Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


Sayfa 4/13 İlkİlk ... 23456 ... SonSon
129 sonuçtan 31 ile 40 arası
  1. #31
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    C vitamini cildi gençleştiriyor

    --------------------------------------------------------------------------------

    Bazı çalışmalar, C vitamininin, vücudumuzdaki bağ doku denilen koruyucu doku katmanının korunmasında anahtar rolü oynadığını ortaya çıkardı.
    Günlük yaşantıda taze sebze ve meyve yiyenlerin yeterince C vitamini aldıkları ve bu vitamin dozunun cildin kırışmaması için yeterli oranda olduğu ifade edildi. C vitamininin, vücudun her noktasına taşındığını belirten uzmanlar, hücrelerin ihtiyaçları kadar C vitaminini kandan aldıklarını ve fazla alınmış miktarın vücuttan idrar yolu ile atıldığını vurguladı. Sıklıkla yenilen taze sebze ve meyvelerin C vitamini için iyi bir kaynak olduğunu belirten uzmanlar, günlük erişkin bir kişi için önerilen C vitamini dozunun 300 ile 500 miligram arasında olduğunu ifade etti.




    Sigara kullanan kişilerin cilt rahatsızlıkları çektiğine ve C vitaminine daha yüksek oranda ihtiyacı olduklarının altını çizen uzmanlar, C vitaminin cildin kırışma süresini uzattığına dikkat çekti. Hücrelerin C vitaminiyle beslendiklerini ve tazeliklerini koruduklarını vurgulayan uzmanlar, yüksek dozda harici olarak alınacak vitaminlerin kırışıklar üzerine bir etki sağlamayacağını belirtti.

  2. #32
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    Kırışıklara karşı vitamin

    --------------------------------------------------------------------------------

    Bazı çalışmalar, C vitamininin, vücudumuzdaki bağ doku denilen koruyucu doku katmanının korunmasında anahtar rolü oynadığını ortaya çıkardı.




    Edinilen bilgiye göre, günlük yaşantıda taze sebze ve meyve yiyenler yeterince C vitamini alıyor. Suda eriyebilenler gurubundan olan bu vitaminler asit yapıda olduğu için sindirim kanalından kana, vücudun emme mekanizmasının izin verdiği ölçüde geçiyor ve vücudun her noktasına taşınıyor. Hücreler ihtiyaçları kadar C vitaminini kandan alıyorlar ve fazla alınmış miktar ise vücuttan idrar yolu ile atılıyor. Sıklıkla yenilen taze sebze ve meyvelarin C vitamini için iyi bir kaynak olduğunu belirten uzmanlar, günlük erişkin bir kişi için önerilen C vitamini dozunun 300 ile 500 miligram arasında olduğunu ifade ediyor. Sigara kullanan kişilerin C vitaminine olan ihtiyacının daha yüksek olduğunun altını çizen uzmanlar, "Fazla miktarda alınan C vitamini idrar yolu ile atılır yani kişiye bir zarar vermez. Ancak çok yüksek dozda alınan C vitamini, atılımı sırasında idrarda, kum veya taş oluşumuna neden olabilir" uyarısı yaptılar. Erişkinler için önerilen minimum C vitamini dozunun, vücutta C vitamini eksikliği oluşmaması için gereken doz olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu dozların kırışıklar üzerine bir etki sağlamayacağını belirtiyorlar.





