Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


Sayfa 1/6 123 ... SonSon
58 sonuçtan 1 ile 10 arası
  1. #1
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Cinsel sağlık

    Saç Dökülmesi Sebepleri

    --------------------------------------------------------------------------------

    Yaşadıkça rengini ve formunu kaybeden saçların dökülmesinde, stresten ateşli hastalıklara, gebelikten diyet yapmaya kadar birçok nedenin etkili oluyor.


    Baş bölgesinde yer alan ortalama 100 bin saç telinin her ay 1 santimetre uzandığı ve her gün ortalama 100 saç telinin dökülmesinin normal karşılanması gerektiği belirtilerek, yaygın ve bölgesel saç dökülmesi veya seyrekleşmesinin günümüzde birçok insanın karşılaştığı önemli bir sorunlardan biri olduğuna dikkat çekiliyor.

  2. #2
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    SAÇ DÖKÜLMESİNE NEDEN OLAN HASTALIKLAR
    Yaygın saç dökülmesine neden olan hastalıklar arasında ateşli hastalıklar, demir, protein ve çinko eksikliği, tiroid hastalıkları, gebelik, şeker hastalıkları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, anemi, aşırı diyet, kanser hastalıklarının seyrinde kullanılan bazı ilaçlar, kimyasal madde kullanımı, merkezi sinir sistemi hastalıkları ve stres gibi nedenlerin ilk sıralarda yer aldığına dikkat çekiliyor. Bunların dışında, hormonal bozukluklar ve andrenal tümörler de saç dökülmesine sebep olduğu belirtiliyor.

    Araştırmada ayrıca, yaygın saç seyrekleşmesi ve dökülmesinin yanı sıra bazen bölgesel saç dökülmeleri de olabileceği, en sık rastlanan bölgesel saç dökülmesine mantar hastalıkları, saç kıran, bazı kozmetik ürünlerin fazla kullanılması ve sürekli bir bölgeden saç koparılmasının neden olabildiği belirtiliyor.

    SAÇ DÖKÜLMESİ FARK EDİLDİĞİNDE
    Saç dökülmesi şikayeti ile doktora başvuran hastaların öncelikle saçlarının ne kadar döküldüğü öğrenmeleri gerektiği ve günde ortalama 25-100 saç telinin dökülmesi normal olarak karşılanması gerektiği belirtiliyor.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=43302

    Saç dökülmesinin nedenlerinin belirlenmesi için kan tahlillerinin yapılması ve tüm hormonların dengesinin öğrenilmesinin, uygulanacak tedavide etkin rol oynayacağı da kaydediliyor.

  3. #3
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    Sarımsak ve Sperm Hareketliliği

    --------------------------------------------------------------------------------
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=43303

    Kimi zaman şifa bulmak, kimi zaman güzelleşmek, kimi zaman vücut direncini artırmak için tüketilen bitkisel ürünler, bilinçsiz kullanıldığında insan sağlığını tehdit ediyor.


    Bitkisel ürünlerin kullanımı konusunda bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı ve Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği başkanı Prof. Dr. Ömür Demirezer, “Doğal olan her şey zararsızdır” görüşünün asla kabul edilemeyeceğini belirterek, bu tür ürünlerin doktor tavsiyesi olmadan tüketilmesinin insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi.

  4. #4
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    SARIMSAĞIN FAZLASI SPERM HAREKETLİLİĞİNİ AZALTIYOR”
    Bitkisel ürünlerin fazla tüketilmesinin zararlı olduğuna dikkati çeken Demirezer, “Örneğin sarımsak çok faydalı diye bilinir. Gerçekten çok faydalıdır ancak fazla alındığı zaman karaciğer enzimlerini etkilediği için sperm hareketliğini azaltıyor. Bu da üremeyi olumsuz etkiliyor” dedi.

