Evlilik iki farklı insanın ortak bir yaşantıda buluşması olduğu için, bu farklılıklardan anlaşmazlıkların çıkması çok doğaldır.
Eşler arasındaki tartışmalar aslında iki insanında bireyselliklerini kaybetmediklerinin ve fikirlerini özgürce ifade edebildiklerinin göstergesidir. Ancak tartışmalar sıklaştığında, sözel (alay etme, aşağılama vb.) veya fiziksel (dövme, vurma, eşya fırlatma vb.) olarak karşılıklı incitmeye dönüştüğünde, ailenin diğer üyelerini de fiziksel (vurma, dövme vb.) veya psikolojik (korku, kaygı, mutsuzluk, vb.) olarak etkilemeye başladığında ciddi sıkıntılar yaşanabilir.

NEDEN



Eşlerin farklı sebeplerle birbirlerine karşı birikmiş öfkelerininaçığa çıkması, bireysel olarak iş veya arkadaş ortamlarında yaşanan olumsuz duyguların yer değiştirip eşlere yansıması, bu koşulların kişinin eşiyle yaşadığı sıkıntıları tolere etmesini zorlaştırması veya ilişkideki hoşnutsuzlukların ifade edilemeyip bastırılması tartışmaların artmasına ve şiddetli kavgalara dönüşmesine sebep olabilir.


EŞLER ARASI KAVGALARIN ÇOCUKLARA ETKİSİ

Eşler arasında yaşanan kavgalar çocukları fiziksel ve psikolojik olarak etkileyebilir.

·Kavga sırasında eşlerin yüksek sesle bağırması çocukların kaygı düzeyini arttırır.
·Çocuklarda anne babalarının ayrılacağına dair yoğun bir korku oluşur.
·Kavgalar şiddet içermeye başlarsa, çocuklar fiziksel bütünlüklerine zarar geleceğinden endişelenir, güvensiz hisseder, psikosomatik belirtiler (mide bulantısı, baş ağrısı, karın ağrısı, uykusuzluk, vb.) gösterebilirler.
·Eşler kavgaların psikolojik etkisi ile anne ve babalık görevlerini tam olarak yerine getiremezler. Çocuklarına yeterli ilgi, sevgi ve sabrı gösteremezler.
·Ebeveynlerin depresif ruh halleri çocuklarına da yansır, çocuklar da yoğun üzüntü, mutsuzluk, hiçbir şeyden zevk alamama gibi depresif belirtiler gösterirler.
·Kavgaların etkisiyle ebeveynlerin duyguları inişli çıkışlı olacağı için çocuklarına tutarlı davranmazlar. Çocuklar da bu tutarsız davranışlar sonucu birçok davranış problemi gösterebilirler.
ÇOCUKLARINIZ SİZİ KARI-KOCA OLARAK GÖREMEZ!



Çocuklar karşılarında kavga edenleri karı-koca olarak değil, anne babaları olarak algıladıkları için kavga konusunun da anne ve babalıkla ilgili olduğunu düşünürler. Kendileri ile ilgiliymişcesine endişelenir ve suçluluk hissederler. Kendilerini sorumlu hissettikleri için problemin çözümü ile ilgili birşeyler yapmaları gerektiğine inanırlar. Sorunu çözemediklerinde ise çaresizlik hisler artar.



EŞLER ARASINDA TARTIŞMALARIN ÇOCUKLARA ETKİSİNİN EN AZ OLABİLMESİ İÇİN;

·Tartışmaları sözel veya fiziksel şiddete dönüştürmeyin.
·Tartışmanın probleme çözüm getirmek için yapıldığını unutmayın ve tartışmayı güç savaşına dönüştürmeyin.
·Tartışmaların anne babalık görevlerinizi engellemesine izin vermeyin.
·Çocuklara tartışmaların annelik ve babalıkla bir ilgisi olmadığını, karı koca arasında yaşanan bir durum olduğunu ve bu duruma müdahale etmelerini istemediğinizi belirtin.
·Çocukların duygusal olarak çok fazla etkilendiği durumlarda bir uzmana başvurun.


SAĞLIKLI TARTIŞMALAR İÇİN NELER YAPILABİLİR?

·Eşler tartışmanın sevgiyle alakası olmadığını ve tartıştıkları zaman ilişkiye zarar vermediklerini bilmelidirler.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=96739
·Her şeyde olduğu gibi ilişkilerde de zamanla bir değişim olduğu kabul edilmeli. Bu değişimin her zaman olumsuz olmadığı bilinmelidir.
·Tartışmaların sıklıkla görünür sebebinin gerçek sebep olmadığını bilmeli, iki taraf da gerçek sebebi bulmaya ve konuşmaya açık olmalıdır.
·Tartışırken “ben” dili kullanılmalıdır. “...yaptığında ben...hissettim” gibi ...
·Kişiler kendilerini eşlerinin yerine koymaya çalışabilir, kendilerine “aynı durumda ben ne hissederdim?” sorusunu sorabilirler.
·Tartışmalar sırasında hissedilen öfkenin altında yatan diğer duyguların neler olduğuna odaklanılabilir ve bu duygular karşılıklı olarak paylaşılabilir. Çoğu zaman ihmal edilmişlik hisleri, daha fazla ilgi isteği kişide kızgınlığa yol açabilmektedir.
·Olumsuz duygular hissedildiği zaman konuşulmalıdır, içe atılmamalıdır.
·Tartışırken amaç ortak bir çözüme varmak olmalıdır, karşıdakini ikna etmeye çalışmak ve “kazanmak” değil.
·Tartışmalarda suçun kimde olduğunu araştırmamalı, tartışma olabilmesi için iki kişinin olması gerektiği unutulmamalıdır.
·Zaman zaman kişiler iş veya sosyal yaşantılarında yaşadıkları kişisel sıkıntılarının ilişkilerine yansıdığını fark edemezler.


UNUTMAYIN !



Kavgalarda eşlerin birbirlerine alaycı, hakaret dolu, aşağılayıcı davranması çocukların bu tür davranışları model almalarına sebep olur. Onlar da kendi yaşamların da benzer durumlarda benzer tepkiler gösterirler. Eğer sürekli olarak aynı kişi aşağılanmaya maruz kalıyorsa, çocuklar ya aşağılanan ebeveyn ile özdeşim kurar ve onun duygularını yaşamaya başlarlar ya da diğer ebeveyn ile özdeşleşerek aşağılanan ebeveyne benzer tepkiler verirler.