    C vitamininin güneş ışınları ve taşıdığı ultrviyole ışınlarının cilt üzerindeki olumsuz etkilerine karşı olumlu etki yaptığını söyleyen uzmanlar, şunları kaydetti:
    "Özellikle güneş ışınlarının taşıdığı ultrviyole ışınlarının cilt üzerindeki olumsuz etkileri düşünüldüğünde, hücre içi metabolizma bozulur, Daha az kan taşınır, ter ve yağ bezlerinin fonksiyonları bozulur, Kollagen yapımı azalır, var olan kollagen lifleri kalınlaşır, damarların duvarlarındaki kollagen lifler özelliklerini kaybeder. Genç ciltlerde daha çok kan akımı ve damarsal oluşumlar varken, yaşlılıkta azalan kan akımı ve daha çok ultraviyoleye tabii kalmış yıpranmış, daha çok serbest radikallerin oluştuğu cilde, daha çok C vitamin gereklidir. Cilde, yüksek dozda C vitamini içeren kremlerin uygulanması ile bazı olumlu gelişmelerin yaşandığı belirtiliyor. Özellikle sunblock (tam UV kesen kozmetikler) ile birlikte C vitamini uygulamasının serbest radikallerin oluşumunu azalttığı ve kırışıkların oluşumlarını engellediği savunuluyor", Uzmanlar, bu tip ürünlerin, güneşe çıkmadan en az 20-30 dakika önce uygulanmasını öneriyor.

  3. #33
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    Diyabetli kadınlarda meşrubat riski

    --------------------------------------------------------------------------------

    Meşrubat tüketimiyle şeker hastalığı arasında doğrudan ilişki olduğu ilk kez bilim adamlarınca tespit edilerek ortaya kondu. Yapılan araştırma sonuçlarını açıklayan uzmanlar, diyabetteki meşrubat riski konusunda hastaları uyardı.




    Amerikan Tıp Derneği'nin internette yayınlanan bir araştırma sonuçlarına göre, günde en az 1 kez meşrubat içen kimselerde, ikinci tip denilen şeker hastalığı riskinin yüzde 83 arttığı belirtildi. Araştırma, 9 yıl süreyle 91 bin kadın arasında gerçekleştirildi ve meşrubat içenlerin, hiç içmeyenlerden veya az içenlerden çok daha fazla kilo aldıkları belirlendi. Günde en az 1 kez meşrubat içen kadınlarda diyabet-2 riskinin, ayda 1 kez meşrubat içen kadınlardan yüzde 83 daha fazla olduğu tespit edildi. Araştırmacılar, bu sonuçların diyabet ve obeziteyle mücadelede, meşrubatların azaltılması gerektiğini gösterdiğini vurguladı.

  4. #34
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    Vücudunuzu kışa hazırlayın

    --------------------------------------------------------------------------------

    Uzmanlar, sıcak yaz günlerinin yerini serin havalara bıraktığı bugünlerde, beslenmeye daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirterek, enerji veren gıdalar ile C vitaminli besinlerin sofralardan eksik edilmemesi uyarısında bulundu.


    Sonbahar aylarının grip ya da nezlenin en fazla yaygınlaştığı dönem olduğuna dikkat çeken uzmanlar, insanların, geçiş dönemi olan sonbaharda vücudunu soğuk kış aylarına hazırlaması gerektiğini ifade ediyorlar. İnsan vücudunun sebzeden meyveye, etten süte, kuru baklagillerden yağa ve ekmeğe kadar bütün besin gruplarına ihtiyacı bulunduğunu, ancak, içinde bulunduğumuz sonbahar aylarında bazı gıdalara daha fazla önem verilmesi gerektiğine işaret eden uzmanlar, özellikle potasyum yönünden zengin olan tahin, pekmez, pestil ve kurutulmuş meyvelerden oluşan gıdaların tüketilmesini öneriyor. Uzmanlar, soğuk havalarda tüketilmesi şart olan gıdaların sadece kurutulmuş meyveler olmadığını dile getirerek, "Soğuk havalarda enerji veren besinler almamız gerekiyor. Çünkü hava soğuk olduğundan, kişinin dışarıdaki ısı derecesine uyum sağlaması için enerjiye ihtiyacı oluyor" açıklamasını yapıyor.

    ISPANAĞI ÇİĞ TÜKETİN
    İnsanların, sonbaharda kış mevsimine göre daha fazla grip ve nezleye yakalandığını ifade eden uzmanlar, vücudun direncini arttıran ve hastalıklara karşı koruyucu özelliği bulunan C vitamininin fazla alınması gerektiğini belirterek, özellikle ıspanak, semizotu ve marul gibi yeşil yapraklı sebzelerin çiğ olarak tüketilmesini tavsiye ediyor. Uzmanlar, bu sebzelerin pişirildiğinde içerdiği C vitaminini kaybettiğini, ayrıca kışlık kurutulan patlıcan, yeşil fasulye ve bamya gibi sebzelerin içerdiği vitaminlerin yok olduğunu vurguluyor.