    Demirezer, son yıllarda en çok tüketilen bitkilerden sinamekinin de yanlış kullanıldığına işaret ederek, “Sinameki ürünleri kesinlikle 2 haftadan fazla kullanılmamalı. Kullanıldığı durumlarda potasyum azalabilir, potasyum azalınca kalp kaslarına etki eder. Sonuç, kalp hastalığına kadar gidebilir” diye konuştu.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=43304

    Son günlerde özellikle zayıflamak için kullanılan yosun haplarının da yan etkileri olduğuna dikkati çeken Demirezer, “Lida isimli yosun hapının içinde ‘sibütramin’ maddesi olduğu tespit edildi. Bu, yağ atıcı ilaçların içindeki sentetik bir madde. İnsanlar, sadece yosunla zayıfladıklarını sanıyorlar, oysa resmen ilaç kullanıyorlar” dedi.

    Demirezer, doğadan toplayarak demlenen papatyaların da kimi zaman ciddi zehirlenmelere yol açabileceği uyarısında bulunarak şöyle konuştu:
    “Çoğu insan, dağdan bayırdan papatya topluyor ve bunları tüketiyor. Oysa çok çeşitli papatya türü var. Farkı, uzmanların dışında kimse ayıramaz. Örneğin bir papatya türü, böcek öldürücü, biri migren diğeri soğuk algınlığı tedavisinde kullanılıyor. Böcek ilacı yapımında kullanılan papatya çay gibi içildiğinde zehirlenmelere yol açabiliyor.”

    Fazla miktarda maydanoz tüketilmesinin hamilelerde düşüğe neden olabileceğini belirten Demirezer, şunları kaydetti:

    “Günde 10 gram kabak çekirdeği prostat büyümesini yavaşlatır. Biberli pizza ile fıçı biranın birlikte alınmaması gerekir. Meyan, kalp ilaçlarının etkisini artırır. Passiflora, kanı sulandıran ilaçlarla birlikte alınmamalı. Kanser hastaları normal sınırların dışında vitamin kullanmamalıdır. Çünkü kanser tedavisinde programlanmış hücre ölümü söz konusudur, vitaminler buna engel olur. Isırgan otu, sadece bağışıklık sistemini güçlendirir, kanser hastalarına bu nedenle tavsiye edilir. Ancak, kanseri tedavi edici etkisi yoktur. Greyfurt suyu, antihistaminikler, antidepresanlar, tansiyon ilaçları gibi ilaçların kandaki seviyesini artırır. Dolayısıyla, toksik etki yaratabilir.”

  5. #5
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLAMALI”
    Ankara Eczacılar Odası Başkanı Hilmi Şener de bitkisel ürünlerin denetiminin ve kontrolünün mutlaka yapılması gerektiğini belirterek, “Bu ürünlerin onayı Tarım Bakanlığından alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmalı” dedi.

    Bitkisel ürünlerin piyasaya sunulmadan önce, bileşiminin tespit edilmesi ve yan etkilerinin belirlenmesi gerektiğine işaret eden Şener, şöyle konuştu:
    “Bu tür ürünler ilaç kapsamında olmadığı Tarım Bakanlığı tarafından onaylanıyor. Tarım Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının inceledikleri şeyler birbirinden farklı. Bitkisel ürünler, piyasaya çıkmadan önce mutlaka test edilmeli, yan etkileri araştırılmalı, içeriği belirlenmeli ve insan sağlığına ne derece yararlı olduğu beklenmeli. Bu nedenle de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmalı ve denetlenmeli.”
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=43305

    Şener, bu tür ürünlerin satışının da aktarlardan alınarak eczanelere verilmesi gerektiğini söyledi. Bilimsel denetim olmaksızın aktarlardan alınan ya da internetten sipariş verilen ürünlerin denetiminin sağlıklı yapılmadığına işaret eden Şener, şunları kaydetti:
    “Bunun bilimsel eğitimi alan kişiler eczacılardır. Eczacı, ürünlerin içeriği hakkında vatandaşımızı doğru bilgilendirebilir, yan etkilerini belirtir ve hangi ilaçlarla birlikte kullanmaması gerektiği gibi önemli konularda uyarılarda bulunur.”

