Günümüzde dünya büyük bir hızda değişmekte ve birçok insan bu konuda endişe duymaktadır. İşin aslı insanların etraflarında olup bitenleri görmeleri, onları tamamen korku dolu yapmaktadır.

Özellikle teknolojik değişiklikler ve yenilikler, hayatlarımızın birçok yönlerini tamamen değiştirmektedir ve bu değişim asla bitmeyecektir. Ekonomik değişiklikler, sosyal değişiklikler, bilimsel değişiklikler, politik değişiklikler... liste sonsuzdur. Tüm bunlarla beraber karşı karşıya bulunduğumuz esas soru: “Bu değişiklikleri nasıl karşılayacağız, nasıl yanıtlayacağız?” sorusudur.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kisisel-gelisim/23747-ozguveninizi-artirin.html#post45258

Zamanı yakalamak neler yapmamız gerektiği, tüm bu değişikliklere ve geleceğe en iyi yaklaşım tarzının ne olması gerektiği gibi düşünceler ve sorular tek bir kelimeyle cevaplanabilir: “Özgüven”.

“Kişisel Özgüven” sahip olduğumuz servetlerin en önemlilerinden birisidir. Elbette bazı insanlar özgüvene diğerlerinden daha çok sahipmiş gibi görünürler – ama özgüven tamamıyla geliştirebileceğimiz bir özelliktir. Hatta geliştirilmesi en önemli olan özelliğimizdir.

“Özgüvenle” her şey mümkün olabilirlik sınırları içerisindedir. Hatta özgüven olmadan en küçük değişiklikler bile çok güç, başa çıkılmaz görünür.

Etkileyici olan şudur ki, özgüven sahibi insanlar her zaman sahnede işbitiricilikleri ve güvenleriyle bulunurlar. Onlar her engelin üstesinden kendi yollarıyla gelirler. Aynı şekilde problemler ve meydan okumalar özgüven sahibi insanlardan uzaklaşır.

İnsanların en çok zorlandıkları inançlardan birisi, “özgüven”in” belli bir çözümü, onu ele geçirmenin belli bir formülü olduğuna dair duydukları inançtır. Bu inancı yıkmak çok zordur. Aslında hayran olduğumuz ve saygı duyduğumuz, güçlüklerle tekrar ve tekrar başa çıkabilen insanların bunu nasıl gerçekleştirdiklerine dair kesin ve ayrıntılı bir yanıtları yoktur. Bunu nasıl başardıklarını sorduğunuzda net bir cevap alamazsınız.

Esas bilinmesi gereken sır şudur: hayatın meydan okumaları durdurulamayan ve asla durmayan bir “özgüven”e sahip insanlar için asla rakip olamaz. Problemler ve meydan okumalar, onların üstesinden gelebilmek için çok büyük bile göründüklerinde özgüven sahibi bir insan durumlar ve koşullar ne olursa olsun, kazanmak için mutlaka bir yol bulur.

Sonuçta, hayatın meydan okumaları “özgüven”ini sürdüren ve koruyan bir insandan kaçmak ve saklanmak zorundadır.

Bu öğrenilmesi çok güç olan bir derstir. Problemler büyük ve korkutucu göründüklerinde genellikle kendimizi çok küçük ve kırılgan görürüz. Ama bunun yolu bu değildir. Bu durum sadece, birçok insanın kabul ettiği bir “illüzyon”dur; asla gerçek değildir.

Gerçek şudur: Bizler hayatlarımızda şu ana kadar olan ve olacak her şeyden daha büyük ve güçlüyüz. Güce sahibiz ve kendi hayat yolumuzda karşımıza çıkabilecek herhangi bir engelin üstesinde gelebilme yeteneğimiz doğuştan var. Sahip olduğumuz en önemli araç; “kişisel özgüven” ve daha önceleri defalarca yaptığımız gibi halihazırdaki problemlerin üstesinden gelebilme yeteneğimize olan inançtır.

Hayatınızda halen var olan herhangi bir meydan okumanın, problemin sizin kişisel gelişiminize ve büyümenize yardım etmek için orada olduğunu bilin. Karşılaştığınız problemleri kendi kişisel “özgüven”inizi inşa etmek ve geliştirmek için yardımcı olarak kullanın; bu fırsatları kaçırmayın. Unutmayın, eğer onun üstesinden gelme gücünüz olmasaydı, asla bir probleme sahip olmazdınız.

Neticede “özgüven”ininizi geliştirmek, kişisel misyonunuzu tamamlamak için her neye ihtiyacınız varsa, ona sahip olmanızı sağlar.