir. Üzerinde durulacak temel nokta bireyin kendini olmak istedigi gibi degil oldugu gibi objektif olarak tanimasi ,ilgi duydugu meslekleri de olumlu,olumsuz özellikleriyle tanimasidir."Ne kadar çok kazanabilirim?" yerine "Ben hangi işi en iyi şekilde yapabilirim?","Hangi ortamlarda ve koşullarda çalişmaktan mutlu olurum?"sorularina gerçekçi olarak yapilacak incelemeden sonra samimi olarak cevap vermektir.
    Gencin meslek seçimi kararını etkileyen etmenlerden biri de anne-babanın genç üzerinde oluşturduğu baskıdır. Birçok ebeveyn çocuklarını bol kazanç getiren saygın mesleklerde görmek isterler. Ya da kendi ulaşamadıkları meslekleri seçmelerini arzu ederler. Meslek seçimindeki kararını net olarak belirlemeyen birey bu baskılardan etkilenir ve ailesinin istediği mesleğe yönelir. Birey bu şekilde seçtiği mesleğin ,kendine uygun olmadığını zamanla anlar. Kendi arzuladığı mesleğe ulaşmak için ya öğrenimini yarıda keser, ya da öğrenimini tamamladıktan sonra tekrar bir hazırlığa girişir.
    Bu durum genç için zaman ve emek kaybı yaratır. Bu tip durumlara düşmemek için bireyin kararını kendisi vermesi, bu karar doğrultusunda ailesini ikna etmesi anne babanın da gencin bu kararına saygı göstermesi gerekir.
    Kişilik özelliklerinize, yeteneklerinize, günün koşullarina uygun, bilinçli bir meslek seçimi, toplumda saglikli, mutlu, kendi kendisiyle barişik insanlarinda şayisini da çogaltacaktir.2000’li yillarin Türkiye”sinin siz gençlerle daha umutlu, daha aydinlik olacaktir.
    Ülkemizde kişilik envanterlerinin rehberlik ve psikolojik danişmada kullanimi yetenek ve ilgi envanterlerinin kullanimi kadar yaygin degildir. Halbuki ögrencinin psikolojik yardim almasini gerektirecek bir kişilik bozuklugunun olup olmadigini ve kazanmak istedigi meslege uygun kişilik görüntüsüne sahip olup olmadigini anlayabilmek için kişilik testlerine oldukça gereksinim vardir.
    Mesleğe yönelme sorunlarını ele alırken kişilik envanterlerinden yararlanmak, mesleki danışmada konuyu derinleştirmeye yardımcı olmaktadır. Öte yandan, meslek seçimi ve kişilik özellikleri arasındaki ilişki dikkate alındığında kişilik envanterlerinin eğitsel ve mesleki rehberlikte de kullanılmalarının gerekliliği açıkça görülmektedir.
    Ülkemizde meslek seçimi konusunda hazırlanmış olan bazı testlerin döküm anlarında, kişilerin sözel yeteneklerinin olduğu saptandığı halde sadece ilgi duyduğu için sayısal meslekler de önerilmektedir. Aynı şekilde sayısal yeteneği olan bir öğrenciye de sırf ilgisi var diye sözel meslekler de önerilmektedir. Bu durum gençlerde, meslek seçimi konusunda daha da fazla kararsızlığa yol açmaktadır. Bu gibi sakıncalı durumlar, testlerin bilgisayar programlarını yapan kişilerin ÖSYM sınav sistemini ve liselerdeki sınıf geçme ve Alan seçme sistemini bilmediklerini göstermektedir.

