Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    astım

    Astım
    Alm. Asthma, Fr. Asthme, İng. Asthma. Krizler halinde gelen bir nefes darlığı. Astım krizi, kısa veya uzun süreli olabilir. Kriz bronşların (akciğere hava götüren borucukların) daralması ile başlar. Bronşların daralması üç mekanizma ile olur. Bunlardan en önemlisi bronş cidarındaki düz kasların kasılarak bronşu daraltmasıdır. Diğerleri ise bronş iç yüzeyinin su çekerek şişmesi ve akışkanlığı az yapışkan bir balgam ifrazıdır.

    Ortaya çıkışı bakımından astım iki kısma ayrılabilir: Birinci tip astım; dış tesirler karşısında meydana gelir. Allerjiktir. Bu kişilerde genellikle ailevi olarak astıma bir meyil vardır. Astım daha çok allerjik hastalıklara meyli olan kişilerde görülür. Kişi allerji yapıcı müessir madde ile (toz, polen vb.) her karşılaştığında kriz ortaya çıkar (Bkz. Allerji). Bu tip astım daha çok görülür.

    İkinci tip astım: Allerji ve ailevi özellikler bahis konusu değildir. Daha çok 40 yaşından sonra ortaya çıkar. Ortaya çıkış sebebi belli olmamakla beraber, bünyevi özellik olup, hastanın vücudunda meydana gelen bir takım maddelere karşı, tepki göstermesi sonucu ortaya çıkar.

    Astıma sebeb olan allerjenlerin çoğu organik maddelerdir. Bunların başında çiçek tozları (polen) ve ev tozları gelir. Ev tozu içinde ise allerji ve astıma en çok sebeb olan etken insan vücudundan dökülen deri kepeklerini yiyerek yaşayan ve uyuz böceğine benzeyen (0,3 mm x 0.2 mm ebadında) bir böcek olup, en çok şiltelerde ve yatak odasındaki halıların tozlarında bulunur. Bilhassa gece ortaya çıkan astım nöbetlerinde ilk sebeptir. Bu böcekler ılık ve nemli yerlerde yaşamayı severler. Ev tozlarında bulunan diğer mühim amiller ise çeşitli tüyler (tavşan, kedi, köpek, fare vs.) ve mantar sporlarıdır.

    İnorganik maddelere karşı meydana gelen allerjiler çok kere astım nöbetini uyandıracak ağırlıkta olmaz. En dikkati çeken maddeler, aspirin ve fabrika bacası dumanlarındaki kimyasal maddelerdir. Psikolojik gerilimler de astım nöbetine sebeb olabilmektedir.

    Astımda belirtiler: En önemli belirtisi nefes darlığıdır. Güçlük daha çok nefes vermededir. Kuru ve inatçı bir öksürük vardır. Yapışkan, saydam ve miktarı az bir balgam çıkaran hasta bundan sonra rahatlar. Solunum daralır ve hışırtılı bir ses çıkar. Kriz çok ağır olursa hastada morarma görülebilir. İlhitabi bronş ve akciğer hastalıklarının tabloya eklenmesi veya böyle bir zeminde astım nöbeti çıkması daha zor durumlara yol açabilir.

    Yapılacak şeyler: Hastanın krize sebeb olan maddeyle temasını önlemek ilk yapılacak iştir. Astım krizi geldiğinde burna çekilen ilaçlarla hasta kendini rahatlatmalıdır. Epinefrin, aminofilin, kortizon bu tip ilaçlardandır. Bunlardan epinefrinin zerki gerekir ve astım krizinde hastayı çok rahatlatır. Allerji yapıcı maddeye karşı kişiyi duyarsızlaştırmak (desensitizasyon) veya duyarlılığı azaltmak (hiposensitizasyon) işlemleri de birinci tip astımda faydalı olmaktadır.

