Çocuğun ilk öğretmeni annesidir. Onun terbiyesinde, yetiştirilmesinde en büyük pay annesinindir. Baba, dış işlerle ilgili olduğu için, anna içeride çocuklarıyla daha çok meşguldür.

Çocukları bu zamanda iyi yetiştirmek, terbiye etmek, eğitmek ilim, sanat ve bilgiyi gerektirmektedir. Çocuk eğitmek, toplumu yetiştirmek demektir. Bu mühim vazifeyi gereği gibi yapabilmek için bilgili, kültürlü, görgülü, dinî terbiyesini almış annelere ihtiyaç vardır. Bunun yolu da ilim almaktan geçer. Ailelerin huzurlu mutlu olabilmeleri, eşlerin birbirleriyle iyi geçinebilmeleri, her iki tarafın da eğitimli, kültürlü olmaları ile de doğru orantılıdır. Kadın açısından ele alırsak, yetişmiş bilgili bir anne, aile saadeti için gereklidir.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=9612

Allah'ın emir ve yasaklarını bilmek, cinsiyet ayrımı olmaksızın herkese farzdır. İyi bir kul olabilmek, Allah'ın emir ve yasaklarını bilerek yaşamak, yine ilim ve öğrenme kapısından geçerek olur. Allah'ı tanımak, iman ve tevekkülü arttırmak, yine okumakla, öğrenmekle alâkalıdır.

Dinini güzel bir şekilde öğrenen bir hanım, tebliğ vazifesiyle de mükelleftir. Başkalarını aydınlatabilmenin yolu da, yine ilim ve öğrenmekten geçiyor.

Dinimizde kadın ve erkek, öğrenim hakkında eşittir. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bir hadislerinde "İlim öğrenmek, kadın erkek herkese farzdır" buyurmuştur. Kadına öğrenme fırsatı tanımak için, onlara özel zaman dahi ayırmıştır. Dinimizin ilme teşviki sebebiyledir ki, İslâm tarihinde pek çok dalda, pek çok kadınlar yetişmiştir. Meselâ, Peygamberimizin eşi Hz. Aişe tefsir, hadis, fıkıh, edebiyat ilimlerinde bir hayli bilgiye sahipti.

Neticede, İslâmiyet ilim öğrenmek noktasında, kadın erkek demeden, her vesileyle teşviklerde bulunmuştur.