ÖĞRENCİLERİN DERS ÇALIŞMA SORUMLULUKLARINI ALMALARI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA


Bu materyal sınıf öğretmenleri veya psikolojik danışmanların rehberlik saati içinde uygulayabilecekleri bir formatta, “Bilecik Rehberlik Araştırma Merkezi”tarafından geliştirilmiştir.
Amaç ; Öğrencilerin ders çalışma sorunluluklarını üzerlerine almalarını sağlamak ve bu konuda sıklıkla yaşadıkları problemleri ele alıp onlara yol göstermektir.

Giriş : <<Sınıfta ders dinlemek için uygun bir ortam ( sessizlik ) sağlandıktan sonra aşağıdaki hikayeyi anlatarak etkinliğe başlanır.>>
Bir zamanlar küçük bir kasabada güzel mi güzel bir kız yaşarmış. Kız o kadar güzelmiş ki kasabada ki herkes onunla evlenmek istermiş. Kızı isteyen çokmuş kasabanın doktoru, avukatı, esnafı... kimler istememiş ki. Ama güzel kız hiç birisini kabul etmemiş.
Bu küçük kasabada birde genç yakışıklı biri varmış. Genç adam güzel kızın evinin önünden geçerken güzel kızı görmüş. Görür görmez bu güzellik karşısında vurulmuşa dönmüş. Hani anlatılanlar kadar da varmış. Artık günler onun için çok uzunmuş. Her yerde güzel kızın hayalini görüyor bir türlü aklından çıkaramıyormuş. Yani sizin anlayacağınız genç adam sırıl sıklam aşık olmuş. Artık dayanacak hali kalmayınca durumu annesine çıtlatmış. Annesi hemen kolları sıvamış ve kızı istemeye gitmişler. Gitmişler gitmesine ama kızın cevabı diğer adaylara olduğu gibi “hayır” olmuş Genç adam hayal kırıklığına uğramış, yemeden içmeden kesilmiş, geceleri uyku tutmaz olmuş. Annesinin de yoğun baskısıyla o kasabadan göçmüşler. Civardaki başka bir kasabaya yerleşmişler. Zamanla genç adamın yaraları küllenmiş. Başka birisini bulmuş. Evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış. Derken günlerden bir gün genç adamın yolu eski kasabalarına düşmüş kasabada gezinirken maziyi yad etmiş. Şöyle bir nostalji yapmış hazır buralara kadar gelmişken şu bizim kıza ne oldu ne olmadı bir bakayım, demiş. Kızın evinin önüne kadar gelmiş. Tam o sırada kızın evinden kısa boylu şişman kel kafalı bir adam çıkmaktaymış kızda onunla beraber çıkmış. Onu yolcu ettikten sonra eve girmek üzereymiş ki genç adam kızı kapıda yakalamış. “Merhaba” demiş, kendisini tanıtmış. Ve merakla az önce evden çıkan adamın kim olduğunu sormuş. Kız “kocam” diye cevap vermiş. Genç adam şaşırmış “hani” demiş “bir zamanlar seni kimler kimler istemişti de varmamıştın. Şimdi nasıl oldu da böyle birisiyle evlendin.
Kız hiçbir şey söylemeden genç adamı arka bahçeye davet etmiş. Evin arka bahçesi renk renk çeşit çeşit güllerle dolu adeta bir cennetmiş. Bahçenin tam orta yerinde inceden bir patika uzanıyormuş Güzel kız genç adama dönmüş ve demiş ki “Şimdi senden bu bahçeden bir gül koparmanı istiyorum, koparacağın gül bu bahçenin en güzel gülü olmalı lakin şu patikada yürürken bir daha geri dönmeyeceksin. Genç adam işe koyulmuş. Bahçeye girmiş güllerin arasında dolaşmaya başlamış. Hemen yanında beyaz gonca bir gül görmüş onu almak için uzanmış. Tam alacakken az ileride kırmızı parlak bir gül görmüş, ona doğru yaklaşmış uzanmış, derken az ileride başka daha güzel bir gül görmüş. Bu şekilde bahçenin sonuna kadar gelmiş. Bir de bakmış ki bahçenin sonundaki solmuş koca güle mecbur kalmış. O gülü koparıp ve kıza getirmiş. Kız gülü almış ve demiş ki : “İşte hayat böyle dönülmez seçimlerden ibarettir. Bazen senin için hangisinin iyi olduğunu bilemeden kaçırırsın güzellikleri.”
<<Hikaye bittikten sonra aşağıdaki çıkarımlar ve dersler verilir. (Burası çok önemlidir)>>
Evet çocuklar hayat seçimlerden ibarettir. Biz insanlar her an seçim yaparız Farkında olsak da olmasak da yaptığımız seçimlerle hayatımıza yön veririz. Dolayısıyla yaptığımız seçimlerin sonucunu üstlenmek zorunda kalırız.
Herkesin her an için kafasında bir davranış sıralaması vardır.
<<Aşağıdaki şekil tahtaya çizilir ve yanındaki açıklama yapılır.>>

Şu Anda Sizler Sıranızda Otururken Kafanızda olanlar :

Bu sıralama da size en cazip en akılıca en iyi gelen seçeneği en başa koyar ve onu seçersiniz. Size en cazip gelen 1. Seçenek olmazsa 2. ye geçersiniz.Yani
1.Yanındaki arkadaşıyla akşamki Miroğlunu kritik etmek

2.Kalemi eline alıp öğretmeni dinlemek

3.Evde annesinin yaptığı çorbayı hayal etmek

4.Çaktırmadan bir sonraki desin ödevini yapmak .
.
.
.
.
..




eğer yanınızdaki arkadaşınızla konuşamıyorsanız, ki genelde ben buna izin vermem 2. Seçeneği tercih eder dersi dinlersiniz. O da olmazsa 3. Seçeneği tercih eder evdeki çorbayı düşlersiniz.
<<Öğretmen daha sonra aşağıdaki hikayeyi anlatır.>>
Genç delikanlı çok hiddetlenmişti, zaten o gün havasında da değildi derste öğretmen onu tahtaya kaldırmış bir takım sorular sormuş oda bilememişti. Haliyle kendi tabiriyle “sınıfa madara olmuş karizmayı çizdirmişti.” Acelesi vardı eve yetişmek istiyordu. Her zaman okuldan eve gittiği yol daracık bir yoldu. Yolda yaşlı iki adam yavaş yavaş yürüyorlardı. Adamları geçmek için oradan denedi olmadı, buradan denedi olmadı sonunda sinirlendi ve yaşlı adamları itekleyerek geçti. Yaşlı adamlardan birisi dengesini kaybedip yere yuvarlanıverdi. Genç şaşkınlık ve endişeyle baktı yere düşen adama. Eyvah dedi şimdi bir fırça da buradan yiyeceğiz. Yaşlı adamın sözü düşündürücüydü “Beni itekledin mutlaka haklı bir sebebi olmalı. Şimdi bana söyler misin beni neden itekledin.”
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=96002
<<Hikaye bittikten sonra aşağıdakileri vurgulanır.>>
Yaşlı adam her davranışın altında kendine göre haklı bir sebep olduğunu biliyordu. Ben şunu biliyorum ki herkesin yaptığı seçim en iyisidir. Size en akıllıca en cazip gelen sizin yaptığınızdır. Sizler kendi aranızda konuşuyorsanız gerçekten önemli ve söylemeye değer bir şeyleriniz olduğu için konuşuyorsunuzdur. Lakin bazen bizim için daha iyi olabilecek bir seçenek varken onu görmez ve yalnızca kafamızdaki seçeneklere bağlı kalarak hareket ederiz.