New York'ta yaşayan bir öğretmen, lise son sınıf taki öğrencilerini, "diger
insanlardan farklı özelliklerini" vurgulayarak onurlandırmaya karar
vermişti. California Del Mar'dan Helice Bridges tarafından geliştirilmis
süreci kullanarak, her bir öğrencisini teker teker tahtaya kaldırdı. İlk
önce öğrencilere sınıf ve kendisi için ne kadar özel olduklarını belirtti.
Sonra her birine üzerinde altın harflerle "Siz çok önemlisiniz" yazılı birer
mavi kurdele verdi. Daha sonra kabul görmenin toplum üzerinde ne gibi
etkileri olacağını anlayabilmek amacıyla sınıfına bir proje yaptırmaya karar
verdi. Her bir öğrencisine üçer tane daha kurdela verip, onlardan bu töreni
gerçek dünyada devam ettirmelerini istedi. Öğrenciler, daha sonra sonuçları
takip edecek, kimin kimi onurlandırdığını tesbit edecek ve bir hafta boyunca
sınıfa bilgi vereceklerdi.

Çocuklardan biri, gelecekteki kariyer çalışmaları için kendisine yardımcı
olan yakınlarındaki bir şirketin üst düzey görevlisini onurlandırmış, adamın
yakasına mavi kurdeleyi iliştirmişti.

Ardından, iki tane daha kurdele verdi ve: "Sınıfça bu konuda bir projemiz
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=11378
var. Sizden onurlandırmanız için birini bulmanızı istiyoruz.
Onurlandırdığınız insanlara ekstra kurdela da verin. Böylece onlar da bu
projenin devam etmesi için başkalarını bulabilirler. Daha sonra, lütfen bana
ne olduğu konusunda bilgi verin" diye rica etti.

O gün üst yönetici, suratsız biri olarak bilinen patronunun yanına gitmeye
karar verdi. Patronun odasına girdi ve onun "iş dünyasında bir deha
olduğunundan ötürü" onu takdir edip örnek aldığını söyledi. Bu mavi
kurdele'yi yakasına takması için izin verip vermeyeceğini sordu.

Şaşkına dönen patron; "Tabii ki" şeklinde cevap verdi. Yönetici de mavi
kurdele'yi, patronun tam kalbinin üstüne, ceketine iliştirdi. Ekstra
kurdeleyi verirken de; "Bana bir iyilik yapar mısınız?... Siz de bu
kurdeleyi onurlandırmak istediğiniz birine verir misiniz?... Bunu bana veren
çocuk, okulda bir proje yaptıklarını söyledi. Bu kabul görme töreninin devam
etmesi gerekiyormuş. Böylece "bunun, insanları nasıl etkilediğini
belirleyeceklermiş..." dedi...

O gece patron evine geldiğinde, on dört yaşındaki oğlunun yanına oturdu.
"Bugün inanılmaz bir şey oldu" dedi. "Ofisteydim. Üst düzey yöneticilerimden
biri içeri geldi, bana hayran olduğunu söyleyip, "İş dünyasında bu kadar
başarılı olduğum için göğsüme bu kurdeleyi iliştirdi... Bir hayal etmeğe
çalış... Benim bir dahi olduğumu düşünüyor.. "Siz çok önemlisiniz" yazılı bu
kurdeleyi tam göğsümün üstüne taktı. Bana ekstra bir kurdele verdi ve
onurlandıracak başka birini bulmamı istedi. Arabayla eve gelirken, bu mavi
kurdeleyle kimi onurlandırabileceğimi düşündüm ve aklıma sen geldin... Ben
"seni" onurlandırmak istiyorum.Günlerim aşırı yorucu geçiyor. Eve gelince
sana pek ilgi gösteremiyorum. Bazen derslerden aldığın notları beğenmeyince
veya odanı toparlamayınca sana bağırıp çağırıyorum... Oysa bu gece bir
şekilde buraya oturup, sana benim için ne kadar farklı ve özel olduğunu
söylemek istedim. Annen gibi sen de benim hayatımdaki en önemli insansın.
Sen mükemmel bir çocuksun. Seni seviyorum" diye devam etti...

Şaşkına dönen çocuk şimdi ağlamaya başlamıştı... Bütün vücudu titriyordu...
Başını kaldırdı, gözleri yaş içinde olarak babasına baktı ve: "Yarın intihar
edecektim" baba, dedi... "Baba, ben senin...çünkü ben senin... beni hiç
sevmediğini... beni hiç önemsemediğini düşünüyordum... Ama artık her şey çok
farklı. Sen baba, şu an... Oğlunun hayatını kurtardın!..."

Sizin de sevginizi duymak, hissetmek isteyen insanların var olduğunu sakın
unutmayın...

Hepinize yetecek kadar kurdela var.