    Öğrenci Lise 1. sınıf sonunda alan seçmek durumundadır. Bu nedenle öğrenci yeteneğinin bulunduğu alana gitmeli, ilgi alanlarından ise yetenek alanına uygun olanlarını tercih etmelidir. Örneğin, öğrencinin sözel yeteneği bulunuyorsa ve ilgileri arasında gazetecilik, tıp, halkla ilişkiler, mimarlık vb. meslekler varsa burada halkla ilişkiler ve gazeteciliği seçmelidir.
    Çünkü, hem ilgisine, hem de yeteneğine uygundur. Aksi takdirde tıp ve mimarlığı seçerse sayısal bölümlere gidecek, yeteneği olmadığı için de çok zorlanacak ve hem derslerden kalıp sene kaybedecek, hem de başarması çok zor olan bir alanda uğraşıp başaramadığı için de aşağılık kompleksine girebilecektir. Aynı durum sayısal yeteneği olan öğrencinin sözel mesleklere ilgisi var diye, sözel bölümlere gittiği durumlarda da görülmektedir.
    Ayrıca meslekten beklentileri ölçüldüğünde yine beklentisine uygun olan meslekler içerisinden yetenek alanına da uygun olanlar öğrenciye önerilmelidir. Bütün bunlar ile yekinilmeyip öğrencinin içe-dışa dönüklük durumu dikkate alınarak önerilen meslekler arasından elemeler yapılmalıdır. Örneğin “Halkla İlişkiler” mesleğine yeteneği ve ilgisi olan bir öğrencini aşırı içe dönük ise bu meslek öğrenciye önerilmemelidir. Ayrıca öğrencinin yüksek ilgilerinden birden fazlasında çakışan mesleklere yönelmesi daha yararlı olacaktır.
    Sonuç olarak, öğrenciye önerilen meslekler hem yeteneklerine, ilgilerine, meslekten ve hayattan beklentilerine hem de diğer kişilik özelliğine uygun olmalıdır. Aynı zamanda öğrenci sayısal veya sözel alanlardan da kendisine en uygun olanını rahatlıkla seçebilecektir. Öğrenci, sayısal bölümde ise (Fen veya Mühendislik) bu puan türünden öğrenci alan çok sayıdaki bölümler içerisinden bütün kişilik özelliklerine en uygun olanları seçebilmelidir.
    Öğrencinin kişiliğini tanıması, eksik yönlerini gidermeye çalışması, kendisini mutlu edebilecek alanlara ve mesleklere yönelmesi, hem öğrenim hayatında, hem de diğer bütün yaşamında yararlı olacaktır.
    Ancak testlerin bir gözlem aracı olduğu unutulmamalıdır. İyi bir gözlemle birlikte değerlendirilen test sonuçları, daha sağlıklı bilgiler verir. Günlük basın ve dergilerde sık sık rastlanan “Duygusal bir insan mısınız?” ya da “Saldırgan mısınız?” türünden anketlerle bilimsel olarak hazırlanmış testlerin birbirinden ayrılması gerekir. Çünkü gazete ve dergilerdeki anketler belli bir kurama dayanmazlar; öznel bir yöntemle seçilen soruların geçerlilikleri yada uygunlukları denenmemiş, yeterli sayıda kişiye uygulanıp standartlaştırılmamışlardır.
    Buna karşilik bilimsel testler belli bir kurama dayanirlar, seçilen sorular denenmiş olup, yeterli sayida kişiye uygulanarak standart hale getirilmişlerdir. Kisacasi bilimsel bir test, ne amaçliyorsa onu ölçer. Bilimsel testlerde her şeyden önce kuramsal bir kişilik modeli geliştirilir. Daha sonra, ölçülmek istenen kişilik özellikleri belirlenir ve bu özelliklere ilişkin sorular hazirlanir. Bu sorular önce bir ön denemeden geçirilerek çok sayida kişiye uygulanir, ondan sonra daha geniş gruplara verilir.
    İnsan kişiliklerinin birbirinden üstün yada aşağı olduğunu söylemek olanaksızdır. Örneğin; dışa dönük kişilerin, içe dönük kişilerden üstün ya da aşağı olduğunu değil, sadece farklı olduklarını söyleyebiliriz ve her iki kişilik özelliğinin de üstünlük ya da yetersizlik alanları farklıdır. Önemli olan kişilerin ne olduğunu bilmesi, yeteneklerini ve güçlerini kişiliğinin özellikleri doğrultusunda kullanabilmesi, yetersizliklerini giderebilmesidir.

Benzer Konular

  1. Rehberlik yöntemleri
    By Mustafa Uyar in forum Seminer Çalışmaları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06.Eylül.2008, 00:43
  2. Ilköğretimde Rehberlik
    By Mustafa Uyar in forum Seminer Çalışmaları
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 26.Haziran.2008, 20:06
  3. rehberlik
    By selin84 in forum Rehberlik ve Sosyal Etkinlikler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 18.Haziran.2008, 16:53
  4. Yöneltme Programı
    By soleil in forum Rehberlik ve Sosyal Etkinlikler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.Mayıs.2008, 16:38
  5. Rehberlik
    By şehzade in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 22.Mart.2008, 19:15

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.