    Ülkemizde son yıllarda yapılan araştırmalara göre bir milyon dolayında kişi astım tedavisi görmektedir. Bunun dört katı kadar da gizli astımlı vardır. Allerjik astım hastalığı daha çok Doğu Karadeniz bölgesinde yaygındır. Böyle hastaların sigara içmemesi, yün örmemesi, evcil hayvan beslememesi, fabrika bacalarının çok olduğu yani hava kirliliğinin fazla olduğu ve ılık-nemli bölgelerden uzak bölgelere yerleşmesi, ev tozlarından uzak olması (sık sık ev temizliğinin hastanın evden uzakta olduğu bir sırada yapılması gibi), toz tutan eşyaların azaltılması, ev temizliğinin daima aspire etme (emme) özelliği olan elektrikli makinalarla yapılması, yastık, yatak ve eşyaların tüy, yün gibi şeyler yerine plastik maddelerle (sun’i sünger gibi) doldurulması, daha önce dokunduğu anlaşılan ilaç terkiplerinin daha sonra kullanma mecburiyetinde olduğu ilaçların içinde bulunup bulunmadığının araştırılması şüpheli ilaçlardan kaçınılması tavsiye edilmektedir.

    Astım akciğerlerinizde meydana gelen kronik bir rahatsızlık olup, iki farklı boyutu vardır:

    Daralma (Constriction)
    Akciğerlerinizdeki hava yollarının etrafındaki kaslar beraberce kasılır veya daralır. Bu daralmaya genel olarak "bronkokonstriksiyon" denir, ve akciğerlerinizin nefes alıp vermesini zorlaştırabilir.

    İltihaplanma (Inflammation)
    Astım hastasıysanız, akciğerlerinizde bulunan hava yollarınız genelde şişik ve rahatsızdır. Nöbet başladığı zaman daha da şişer ve rahatsızlanır. Doktorunuz bu şişme ve rahatsızlıktan "iltihaplanma" olarak bahsedebilir. İltihaplanma, ciğerlerinizden alıp verebildiğiniz hava miktarında azalmaya sebep olabilir.

    Daralma ve iltihaplanma; hırıltılı solunum, öksürük, göğüs darlığı ve nefes darlığı gibi semptomlara yol açabilir. Ayrıca, tedavi edilmediği takdirde, astım uzun vadede akciğer işlevlerinin kaybına da sebep olabilmektedir.

    Astımınız varsa ve herhangi bir tetikleyiciye maruz kalırsanız, akciğerlerinize giden hava yolları her zamankinden daha çok şişerek iltihaplanır ve nefes almanız zorlaşır. Hava yollarını çevreleyen kasların daralması sonucu hava yolları da kasılır ve mukoza oluşması nedeniyle "tıkanırlar".

    Astım semptomlarınızın alevlenmesine yol açan birtakım tetikleyiciler vardır. Bunların arasında alerjiler, enfeksiyonlar ve eviniz veya ofisinizde maruz kalabileceğiniz kuvvetli koku veya buharlar olabilir. Herhangi bir tetikleyiciye maruz kalıp tepki verdiğiniz zaman, hava yollarınız diğer tetikleyicilere karşı daha da hassaslaşır. Bundan dolayı, astımınızı sürekli olarak kontrol altında tutmanız önemlidir. Semptomlarınızın kuvvetli olmadığı zamanlarda bile hava yollarınız iltihaplı kalabilir

    *
    Astım - Semptomar
    Astımınız kontrol altında olmadığı zamanlarda neler yaşıyorsunuz? Nefes alırken ötme sesi mi çıkarıyorsunuz? Göğsünüzde darlık mı hissediyorsunuz? Çoğu astımlı hasta aşağıdaki klasik semptomların bir veya daha çoğunu yaşar:


    Ötme Sesi - Nefes verirken çıkan ıslığa benzer ses.

    Öksürük - Bir türlü kesilmeyen ve geceleri başlayan veya daha da kötüleşen bir öksürük

    Göğüs Darlığı - Göğsünüzün çevresi halatla sıkılıyormuş gibi bir his

    Nefes Darlığı - İncecik bir kamıştan nefes almaya çalışıyormuş, hatta hiç nefes alamıyormuş gibi bir his. Özellikle nefes vermekte zorluk.

    Yukarıda sayılan semptomlar doktorunuzun önerdiği tedavi planına uymadığınız (hatta bazen uyduğunuzda bile) durumlarda oluşabilir.

