Türk Osman Hala Uyuyor!!!
--------------------------------------------------------------------------------
Türk Osman hâlâ uyuyor.
Osman Bey, sabah saat 7.00’de Casio masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
Puffy yorganını kaldırdı. Hugo Boss pijamalarını çıkarıp Adidas terliklerini giydi.
WC’ye uğradıktan sonra banyoya geçti. Clear şampuan ve Protex sabunuyla duşunu aldı.
Colgate ile dişlerini fırçaladı. Rowenta ile saçlarını kuruttu.
Bill’s gömleğini ve Pierre Cardin takımını giydi. Lipton çayını içti.
Sony televizyonda medya özetlerini ve flash haberleri izledi.
Citizen kol saatine baktı. Aile fertlerine ‘ÇAV’ deyip Hyundai otomobiline bindi.
Blaupunkt radyosunu açarak, rock müziği buldu.
Ağzına bir Polo seker attı.
Şehrin göbeğinde Mega Center’daki ofisine varınca, Fujitsu-siemens bilgisayarını çalıştırdı. Microsoft Excel’e girdi.
Ofis boy’dan Neskafe’sini istedi. Saat 10.00’a doğru açlığını yatıştırmak için Gressini yedi.
Öğlen Wimpy’s Fast Food kafeteryaya gitti. Ayaküstü, Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi. Camel sigarasını yakıp, Daily Mirror gazetesini karıştırdı.
Akşam üzeri iş çıkışı Image Bar’a uğrayıp JB’sini yudumladı, sonra köşedeki
Shopping Center’a uğradı...
Eşinin sipariş ettigi Persil Supra deterjan, Ace çamaşırsuyu, Palmolive şampuan,
Gala tuvalet kağıdı, Sprite gazoz ve Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
Visa kartıyla faturayı ödedi.
Ne mutlu Türk’üm diyene
Hafta sonu esi Münevver’le Galleria’ya giden Osman Bey, Showroom’lar dolaşıp Kinetix ayakkabı, Lee Cooper blue jean satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği TV Guide’a göz attı, kanallar arasında zapping yaparak, First Class, Top Secret, Paparazzi gibi programlar izledi. Aynı anda Outdoor dergisini karıştırdı.
Saat 22.00’ye doğru Show’da Türk dili üzerine panel başladı.
Uykusu gelen Osman Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=84354
‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’ diye gerindi ve uyudu. Hâlâ da uyuyor. Ne zaman
uyanacağı belli değil!

Ülkesinin yüksek istiklâlini korumayı bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarılmalıdır”
Dilini yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaramayan bir millet, bağımsızlığını ne zamana kadar koruyabilir ki?