    C VİTAMİNİNİN FAZLASI ZARAR
    C vitamini bakımından zengin olan portakal, limon, greyfurt ve mandalinanın suyu sıkılarak değil, bütünüyle yenilerek tüketilmesini öneren uzmanlar, vatandaşlara şu uyarılarda bulunuyor:


    "C vitamini, korunması güç bir vitamin. Bu nedenle portakal, greyfurt ve limondan oluşan meyve suyunu bekletmeden anında içmek ya da yiyerek tüketmek gerekiyor. Bol bol C vitamini almak lazım, diye günde 2 kilo portakal yemek de zararlı. Çünkü C vitamininin fazlası idrar yoluyla vücuttan atılıyor. Dolayısıyla böbrekler yoruluyor. Yani C vitamini şart ama abartmamak lazım."

    KURUBAKLAGİLLER VE YAĞLI TOHUMLAR
    Uzmanların verdiği bilgiye göre mercimek, nohut, kuru fasulye; protein, demir ve kalsiyum yönünden çok zengin. Ayrıca B12 dışındaki tüm B vitaminlerini barındırıyorlar. Kuru baklagiller tahıllar ile birleşince ve iyi pişirilince protein değeri etin protein oranına ulaşıyor. Özellikle içinde çeşitli kuru baklagil, kuru meyve ve nişasta bulunan aşure, protein açısından çok zengin bir tatlı. Ayrıca kuru fasulyenin yanına yapılan bulgur pilavıyla da aynı denge tutturulabiliyor.

    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=2124

    Fındık, fıstık, üzüm ve ceviz gibi yağlı tohumların enerji kaynağı olduğunu bildiren uzmanlar, bu besinlerin özellikle kışın tüketildiğinde enerji sağlayıp vücut ısısının dışarıdaki havaya uyumunu kolaylaştırdığını bildirdi.


    Kayısı, erik ve üzüm gibi kurutulmuş meyvelerin ya da reçellerin C vitaminini kaybettiğini dile getiren uzmanlar, önemli olanın sadece C vitamini olmadığını ifade ederek, bu besinlerin demir ve potasyum açısından oldukça zengin olduğunu belirtiyor.

  5. #35
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    Vitamin cildin dostu

    --------------------------------------------------------------------------------

    Genç ve sağlıklı bir cilde sahip olmak için vitaminin önemine dikkat çeken uzmanlar, C ve E vitaminlerinin ciltte kırışmayı engellediğini ifade ediyor.


    C vitamininin vücuttaki bağ doku denen koruyucu doku katmanının korunmasında anahtar rol üstlendiği belirtildi. www.hekimce.com adresli internet sitesinde yer verilen bilgilere göre, ciltteki kırışıklıkların oluşumuna engel olan bir diğer etken de E vitamini. Suda eriyebilen vitamin grubundan olan C vitamini, sindirim kanalından kana, vücudun emme mekanizmasının izin verdiği ölçüde geçerek her noktasına taşınıyor. Hücreler ihtiyaçları kadar C vitaminini kandan alıyor fazla miktar ise vücuttan idrar yolu ile atılıyor.


