ERZURUM'daki Gürcü Kralın oğulları tarafından 1035 yıl önce yaptırılan Öşvank Kilisesi'sini talan eden yağmacılar, mermer sütunlardan birini çaldı. Ancak yağmacılar düşünceliydi (!) Tarihi yapı çökmesin diye mermer sütunun yerine bir kalas koydular.


İŞTE YAĞMACILARIN TALAN ETTİĞİ TARİHİ KİLİSE...



ERZURUM’un Uzundere İlçesi'ne bağlı Çamlıyamaç Köyü'nde Gürcü Kralın oğulları tarafından 1035 yıl önce yaptırılan Öşvank Kilisesi, Gürcistan hükümeti tarafından restore edilecek.



Her yıl binlerce Gürcü’nün ziyaret ettiği kilisenin çevresini açmak için yapılan kamulaştırma çalışmaları sürdürülüyor.



İki ülke Kültür Bakanlıkları arasında yapılan protokol gereği Türk hükümeti de Gürcistan’da Osmanlılardan kalma bir tarihi camiyi onaracak. Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, Öşvank Kilisesi'nin onarılmasının, yöre turizmine çok büyük canlılık getireceğini söyledi.



Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki en önemli tarihi yapıtlar arasında gösterilen, Çamlıyamaç Köyü'nde 963- 973 yılları arasında Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese’nin oğulları David ve Prens Bagrat tarafından haç planına göre yaptırılan Öşvank Kilisesi, 1985 yılında koruma altına alındı. Uzundere Kaymakamı Bedrettin Özmen, iki ülke Külkür Bakanlıkları arasında yapılan protokol gereği Gürcistan’dan gelen bir heyetin tarihi kilisede ön çalışma yaptığını belirtti. Öşvank Kilisesi'nin onarımına karşılık Türkiye'nin de Gürcistan’da bulanan Osmanlı döneminden kalma bir caminin restorasyonunu yapacağını anlatan Kaymakam Özmen şöyle dedi:



“Bin yılı aşkın bir süreden beri ayakta olan kilise, çevresindeki ev, tulavet gibi yakışıksız yapılardan temizlendi. İstimlâk edilmesi gereken sadece iki ev kaldı.



Onlar da kamulaştırılarak yıkılacak. Çeşitli zamanlarda kaçak kazılar nedeniyle kiliseye zarar verilmiş. Vatandaş, bilmeden taşlarını sökerek evinin inşaatında kullanmış. Zaman zaman kaçak kazılar oluyor. Gözetim yapıldığı için bunlar hemen yakalanıyor. Kilise tescil edildikten sonra daha iyi koruma altına alınmış.”



HER YIL 2 BİN GÜRCÜ ZİYARET EDİYOR



Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy da, Öşvank Kilisesi’ni her yıl 2 bini aşkın Gürcü turistin ziyaret ettiğini belirterek, “Kilisenin onarılması, yöre turizmine çok büyük canlılık getirecek. Çünkü Gürcüler kiliseye çok önem veriyor. Kilise restore edildikten sonra Gürcü turist sayısında patlama bekliyoruz. Uzundere’de pansiyonculuk başladı. Öşvank kilisesi, Tortum Şelalesi, Yedi Göller gibi doğal güzelliklerimizi yerli ve yabancı turistlerle paylaşmak istiyoruz” diye konuştu.



SÜTUNU ÇALIP YERİNE AĞAÇ KOYMUŞLAR


Öte yandan Gürcü hükümeti tarafından restore edilecek Öşvank Kilisesi'ndeki tek parça sütunun çalınarak, yerine, yıkılma ve çökme olmaması için aynı büyüklükte ağaç konulduğu belirlendi. Köylülerin iddiasına göre, kiliseyi ziyaret etmek için yöreye gelen yerli ve yabancı turistler, giderken bazı kabartma taş ve sütunları da yanlarında götürdü. Önce küçük parçalar çalarak işe başlayan yağmacılar, daha sonra kabartma heykel ve resimleri taş sütunuyla birlikte sökerek götürdü. Yağmacılar, son olarak da 1.5 metre yüksekliğinde ve tonlarca ağırlıktaki tek parça sütunu çıkardı ve yerine tarihi eserin çökmemesi için kestikleri bir ağacı koydu.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/50392-insafli-yagmacilar.html#post102580



ÖŞVANK KİLİSESİ


Öşvank Kilisesi, Erzurum- Artvin karayoluna 4 kilometre uzaklıkta, Uzundere İlçesi'yle Tortum Gölü ve şelalesi arasındadır. Öşvank Kilisesi'nden bugün sadece kilise, üç şapel, yemekhane, el yazmalarının kopya edildiği ve korunduğu kütüphane binası ayakta duruyor. Kilise üzerindeki yazıtlara göre 963- 973 yılları arasında Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese’nin oğulları Kral David ve Prens Bagrat tarafından inşa ettirilmiş ve Vaftizci Yahya’ya adanmış. 1022 yılında bölgenin Bizans İmparatorluğu denetimine geçmesinden sonra kilisenin yıkılan kubbesi Bizans İmparatoları 2'nci Basileos ve 8'nci Konstantin tarafından onarılmış. Bölgedeki piskoposluk merkezlerinden biri olan Öşkvank Kilisesi'nin 11'inci yüzyılda el yazmalarıyla ünlü önemli bir kültür merkezi konumunda olduğu ve bu önemini 15'inci yüzyıla kadar koruduğu tarihi kaynaklarda yer alıyor.


Kültür Bakanlığı tarafından 1985 yılında tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alındı. Bölgedeki en büyük haç planlı Gürcü kilisesi olma özelliğini taşıyor. Kaçak kazılar ve bilinçsizlik yüzünden kilisenin sütun, taşları ile kabartma ve duvardaki işlemeleri önemli ölçüde zarar görmüş.