ARTİST ÜSTÜ İKİ KÖFTE
(KISA OYUN – KOMEDİ)

YAZAN: TARKAN ÇUHACI

_______İki genç işportacı arkadaş bir sokakta birşeyler satmaktadırlar.Fakat ne zamandır işleri iyi gitmiyordur.Artık iyice sıkılırlar ve para kazanmanın yolunu düşünürler. Sahneye konuşa konuşa girerler.Ellerinde tezgahları ve bir çuval dolusu kitap vardır.Kitapları yavaş yavaş tezgaha yerleştirirken bir yandanda konuşurlar.._______


NURİ --- Ben sana dedim ama o sokakta iş yapamayız diye..Sen ne yaptın her zamanki gibi beni dinlemedin.
ALİ ----- Yahu niye kızıyorsun.Ben de biliyordum orada iş yapamayız.Ama bir sürü güzel kız gördük fena mı oldu.
NURİ – Görmüş, ulan yaklaşık elli uzay yılı oldu.Hala kız görme hevesindesin.Ulan görmenin bir işe yaramayacağını ne zaman anlayacaksın.Bu kadar saf, bu kadar korkak olursan.Fosilinin bile kız arkadaşı olmaz. (güler)
ALİ – Gülmesene abi, gülme diyorum.
NURİ – (Kahkaha atarak güler) Aaaa! pardon fosilmi dedim.Kömür desem daha doğru olacak.(güler)
ALİ – Bak gülme dedim.
NURİ – Tamam tamam bırak şimdi bu davaları ciddi ol sabahtan beri gülüyorsun.
ALİ – Benmi?
NURİ – Yok dedem.
ALİ – Dedene söyle gülmesin ayıp yahu, o yaşta insanın öyle ağzını açıp gülmesi olmaaz.
NURİ – Oğlum senin yüzünden bakırköye taşınmak zorunda kalacağım. (kızar,bağırır) Deli etme beni ulan.
ALİ – Niye kızıyorsun? Buraya gelmek için sabahtan beri başımın etini yedin. Akşam oldu hala tezgahları kuramadık.
NURİ – (şarkı söyler) Akşam oldu, hüzünlendim ben yine.... Vaay be ne şarkı yazmış üstatlar.(dalar) Şimdi şöyle bir rakı masası olacaktı boğaza karşı.
ALİ – Tezgah diyorum mal diyorum.
NURİ – Aşk diyorum, rakı diyorum, meze diyorum, (gitgide hızlanır) balık diyorum, kızlar diyorum.
ALİ – Ne yaparsan yap, ben kuruyorum tezgahı. (Tezgahı kurmaya başlar, arada nuri’ye bakar.)
NURİ – Şimdi galata köprüsünün altında olmak vardı.Köprüden boğaza karşı köpek öldüreni yudumlamak vardı.Unutmadan bir de çaparini boğazın serin sularına uzatıp istavrit uskumru mezgit ne gelirse, yakaladıktan sonra balıkçı izzet abinin yanına gidip balıklarla şarap üstü rakı içmek vardı.Öff, ulan ahh parasızlık ahhh. Ulan bizimi seçmişler bu dünyanın kahrını çekmek için. (tezgahı görür) Aaaa! ulan ne zaman kurdun tezgahı.?
ALİ – Günaydın.
NURİ – Tamam kes traşı hadi biraz bağıralım bakalım.Belki efkarlı sesimize birileri kulak verir.Hadii taze uskumrular (şaşırır) Ne uskumrusu yahu. (kendine güler) Hadiii kitaba gel.Hadi! çizgi roman teksas zagor son çıkan kitaplar da var.
ALİ – Kitaba gel.
NURİ – Ulan acaba dünyanın başka bir yerinde bu şekilde kitap satılıyormudur.İlginç liğe baksana Allah aşkına (güler) Gel biraz komedi yapalım. Ahana kitap lan işte okuyucular, taze simite gel hadi levrek buğulama..