    Taze sebze ve meyvelerin C vitamini deposu olduğunu belirten uzmanlar, bir yetişkinin günlük C vitamini ihtiyacını 300-500 mg olarak bildiriyor. Uzmanlar, "Sigara kullanan kişilerin vitamine ihtiyacı daha yüksektir. Fazla miktarda C vitamini, alınması halinde idrar yolu ile atılır. Ancak çok yüksek dozda alınan C vitamini, atılımı sırasında idrarda, kum veya taş oluşumuna neden olabilir" uyarısında bulunuyor.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=2125


    Daha çok ultraviyole ışına maruz kalarak yıpranmış cildin C vitamini gereksiniminin arttığı beliterek; cilde yüksek dozda C vitamini içeren kremlerin uygulanması ile bazı olumlu gelişmelerin kaydedilebileceğini vurgulayan uzmanlar, "Özellikle sunblock (tam UV kesen kozmetikler) ile birlikte C vitamini uygulamasının, serbest radikallerin oluşumunu azaltıp kırışıkların başlamasına engel olduğu düşünülmektedir. Bu tip ürünlerin, güneşe çıkmadan en az 20-30 dakika önce uygulanması gerekmektedir" diyor.


    Ciltte kırışıklıkların oluşumuna engel olan bir diğer vitaminin de E vitamini olduğunu ifade eden uzmanlar, şu tavsiyelerde bulunuyor:


    "Güneşlenmeden 8 saat sonra uygulanan E vitamini içerikli güneş yağının, ciltte oluşabilecek zararlara karşı koruma sağladığı ve şişik oluşumunu engellediği bilinmektedir. Ağız yolu ile alınan E vitamininin, cilt kırışıklıkları üzerine olan etkisi yeni çalışılan bir konudur, ancak bu tip uygulamanın cildin daha sağlıklı olmasında etkili olduğu bildirilmiştir. Balık, E vitamini bakımından oldukça zengin bir besin kaynağıdır. Cilt kırışıklıkları konusunda içki ve sigaranın da çok etkisi vardır. Sigara, içerdiği maddeler nedeniyle damarların büzülmesine, kan dolaşımının azalmasına, ciltte tahrişlere ve kurumalara neden olur. Vücuda su alımı da çok önemli bir faktördür. Ciltte bulunan hücrelerin su içeriklerin tam olması, yağ ve ter bezlerinin normal fonksiyonları için su çok önemlidir. Doğal olarak cildi nemlendirir. Bir kişinin günde 5 litreye yakın miktarda sıvı alması gerekir. Dengeli bir beslenme, güneşten korunma, spor yapmak ve bol bol su içmek, cilt sağlığı için yapılması gereken en temel davranışlardır."

  6. #36
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    Yüzünüzü iki defadan fazla yıkamayın

    --------------------------------------------------------------------------------

    Uzmanlar, cilti yağlı olanlara, "Yüzünüzü günde iki kereden fazla yıkamayın. Çünkü fazla yıkanarak kurumayan ciltler daha çok yağ salgılar" uyarısında bulundu.




    İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, özellikle yaz aylarında ve alın bölgesinde toplanan yağlar bir çoğunun ortak sorunu olmaya devam ediyor. Uzmanlar, cildi temizlemek için hafif bir jel ürün kullanılmasını çünkü krem içeren temizleyicilerin ciltte kalıntı bıraktığını belirterek, bunun da yağlı bir görüntüye neden olduğunu kaydettiler. Cildi yağlı olanların yüzünü günde 2 kereden fazla yıkamaması gerektiğini işaret eden uzmanlar, "Cildinizi fazla yıkamanız kurumasına sebep olabilir. Bu durumda da cilt daha çok yağ salgılar" dediler. Nemlendirici fondötenlerin kullanılmamasını tavsiye eden uzmanlar, şu bilgileri verdi:
    "Mutlaka tonik kullanın. Kullandığınız toniğin alkol içermemesine dikkat edin, çünkü tonik ciltte kuruma yapabilir. Bunun yerine, güvercinağacı (hamamelis) veya buna benzer yatıştırıcı özelliği olan maddeler içeren bir tonik kullanmaya özen gösterin. Toniği, yüzünüzü jelle her yıkayışınızdan sonra kullanın. Güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin. Gene jel olanları tercih etmekte fayda var. Nemlendiricili fondötenlerden kaçının. Daha ileri yaşlar için üretilmiş fondötenlerde genellikle nemlendirici bulunur. Bu nedenle de yağ içerebilir. Bunlar yerine yağ içermeyen formülleri tercih edin. Pudra kullanın. Fondötenin üzerine süreceğiniz yarı saydam bir pudra, fondötenin bozulmadan cildinizde kalmasını sağlar, hem de yağlı görünümün önüne geçer. Cildin yağını almak için özel olarak hazırlanmış kağıtlardan kullanın. Bunları kullanırken, makyajınızı bozmamaya dikkat edin. Ayrıca pudrayı da fazla abartmayın. Çünkü fazla pudra sürdüğünüzde, ince çizgiler oluşabilir. Bu da ağır bir makyaj görünümü verir. Maske yapın. Haftada bir veya iki kez uygulayacağınız killi bir maske gözenekleri temizler. Cildiniz yağlıysa, makyaj malzemelerinizi pudraları olanlardan seçin. Pudra halindeki far ve allık, cildinizde daha uzun süre kalır. Cildinizin daha da yağlandığını, pul pul döküldüğünü fark ederseniz, doktora görününüz".

