------- Ali jön kılığına girmiştir, yavaşça ilerler ve kitaplara doğru eğilir. -----

ALİ – (kibar ve jön gibi konuşur) Merhaba beyefendi, ben Türk sineması ile ilgili bir kitap arıyordum.İsmi şu an aklıma gelmiyor.Acaba sizde mevcut bulunabilirmi?
NURİ – (kendi kendine) Var ama o bana lazım.Hani şu oyunculuk hesabı. (adama) şey beyefendi bir tane olacaktı.Ama şeyy.. Satmışız galiba onu.
ALİ – Aa! çok üzüldüm beyefendi peki kitabın ismi neydi?
NURİ – Şey canım neydi.Haa “Artistlerin hayatı” evet öyle birşeydi.
ALİ - Ciddimisiniz beyefendi, o nadide kitap şimdi olsaydı sanırım bütün paramı vermekten kaçınmazdım.
NURİ – (Gözleri açılır) Ne bütün paranımı yani şeeyy... bütün paranızımı demek istedim.O kadar vermenize bir gerek yok.O kitapta her kitap gibi öyle bir kitapdır işte.
ALİ – Ahh beyefendi o kitap için böyle konuşmayınız lütfen o kitap gerçekte bir kitap değildir.
NURİ - (laçkalaşır) Bencede kitap değil.Zaten kitap olsaydı, şey olurdu peki ne bu ulan.Şey yani ne bu sayın beyefendi hazretleri.
ALİ – O bir yaşam biçimi, o kağıtların üzerine yazılmış hayat hikayeleri.O bir çölde tek başına kalmış insanın hasret kaldığı bir çağlayandır.
NURİ - Tabii çok haklısınız beyefendi nerden baksanız 120 yıllık bu kitap.(kendine) olaya bak 120 yıldır bir kitap satılmazmı? (adama) Antikalar antikası bile diyebiliriz.Biraz daha satılmasaydı.. ee şey yani birazda tarihi eser sınıfına giriyor.
ALİ – O kitap tarihi eserden öte bir şeydir.Çok nadide çok hürmete layık bir kitaptır.
Bulumayacağınıza eminmisiniz o kitabı?
NURİ – Va buluruz tabii bulmasına da bu biraz pahalıya patlar.İstanbulun bütün kitapçılarını gezmem lazım.Dediğiniz kitap öyle her yerde bulunan cinsten bir kitap değildir.Onun için biraz masraflı olur.
ALİ – Lütfen istirham ederim masraftan kaçınmayınız beyefendi.Dediğim gibi bütün paramı o kitaba verebilirim.
NURİ – (kendine) Tamam ulan nuri bu fırsatı kaçırma. Bakın bayım, deminden beri sizinle konuşuyoruz, gerçeği söylemem için sizi sınamam gerekiyordu.Çünkü o kitabı ben kendim için saklıyordum.Çok nadide bir eser olduğu için satmayı düşünmüyordum.Madem siz benden daha çok istiyorsunuz.Onu size satabilirim, tabiiki hak ettiği paraya.
ALİ -- Bayım ciddimisiniz.Çok mutlu ettiniz beni.Bu saadetimi size borçluyum.Peki ne kadar vermemi istersiniz.Çekinmeyin söyleyin lütfen ederini, çek defterime istediğiniz fiyatı yazacağım.
NURİ – Çok teşekkürler (kendine) Ulan ne kadar desem 5 milyar desem abartmış olurmuyum.
ALİ – Lütfen beyfendi istirham ediyorum buyrun lütfen söyleyin.
NURİ – (kendine) Beş milyarda çok para adama yazık etmeyelim.Tek isteği de buymuş adamın.Ne yapsak aşağı tükürsen bıyık, yukarı tükürsen sakal. Yok öyle değildi galiba, aşağı tükürsen sakal yukarı şey yapsan aman her neyse.
ALİ – Biliyorum ondan kopmanız zor olacak.Ama ona benim daha çok ihtiyacım var beyefendi.Lütfen söyleyin.
NURİ – Biliyorum bayım.Onun için fiyat vermekte zorlanıyorum .(kendine) Oğlum nuri baksana adam zengine benziyor.Tamam beş milyar diyeceğim.(adama) Bayım, en sonunda karar verdim.Bu kitabı size beş milyar karşılığında verebilirim.
ALİ – Hadi ordan deveoğludeve.
NURİ – Bayım siz ne dediniz. Yoksa ben yanlışmı duydum.
ALİ – Hadi ordan katıroğlukatır.
