ORGANLARDAKİ ESRARLI ÇALIŞMA

Şu âlemde tasarruf eden Zat, nihayetsiz bir hikmetle iş görüyor. Ona delil mi istersin? Herşeyde maslahat ve faydalara riayet etmesidir. Görmüyor musun ki: İnsandaki bütün aza, kemikler ye damarlarda, hatta bedenin hücrelerinde, her yerinde her cüz’ünde faydaların ve hizmetlerin gözetilmesi, hatta bazı azasına, bir ağacın ne kadar meyveleri varsa, o derece o uzuvlara hikmetlerin ve faydaların takılması gösteriyor ki, nihayetsiz bir hikmet eliyle iş görülüyor. Hem herşeyin sanatında nihayet derecede intizam bulunması gösterir ki, nihayetsiz bir hikmet ile iş görülüyor.
B.N.
Ortalama bir insan ömrünü 60 sene kabul edelim. Bu insanın ömrü süresince sakin bir hayat yaşadığını hastalıklardan salim kaldığını kabul edip buna göre insanın hayati bazı organlarını çalışmalarını gözden geçirelim. Ve «Eğer Allah Bağışlamasaydı» bütün bu hayati organların kaçar kere ölmesi gerekeceğine temas edelim.
İnsan bünyesinde hayat için gerekli organlar derken, gereksiz organın var olabileceğini düşünmek tamamen imkânsızdır. Hangi organımız yoktur ki eksikliği hissedilmesin. Yirmi parmaktan bir tanesinin yokluğu, ağızdaki bir dişin eksikliği, burun tıkanıklıkları devresinde insanın ağzının tat alamaması, ayağında oluşan bir hastalığın yürümede ortaya çıkardığı güçlük ve buna benzer nice durumlar vardır ki yokluğunun her devresi büyük eksikliklere yol açar. Burada hayati organları kastederken çok mühim hayati organlarımızı ele aldığımızı belirtmek istiyoruz.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/24862-organlardaki-esrarli-calisma.html#post47206
Sinir sistemini teşkil eden bölümlerden en önemlisi beyindir. Sinir sistemi bir bütün halinde çalıştığı zaman hareket, his, duyu, refleks, beslenme, büyüme ve gelişme, psişik (ruhi) fonksiyonları bir bütün halinde yerine getirir. Bu sistemin içinde beyin en harika bir elektronik beyinin yapacağı işlerin çok fevkinde işleri düzenli bir biçimde yapabilir. Beyni besleyen damarlardan herhangi biri tıkandığı zaman hastada felç, koma ve hatta ölüm olur. Beynin tıkanan artere ait bölümünde ise beyin hücreleri 4–5 dakika içinde bir daha düzelmeyecek biçimde ölürler.
Ortalama bir insan ömrünü 60 sene kabul ettiğimize göre ve beyin hücrelerinde 5 dakikalık bir beslenme olmazsa ölüm mukadder olduğuna göre bir insan ömründe beyin kaç kere ölürdü?
