ömerle bektaşi yolun kenarında oturup muhabbet ederlerken önlerinden bir köpek geçer. ömer sorar bektaşi bu köpek bizdenmidir yoksa sizdenmi?

bektaşi : hele önüne bir tavşan at yerse sizden yemezse bizden.

--------------------------------------------------------------------------------

Bir gün yolda yaya giden bir bektaşinin önüne bir atlı çıktı: - "Baba" dedi, "bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?" Bektaşi yanıt verdi: - Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum. - Şunu öğrenmek istiyorum: Şu anda Allah ne yapıyor? Sualin münasebetsizliğine içerleyen derviş, hiç belli etmemiş: - Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim. - Neden? - Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan! Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş. Adam: - "Hadi" demiş "söyle bakalım. Allah şimdi ne yapiyor?" Bektaşi: - "Ne yapacak" demiş, "atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor". Ve çalakamçı uzaklaşmış

--------------------------------------------------------------------------------

Bektaşi bir gün eski dostlarından birine rastlamış. Evvelce, pek kılık kıyafet düşkünü olan bu dostunu şimdi pek mükellef bir kılıkta görünce garipsemişse de, bir şey sormaya lüzum görmemiş. Yalnız, onunla konuşu konuşa evine gitmek için:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=24157
- Azizim! Burada ne bekliyorsunuz? Buyurun, beraber gidelim. Hiç olmazsa eski günlerden konuşuruz, demiş.
Fakat adam bu teklifi kabul etmemiş:
- Beni affetseniz. Burada beklemeye mecburum.
Diyerek cevap vermiş.
Bektaşi nasılsa bir meraka kapılmış. Sormaya başlamış:
- Birini mi bekliyorsun, azizim?
- Evet. Eşeğimi getireceklerdi.
- Eşeği ne yapacaksın?
- Vallahi dostum, şimdi üç adım bile yaya gidemiyorum.
- Yaaa! Demek ki sen, eşek olmayınca üç adım bile gidemiyorsun, ha? Vah, vah, vah. Meğer ne kadar değişmişsin.