KARDEŞ KISKANÇLIĞI:
OLUŞUMU, BELİRTİLERİ VE ÖNLEMLERİ


Genellikle her çocuk “kardeşin olsun ister misin?” sorusuna, “evet” yanıtını verir. Ancak çocuklar kardeşleri olduktan sonra da kıskançlık duygusu yaşamaya ve anne babaları zorlamaya başlarlar. Bu tutarsızlığa anlam vermek oldukça güç bir durum olmasına rağmen bu bize çocukların gelişimsel özelliğiyle ilgili önemli de bir ipucudur: çocuklar değişken fikirlidir. Bu nedenle de anne babalar ikinci çocuğa karar verirlerken bunun ne kadar gerekli olduğuna kendileri karar vermelidirler.


Çocuklar bir kardeşleri olmasını her ne kadar isteseler de birden fazla çocuğun yaşadığı ailelerde kıskançlık doğal olarak ortaya çıkan bir duygudur. Kıskançlık duygusu en doğal ve evrensel duygularımızdandır. Yeni bir çocuğun aileye katılımıyla başlayan kıskançlık duygusunun temelinde ise anneyi paylaşamama, annenin sevgisini kaybetme duygusu yatar ve çocuklar bu duygularını farklı şekillerde ifade ederler.


  • Bazı çocuklar bu duygularını sözleriyle dile getirirler: “keşke hiç doğmasaydı”, “anne artık onu çöpe atalım”, “keşke ölse”...
  • Bebekliklerine geri döneme davranışı gösterebilirler: altını ıslatma, bebek gibi konuşma, parmak emme, annenin memesinden süt içmeye çalışma...
  • Kardeşe fiziksel zararlar verebilirler.
  • Anneden uzaklaşabilirler.
  • Bazı çocuklar da bu duygularını bastırıp kardeşlerine aşırı sevgi gösterisinde bulunabilirler.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=78335
  • Bazı çocuklarsa ilginin tamamını kendilerinde toplamak üzere anne ve babanın en sevmediği işleri yapmaya başlayarak dikkat çekmeye çalışabilir.
  • Gün içinde ve geceleri aşırı sinirli, huzursuz görünebilirler ve sakinleşmekte zorlanırlar. Çevredeki insanlara vurarak öfkelerini boşaltmaya çalışabilirler.
  • Uyku düzenleri bozulabilir.
  • Fiziksel bir rahatsızlıkları olmadığı halde karınları ağrıyabilir, mideleri bulanabilir.
  • İçe kapanma başlayabilir.
  • Çocuklar büyüdükçe kardeşleriyle oyuncaklarını paylaşmamak,kavga çıkarmak, yalan söylemek gibi davranışlarda da bulanabilirler.
Çocukların başvurdukları bu davranış şekillerinin altında kardeşe zarar verme amacı barınmaz. Tüm bu davranışlar sadece kıskançlık duygularıyla başa çıkma çabalarıdır. Peki bu çaba içindeki çocuğa anne baba olarak nasıl katkıda bulunulabilir?




NE YAPMALIYIZ?


Doğum öncesi yapılması gerekenler:
  • İlk çocuk, evin tek çocuğu konumundayken bütün isteklerine evet denmemeli.
  • Gebelik yakınlarla paylaşılmaya başlandığı andan itibaren çocukla da paylaşılmalı.
  • Çocuğa,yaşına uygun olarak, kardeşiyle ilgili bilgi verilmeli;cinsiyeti,nasıl doğacağı. Yine yaşına uygun olarak kardeşinin doğumundan sonra evde ve aile içi ilişkilerde değişiklikler olabileceğinden söz edilmeli.
  • İsim seçiminde onun da fikri sorulmalı.
  • Kardeşi için yapılan hazırlıklara çocuğun da katılımı sağlanmalı. Hazırlık sırasında yeni çocuk için eşya alınırken ona da hediye alabilirsiniz.
  • Çocukla onun da doğumdan önceki ve sonraki dönemini konuşabilirsiniz.
  • Bebekle ilgili çocuğunuzu bilgilendirin;ihtiyaçlarının neler olabileceğini, bebeklerin nasıl olduklarını...
  • Çocuğunuza kardeşiyle ilgili düşünce ve duygularını sorun. Olumsuz duygular belirttiğinde anlayışla karşılanmaya çalışın ve onu cesaretlendirin. (beni de uğraştırıyor, ara sıra ben de kızıyorum gibi)

Doğum sonrası yapılması gerekenler:
  • Bebekle kim ilgileniyorsa diğer ebeveyn de büyük çocukla ilgilenmeli.
  • Çocuklar için eve yeni birinin katılımı yeterince değişik ve zorlayıcı bir durumdur bu sebeple doğum sonrası büyük çocuğun hayatında olabildiğince az değişiklik yapılmalı. Bebek doğmadan önce çocuğun yaptığı aktiviteler kısıtlanmamalı (parka gitmek, yatmadan önce masal okunması...), eğer çocuk kreşe gitmiyorsa doğumdan hemen sonra kreşe başlatılmamalı.
  • Çocuğun yanında bebeğe aşırı sevgi gösterilerinden kaçınılmalı.
  • Bebeğin bakımında onun da yardımı istenmeli. Ufak sorumluluklar verilmeli. Bu sorumlulukları yerine getirdiğinde övülmeli.
  • Bebeğe büyük çocuğunuzun kıyafetlerini verecekseniz bunu ona da danışın.
  • Bebek ve büyük çocuğunuzu kıyaslamayın.
  • Çocuğunuzu birden bire büyütmeyin(“sen artık abi-abla oldun”)
  • İki kardeşin oyunlarına ve kavgalarına karışmayın; asla taraf tutmayın.
  • Akraba ve arkadaşlarınızdan yardım alın. Kardeşin doğacak senin pabucun dama atılacak gibi sözler söylememeleri için onları uyarın.


Tüm bunlara rağmen bu duyguyla sizin ya da çocuğunuzun başa çıkamadığını ya da çıkamayacağını düşünüyorsanız bir uzmana başvurun.

Uzm Psikolog Şebnem TURHAN