Her sabah ezan sesleriyle başlıyor mutlu gün. Ve ben her sabah balkonumdan içimdeki sonsuz huzur ile alemi seyrediyorum. Ezanlar okunuyor, yüreklere çarpıyor ve yürekler diriliyor. Ardı arkası kesilmiyen dualar semaya yükseliyor, neredenmi biliyorum ? Duaları semaya taşıyan Meleklerin kanat seslerini duyuyor, Katip meleklerinin kalem seslerini işitiyorum. Allah' ım bu ne güzel bir hal, ruhlar gaflet uykusundan uyanmış bedenler ayakta, zaman yeni başladı sanki, 7' den 70' e herkes tek bir niyet inanki.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=111345

Ve güneş nazlı yüzünü göstermeye başladığında sokaklara çıkıyorum alemi seyrediyorum. Ahir zamanın yükü omuzlarıma binmeye başlıyor, görüntüler duygular değişiyor. Bedenler tekrar ayakta, bir tarafta son model arabasının içinde kendisini alemin efendisi zanneden biçare gençler, bir tarafta bir ömür boyu hep böyle kalacağını zanneden ve kibirle yürüyen güzeller, bir tarafta feleğine küfreden fakirler, diğer tarafta, çektiklerine sabreden gerçek zenginler, kısacası etrafta belkide bir hiç uğruna ahiretlerini şu yalan dünyaya değiştirenler. Ya Muhammed (sav) bunlar senin ümmetin, bu biçarelere nasıl buğuz edelim sırt çevirelim. Ve gün gözyaşlarıyla, yüreğimdeki bir şeyler yapmam gerektiğini söyleyen derin çığlıkla yeniden başlıyor...

Niyetimi tekrar kontrol ediyorum ve bu mubarek günün akşamına doğru tekrar hareket ediyorum. Niyet buya nerde nekadar bir şeyler verebileceğim, bir şeyler öğretebileceğim insan varsa çıksın diyorum karşıma. Niyet halis olunca neler çıkmaz ki karşına, Fatiha okumasını bilmeyip öğrenmek isteyenlermi dersin, iftarını bir kuru ekmekle açacak olanlarmı dersin, parasını düşürüp yolda kalanlarmı dersin, parasız olup çocuğu ateşler içinde yananlarmı dersin, günahlarının ağırlıklarını çekemeyip tövbe edip huzura kavuşmak isteyenlermi dersin, kimisi elinde bir çuval parasıyla, kimisi elinde boğazından geçmeyen son lokmasıyla, kardeşlerine yardım etmek isteyen bahtiyar kullarmı dersin. Sende bir niyetlensen inanki karşına çıkacaklara ve onlara yapabileceklerine hayret edersin.

Sevgilinin ensevdiği ay bu, gaflet denizindeki biçare gemilerin yılda bir kez olsun yanaşıp sığındığı huzurlu liman, masiva putlarının yıkıldığı zaman, günlerin bereketli olmasına, ruhların huzurla dolmasına vesile olan, hizmet erlerini coşturan, hoş geldin YA ŞEHRİ RAMAZAN. Hiç bitmesen, hep yanı başımızda kalsan, şu garip ümmeti boynu bükük koymasan, şu aciz hizmet erlerini giderken ağlatmasan !!!!


alıntı