    Astımın temel gerçeği şudur: Astım hiç yakanızı bırakmayan sessiz ve sinsi bir rahatsızlık olabilir. Semptomlarınız olmadığı zamanlarda bile hava yollarınız daralmış ve iltihaplı olabilir. Bu yüzden de kendinizi iyi hissediyor olsanız bile astımı sürekli olarak kontrol altında tutmak büyük önem taşır. Tedavi edilmediği durumlarda, astımın uzun vadede akciğer işlevi kaybına yol açtığını gösteren kanıtların sayısı artmaktadır. *
    Astım - tetikleyiciler
    Astım tetikleyicileri, çevrenizde bulunan ve astım semptomları veya astım nöbeti yaşamanıza neden olabilecek şeylerdir. Astım semptomlarınızı alevlendirebilecek çeşitli tetikleyiciler vardır ve bunlar insandan insana farklılık gösterir. Siz tetikleyicilerinizi belirleyip bunlardan uzak kalarak, rahatsızlık veren astım semptomlarını önleyebilirsiniz. Tetikleyicilerinizi tanıyıp, belirleyip bunlardan kaçınmak, astımınızı başarıyla kontrol altına alabilecek detaylı bir eylem planının parçası olmalıdır.

    Astım tetikleyicilerinin tümünden kurtulmak mümkün olmayabilir. Yine de, onları ev ve iş ortamınızda olabildiğince kenidinizden uzak tutmalısınız. Bu sayede, çok daha az astım semptomu veya nöbeti geçirerek daha sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.

    Sigara


    Evinizde ve etrafınızda sigara içilmesine izin vermeyin, bilhassa yatak odası ve arabanızda.

    Dumanaltı alanlardan uzak durun.

    Toz Böcekleri

    Toz böcekleri, kumaş ve halılarda yaşayan, gözle görülmeyen hayvancıklardır.

    Yatak ve yastığınızı toz geçirmeyen özel bir kılıfla kaplayın.

    En az 5 yılda bir eski yastıklarınızı yenileri ile değiştirin.

    Yatağınızdaki çarşaf ve yorganları her hafta sıcak suda yıkayın. Suyun ısısı 55 dereceden yüksek olmalıdır (ev tozları bu ısıda ölür).

    Yatağınızın tozlanmaması için, gündüzleri tüm yatağı kaplayan bir yatak örtüsü serin. Gece örtüyü başka bir odaya koyun.

    Ev Hayvanları

    Bazı insanlar tüylü hayvanların derilerinden dökülen maddeler veya kurumuş tükürüğe karşı alerjik olabilmektedir. Eğer sizin için de durum böyle ise;

    Hayvanınız varsa ona yeni bir ev bulun veya baştan evinize sokmayın. Bunu yapmak çok zor olabilir. Ama hayvanlara alerjiniz varsa, astımınızı kontrol altına almanın en iyi yolu bu olacaktır.

    Evinizde hayvan bulunmasına engel olamıyorsanız hiç olmazsa yatak odanıza sokmayın ve yatak odasının kapısını sürekli kapalı tutun.

    Yatak odanızdaki klima mazgallarına filtre taktırmayı deneyin.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/48167-astim.html#post98063

    Evinizdeki halıları ve varsa mobilyaların üzerine attığınız kumaşları kaldırın. Bu mümkün değilse, hayvanı evde bunların olduğu odalara sokmayın.

    Hamamböcekleri

    Astımı olan birçok kişi hamam böceklerinin kuru döküntü ve dışkılarına alerjiktir.

    Yatak odanızda yiyecek bulundurmayın.

    Yiyecek ve çöpü kapalı kutularda bulundurun (gıda maddelerini asla dışarıda bırakmayın).

    Tuzaklar ve ilaçlar ile hamamböceklerini yokedin.

    Hamam böceklerini öldürmek için sprey kullanıyorsanız, koku geçene kadar o odaya girmeyin.

    Ev Küfü

    Damlayan musluk, boru ve diğer su kaynaklarını onarın.

    Küflü yüzeyleri çamaşır suyu içeren bir temizlik maddesi ile silin.

    Küflenmiş banyo perdelerini yıkayın veya yenileyin.

    Duman, Kuvvetli Kokular ve Spreyler

    Mümkünse odunlu soba, kerosenli ısıtıcı kullanmayın ve şömine yakmayın.