NURİ – Bayım bir dakika ben sizi bir yerden tanıyorum galiba. (şapkasını ve gözlüklerini çıkarır) Ulan Ali devesi sensin ha! ne yapmaya çalışıyorsun ulan sen.Sen benim başımın kuyruklu belasımısın lan.Öldüreyimmi ben seni şimdi ha. (tezgahın etrafında dört dönerler, bu sırada Ali kahkahalar atarak gülüyordur)
ALİ – Oğlum ne saf bir adammışsın bana kızıyordun birazda kendine bak saftirik!
NURİ – Gel buraya diyorum eşşoğulueşek.Kaçmasan a lan.
ALİ – Hatırlıyorumda senin babanıda hiç sevmezdim o da katıksız saf biriydi.
NURİ – Ulan ölmüş babamı karıştırma, şimdi senin tövbe tövbe.
ALİ –Tamam tamam şaka derken kaka yapmayalım.Bak kaçmayacağım ama sende bana birşey yapmayacaksın. Tamammı?
NURİ – Tamam değil ulan.Geberticeğim ulan seni.
ALİ – Nuri bak tamam özür diliyorum.İyice yoruldun.Birde senlemi uğraşacağım.
NURİ – (iyice yorulmuştur ve yere oturur) Nedir bu hayattan çektiğim Allahım ne zaman rahata kavuşacağım. Öff ulan öfff.
ALİ – Aldırma ulan sağlığımız yerinde ona bak sen.Ulan nasıl kandırdım seni ama beklemezdin değilmi, benden böyle birşey.Beni tanı oğlum saf görüntümün altında içinden çıkılması zor uçurumlar gizlidir.
NURİ – Başlatma şimdi uçurumuna.Anladık tamam kandırdın.(hafif güler) Harbi ulan beni bayağı bir şaşırttın.Sen neymişsin öyle.
ALİ – (elini uzatır) Hadi kalk. Yine kızacaksın ama malesef aklıma süper bir fikir daha geldi.Ne yapayım aklıma geleni kapı dışarımı edeyim yani.Kızmayacaksan söylemek istiyorum.
NURİ – Tamam ulan söyle hadi kızmayacağım.
ALİ – Söz ver yoksa inanmam.
NURİ – Tamam sözz öff ım!
ALİ - Biraz önce seni kandırdım biliyorsun.
NURİ – Tamam anladık.Ağzındaki baklayı özgürlüğüne kavuşturda konuyu anlayalım.
ALİ – Tamam işte anlatıyorum. Biraz önce ben kibar bir jön rolünü oynadım ve seni kandırdım.Neden diye bir sorsana niye yaptım bunu acaba?
NURİ – Sormayacağım ulan?
ALİ – Neden biliyormusun.Şu dediğin oyunculuk çalışması için yaptım.Ama bak işe yaramadığını söyleme bana, kendimizi geliştireceğiz böylece.Şimdi sıra sende diyorumki şimdi sende bir bayan kılığına girsende beraber bir film canlandırsak böylece.....
NURİ – Ne! ben ha.. Kadın kılığına gireceğim?
ALİ – Kadın değil bayan..
NURİ – Ulan senin ağzından çıkanı başka bir yerin duyuyor galiba.Ulan kaçma bu sefer seni kesin öldüreceğim.Gel buraya dedim.
ALİ – (kaçar) Hani söz vermiştin kızmayacaktın yalancısın sen yalancı.
NURİ – (ellerini başına koyar) Öff Allahım. Tamam ulan söyle Ben kadın kılığına girince.
ALİ – Kadın değil bayan..
NURİ – (kendini teselli eder) Sinirlenme nefes al.Tamam ben bayan kılığına girince ne olacak.Onu söylermisin bana ha! ne olur söyle?
ALİ – Bayan olmazsa eksiklik olurda o yüzden.Hangi filmde gördün sadece erkeklerin oynadığını, işte bu yüzden sen bayan kılığına gireceksin.
NURİ – İyi de niye ben bayan oluyorum.Sen niye olmuyorsun, bizim alnımızda dikkat enayi diyemi yazıyor.
ALİ – Bu boyla ben nasıl bayan olayım.Bu boyda bir bayanın basket veya bilumum spor dallarından birini yapıyor olması lazım.Senin boyun daha uygun olduğu için sen olacaksın.
NURİ – Va mı? Hadi git işine elimden bir kaza çıkmadan.Sen bu kadar yıl yeme içme bir karizma yap. Sümüklünün teki gelsin beş dakikada karizmayı ayaklar altına alsın.Daha o kadar kafayı peynir ekmekle yemedik.
ALİ – İyi o zaman bizde hiç bir zaman artist falan olamayız.Artistliği bırak nasıl para kazanacağız onu söyle sen bana. Hani hem paramız hemde kız arkadaşlarımız olacaktı.Bu fikri sen bulmuştun şimdi niye vazgeçiyorsun?