  7. #37
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    Tiksinmek hastalıktan koruyor

    --------------------------------------------------------------------------------

    Tiksinmenin hastalıktan koruduğu İngiliz bilim adamlarının 40 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmada ortaya çıktı.


    Dünyadaki bütün insanların ter, salya, iltihap, dışkı, yara, ceset, kesilmiş tırnaklar, bozulmuş et gibi şeylerden tiksindiğini belirten bilim adamları, kan basıncının düşmesi, mide bulantısı ve içgüdüsel olarak irkilme gibi tepkilerin de hemen hemen bütün kültürlerde aynı olduğunu kaydettiler.


    Londra'daki Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'nda görevli bilim adamı Val Curtis ve ekibi, bu benzerliklerden yola çıkarak, tiksinme duygusunu daha ayrıntılı olarak araştırmaya karar verdi. 'Proceedings of the Royal Society Biology Letters" dergisinde yayımlanan habere göre, Curtis ve ekibi, internet yardımıyla 40 bin kişiyle araştırma yaptı.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=2128


    Katılımcılara her defasında iki resim gösterildi ve hangisini ne kadar iğrenç buldukları soruldu. Resimlerden birinde normal olaylar, nesneler ve hayvanlar bulunurken, diğerinde ek olarak olası bir enfeksiyon riskini barındıran objeler yer aldı.


    Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 98'inin sağlık tehlikesi bulunan resimleri daha iğrenç bulduğu ortaya çıktı. Bilim adamları, katılımcıların, yeşil-sarı renkteki balgamı mavi renkte yapışkan bir sıvıdan, açık ve iltihaplı bir yarayı kapalı ve hafif kızarmış bir yanık izinden ve kurtçukları tırtıldan daha iğrenç bulduklarını söylediler.
    Kadınların iğrenme derecesinin erkeklerden daha yüksek olduğunu kaydeden bilim adamları, tiksinme duygusunun her iki cinsiyette yaşla doğru orantılı olarak azaldığını tespit ettiler. Bilim adamları, tiksinme duygusunun evrim sürecinde, enfeksiyon riskini azaltmak için geliştiğine inandıklarını ifade ettiler.

  8. #38
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    'Tylol hot' şeker hastalarına sakıncalı

    'Tylol Hot' grip ilacı, içerisinde fazla şeker bulundurmasından dolayı Amerikalı uzmanlarca şeker hastalarına önerilmiyor.


    İlacın üzerinde uyarı bulunması gerektiğini belirten uzmanlar, poşette olduğu ve tatlı olduğu için tercih edilen ilacın içerisinde çok fazla şeker bulunduğundan, özellikle şeker hastalarının kullanmasının uygun olmadığını bildirdiler. Uzmanlar, bir poşetinde 7 küp şeker bulunan ilacın, kullanılması halinde diyabet hastalarının günlük şeker limitinin 3 katına çıktığını belirtirken, hastaların ilacı kullanırken dikkatli olunmasını gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, ilacın her bir poşetinde bulunan şeker miktarının, diyabet hastası için günlük limit olan 20 grama eşdeğer olduğunu belirtirken, ilacın günde üç kez kullanılması halinde şeker hastasını hiperglisemi denilen şeker komasına sokmak için yeterli" diyerek, şeker hastalarını uyarıyor.