    Parfüm, talk pudrası, saç spreyi ve boya gibi kuvvetli koku ve spreylerden uzak durmaya çalışın.

    Polen veya Açık Hava Küfleri

    Alerji mevsimi süresince aşağıdakileri yapmaya çalışın:

    Pencereleri kapalı tutun.

    Mümkünse, öğlen ve öğleden sonra saatlerinde evde kalın ve pencereleri kapalı tutun. Polen ve bazı küf tipleri bu saatlerde çok yoğundur.

    Alerji mevsimi başlamadan önce astım tedavinizde herhangi bir ayarlama gerekip gerekmediği konusunda doktorunuza danışın.

    Spor

    Astımınız olsa da aktif bir yaşam sürebilirsiniz. Egzersiz, spor, oyun veya yoğun çalışma gibi aktivitelerde bulunurken astım semptomları yaşıyorsanız doktorunuzla görüşün.

    Egzersiz yapmaya başlamadan önce semptomları önlemek amacıyla herhangi bir ilaç alma konusunda doktorunuza danışın.

    Egzersize başlamadan önce 6 ila 10 dakika boyunca gerilerek veya yürüyerek ısının.

    Hava kirliliği ve polen düzeylerinin (polene alerjiniz varsa) yüksek olduğu zamanlarda açık havada çalışmayın veya başka bir aktivitede bulunmayın.

    Soğuk Algınlığı ve Enfeksiyonlar

    Soğuk algınlığı ve enfeksiyonlar astımınızı tetikliyorsa, kendinizi hasta hissettiğiniz zamanlarda nasıl bir tedavi planı uygulamanız gerektiği konusunda doktorunuz ile görüşün. Ayrıca aşağıdakileri deneyebilirisiniz:

    Grip aşısı olun.

    Bol bol dinlenin, dengeli beslenin, düzenli olarak egzersiz yapın, bol sıvı tüketin, ve soğuk algınlığı olanlardan uzak durarak sağlıklı kalmaya çalışın.

    Hava

    Soğuk ve rüzgarlı günlerde ağız ve burnunuzu bir atkıyla kapatın.

    Polen ve küf alerjiniz varsa, polen ve küf düzeylerinin yüksek olduğu günlerde sokağa çıkmamaya çalışın (hava raporlarını takip edin).

    Diğer Tetikleyiciler

    Sülfitli gıdalardan uzak durun: Örneğin, astım semptomlarına neden oluyorsa, bira veya şarap içmeyin, karides, kuru meyve, veya işlenmiş patates yemeyin.

    Diğer ilaçlar: Doktorunuza diğer bütün almayı düşündüğünüz tüm ilaçları söyleyin. Bunlara aspirin, nezle ilaçları, nonsteroidler (ibuprofen, naproksen) ve hatta göz damlası bile dahildir *
    Astım - türleri
    Astım, genelde astım semptomları veya nöbetlerine yol açan "tetikleyicileri" temel alan kategori veya gruplara ayrılır. Bu kategoriler veya astım türleri aşağıdaki gibidir:

    Alerjik Astım

    Alerjik astım, polenler veya hayvan dışkısı gibi alerjenlere karşı alerjik bir tepki olarak tetiklenir. Bu tip astım hastalarının kendileri veya ailelerinde alerji (örneğin, saman nezlesi) ve/veya egzema (kaşıntılı, kızartılı ve su toplaması gibi sonuçlar doğuran bir cilt problemi) geçmişi vardır.

    Mevsimsel Astım

    Alerjik astımın bir şekli olan mevsimsel astım, havaya polen bırakan ağaçlar, çimen ve çiçekler tarafından tetiklenebilir. Örneğin, bazı insanların astımı ilkbaharda bitkiler çiçek açarken daha kötü olur. Bazı insanlar ise yazın son dönemleri ve sonbaharın başlarında yapraklar küf tuttuğunda daha çok sorun yaşar.