  6. #6
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    Kısırlığın Nedenleri Tanısı ve Tedavisi

    --------------------------------------------------------------------------------

    Sağlıklı çiftlerin her ay gebe kalabilme şansı %20'dir. Çiftlerin yarısından çoğu 6 ay içinde gebelik elde eder. Eğer herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulamadan 12 aydır düzenli cinsel ilişkide bulunmanıza rağmen gebelik elde edemiyorsanız doktora başvurmanız gerekir. İnfertiliteye neden olan problem kadın eşte, erkek eşte veya her iki eşte birden olabileceği için doktora mutlaka çiftlerin beraber başvurmaları gerekir.


    Eğer çiftler herhangi bir problemden şüpheleniyorsa bu kadar uzun süre beklenmemelidir. Kadın eşin menstrual siklusları çok düzensizse veya menstrual kanama olmuyorsa, enfeksiyon öyküsü veya menstrual kanama ve cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrı yakınması varsa, erkek eşte ise inmemiş testis, testislerde geçirilmiş operasyon veya yaralanma öyküsü olduğunda çiftin doktora hemen başvurması gerekir. Doktora hemen başvurması gereken diğer grup ise kadın eşin 35 yaşın üzerinde olduğu çiftlerdir. Gebe kalabilme şansı ilerleyen yaşla beraber azaldığı için bu çiftler vakit kaybetmeden tedavi edilmelidir.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=43306
    Kadın eşe yöneltilecek sorular;

    Yaşı, ne kadar zamandır çocuk istendiği, önceden bir gebeliğin olup olmadığı, menstrual siklusların düzeni, kanama miktarı, süresi, ağrı ve diğer yakınmaların olup olmadığıdır. Bunun yanında vajinal akıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı, geçirilmiş enfeksiyonlar ve operasyonlar hakkında da bilgi istenir.

  7. #7
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    Erkek eşe yöneltilecek sorular;

    Genel sağlık durumu, geçirilmiş önemli hastalık ve operasyonlar, kabakulak enfeksiyonu geçirdiyse hangi yaşta geçirdiği, inmemiş testis veya testislere travma öyküsünün olup olmadığı, erken boşalma ve impotans (iktidarsızlık) gibi cinsel fonksiyon bozukluklarının varlığına ilişkin sorulardır.

    Muayene

    Fizik muayene infertilite araştırmalarının en önemli basamaklarından biridir. Kadın eşin jinekolojik muayenesi ve ultrasonografik incelemesinin yapılması, rahim ağzından örnek alınarak patolojik inceleme yapılması ve mikrobiyolojik araştırmalar için örnek alınması gerekir. Erkek eşin ise testisleri muayene edilerek gerektiğinde ultrasonografik inceleme yapılır.

    Ovulasyonun (Yumurtlamanın) Belirlenmesi

    Düzenli mestrual siklusları ve kanamaları olan kadınların bir çoğunda ovulasyon gerçekleşir. Ovulasyon döneminde artan östrojen hormonuna bağlı hafif bir ağrı hissedilebilir. Ovulasyonun belirlenmesi için bazal vücut ısı çizelgesinin tutulması, ultrasonografik incelemeler, endometrial biyopsi (rahmin iç tabakasından parça alınması) ve kanda progesteron hormon düzeyinin ölçülmesi kullanılan yöntemlerdir.

    Bazal vücut ısısı çizelgesi

    Bazal vücut ısısı sabah uykudan uyanıldığında ölçülen vücut ısısıdır. Menstrual kanamanın başladığı günden itibaren sabahları vücut ısınızı ölçerek bu çizelgeyi hazırlayabilirsiniz. Isı dil altından termometre aracılığı ile ölçülerek not edilmelidir. Yemek yemek, bir şeyler içmek veya ağzı çalkalamak ısıyı değiştirir. Size hekiminizin vereceği tablolara bir sonraki menstrual kanamanın başlangıcına dek her sabah vücut ısınızı kaydetmeniz gerekir. Bu tabloyu hazırladığınızda menstrual siklusun ikinci yarısında vücut ısınızın 0,5-1o C daha yüksek olduğunu görürsünüz. Vücut ısısı ovulasyon gerçekleştikten sonra progesteron hormonunun etkisi ile yükselir ve gebelik gerçekleşirse yüksek olarak devam eder. Ovulasyonun olmadığı vakalarda vücut ısısında pek değişiklik olmaz.