  9. #39
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    Bademcik ameliyatı sonrası

    Basit ve riski az bir ameliyat olan bademcik ameliyatından sonra hastaların büyük bir bölümü gün içinde taburcu edilir. Ancak tabuncu olduktan sonra da dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu unutmamak gerek.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=2133
    KANAMA
    Bademciğe ait ameliyat bölgesi açık yara şeklinde olduğu için, ameliyat sonrası kanamalar olabilir. Kırmızı taze kan veya kanlı kusmalar olduğunda en kısa zamanda doktorunuza haber verin veya hastaneye gidin.

    AMELİYAT SONRASI AĞRILAR
    Bademcik ameliyatına bağlı açık yara bölgesi tam olarak kapanana kadar, yaklaşık 2 hafta süreyle bir miktar ağrınız olabilir. Ağrıların şiddeti kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Çoğu kişide basit ağrı kesiciler yeterli olurken, bazı kişilerde daha sık ve daha güçlü ağrı kesiciler gerekebilir. Ağrılar genellikle yutma sırasında oluşan boğaz ağrılarıdır. Boğaz ağrısı bazen kulağa vuran ağrılar şeklinde olabilir.
    Erişkinlerde ağrılar, çocuklara kıyasla biraz daha şiddetlidir ve daha uzun sürer.

    DİYET BİLGİLERİ
    Ameliyatınızdan sonra anestezinin etkisi tam olarak geçene kadar (4 saat) bir şeyler yemeniz ya da içmeniz sakıncalıdır. Ne zaman ağızdan gıda alacağınızı hemşireniz size bildirir.
    Genel olarak bol su içmeniz, yumuşak, soğuk ve boğazınızı tahriş etmeyen gıdalar almanız sizin için daha iyi olur.
    1.gün: Küçük miktarlarda ancak sık aralıklarla soğuk çay, şerbet, komposto, süt, dondurma.
    2.gün: Bunlara ilave olarak oda sıcaklığında, yoğurt, ayran, muhallebi, puding.
    3-4.gün: Yumuşak gıdalar, patates püresi, rafadan yumurta, makarna. Miktarları tedricen artırınız.
    5.günden itibaren: Tahriş edici, batıcı ve çok sıcak olmamak kaydıyla, doktorunuza danışarak kademeli olarak normal diyetinize geçebilirsiniz. Yaklaşık 10 gün süreyle, ağrı kesicilerin yardımı olmadan, gıdalarınızı tam ve rahat yutamayabilirsiniz.

    AKLINIZDA BULUNSUN
    Ameliyattan sonraki ilk 7 gün;
    1- Sıcak ve asitli ürünlerden kaçınınız (örn: Portakal veya limon suyu, kola),
    2- Çikolata ve çikolatalı ürünler yemeyiniz,
    3- Pipet kullanmayınız,
    4- Bol sıvı alınız (su, süt vb),
    5- Kırmızı renkte gıda ve içeceklerden kaçınınız,
    6- Acı ve baharatlı gıdalardan kaçınınız,
    7- Yutarken ameliyat yerini çizebilecek ekmek kenarı, galeta gibi sert ve katı gıdalardan kaçınınız ve iyice çiğnedikten sonra yutunuz.
    KONUŞMA
    Ameliyat sonrası konuşmanızın biraz genizden gelmesi ve ses tonunda küçük bir değişiklik olması normal. Bu, ses tellerinizin zarar gördüğü anlamına gelmez.

    ATEŞ
    Ameliyat sonrası ateşinizin 0.5-1 derece yükselmesi normaldir. Daha yüksek veya uzun süreli ateş genellikle susuz kalmaktan kaynaklanır. Bol sıvı almanıza rağmen ateşiniz hala yüksek olması bir enfeksiyon belirtisi olabilir, doktorunuzu arayınız.