    Alerjik Olmayan Astım

    Bazı astım hastalarının nöbetleri alerji kökenli olmaz. Bu kişilerin semptomları ve hava yollarında oluşan değişiklikler alerjik astımı olanlarla aynı olsa da, astımlarını tetikleyen şey alerji değildir. Ancak, astımı olan birçok kişi gibi, tütün dumanı, tahta dumanı, oda deodorantları, çam kokuları, taze boya, ev ve temizlik ürünleri, mutfaktan gelen kokular, iş yerinde bulunan kimyasallar, parfümler ve hava kirliliği gibi havadan solunan bir veya daha fazla alerjik olmayan rahatsız edici madde yüzünden astım nöbeti geçirebilirler. Nezle veya grip gibi sıradan solunum enfeksiyonları veya sinüs enfeksiyonu da semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Egzersiz, soğuk hava, hava sıcaklığında ani değişimler, ve hatta gastroözofageal reflü bile alerjik kökenli olmayan astım hastalarının semptomlarını tetikleyebilir.

    Spor/Egzersiz Kökenli Astım

    Egzersiz kökenli astım, egzersiz veya benzeri fiziksel aktivitelerden tetiklenen astım semptomları anlamına gelir. Bu semptomlar genelde egzersiz esnasında veya hemen sonrasında fark edilir. Bu tip astım hastalarının kışın açık havada spor yapmaları özellikle yanlıştır.

    Gece Astımı

    Astımı olan her kişide olabilir. Gecenin ortasında, genellikle saat 2 ila 4 arasında kötüleşen astım semptomlarına bu ad verilir.

    Astım semptomlarının gece daha da kötüleşmesine neden olan şeyler arasında sinüs enfeksiyonları ve ev tozları, veya hayvan döküntülerinin neden olduğu burun akıntıları da sayılabilir. Vücut saatinizin de burada bir rolü olabilir. Vücudunuzun astımla savaşmak için ürettiği adrenalin ve steroid gibi maddeler sabah saat 4 ve 8 arasında en düşük düzeydedirler. Bunun sonucunda, astım semptomlarının bu saatlerde nüksetmesi daha kolaydır

    *
    Astım - uyarılar
    Çocuğunuzda astım olup olmadığını anlamak kolay değildir. Çoğu zaman basit bir soğuk algınlığı veya nefes yolu enfeksiyonu sonucu oluşan semptomlar astım ile karıştırılabilir. Eğer sizin veya eşinizin astımı varsa çocuğunuzda astım olma ihtimali normalden üç kat daha fazladır. Bunları aklınızda tutarak aşağıdaki olası astım semptomlarına dikkat etmeniz gerekir:


    Ötme sesi (Nefes verirken göğüsten gelen ince ses) astımın habercisi olabilir ama aynı zamanda ciğerlerdeki başka bir problemden de kaynaklanabilir.

    Özellikle ötme sesi ile birleşik kronik öksürük

    Oyun oynarken veya oyundan sonra öksürme veya nefes almakta güçlük

    Uykuyu bölecek kadar öksürme veya nefes almakta güçlük

    Eğer yukarıdaki semptomlardan herhangi biri çocuğunuzda var ise mutlaka bunu doktoruna söyleyin *
    Astım hakkında bilinmesi gerekenler
    1. Normal bir yaşam sürdürebilirsiniz. Astım olmanız, sürekli astım semptomlarıyla yaşamanız gerektiği anlamına gelmez. Astımınız hakkında bilgi edinin ve doktorunuz ile görüşün.

    2. Astımın iki ana boyutu vardır - daralma ve iltihaplanma. İkisi de astımda önemli rol oynarlar. Bunları kontrol altına alarak astım semptomlarınızın sıklığını ve hızlı etki eden inhaler kullanma gereksiniminizi azaltabilir, akciğer fonksiyonunuzu iyileştirebilir, ve astım nöbetlerinin sıklığı ve şiddetini azaltabilirsiniz.

    3. Astımınızı tetikleyen unsurları belirleyin ve bunlardan mümkün olduğunca sakının. Tetikleyiciler, etrafta bulunan ve astım nöbeti geçirmenize neden olan rahatsızlık verici maddelerdir.

    4. Daralma ve iltihaplanma tedavisi için ilaçlar mevcuttur. Daralma ve iltihaplanmayı tedavi ederek astım semptomlarınızı azaltabilir ve astım nöbetlerinizi önleyebilirsiniz.

