İsim ve belirtilerdeki benzerliğine rağmen şeker hastalığı ile karıştırılmaması gereken ve halk arasında 'Şekersiz Şeker/Diyabet Hastalığı' olarak geçen Diabetes İnsipitus, çocukları da vuruyor.” Çok su içme, çok idrara çıkma ile kendini gösteren bu hastalıkta kan şekeri normaldir, bu nedenle şekersiz şeker hastalığı olarak da bilinir. VKV Amerikan Hastanesi Pediatrik Endokrinoloji Uzmanı Dr. Nihal Memioğlu Diyabet İnsipitus hakkında şunları söyledi:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=97850

YENİDOĞANDA BİLE GÖRÜLÜYOR
Diabetes İnsipitus beyindeki hipofiz bezinden salgılanan, böbreklerden vücut suyunun tutulmasını sağlayan hormonun eksikliği ya da etkisizliği nedeniyle doğuştan veya yaşamın ilerleyen dönemlerinde oluşabilir. Kafa travması, beyin tümörleri, beyni etkileyen enfeksiyonlar, beynin gelişimsel bozuklukları, bazı böbrek hastalıkları, genetik yatkınlık en sık görülen nedenlerdir. Bir grup hastada ise neden saptanamaz. Bu hastalıkta böbreğin vücut suyunu gereğinden fazla atması dolayısı ile bol idrar yapma, buna bağlı olarak da susama ve çok su içme söz konusudur. Yeni doğan bebekte sık bez ıslatma, sık emme isteği, ateş, cilt kuruluğu, kilo alamama ve huzursuzluğa neden olur. Süt çocuğukluğu döneminde büyüme geriliği, nedensiz ateş, kabızlık, bol idrar ve çok su içme isteği vardır. Daha büyük çocukta çok su içme, çok idrara çıkma, gece su içmek için uyanma söz konusudur. Eğer hastalık önceden başladı ise kısa, zayıf, kuru ciltli çocuklar olarak karşımıza çıkarlar. Hasta çocuk soğuk suyu, tuz ve proteinden fakir yemekleri tercih eder.”
Tanı koymak takiple olur

Öncelikle çocuğun gerçekten çok su içip idrara çıkıp çıkmadığı belirlenmelidir. Normal idrar miktarı çocuğun kilosuna göre değişir. Bunun için 24 saat boyunca yaptığı idrar miktarı ve tükettiği sıvı kayıt edilmelidir. İdrar miktarının fazlalığı kesinleşir ve idrar yoğunluğu değişik zamanlarda düşük olarak saptanırsa Diabetes İnsipitus düşünülmelidir. Kan şekerinin normal olması ve idrarda şeker olmaması ile şeker hastalığından ayrılır. Kanda hormonun düzeyi, elektrolitler ve böbreklerin çalışma kapasiteleri değerlendirilerek tanı kesinleştirilebilir. Antidiüretik hormonun eksik mi, yoksa etkisiz mi olduğunu belirlemek amacı ile ilaçlı test yapılır. Tedavisi eksik olan hormonun verilmesi ile yapılır.