Dostluk ve Kardeşliğin Temeli Sevgidir

Başkalarıyla iyi ilişkiler kurmak, onlara karşı hep iyi davranabilmek kolay değildir. Bunu gerçekleştirmek için sevgi gerekmektedir. İnsan sevdikleri hakkında daima iyi şeyler düşünür, onlar için her türlü fedakârlıkta bulunabilir. Bu yüzden dostluk ve kardeşliğin temeli sevgidir.
İnsan sevdiği kişinin iyiliğini kendi iyiliğinden bile öne alabilir ve bu uğurda her türlü zorluğa katlanabilir. Annenin çocuğuna duyduğu sevgi bunun en güzel örneğidir. Ama sevgi olmaksızın iyilik yapmak kolay değildir. Sevemeyenler dostça, kardeşçe ilişkiler kuramazlar.
Sevgi ile her türlü sorun çözülebilir. Onunla bütün kötülükler iyiliğe, bütün çirkinlikler güzelliğe dönüştürülebilir. Sevgi ve iyilik kötülükleri yok eder. Yeter ki biz sevmeyi bilelim. Yani sevginin sözünü eden değil, bunu davranışlarıyla gösteren kişiler olalım. Bu noktada önemli olan içimizdeki sevgi duygusunun davranışlarımıza yansımasıdır. Sevgimiz ne kadar güçlü ise davranışlarımızı o denli iyiliğe yönlendirir, şekillendirir.
HİKAYE - GERÇEK SEVGİ -
Bir gün ermişlerden birine sormuşlar:
- Sevginin yalnızca sözünü edenlerle onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?
- Bakın göstereyim, demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş, arkasından da bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş, bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz, diye bir de şart koymuş. “Peki!” demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü tastan çorba alıp ağızlarına götüremiyorlar. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine ermiş, şimdi sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe, demiş. Bu defa, yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş, oturmuşlar sofraya. “Buyurun!” denilince, her biri uzun saplı kaşığını çorbaya daldırdıktan sonra karşısındaki kardeşine uzatarak çorbayı içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve Allah’a şükrederek sofradan kalkmışlar. Bunun üzerine, ermiş şöyle demiş:
“İşte kim ki hakikat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da doyurulacaktır. Hakikat pazarında alan değil, veren kazanacaktır daima.”
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=127414


alıntıdır