Kalb ve akciğer göğüs boşluğuna yerleşmiş 2 hayati organımızdır. Kalb dakikada 60–100 kere kan ile dolar ve bir o kadar kere kanı akciğer ve büyük dolaşıma verir. Ortalama 70–80 kere bu işlemi yaptığı kabul edilebilir. Her defasında da yaklaşık 70 cm3 kanı hem akciğere hem de büyük dolaşıma verir. Bir dakikada 5 litre civarında kan devri olur. Bir saat, bir gün, bir hafta bir yıl ve 60 yıllık ömürdeki hesapları yapabiliriz. 60 yıllık bir ömürde kalbe gelen ve kalpten atılan kan miktarı 130.000.000 x 2 = 260. 000.000 cm3 tür. Aynı kat her dakika 70–80 kere çalışırken her kalb devri esnasında çok hassas işleri çok kısa zaman periyotlarında yapmak zorundadır. Şöyle ki: Kalpten uyarı çıkaran düğüm (sinoatrial düğüm)den çıkan bir uyarı, bu düğünden kalb karıncıklarındaki düğüme (atrioventriküler düğüm) kadar olan mesafeyi 0.10 saniyeden daha kısa zamanda kat eder. Aynı uyarının sinüs düğümünden çıkıp otrioventriküler düğümü geçip kat karıncıklarına doğru yol alması da 0.20 saniyeden kısadır. Uyarı karıncık adalesi içindeki iletimini de 0.10 saniyeden kısa zamanda bitirmek zorundadır. Bütün bu iletim sürelerinde uzamalar kalb bloklarına ve hasta için ciddi tehlikelere yol açar. Böyle mükemmel bir çalışma bir kalpte dakikada 70–80 kere tekrarlanır. Aynı kalb bu işi bir günde (Bir dakikada 70 kere çalıştığını farz ederek) 100.000 kere tekrarlar. 60 yıllık bir insan ömründe kalbin bu işi 2.190.000.000 kere hiç aksatmadan tekrarladığı hesaplanabilir. Kalbin çalışması durduğu zaman insan hayatı da sona erer.
Akciğer göğüs boşluğunda körük vazifesi görür. Göğüs kaslarının çalışması, kandaki oksijen ve karbondioksit miktarları akciğerin çalışmasını etkiler. Ağız veya burun yolu ile alınan havanın —ister soğuk, ister sıcak olsun— belirli bir sıcaklıkta en uç bölümlerine ulaşması sağlanır. İnsan her dakika 16–20 (ortalama 18) defa nefes alır ve verir. Bir ömür boyu 560.000.000 civarında nefes alış verişi görülür Bir insan en fazla 2–3 dakika nefessiz kalabildiğine göre hayatı süresince kaç kere nefessizlikten kurtulur.
Diğer bir organımız da böbreklerdir. En modern temizleme makinesi, en iyi ayıklama makinesi onun yaptığı görevin çok azını yapabilir. Vücudumuz için gerekli olan sodyum iyonunu tutup, potasyum iyonunu da atmada gösterdiği hüner için en az bir sayfalık yazı yazılabilir. Her birisinin ağırlığı 120–200 gm, arasında olan bu yapıların her birinde 1.000.000 den fazla süzgeç makinesi (glomerül yumağı) vardır. Her bir glomerül yumağında ise 20–40 kadar kılcal damardan oluşan bir yumak bulunur. Böbrekten bir dakikada geçen kan miktarı 1200 – 1300 cm3 tür. Ağırlıkları aşağı yukarı vücudun % 0.4ü kadar olan bu organlar kalbin dakika volümünün yaklaşık olarak % 25’ini alırlar. Bir günde böbrekler 180 litre kanı süzerler ve ancak bunun 1.5 litreye yakını idrarla çıkar. Geriye kalan miktarı tekrar emilerek kana verilir. 70 kiloluk bir insanın vücut sıvıları 40–45 litre kadar olduğuna göre bütün vücut sıvıları günde 4 defa böbreklerden süzülüyor demektir. Böbrekler bir ömür boyu yaklaşık olarak 4.000.000 litre kant süzerler. Bütün vücut sıvıları da bu zaman zarfında yaklaşık olarak 90.000 kere süzülmüş olur.

Böbrek bu süzme fonksiyonunu yaparken bu arada zehirli maddeleri de vücuttan uzaklaştırır. Her gür yaklaşık olarak litrede 1,5 gm kadar üre böbrekle atılır. Böbreklerin çalışmadığı, hastalandığı hallerde kanda üre artar. Her gün ortalama % 50 mg üre kanda artarsa bir insan kısa zamanda ölür.
Bütün bu hayati organların ve diğer organlarımızın ince, esrarlı çalışmaları ise her biri ayrı ayrı bir yazının konusunu teşkil edebilir.
Dr. Y. Doğaner