    Bu yöntem ovulasyonun olup olmadığının tespit edilmesi için kullanılan çok kaba bir yöntemdir. Bazı kadınlarda ovulasyon olduğu halde vücut ısısında artış olmayabilir. Bu tablolara göre cinsel ilişkinin zamanını belirlemek bazen yanıltıcı olabilir.Günümüzde ovulasyonun belirlenmesinde daha hassas yöntemler kullanılmaktadır.

  8. #8
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    Ultrasonografik İnceleme

    Ultrasonografik incelemeler ile ses dalgaları kullanılarak iç organlar detaylı olarak izlenir. Hasta radyasyona maruz kalmadığı için güvenilir bir inceleme yöntemidir. Abdominal (karından) veya vajinal ultrasonografi yapılabilir.

    Abdominal ultrasonagrafik incelemeler (karından yapılacak incelemeler) için hastanın mesanesinin dolu olması gerekir. Dolu mesane bağırsakları iterek üreme organlarının görülmesini kolaylaştırır.

    Vajinal ultrasonografik incelemeler için mesanenin dolu olması gerekmez. Üreme organları vajinal ultrasonografi ile daha iyi incelenebilir.

    Ultrasonografik inceleme ile ovulasyonun belirlenmesi;

    Menstrual siklusun 3. veya 4. günü ilk inceleme yapılır ve yumurtalıklarda kist varsa bu inceleme sırasında belirlenir. Hasta herhangi bir ilaç kullanmıyorsa menstrual siklusun 8. ve 10. günleri arasında inceleme tekrarlanır. Bu günden sonra ovulasyon gerçekleşene kadar inceleme her gün tekrarlanır. Büyüyen folikülün çapı 18-26 mm arasında iken ovulasyon gerçekleşir. Rahim içinde endometrium adı verilen tabaka kalınlaşarak döllenen yumurtanın tutunabilmesi için hazırlanır.

    Çocuk sahibi olmayan kadınlarda infertilite nedeninin araştırılmasında ultrasonografik inceleme çok önemlidir. Rahim ve yumurtalıklar değerlendirilerek infertilitenin nedenleri hakkında fikir sahibi olunabilir. Hormonal eksikliği olan veya erken menopoza girmiş kadınlarda yumurtalıklar küçük, rahim ufak ve rahmin iç tabakası incedir. Polikistik over sendromu vakalarında ise yumurtalık normalden büyüktür ve birçok kist içerir. Bu vakalarda rahim büyümüş ve endometrium kalınlaşmıştır.

    Post Koital Test

    Rahim ağzındaki bezlerden salgıladığı sıvıya servikal mukus denir. Bu sıvının yoğunluğu menstrual siklus süresince değişir. Menstrual siklusun büyük kısmında bu sıvı çok yoğundur ve bakterilerin rahme girmelerini engelleyen bir tıkaç oluşturur. Ovulasyondan 5 gün önce mukus miktarı artar ve yoğunluğu azalarak sıvılaşır. Ovulasyondan 24 saat sonra mukusun kıvamı yine koyulaşır.

    Postkoital test cinsel ilişkiden 6-12 saat sonra rahim ağzındaki mukustan örnek alınarak yapılır. Bu örnek mikroskop ile incelenerek örnekteki sperm sayısı ve canlılığı belirlenir.

    HSG (Rahim Filmi)

    Histerosalpingografi olarak adlandırılan radyolojik incelemede rahim ağzından içeriye verilen boyanın Fallop tüplerinden (yumurtalık kanallarından) geçişi izlenir. Bu sırada çekilen röntgen filmleri incelenerek Fallop tüplerinin durumu hakkında bilgi sahibi olunur. Tüplerde tıkanıklık varsa boya tüplerden geçmez. Bu inceleme sırasında hastaya verilen radyasyon miktarı çok az ve zararsızdır. Hastaların bir kısmı hafif bir ağrı hissedebilir, bu işlem sırasında anestezi verilmesine gerek yoktur. HSG incelemesi ile rahim içi de değerlendirilir. İnfertilite nedeninin araştırılmasında HSG ve laparoskopi birbirini tamamlar.

