Kaybettim seni bu gece.. Farkindayim. Siradanliklarin içinden kurtulmustum oysa seninle. Simdi bakiyorum da siradanliklar esir almis bizi. Çarçabuk bitip tükenen heyecanlarin içinde... Zordur severken ayrilmak. Herhangi bir seyden, yasadiginiz sehirden, oturdugumuz evden, esinizden, isinizden… Bir agaç düsünün; budadiniz, suladiniz, ilaçladiniz; yaprak döküsünü, çiçek açisini izlediniz. Sonra, o agacin artik sizin olmadigini söyledi birileri. Içiniz yanar. Kimselere emanet edemezsiniz. Çünkü, bu “sevgi”dir, “ask”tir. Agaç siz, siz agaç olmussunuzdur. Ayrilik zordur. Artik size ihtiyaç duyulmayacak olmasi ise en agiridir. Bunu sindirmek ise hiç kolay degildir. ”Askim, Bir tanem, Canim, Hayatim, Sevgilim” her ne iseniz, artik degilsinizdir. Dün yani basinizdayken, bugün artik yoktur. Sizden kimsenin bekledigi bir sey kalmamistir. Neyi ne kadar bildiginiz, neler becerebildiginiz kimsenin umurunda degildir. Bu dünyada yalniz bedeniniz kalmistir, ruhunuz ise kimselerin bilmedigi yerlerde… Unutmak için aksamlari erkenden yatarsiniz. Yatakta uyumak için verdiginiz savas onu unutmak için verdiginiz savasa yenik düser. Unutamazsiniz. Aklinizi yitirme noktasina da gelseniz, unutamazsiniz. .. Derken eliniz telefona gider; isimler arasinda dolasirken tuslarsiniz numaralari… Içinizde bir ses yankilanir; “Neye inaniyorsan öyle davran “… Pehhhhhhhh… Sonra aninda wazgeçersiniz, paketteki son sigarayi da içip düsünürsünüz; “Severken ayrilmak hakikaten ne kadar da zormus”