Alerji kişilerin bağışıklık sisteminin normalde zararsız olan bir maddeye karşı artmış ya da abartılı reaksiyon göstermesidir. Alerjik reaksiyona yol açan antijene de alerjen adı verilir. Alerjik reaksiyonlar tek tip değildir, birçok yolla ortaya çıkarlar, vücudun değişik bölümlerinde meydana gelebilirler ve çeşitli şiddette olabilirler.
Dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında 6. sıraya yükselen alerjinin türleri de gün geçtikçe artıyor.
Bir çocuk anne ya da babasından biri alerjikse % 30 alerjik olma riski taşır. Eğer her ikisi de alerjikse alerji gelişme riski % 60’dır. Bununla birlikte alerjiler ikinci nesilde görülmeyebilir.
Alerji bulgusu olarak aklımıza deride kaşıntı, burun akıntısı ve hapşırma gelse de alerjenin etkilediği organa göre bir çok farklı alerjik hastalık vardır. Bunların başında alerjik bronş astımı, alerjik burun ve göz nezlesi (saman nezlesi, bahar nezlesi), besin alerjisi, ilaç alerjisi, deri alerjisi (bebeklik egzaması, egzama), hayvan alerjisi, böcek alerjisi ve çalışılan ortamdaki maddelere karşı olan meslekî alerjiler gelmektedir.


Alerjenler nelerdir?
Ev tozu: Ev tozlarının miktarı evin yerine, bulunduğu yerin iklimine, deniz seviyesinden yüksekliğine göre büyük oranda değişir. Ev tozları içinde alerjiye sebep olan etken, akar dediğimiz ev tozu böceğidir.
Mite (akar): Akarlar küçük örümcek benzeri canlılardır ve gözle görülemezler. Ortalama 0.3 mm. uzunluğundadırlar. Akarlar insanların deri döküntüleri ile beslenirler. Başlıca yatak içinde (yastıklar, yatak, yorgan vs.) yaşarlar, çünkü deri döküntülerinin en çok bulunduğu yer buralarıdır.
Akarların dışkıları da alerjiktir. Yataklardan alınan bir gram tozda 2000 ile 15000 arasında akar bulunabilir. Ev tozu akarlarına karşı olan alerji; astma ve rinit, nadiren de konjonktivite yol açar. Yakınmalar özellikle uykudan uyanınca başlar. Belirtiler yıl boyu sürer, ancak sonbahar ve kışın kötüleşme gösterebilir.
Polen: Polen bitkilerin erkek tohumudur. Polen tanecikleri birçok alerjik protein içerirler.
Küf mantarı: Sıklıkla ev içinde organik eşyaların, yemeklerin, ev dışında ise bitki ve hayvanların üzerinde yaşayan mikroplardır. Yenilen mantarlarla herhangi bir ilgileri yoktur. Küf mantarları nemli, organik besin artığı bulunan ortamlarda ürerler. Bunlar polenlerden çok daha küçük 3-5 mikron çapındaki hücrelerdir. Havaya kolayca karışır ve taşınırlar. En sık havaların ısındığı ve orta şiddette rüzgarın olduğu bahar ve yaz aylarında üremeleri en üst düzeyde olur. Çok küçük yapıya sahip oldukları için hem alerjik nezle hem de alerjik astıma neden olurlar.
Hayvan alerjenleri: En sık görüleni kedi ve köpek alerjisidir. Kedinin deri döküntüsü, tüyü, salyası, idrarı ve dışkısı alerjik olabilir. Bunlar alerjik nezle, egzama ve bazen de astıma yol açabilir. Kedi evden uzaklaştırılsa bile alerjenleri 6 ay ve daha uzun süre ile aynı ortamda kalabilir. Köpek de aynı şekilde ve benzeri materyalleri alerjiktir. Ayrıca kümes hayvanı, kuşlar, koyun ve bir çok hayvana karşı, hatta laboratuarda deney yapmada kullanılan hayvanlara karşı da laboratuar çalışanlarında alerji saptanabilir.
Böcek alerjenleri: En sık rastlananı arı alerjisidir. Arının zehirinin içindeki bazı maddelere karşı alerji gelişir. Ayrıca sivrisinek ve diğer sokucu tüm hayvanların çıkarttığı zehir ve salyalarına karşı da alerji gelişebilir. Gelişen alerjik reaksiyon sadece deride geniş bir kızarıklıktan ölüme kadar değişebilen yelpazede olabilir. Hamam böceğinin ise dışkısı alerjiktir. Astım, alerjik nezle ve egzamaya neden olabilir.
İlaç alerjenleri: En sık bilineni penisilindir. Tüm ilaçlar da en az penisilin kadar alerjiye neden olabilir. Kullanılan antibiyotikler, ağrı kesiciler, ensülin, hormon preparatları bunların başında gelmektedir. İlaç alerjenleri içinde en korkulan durum yukarıda bahsedilen ölümcül reaksiyon olan anaflkasiye neden olabilmelidir. Ancak bu çok sık rastlanan bir durum değildir.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/5975-alerji-ve-alerjenler.html#post8756
Besin alerjenleri: En sık rastlananı çocuklar için inek sütüdür. Sebebi de inek sütünde anne sütünde bulunmayan “beta-laktoglobulin” isimli bir proteinin bulunmasıdır. Ayrıca yumurta, deniz ürünleri, fındık-fıstık, tahıllar, et, muz, kivi gibi besinler de alerji nedeni olabilir. Besin alerjisi bulguları genelde karın ağrısı, ishal, kusma, ağızda şişmedir. Ancak sadece gelişme geriliği, kilo alamama, alerjik astım, egzersiz şoku, saman nezlesi ya da özellikle çocuklarda alerjik egzama bulguları ile de gelebilir. İnek sütü, yumurta ve bazı besin alerjenlerine karşı reaksiyon, çocukluk döneminden sonra görülmezken diğerleri ömür boyu devam eder.
Tanıda, sorumlu alerjenin saptanması için cilt alerji testi yapılır.


Tedavi
Sorumlu etkenin saptanıp uzaklaştırılması tedavinin ilk aşamasıdır.
En sık rastlanan etkenler; yıl boyu süren rinitte ev tozu akarları olup, mevsimsel görülen rinitte ise polenlerdir.
Ev tozu akarlarının azaltılması için; yatak çarşaflarının haftada bir en az 55 derece ve üzerinde yıkanması, tüylü oyuncakların, halıların uzaklaştırılması, yıkanabilir perde kullanılması, yün ve kuş tüyü içeren yastık ve yorgan kullanılmaması gerekmektedir.
Küf alerjisi olanlarda ev içindeki nemin azaltılması önemlidir.

Polen alerjisi olanların; sıcak, kuru ve rüzgarlı günlerde dışarı çıkmamaları, saçlarını yatmadan önce mutlaka yıkamaları, gözlük takmaları, evde ve arabada filtre kullanmaları gerekir.
Besin alerjilerinin tek başına alerjik rinit bulgularına neden olmaları sık rastlanan bir durum değildir.
2. İlaç tedavisi
3. Aşı tedavisi: En fazla yararlanan grup ev tozu ve polenlere karşı duyarlılığı olanlardır.