    Histeroskopi

    Histeroskopi rahim içinin değerlendirilmesinde kullanılan en modern teşhis ve tedavi yöntemidir. İnce fiberoptik bir teleskop ile vajinal yoldan rahim içerisine girilerek tüm anormallikler teşhis edilir ve aynı seansta bu anormallikler cerrahi olarak giderilebilir. Bu işlem de laparoskopi gibi kansız ve bıçaksız bir ameliyat türüdür. Hastalar bu işlemi çok rahat tolere eder. İşlem çoğu zaman lokal bazen de genel anestezi altında yapılır. Histeroskopi ile rahim içi polipler (aşırı büyüme gösteren et parçaları), septum (rahmi bölen perde) ve myomlar giderilebilir. Böylelikle hasta bunların neden olabileceği infertilite, ağrı ve düzensiz kanamalardan kurtulur. İşlemden bir iki gün sonra hasta her zamanki aktivitesini yapmaya başlayabilir.

  9. #9
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    Laparoskopi

    Laparoskopi üreme organlarının detaylı olarak incelenebilmesini sağlayan cerrahi bir yöntemdir. Laparoskopik inceleme çocuğu olmayan çiftlerin değerlendirilmesinde en önemli basamaklardan biridir. Genel anestezi altında gerçekleştirilen bu işlem yaklaşık yarım saat sürer ve hasta aynı gün içinde taburcu edilebilir. Menstrual siklusun ikinci yarısında laparoskopi işlemi uygulandığında hastanın gebe olma olasılığı vardır. Genellikle laparoskopi yapılması gebeliğe zarar vermez fakat emin olabilmek için laparoskopinin uygulanacağı ay çiftin korunması önerilir.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=43309

    Laparoskopi ile endometriozis (karın içine kanama yapan bir hastalık), rahim tümörleri, yumurtalık kistleri, dış gebelik ve yapışıklıklar gibi birçok kadın hastalığı teşhis edilebilir. Göbeğin hemen altından karın içine yönlendirilen teleskop benzeri optik bir cihaz ile karın içindeki organlar birkaç kez büyütülmüş olarak izlenir. Cerrah rahmi, Fallop tüplerini (yumurtalık kanallarını), yumurtalıkları ve karın zarlarını ayrıntılı olarak inceler. Laparoskopi karın içindeki üreme organlarının değerlendirilmesi yanında hastalıkların giderilmesi için de kullanılabilir. Laparoskopi sırasında üreme organlarında bir anormallik saptanırsa laparoskopik olarak (kansız bıçaksız ameliyat ile) giderilir. Böylelikle hasta daha az ameliyat stresine maruz kalır ve ameliyat sonrası iyileşme hızlı olur.

    Laparoskopi işleminde göbek altından girilerek ince fiberoptik bir teleskop ile tüm karın içi organlar görüntülenir ve ikinci bir küçük delik aracılığı ile organlara ulaşılarak gerekli işlemler yapılır. Karın içi organlar incelendikten sonra rahim içerisine verilen özel bir ilaç ile üreme kanallarının açık olup olmadığı kontrol edilir. Kanallarda tespit edilen yapışıklık ve tıkanıklıklar giderilir. Yapışıklıklar rahim, yumurtalıklar, yumurtalık kanalları, bağırsaklar ve karın zarları arasında olabilir. Bu organların birbirine yapışması organların sağlıklı hareket etmelerini engelleyerek fonksiyonlarını kısıtlar. Karın içine kanamalar yapan endometriozis odakları, yaralar ve dış gebelik de laparoskopik cerrahi ile tedavi edilebilir. Laparoskopik olarak kapalı olan kanalların açılması da mümkündür. Ayrıca infertiliteye neden olan yumurtalık kistleri ve myomlar da laporoskopik olarak giderilebilir. Bu cerrahi işlemler sırasında lazer, elektrokoter ve dikişler kullanılır. Bazı cerrahi laparoskopik girişimlerinden birkaç hafta veya birkaç ay sonra sonucu değerlendirmek için ikici bir laparoskopi yapılabilir. Böylelikle cerrah hastalığın tekrar edip etmediğini belirleyebilir.