NURİ – Oğlum ben vazgeçmiyorum ki, bayan olmam diyorum o kadar. Kabadayı olayım veya serseri olayım.Ne bileyim işte balıkçı olayım, esnaf olayım.
ALİ – Olmaz illaha bayan olacaksın.Bayansız film çekilmez.
NURİ – Üffff iyice başımı ağrıttın.Ben bakkala sigara almaya gidiyorum.Birşey istiyorsan sana da alayım.
ALİ – (donuk) Yok istemez. (Nuri çıkar) Yürüde ense traşını seyredelim Allahın odunu.Ulan sen kalk aklımıza harika bir fikir getir ondan sonrada böyle çek git.Bu adamı yüz yıl geçse de anlayamayacağım. Yok arkadaş bu herifle iş falan yapılmaz.Ben en iyisi köye döneyim.Hiç değilse orada karnım doyar, eş dost aç açıkta bırakmaz beni.Sonra orada ne iş olsa yaparım.Burada üniversite mezunu bile iş bulamıyor iş bulsa bile maaşı kendisine bile yetmiyor.İkinci bir yapmak zorunda olanlar o kadar çok ki , insanın şaşırmaması mümkün değil. İkinci iş de iş olsa, sadece adı var. Mecburiyetten neler yapmıyorlarki garson, tamirci, temizlikçi hatta boyacı olanlar bile var.Sonra çalışırken bir yakının seni gördüğü zaman, onun gözünde küçük düşüyorsun.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=108864
Yani anlayacağın oğlum Ali burada çalışmakda ayıp..en iyisi gel...

-----Nuri Bayan kılığına girmiştir, hafif kırıtarak ve aliyi süzerek tezgaha doğru gelir.Alide ona bakıyordur. ---------

ALİ – Buyrun bayan!
NURİ – Merhaba, ben bir kitap arıyordumda acaba burada bulunurmu diye baktım?
ALİ – (gözleri açılır) Bulunmasa bile hemen bir tane icat ederiz.
NURİ – (güler) Ay! ne kadar da şakacısınız öyle ayy! bayıldım size.
ALİ – Ayy! bende size bayıldım bayan.
NURİ – (kendi sesiyle) Biraz sonra sahiden bayılacaksın.
ALİ – Efendim anlayamadım?
NURİ -- Kitabın ismi diyorum, hıım neydi hay Allah ayy neydi canım.Sizde hiç yardımcı olmuyorsunuz.Mehmet ali bey biraz yardımcı olurmusunuz.Ayyy! o adamı da hiç sevmem.Şey neyse buldum galiba kitabın ismi “Saftirikler kralı”
ALİ – Ne biçim kitap ismi o öyle canım..Neyse hemen bakayım. (Kitapları karıştırır) bakayım burda yok burda olması lazım tüh Allah vi kalmamış.Siz bir saniye bekleyin ben hemen o kitabı bulup getireceğim.
NURİ – Tamam ben bekliyorum seni canım. (Ali giderken nuri kolundan tutar) Gel lan buraya su katılmamış salak.
ALİ – Ama... ama.. ulan nuri sensin bu lan.
NURİ – Va mı? (üstünü çıkarmaya başlar) Öcümü almayacağımı mı sandın eşek herif.Eee, nasılmış işletilmek şimdi düşün bakalım nasıl çıkarım bu işin içinde diye hadi bakalım.
ALİ – Vay vay. Bizim köydeki inatçı eşeğe hendek atlattılar deseler inanırdım ama senin bu kılığa girdiğine rüyamda görsem inanmazdım. Nasıl oldu da böyle birşey yaptın?
NURİ – Biraz öç almak birazda düşündüğümüz şeye ne kadar öküzlemesine daldığımızı görmek için yaptım. Bak Ali gelirken düşündüm de biz bu kılıklarla, bu züğürtlükle kırk yıl çalışsak ne olacak.Hayal alemi bile kabul etmez bizi. En iyisi biz bildiğimiz daha doğrusu kaderin bize öğrettiği şeylerle ilgilenelim.Oğlum Ali geçenlerde balıkçı İzzet ustayla karşılaştım.Bir yardımcı arıyormuş.Bana gel çalış dedi. Sana haftada Yüz milyon veririm dedi.Fakat ben bu artistlik macerası yüzünden kabul etmedim.Sanada söylemek istemedim.Yani anlayacağın ben bir karar verdim.O da şudur ki kitap satmakla biryere gelemeyeceğimiz kesin, hiç kimse kitap almıyor görüyorsun işte, biz baştan yanlış yollara girmişiz.Daha doğrusu doğru olan şeylerin bu sistemde yeri yok. Bende hiç değilse balıkçıda çalışır ve bir şeyler öğrenirim dedim.Ne dersin yanlışmı düşünüyorum.
ALİ – Haklısın birader bende az önce sen gittiğinde bir