ALİ – Hadi lahmacuna gel.Adana dürüm bunlar haydi.! çekinme abla alanın elinde almayanın kulağında kalıyor.Gel abla gel.
NURİ – (Gülerek) Hade kestane kebap, bol beşamal soslu ördek rostosu gel.(iyice gülerler) kadın budu köfteler gel, Othelloya son biletler burda gel.
ALİ – Hiç kimsecikler gelmiyor.
NURİ – Bizim kaderimiz bu, nereye gitsek orayı kurutuyoruz galiba.
ALİ – Birşey söyleyeyim sana? Biz bu şekilde nereye gidiyoruz.?
NURİ – Nasıl nereye gidiyoruz.Bir yere gittiğimiz yok bu saattten sonra nereye gideceğiz.
ALİ – Yok öyle değil.Yani hiç paramız kalmadı.Ne yapıcaz.Kitaplarda bitmek üzere yeni malda alamayız.
NURİ – Hakikaten lan cebimizde metelik yok.Allahtan zabıta yedi aydır bizim fakirhaneyi hala yıkmadı.Rekora gidiyoruz farkındamısın?
ALİ – Abi bırak şimdi rekoru .Bir çare bulmalıyız.Bizim köye mi gitsek acaba?
NURİ - Delimisin oğlum bırak şimdi yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar tribini.
ALİ – Tamam anladık.
NURİ – Birşeyler yapmalıyız.Ama ne yapmalıyız.
ALİ - Aaa! aklıma bir şey geldi.Balık tutup satalım.Bir kısmınıda kendimiz yeriz.
NURİ – Aferin çok güzel bir fikir. Peki neyle tutmayı düşünüyorsun balığı?
ALİ – Neyle olacak.Oltayla.
NURİ – Aferin lan, senin samanlık iyi çalışıyor bu aralar.Aman susuz bırakma ha. (kızar) Lan manyak herif oltayla ne kadar balık tutacaksın.Sabahtan akşama kadar tuttuğumuz balık senin dişinin kovuğuna yetmez.
ALİ – Kovuk ne birader?
NURİ – Senin gibi ayıların kış uykusuna yattığı yer.Eyy Allahım sen bana sabır ver.
ALİ – Birader kalbimi kırıyorsun?
NURİ – Uff tamam ağlama hemen.
ALİ – Birşey daha geldi aklıma.Bak şimdi benim dayı oğlunun bir tavuk çiftliği var.Ordan üç dört tane tavuk aldıkmı.Onlar bizi kurtarır.Pazarlarda yumurta satarız.Kendimize de ayırırız.Bak bu güzel fikir değilmi?
NURİ – Sana birşey sorabilirmiyim canım kardeşim benim.
ALİ - Haydi sor sor?
NURİ – Çayda kahvaltıda yenir.
ALİ – Acaba ne olaki?
NURİ – Öküz alaysilem deyince akla, tamam şimdi buldum hemen ali öküzü gelir.Lan oğlum filmi sarıp sarıp başa alıyorum.Pilim bitti ulan. (kızar) üç tane tavuk ne kadar yumurtlayacakda biz satıcaz da sonra bir de kendimize kalacak.Oğlum sen bu kadar salak değildin?
ALİ -- Nuri bak kızıyorum haa.
NURİ – Çok korktum.Korkayımda geçsin.Ayyy o ne! o kaş göz ne? Tirim tirim titre vucüt.
ALİ – Tamam tamam anladık.Bu da olmadı galiba.
NURİ - Galiba.
ALİ – Eee ne yapıcaz o zaman, biraz da sen düşün.
NURİ – Düşünecek kafa bırakmadınki.Neyse, ulan ne berbat bir dünya şu kitaplar bile (tezgahtan kitap alır) daha dertsiz tasasız. (Kitabı atar. )
ALİ – (Kitaba doğru bakar ve onu alır) Aklıma acayip birşey geldi.
