Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    vergun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15 Eylül 2006
    Yer
    izmir
    Yaş
    44
    Mesajlar
    816
    Tecrübe Puanı
    31

    Standart Yetiştirme Yurdunda Bir Genç Olmak

    Psikolog Belkıs Ertürk


    Onlar çocukluklarından itibaren yuvalarda büyüdüler. Yuvalara geliş sebepleri farklı da olsa aynı kaderi paylaştılar. Anne-babaları ya hiç olmamıştı ya da ekonomik sebepler yüzünden küçücük bedenler ayrılıkla tanışmıştı. Kimsesizliği hissetmiş ve kendileriyle aynı kanı bile taşımayan bir çok çocukla kardeş olmuşlardı. Ergenlik çağına girdikleri zaman alıştıkları ortamdan ayrılıp yetiştirme yurtlarına yerleştirildiler. Bu durum, aile ortamında büyüyen bir çocuktan belirgin bir şekilde farklılaştıkları ilk noktaydı. Aidiyet duygusunun yerleşeceği ve bağlanmayı sağlıklı olarak yaşayacakları bir dönemde o ortamdan büyüdükleri için ayrılıyorlardı.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/6479-yetistirme-yurdunda-bir-genc-olmak.html#post9633

    Ergen için aile ortamında büyümemek bir travma sebebiyken, o ortamdan başka bir kuruma aktarılmaları ikinci bir travma sebebi oluşturur. Yetiştirme yurdunda ortama uyum sağlama çabası içine girerler. Güven duyguları zedelendiği için daha ürkek ve hayata karşı daha tedirgin bakarlar. En azından bu çocuklar için yapılması gereken ilk şey temel bakımını sağlayan kişilerin sürekli olarak değiştirilmemesidir. Çünkü süreklilik duygusu güveni besler ve özgüven dengeli bir şekilde oturur.

    Yetiştirme yurdundaki gençler de yaşıtları gibi duygusal gel-gitler yaşarlar. Tek sırdaşları genelde arkadaşları olur. Fakat arkadaşları da benzer sorunları yaşadığı için bazen yeterince iyi aynalama yapamazlar.

    Yurtlarda kalan gençlere yoğun bir ilginin gösterilmesinden ziyade sürekli bir ilginin gösterilmesi önemlidir. İlginin sürekliliği benlik algılarını güçlendirir. Kimlik duygusunu tanımlamaya çalışırken zaten yeterince bocalarlar.

    Yurtlarda kalan gençlere kurallar ve gerçekler anlatılır. Kurumun gerçekliği hatırlatılır. Anneler farklılaşır, ama kurumun müdürü onun dünyasında çocukluğundan beri “müdür baba” olur. Müdür babanın yapısına göre çocuğun dünyasında “baba” figürü şekillenir ya da travmatize olur. Onları terbiye etmenin rolü nasihat vermek ya da kuralları tekrar tekrar hatırlatmaktır. Sevgiden yoksun olarak yetiştikleri zaman duygusal dünyaları yeterince tahrip olur. Onay ve taktir gördükleri herhangi birine yönlenebilirler. Bu kurumlarda çalışan kişilerin, çocukların ve gençlerin duygusal yönelimlerini kendi duygusal çatışmalarına malzeme etmemeleri gerekir.

    Ergen, sağlıklı bir özdeşim modelini yeterince iyi kuramadığı için farklı bir ilgiyi, sevgi olarak yorumlayabilir. Özellikle cinselliğini yeni yeni keşfettiği dönemlerde bunu sömüren ya da taciz eden bir yetişkinle karşılaştığında bazen zihin bunu taciz değil, sevgi olarak yorumladığı için benlik yara alsa bile yıllar sonra tacizin etkileri çıkabilir.

    O zaman duygusal bir travmaya, cinsel travma eşlik eder. Benlik psişik bir travmayla baş etmeye çalışır. Bu kısırdöngüden kurtulabilenler, savunma mekanizmalarını güçlendirerek hayata adım atabilir. Ama ergen yapısal olarak zayıfsa, daha çatışmalı ilişkilere girebilir. Alkol-uyuşturucu bağımlılıkları ya da kişilik bozukluklarına kadar gidebilen bir tablo ortaya çıkabilir.

    Onları dinlemek, anlamak ve sevgiden yoksun bırakmamak gerekir. Onlar hepimizin çocukları ve bu sorumluluk hepimizin sorumluluğu.

    Emanete yeterince iyi bakabiliyor muyuz, ne dersiniz?...

  2. #2

    Üyelik tarihi
    29 Ekim 2006
    Yer
    İZMİR
    Yaş
    55
    Mesajlar
    12
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart --->: Yetiştirme Yurdunda Bir Genç Olmak

    Emanete yeterince iyi bakmaktan ziyade hiç bakabiliyormuyuz??
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/6479-yetistirme-yurdunda-bir-genc-olmak.html#post9784
    Çoğunlukla bizlerin yaptığı sadece kendi ç ocuklarımızın ekseninde kalmak olmuyormu...Dünyada tek çocuk kendi çocuğumuz gibi davranmazmıyız genelde
    Bu konuda toplum olarak yeterince duyarlımıyız bence hayır
    Kimsesiz çocuklar ne kadar aklımızdan geçer ve kaçımız bu çocukların yuvalarını biliriz..
    Birşeyler yapmak gerek dinlemek,anlamak ve sevgiden yoksun bırakmamak için önce topluma bunu öğretmek gerekir..
    Medya çoğunlukla sokak çocuklarının yalnızlıklarındansa çevreye verdikleri zararları konu eder...
    Halbuki bunlar yerine bu çocuklar nasıl eğitilir bunlar alınsa ekranlara, biriliri hatırlatsa bu çocukları bizlere ...
    Yuvalarda çocuklara yapılan eziyetleri izledik bir zaman tv.de sonrası ne oldu
    Şimdi ne durumda bu çocuklar, var mı merak eden, var mı ilgilenen, değiştimi yurtların sistemi.. Üzülmüştük o görüntüleri izlediğimizde ama sanırım şimdi hepimiz unuttuk yine olanları...

Benzer Konular

  1. İnsan Olmak İçin Kadın Olmak Mı Gerekiyor?
    By Mustafa Uyar in forum Kadınlar Kulübü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 26.Nisan.2013, 20:33
  2. 8. Sinif Yetiştirme Kursu!
    By soleil in forum Türkçe Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.Nisan.2008, 23:30
  3. 5 sınıf 2.dönem yetiştirme kurs planı
    By soleil in forum 5. Sınıf Etkinlikler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.Mart.2008, 19:15
  4. 1.sınıf yetiştirme kursu dosyası
    By Mustafa Uyar in forum 1. Sınıf Etkinlikler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 01.Ocak.2008, 21:46
  5. 4. Sınıflar için haftasonu yetiştirme kursu planıdır
    By Mustafa Uyar in forum 4. Sınıf Etkinlikler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.Mayıs.2007, 23:57

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.