Iyi kalpli yalniz bir adam bir gun bir koza bulur.
Kozanin icinde kucuk bir tirtil vardir.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=36840
Adam cok sever bu tirtili.
Onunla tum yalnizligini, tum sevgisini paylasir.
Gel zaman git zaman tirtil buyur, guzel bir kelebek olur.
Adam kelebegine hayran, birakamaz onu bir turlu.
Aslinda kelebegin aklinda daglar, kirlar, cicekler vardir da
kiyamaz bir turlu adama ve sevgisine, yalniz birakamaz onu.
Uc gunluk omrunu sevildigi ve sevdigi yerde gecirmeye hazirdir.
Ama adam bilir ki
"Sevmek bazen vazgecmeyi de bilmektir."
Kelebegine son kez bakar ve onu saliverir ozgurlugune, kirlarina, ciceklerine dogru...
Kelebek mutlu olmasina mutludur ama hicbir meltem,
hicbir cicek yapragi adamin avucunun sicakligini andirmaz.
Aklinda adam, o cicek senin bu cicek benim dolasir saatlerce...
Adam bir kelebege sevdali, bakip durur bosluga.
Kelebekse hâlâ konacak sicak bir avuc aramakta!
Boylece kelebek sunu anlar;
"Bazen ait oldugumuz yer orasidir; sicak bir avuctur biliriz.
Ama o yerin bize ait olma ihtimali bir hictir."
Boylece adam sunu anlar:
"Hicbir sevdayi yalnizca sevgiyle yasatamazsiniz." O gunden sonra kelebek, adama duydugu ozlemi gomecek bir dag aramaya baslar. Ama gucu tukenene dek arayip da bulamayinca anlar ki
"Hicbir dag bir ozlemi gomebilecegimiz kadar buyuk degildir.
" Adamsa artik sevdasini koyar avuclarina kelebeginin yerine......
gitmek gerekiyorsa gitmelidir, gitmek gerektiginde kalmaktir yanlis olan....