    5. Günlük tedavi planınıza uyarak hareket etmeniz çok önemlidir. Doktorunuzla birlikte, astımınızı etkin bir şekilde kontrol altında bulundurmak için bir plan geliştirmeniz gerekir. Bu plan astım semptomlarınızın ve peak flow ölçümlerinizin günlük bazda izlenmesine dayalı olarak, astımınızı nasıl tedavi edeceğinize dair özel talimatlar içerir. Şunu unutmayın, semptomlarınızın geçmesi astımınızın da geçtiği anlamına gelmez. Tedaviniz astımınızı kontrol altında tutmaya ve bu sayede normal bir yaşam sürdürebilmenize yöneliktir

    *
    Astım tedavi yöntemleri
    Günümüzde astım tedavisi, enflamasyonu ve havayollarının çok fazla daralmasını önlemek üzerine odaklanmaktadır. Yani, ataklarınızı başlamadan durdurabilmeniz hedeflenmektedir.

    Sizin durumunuzu göz önüne alarak, doktorunuz size gerekli tedaviyi önerecektir. Düzenli izleme, tetikleyici faktörlerin anlaşılması ve doktorunuzla iletişim kurma aracılığıyla astımınızın kontrol altına alınması, hergün sağlıklı nefes almanıza yardımcı olacaktır. Astım tedavisinde kullanılan ilaçların iki türü vardır:


    Tüm hastalarda yakınmalar başladığı anda hemen alınacak şikayet giderici (rahatlatıcı) ilaçlar (kısa ve uzun etkili bronkodilatörler).

    Hastaların çoğunda gerekli olan, yeni krizlerin gelmesini önleyen havayolları çeperlerindeki iltihabı tedavi eden koruyucu ilaçlar (anti-enflamatuarlar).

    Size uygun tedavi yöntemi için doktorunuza danışın.

  2. #2
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    --->: astım

    Haplar ve Inhaler'ler

    Astımı olan kişilerin nefes yolu ile çekilen ilaçlar ile yutulan tabletler arasındaki farkları bilmesi önemlidir. Astım "lokalize", diğer bir deyişle vücudunuzun belirli bir bölümünü ilgilendiren bir durumdur. Bu bölüm ciğerlerinizdir. Nefes yolu ile içe çekilen ilaçlar doğrudan ihtiyaç duyulan bölüm olan ciğerlere ulaştığından çoğu doktor bu tür ilaçları tercih etmektedir. Lokal tedavilere bir örnek vücudunuzun tahriş olmuş bir bölgesi üzerine sürdüğünüz deri kremleridir. Nefes yolu ile içe çekilen ilaçla astım tedavisi de buna benzer.

    Yutulan tabletler ise "sistemik" ilaçlardır. Bu yoldan alınan ilaçlar kan dolaşımın sayesinde vücudunuzun her tarafını dolaşır.
    Inhaler kullanımı

    İnhaler'inizi Kullanma Şekliniz Önemlidir

    Geleneksel ölçülü doz inhaler'ler (ÖDİ) yaklaşık 40 yılı aşkın bir süredir astım tedavisinde kullanılmaktadır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/48167-astim.html#post98064

    Diğer her şey gibi, maksimum faydanın elde edilebilmesi için inhaler'in doğru kullanılması gerekir.

    İnhaler'i Kullanma Tekniğiniz Nasıl?

    Araştırmalar ölçülü doz inhaler kullanan insanların yarısından fazlasının ölçülü doz inhaler'leri yanlış kullandıklarını göstermektedir. En büyük sorun, koordinasyon sıkıntısı çeken çok küçük çocuklar ve yaşlı yetişkinler tarafından yaşanmaktadır. Ölçülü doz inhaler tekniğinizin aşağıdaki aşamaları içerdiğinden emin olun:

    1. ÖDİ'nin kapağını çıkarın.
    2. ÖDİ'yi çalkalayın.
    3. Derin bir nefes alıp, nefesinizi yavaşça sonuna kadar verin.
    4. ÖDİ'yi dik tutarak başınızı hafifçe arkaya eğin.
    5. ÖDİ'yi ağzınıza yerleştirerek nefes almaya başladıktan sonra metal tüpe basın.
    6. Yavaş ve derin soluk almaya devam edin.
    7. Nefesinizi 10 saniye tutun.
    8. Sonra nefesinizi yavaş ve sakin bir şekilde burnunuzdan verin.
    9. İkinci kullanım için 30 - 60 saniye bekleyip, aynı işlemleri yineleyebilirsiniz.

