Türkiye'deki otomotiv pazarında yüzde 27'lik daralmaya rağmen ilk 3 aydaki araç üretiminin yüzde 9 arttığını belirten uzmanlar, sektörün ihracata dayalı bir yapıya kavuştuğunu, iç pazardaki krizlerden etkilenmediğini söyledi.

Otomotiv sektörünün sorunları TMMOB Makina Mühendisleri Bursa Şubesi tarafından düzenlenen 10. Otomotiv ve Yan Sanayi Sempozyumu'nda masaya yatırıldı. Ulusalararası Fuar ve Kongre Merkezi Mudanya Salonu'nda düzenlenen seminere, Uludağ Üniversitesi Rektörü Mustafa Yurtkuran, Bosch A.Ş. Genel Müdürü Gürcan Karakaş ve çok sayıda sanayici ve işadamı katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Nedret Yayla, ilk sempozyumun düzenlendiği 1985 yılında Türkiye'de Avrupalı üreticilerin kendi pazarları için üretimlerine son verdikleri modellerin üretildiğini hatırlatarak, "Bugün sektörde bambaşka bir durum hakim. İç piyasanın yüzde 70'i ithal otomobiller tarafından paylaşılmıştır. Buna karşı Türkiye, 2006 yılında bir milyon 24 bin adet araç üretmiş ve ilk defa otomotiv dış alım ve dış satımında 603 bin dolar artı bakiye vermiştir. Bu rakam 2007'nin ilk üç ayında bir milyon 196 bin dolara yükselmiştir" dedi.

2006 yılının ilk 3 ayı ile 2007'nin ilk 3 ayının kıyaslandığında Türkiye'de toplam taşıt araçları satışının yüzde 27 oranında azaldığını hatırlatan Yayla, "Türkiye'de otomotiv sektörünün iç pazarda yüzde 27 daralması ciddi bir krizdir. Ekonomik gelişmelerden etkilenen bir sektör olan otomotivdeki göstergeler Türkiye'de ciddi sıkıntılar olduğunu göstermektedir. Buna rağmen Türkiye'de 2007'nin ilk 3 ayında 2006'nın ilk 3 ayına rağmen araç üretimi yüzde 9 artmıştır. Bu da sektörün dış satım ağırlıklı bir
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/araba-hastalari/23978-sektor-ihracat-sayesinde-guluyor.html#post45677
yapıya kavuştuğu için iç piyasadaki krizlerden etkilenmediğini göstermektedir" diye konuştu.

"YABANCILAR KAÇABİLİR"
Avrupalı üreticilerin yükselen maliyetler karşısında kendi ülkelerinde değil de Türkiye'de yatırım yaptığını hatırlatan Yayla, "Avrupalılar için daha elverişli şartlar başka bölgelerde oluştuğunda Türkiye'den kolaylıkla vazgeçebilirler. Otomotiv sanayini Türkiye'de kalıcı kılmak için sadece üretim merkezleri değil tasarım ve mükemmeliyet merkezleri oluşturmak şarttır" şeklinde konuştu.

Kürsüye Ankara'da yaşanan bombalı saldırıyı kınayarak çıkan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise Türkiye'nin 50 yıllık bir otomotiv geçmişi bulunduğunu kaydederek, "Otomotiv sektörünün büyük bir kısmı uluslararası büyük firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Küreselleşmenin ivmesiyle birlikte otomotiv sektöründe dev birleşmelere şahit olmaktayız. Dünyada motorlu araç üreticisi sayısı azalırken, mevcut firmalarının üretim ölçekleri her geçen gün artmaktadır" diyekonuştu.

2007 yılında otomobil üretiminin 10 ülkede yoğunlaştığını anlatan Koramaz, şöyle devam etti:

"10 ülke grubu, küresel üretimin yüzde 85'ine yakın bir kısmını gerçekleştirmekte ve toplam katma değerinde yüzde 90'ına el koymaktadır. Bu ölçüde tekelleşme yoğunlaşma toplulaşma başka hiçbir sektörde görülmemektedir. Büyük firmaların uyguladığı politikalar küçük firmaları giderek yok etmektedir. 2006-2007'de yan sanayide üretilen fren, direksiyon sistemleri, yakıt ve hava donanımları, elektronik parçalar, şasi ve karoseri akması, düşük döviz kuru nedeniyle uzak doğu ülkelerinden özellikle Çin'den ithal edilmiş. KOBİ niteliğindeki firmalar kapanmıştır."

Küresel şirketlerin maliyetlerini düşürmek için üretim tesislerini Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkelere kaymasının söz konusu olacağını vurgulayan Koramaz, "Üretim merkezinin yanı sıra, tasarım, doğrulama, ve AR-GE çalışmalarına hız vermemiz gerekiyor. Ancak bizde AR-GE çalışmaları için ulusal gelir içerisindeki payı binde 7 seviyesinde iken AB ortalamasında bu sayı yüzde 2, ABD'de ve Japonya'da yüzde 2.27'dir.

Ülke otomotiv ana ve yan sanayinin AR-GE'ye ayırdığı pay ise yüzde 0.8 olup rekabet edebilecek bir inovasyon çalışmaları yapılmamaktadır" dedi.