NURİ – Aman sus gözünü seveyim.Tam kendime gelmişken bir daha kaynar suya dönmek istemiyorum.
ALİ – Birader bak bildiğin gibi değil.Şu kitaba bak. Bak dinle... Film artisti...
NURİ – (alinin ağzını kapatır) Sus dedim ulan. (Alinin az önce dediği aklına gelir, kitaba bakar ve ağzını açar) Ne dedin sen?
ALİ – Film artisti dedim.
NURİ – Eee ne olmuş yani?
ALİ – Bak abi kitaba, artist olmak için..
NURİ - Ne yani biz artistmi olacağız.Oğlum sen harbi sıyırmışsın kafayı.
ALİ – Ne yani istemezmisin artist olmayı? Hem meşhur oluruz hemde cebimiz biraz mangır görür.Sonra nerde güzel kız varsa ayarlarız ha! ne dersin?
NURİ – Ciddenmi lan.Vaay be! (hayal kurar) Ne güzel olurdu.Şimdi sarışın hatunu takmışsın koluna salacak sahilinde geziyorsun.
ALİ – Bırak hayali ne diyorsun onu söyle?
NURİ -- İsterim tabii istemezmiyim ağzımın suyundan belli olmuyormu? Hayatta en çok istediğim, en çok hayalini kurduğum şeylerden biridir.
ALİ – Bana niye hiç söylemedin bunu?
NURİ – Oğlum böyle birşey olacağına ihtimal vermediğim için kuru laf salatası yapmak istemedim.Neyse sen şimdi boşver onu bunu, aklına geleni söyle nasıl olacakmışız artist.
ALİ – (kitabı gösterir) Kitaba bak abi “Artistlerin hayatı” bak bu kitaptan yararlanabiliriz.
NURİ – Ali bak, bıktım senle uğraşmaktan boğuluyorum artık.
ALİ – Yine ne oldu.
NURİ – Bak güzel güzel konuşacağım.(birden kızar köpürür ve üstüne doğru yürür) an ayı bir kitapla nasıl artist olunur.O kitap bizim ömrümüz yaşında nerdeyse ve hala satılmadı.Ömrümü bitirdin ulan!
ALİ - Uff tamam sana da ne yapsak yaranamıyoruz.
NURİ – O kitap işe yarasaydı zaten çoktan satılırdı.
ALİ – Doğru va.
NURİ – Doğru tabii.Oğlum vazgeçelim bu sevdadan biz kim artistlik kim.
ALİ – Niye ki bizim ne eksiğimiz var onlardan.
NURİ – Ne eksiğimiz olacak, (kendini beğenir) bizim gibi jönü mumla arasalar mum erir.
ALİ – Eee, o zaman?
NURİ – Oğlum artist olmak kolaymı? Onunda bir sürü prosedürü var.
ALİ – Eeee! neymiş anlatta bizde anlayalım.
NURİ -- İlk önce film ajansına gideceksin. Orada seni başvuru ayağına bir gagalayacaklar.Sonra bekle bakalım iş gelsin diye.İş deyince öyle rol falan vereceklerini sanma hele başrolü aklına bile getirme.Yani ben diyeyim beş ay sende on ay kofti bir figuranlık için bekleyip duracağız.
ALİ – Va zor işmiş bu yahu.Başka bir formulü yokmu bu işin gözünü seveyim.
NURİ – Var. İki x artı y bölü sekiz beş bilinmeyenli denklemmi lan bu. Yok tabii başka ne yapacaktık. İşi gücü bırakıp dersmi çalışacaktık.(biran duraksar)
ALİ – Ne dersi yahu?
NURİ – Dur lan.Aklıma birşey geldi.Biraz önce dersmi çalışacaktık dedim. Evet ders çalışıcağız.
ALİ – Ne dersi birader, bu yaştan sonra biyoloji kimyamı çalışacağım.Hayatta olmaz.Havada bulut Sen bu işi unut güzel kardeşim.
NURİ – Lan öyle değil salak.