    Spacer Yardımcı Olabilir

    Spacer, geleneksel ölçülü doz inhaler'in kullanımını kolaylaştırmak için bir eklenti olarak geliştirilmiştir. Spacer ağızlığa takılır. İlaç dozu spacer'ın tüpüne bırakılır. Oradan ilaç nefes ile çekilir - böylece ilacın bırakılması ve nefes almak arasında koordinasyon sağlamaya gerek kalmaz.

    Spacer kullanımına yönelik notlar


    Düzenli olarak değiştirin. Spacer'lar kullandıkça eskirler.

    Düzenli olarak yıkayın çünkü ilaç iç kısmına yapışabilir. Yıkadıktan sonra kendi halinde kurumaya bırakın. Spacer'ı bezle silmek, ilacın yapışmasına neden olan, istenmeyen elektrostatik reaksiyonu artırır.

    Spacer'lar nemin yüksek olduğu ortamlarda iyi çalışmayabilir. Gerekiyorsa, doktorunuza başka ne kullanabileceğinizi sorun.

    Tedavi planınıza uyun

    Siz ve doktorunuz nasıl bir tedavi planı üzerinde anlaşırsanız anlaşın, bu plan yalnızca uyduğunuz ölçüde işe yarayacaktır! Özellikle semptomlarınızın olmadığı günlerde ilaçlarınızı almanız gereken zamanları hatırlamaya ihtiyaç duyabilirsiniz. Buzdolabının üzerine not yazmayı deneyin ya da ilacınızı günde iki kez almanız gerekiyorsa inhaler'ınızı diş macununuzun yanına koyun ve dişlerinizi fırçalamadan önce kullanın. Dışarı çıkarken acil durum inhaler'inizi yanınıza almayı hiçbir zaman unutmayın. Acil durum inhaler'inizi anahtarlarınızın yanına koyun, böylece dışarı çıkmaya hazır olduğunuz bilerek güvenle evden ayrılabilirsiniz. Kuru-Toz Inhaler Kullanımı

    Araştırmalar ölçülü doz inhaler kullanan insanların yarısından fazlasının ölçülü doz inhaler'leri yanlış kullandıklarını göstermektedir. Bazı insanlar nefes alma işlemini ilacı püskürtecek hareket ile aynı anda yapma konusunda sıkıntı çekmektedir. Bazıları ise metal kutuyu çalkalamayı unutmaktadırlar. Ne yazık ki "yanlış ateşleme" yapmanın da birçok yolu vardır. Inhaler'ınızı ilk başta doğru kullansanız bile, zamanla kötü alışkanlıklar edinebilirsiniz.

    DISKUS®, Turbuhaler ve Aerolizer gibi kuru-toz inhaler'ler ilaç kullanımındaki hataları büyük ölçüde azaltırlar. *
    Astım ve alerji
    Kaşıntılar, döküntüler, kabarıklıklar, ter basmaları... Tenimize dokunur dokunmaz incitiyor allerji. Ya astıma ne demeli. Allerjik astım konusunda yıllardır çalışmalar yapılmasına rağmen günümüz insanının kendi sağlığına gerekli önemi göstermemesi, bu hastalığı bir türlü gündemden düşürmemektedir.

    Allerji, vücuda giren bir maddeye (allerjene) karşı bağışıklık sistemi aracılığı ile vücudun, herhangi bir bölgesinde reaksiyon oluşturması olarak tanımlanabilir. Bu maddeler; besinler, yumurta akı, inek sütü, narenciyeler, muz, polenler, çiçek tozları, evcil hayvan türleri, ev tozları, küfler, arı zehri, sigara dumanı, parfümler, sabunlar, deterjanlar, yünlü giysilerdir.

    Allerjik maddeler vücutta çok farklı reaksiyonlara neden olabilir. Üst solunum yolları tutulduğunda, burun akması, sinüzit, orta kulakta sıvı, boğaz ağrısı, burun arkasında akıntı, tekrarlayan ve iyileşmeyen öksürükler ortaya çıkar. Alt solunum yolu tutulduğunda ise astıma neden olur. Bu durumda sindirim sisteminde şişkinlik, kusma, sulu bazen de kanlı ishaller oluşturabilir. Deri tutulumu olursa ürtiker, egzema, yüzde ve gözde şişmeye sebep olur.