  10. #10
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Cinsel sağlık

    Sperm Analizi

    İnfertilite vakalarının üçte biri erkek faktörüne bağlı olduğu için çocuğu olmayan çiftlerin incelenmesinde sperm analizi ilk basamaklardan biridir. 2-5 günlük cinsel perhiz sonrasında mastürbasyon ile alınan meni örneği incelenir. Örnek alındıktan sonra bir saat içinde laboratuvara ulaştırılmalıdır. Özellikle soğuk havalarda sperm örneğinin vücuda temas ederek taşınması uygundur.

    Sperm analizinde mililitredeki sperm sayısı, spermlerin hareketliliği ve yapıları değerlendirilir. Ayrıcı meninin miktarı, asiditesi ve içerdiği yuvarlak hücreler belirlenir. Gerekli görüldüğünde antisperm antikor testleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=43310

    Normal sperm analizi;

    Meni miktarı : 1.5 – 6.5 ml
    Sperm konsantrasyonu : 20 milyon / ml ve daha fazla
    Sperm hareketliliği : %50 ve daha fazla
    Sperm morfolojisi (yapısı) : %14 ve daha fazla normal yapıda sperm (Kruger kriterlerine göre)

    Sperm analizi sonrasında yukarıdaki değerlerin bulunması gebeliğin oluşacağını kesin olarak göstermez. Sperm konsantrasyonu 10 milyon /ml olan erkeklerin eşlerinde gebelik gerçekleşebilirken, sperm konsantrasyonu 60 milyon /ml olan erkeklerin eşleri gebe kalamayabilir.

    Sperm üretimini ısı, sigara, alkol, ilaçlar ve enfeksiyonlar gibi birçok faktör etkilediği için normal olmayan örneklerin analizi birer ay ara ile iki veya üç kez tekrarlanmalıdır.

    Testis ( yumurtalık) biyopsisi

    Menide hiç spermi olmayan hastaların testislerinden alınan parça incelenerek sperm üretiminin olup olmadığı tespit edilir. Eğer kanallarda tıkanıklık tespit edilmişse bu incelemeye gerek olmadan hemen tedaviye geçilebilir.

    İnfertilite Tanısında Kullanılan Hormon Testleri

    Kadınlarda kandaki FSH (folikül uyarıcı hormon), LH (luteinize edici hormon), östrodiol (kadınlık hormonu), prolaktin (süt üretimini sağlayan hormon), testosteron (erkeklik hormonu), DHEA-S (böbrek üstü bezleriden üretilen hormon) ve progesteron (menstrual siklusun ikinci yarısında salgılanan hormon) düzeyleri belirlenir.

    Hastanın menstrual siklusları düzensiz, menstrual kanamaları az veya hiç yok ise bu hormon düzeyleri ölçülerek düzensizliklerin nedeni ve yumurtalıkların durumu hakkında fikir edinilebilir. Yumurtalıkları yeteri kadar çalışmayan veya menopozdaki kadınlarda FSH düzeyi yükselirken östrodiol düzeyi düşer.

    Serum progesteron düzeyi ölçülerek o menstrual siklusta ovulasyonun (yumurtlamanın) olup olmadığı belirlenir. 28 günlük bir menstrual siklusun 21. gününde kandaki progesteron düzeyi ölçülür, 30 nmol / L' nin (10 ng/ml) üzerindeki değerler ovulasyonun olduğunu gösterir.

Sayfa 1/6 123 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Doğum sonrasında cinsel sorunlar , cinsel terapi
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06.Haziran.2007, 12:20
  2. Annelere sorulan Cinsel sorular
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.Mayıs.2007, 12:50
  3. sağlık ocağı
    By Kıvırcık in forum Komik Yazılar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 23.Kasım.2006, 11:50
  4. Oruçta sağlık var!
    By vergun in forum İslamın Şartları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.Ekim.2006, 02:58
  5. Cinsel gücünüzü artırın!
    By ReLaKsT in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.Ekim.2006, 13:22

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.