ALİ – Eee, nasıl olacak peki?
NURİ - Lan oğlum şu samanlığı biraz çalıştır manyak herif.Yani diyorum ki oyunculuk çalışalım.Birbirimizi çalıştıralım.Böylece eğer yetenekli olduğumuzu kanıtlıyabilirsek daha çok iş verirler.Daha çok iş gelince de daha çok mangır gelir.Daha çok mangır gelincede daha çok kız gelir.Daha çok kız gelincede....
ALİ – (bağırır) Eeee yeeter!.Tamam anladık.Nasıl olacak bu iş birbirimizi mi çalıştıracağız.Ne sen ne ben bu işten zerre kadar anlamayızki.Birde kalkmış birbirimize hocalık mı yapacağız.
NURİ – Bende biliyorum herhalde bu işten anlamadığımızı, ne yapalım yani gidip yeşilçamdan bir artist mi ayarlayalım, bize hocalık yapsın diye.Bunumu istiyorsun?
ALİ - Sende işi hemen yokuşa sürüyorsun.Öyle yapmayacağız herhalde.Ama bu iş nasıl yapılır bilmiyoruzki.Filmlerd e gördüklerimizi canlandıracağız.
NURİ – Ha! işte bu.(öper) gel seni bir öpeyim.Eşek olalı bir hendek atladın.Bende bunu düşünüyordum.Benden çok çile çekeceksin.
ALİ – Niye senden çok çile çekeceğim.
NURİ – (hafif güler) Oğlum anla işte benden çok yaşayacaksının sokakçası.
ALİ – Haa doğru valla.Neyse anlat bakalım film diyordun.
NURİ – İşte seyrettiğimiz filmlerdeki başrollerin repliklerini söyleyip karşılıklı oynayacağız. Birimiz oynarken birimiz seyredecek.Bakalım ne kadar inandırıcı yapıyor diye.Jüri hesabı anladınmı?
ALİ – Anladımda benim ezberimde replik meplikmi neyse, ondan yokki.
NURİ – Önemli değil.Aklına ne gelirse onu söyle.
ALİ – Peki nerede çalışacağız? Üstelik tezgahta var.Ara verirsek hepten yanarız.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=108863
NURİ – Bak oğlum, sabahtan beri şurada çene çalıyoruz bir kişi geldimi? Bir kişi diyorum bir.Gelmedi ha öyleyse, ne yapacağımız ortada; tezgah orada dururken, biz burada çalışacağız.
ALİ – Ne yani sokak ortasındamı çalışıcağız.Ayıp diye birşey var.Rezilmi edeceksin bizi.Ben öyle sokak ortasında maskaralık yapamam.
NURİ – İyi o zaman git ne bok yersen ye.Başka işim kalmadı seninlemi uğraşacağım.Bıktım senden Allah . Hadi elimden bir kaza çıkmadan git.Yoksa fena olur.
ALİ – Ne yapacaksan hadi gelsene.Erkekmisin sen ulan , bizimde bir gururumuz var.
NURİ – Bak hala konuşuyor. (vurmaya kalkışır, Ali kaçar) Canınamı susadın ulan sen.
ALİ – Dünya tersine dönse sen adam olmazsın.
NURİ - Gel lan buraya kaçma diyorum.Adamı deli edersiniz.Sizin gibi tipleri çok gördük biz.Allahın dağından gelirler bize akıl öğretirler.Kimsin ulan sen.Allahım yarabbim sen bana sabır ver.Gelmiş başımda bana nutuk atıyor sosyetik davar. (kibarlık taklidi yapar) Yok ben öyle sokakta kendimi rezil edemem aaa! va olmaz.Ne zamandan beri öküzler konuşmayı öğrendi anlamıyorum.Zaten hep beni bulur böyle aksi işlerde ha, ne zaman işler yolunda gidiyor desem, ipini koparan bir it bulur beni.Allahım ne zaman bu kuluna acıyacaksın, ne zaman gün yüzü göreceğim.