    AMELİYAT SONRASI DÖNEMDE YAPILACAKLAR
    Çocukların ameliyattan sonra 3 gün evden çıkmayarak dinlenmesi gerekir. Çocuğunuz ameliyattan 5-7 gün sonra okuluna dönebilir, ancak en az 10 gün süreyle programlı spor faaliyetlerinde bulunmaması gerekir.
    Erişkinlerde iyileşme süresi daha uzundur ve ameliyattan 1 hafta sonra doktorla yapacakları ilk görüşmeden önce işe gitmemeleri önerilir. Ameliyatı izleyen 2 hafta boyunca da sportif ve yorucu faaliyetlerden kaçınılmaları gerekir.

    NEFES KOKUSU
    Boğazda bademciklerin alındığı yerde beyaz, kirli-gri renkte bir zar oluşur. Bu zar doğal iyileşme sürecinin bir parçasıdır, ortalama 2 hafta içinde kaybolur. Özellikle az sıvı alan ve yetersiz beslenen kişilerde olmak üzere, bazen nefeste hafif bir koku ortaya çıkabilir. Kokudaki artışla birlikte yutma güçlüğü ve ağrıda bir artış olması durumunda doktorunuzu danışmanız da fayda var.

  10. #40
    ReLaKsT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Uzaklardan
    Yaş
    37
    Mesajlar
    424
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart --->: :::::::...Sağlık makaleleri...:::::::

    Sigara ve alkolü bırakabilirsiniz
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=2134

    --------------------------------------------------------------------------------

    Ramazan ayının içki ve sigara gibi kötü alışkanlıklardan kurtulmak için fırsat olarak değerlendirilebileceği bildirildi.


    Oruç tutan bağımlıların tedaviyle vazgeçmeye çalıştıkları alkol ve sigaradan, Ramazan'da bir süre de olsa uzaklaştıklarını ifade eden uzmanlar, "Ramazanda bir ay süreyle alkol almayan kişi, sigarayı da azaltırsa, bu tür kötü alışkanlıklarından kurtulabilir" dediler. İçki içmenin azaldığı Ramazan ayında, alkolden uzak durmanın daha kolay olduğunu vurgulayan uzmanlar, "Ramazan'da, iradelerini sınayan kişiler, buna yeni bir irade katarak, alkol ve sigaradan da uzak durabilirler. Kişi Ramazan'dan sonra da kendisini kontrol ederek, içkili yerlerden uzak durup, bu tür kötü alışkanlıklarından vazgeçebilir" diye konuştu.


    Bu arada, Ramazan ayında her yönüyle vücudunu dinlendiren kişinin, alkol ve sigaradan kurtulmak için bunu fırsat olarak kullanabileceğine dikkati çeken uzmanlar, bu dönemde alkol almayan kişilerin, alkolü bırakmayıp sadece ara verdiklerini, sigarayı da akşamları içtiklerini belirttiler. Bağımlıların alkolü ve sigarayı bırakabilmesi için uzman hekime başvurmaları gerektiğini savunan uzmanlar, "Ramazan'ı bahane edip, 'Bundan sonra da içmeyeceğim' diyen kişilerin tedaviyle desteklenmesi gerekir. Hastaların bağımlılık durumlarına göre ilaç tedavileri kullanılıyor. Kişinin, Ramazan ayında, tedaviye başlaması, bu tür bağımlılık yapan alışkanlıklarından kurtulmasını kolaylaştırır" dediler.

Sayfa 4/13 İlkİlk ... 23456 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Sağlık Göstergesi Dil
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.Ağustos.2007, 12:31
  2. sağlık ocağı
    By Kıvırcık in forum Komik Yazılar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 23.Kasım.2006, 11:50
  3. Oruçta sağlık var!
    By vergun in forum İslamın Şartları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.Ekim.2006, 02:58
  4. Cildiniz & Sağlık
    By vergun in forum Kadınlar Kulübü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 22.Ekim.2006, 06:23
  5. çocukla ilgili sağlık makaleleri aileler için
    By ReLaKsT in forum Anne - Baba ve Çocuk
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 22.Ekim.2006, 05:57

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.