    Allerjik maddeler her insanda allerjiye sebep olur mu?

    10 çocuktan 1 veya 2si hayatının bir döneminde allerjik reaksiyon gösterir.

    Alt solunum yolu tutulmasıyla ortaya çıkan astım nasıl bir hastalıktır?

    Astım, duyarlı kimselerdeki ataklarla giden, kronik iltihabi bir akciğer hastalığıdır.

    Atakları neler ortaya çıkarır?

    En sık sebebi ev tozları ki bunun allerjik olmasının nedeni bu tozun içinde yaşayan mite denilen küçük böceklerdir. Polenler, küfler, hayvan tüyleri, viral enfeksiyonlar, sigara dumanı, hava kirliliği, aşırı sıcak, soğuk, aşırı nem, stres, ağır egzersiz diğer sebeplerdir.

    Astımlı çocuklarda hastaların şikayeti nedir?

    Öksürük, hırıltılı solunum, nefes almada zorluk başlıca bulgulardır.

    Kimlere astımlı denilebilir?

    Özellikle gece ortaya çıkan tekrarlayan öksürük, hırıltılı solunum, nefes almada zorluk gibi şikayetleri olan hastalarda, eğer aile öyküsü varsa ve nefes açıcı ilaçlara iyi yanıt alınıyorsa astım tanısı kolayca konulabilir.

    Gizli astım var mıdır?

    Yukarıdaki şikayetlerden sadece inatçı geçmeyen öksürüğü olan hastalar, bronş genişletici ilaçlara iyi yanıt verirse bu hastalara gizli astım denilebilir.

    Astım özellikle bazı ailelerde daha sık mı görülür ?

    Normalde toplumdaki sıklığı yüzde 3 ile 20 arasındadır. Fakat anne veya babadan birisi astımlı ise görülme sıklığı yüzde 25e, ikisi de hastaysa yüzde 50ye yükselir.

    Allerjik ve astımlı hastalara tanı için hangi testler yapılabilir?

    6 aylıktan sonra kanda allerji testi (IgE), dokuz yaşından sonra ise cilt testleri, burun salgısı incelemeleri yapılabilir.

    Hastaların tedavisi nasıl yapılır?

    Tedavi çok yönlüdür. Hastalığın belirtilerinin görüldüğü andaki ilaçlı tedavi ve koruyucu tedavi iki ana başlığı oluşturur. Nefes darlığı ciddi olan hastalar yatırılarak tedavi edilmelidir.

    Koruyucu tedavi olarak en önemlisi allerjik maddelerden uzaklaştırmaktır. Allerjik besinleri yedirmemek, polenlerin olduğu dönemlerde gündüz ve rüzgarlı havalarda çıkılmamak, evde çiçek ve hayvan bulundurmamak, sigara içilmemek, ortamdan tozları uzaklaştırmak, tüylü ve yünlü kıyafet ve eşyaları kaldırmak alınabilecek bazı önlemlerdir.

    Uzun etkili koruyucu ilaçlar ve aşılar ile uzun vadeli tedavi de yapılabilir. İlk 6 ayda yanıt verirse tedavi 5-6 yılda yapılır.

    Astım önemli bir hastalıktır. Eğer iyi tedavi edilir ve senede altıdan daha az hafif atak geçirirse genelde buluğ çağında iyileşir. Fakat ağır atak geçirir ve iyi tedavi edilmezse kalıcı astım gelişir. Bu nedenle yukarıda bahsedilen şikayetleri olan hastalar astım açısından incelenmeli, gerekirse koruyucu tedavi veya aşı tedavisine alınması gerektirmektedir.

    *

Benzer Konular

  1. Sezeyenle Doğum ve Astım
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.Haziran.2007, 09:39
  2. Anne sütü ve astım
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.Mayıs.2007, 12:47
  3. Astım Doğumsal Bir Hastalık
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10.Mayıs.2007, 17:03
  4. Astım 2
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.Nisan.2007, 18:31
  5. Astım
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 13.Nisan.2007, 17:10

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.