Türkiye'de İç Göçler

İnsanların, doğdukları yerden başka yerlere geçici ya da sürekli olmak üzere taşınmasına göç denir.

Göçler ikiye ayrılır

A. İÇGÖÇLER

Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir. İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz. Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir.

İç göçler, sürekli ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Sürekli İç Göçler

Ülke içerisinde yer değiştiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleşmesiyle gerçekleşir.

Türkiye'de, Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar, özellikle kırsal alanlardan kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir.

1927'de kent nüfusu % 24, kır nüfusu % 76 iken 1997'de bu oran kentte % 65, kırda % 35 olarak gerçekleşmiştir. Yani, 70 yılda kent nüfusu % 40 oranında artarken, kır nüfusu aynı oranda azalmıştır. Kır nüfusunun doğurganlık oranı kent nüfusundan daha fazla olduğu halde, oran olarak azalması kırdan kentlere doğru göç olgusunun varlığını gösterir.

Türkiye'de iç göçler 1950 yılma kadar fazla etkili olmamış ve kır - kent nüfus oranlarında önemli bir değişiklik olmamıştır. İç göçler 1950'den itibaren, ulaşım ağının gelişmesi ve kırsal alanlara kadar ulaşmasına, sanayileşmenin artmasına bağlı olarak artış göstermiştir. Bunun sonucunda, kırsal nüfus oran olarak devamlı azalma, kent nüfusu da devamlı artma göstermiştir.

İç göçün nedenleri

• Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı

• Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması

• Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi

• Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücünün azalması

• Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması

• Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler

• Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği

• iklim ve yerşekıllerının olumsuz etkileri

• Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının fazlalığı

• Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı

Türkiye'de iç göç, kırsal kesimde nüfusun artması ve kentlerde sanayileşmeye bağlı olarak, iş bulma imkanlarının gelişmesiyle artış göstermistir. Dolayısıyla iç göçteki en büyük etken ekonomik sıkıntılardır.

Ülkemizde yüksek oranda göç veren filerin baş-lıcaları şunlardır:

• D. Anadolu'da, Kars, Tunceli, Bitlis, Ağrı, Muş, Bingöl, Sımak

• G. D. Anadolu'da, Adıyaman, Mardin

• Karadeniz'de, Zonguldak, Ereğli, Samsun çevresi dışındaki iller

• İç Anadolu'da, Sivas, Yozgat, Çankırı, Kırşehir, Niğde, Nevşehir

• Ege'de, Afyon, Uşak, Kütahya
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sosyal-bilgiler-dersi/55113-turkiyede-ic-dis-ve-beyin-gocu.html#post112594

• Akdeniz'de, Burdur, İsparta, K. Maraş

• Marmara'da, Çanakkale, Kırklareli, Edime, Bilecik

İç göç, özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde daha fazla olmaktadır.

Yüksek oranda göç alan şehirlerin başlıcaları şunlardır:

İstanbul, Ankara, izmir, Adana, Bursa, Ş. Urfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır gibi illerdir. İç göç, ülkemizde özellikle sanayileşmiş merkezlere daha fazla olmaktadır.

İç göçlerin sonuçları

• Ülke genelinde nüfusun dağılışında dengesizlik görülür.

• Yatırımlar dengesiz dağılır.

• Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.

• Düzensiz kentleşme görülür. '

• Sanayi tesisleri kent içinde kalır. Kentlerde konut sıkıntısı çekilir. Kent nüfusunda aşırı artış meydana gelir.

• Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür.

• Kentlerde işsiz insanların oranı artar.

İç göçü önlemek için,

• Tarımda sulama imkânlarını arttırmak,

• Intansif tarım metodunu geliştirmek,

• Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek ve yaygınlaştırmak,

• Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak,

• Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek,

• Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliştirmek, vb. gereklidir.

2. Mevsimlik İç Göçler

Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir.

Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır. Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır.

• Kırsal kesimden göç edenlerin özellikleri

• Genellikle genç nüfus göç etmektedir.

• Erkek nüfus, kadından daha fazla göç etmektedir.

• | Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalışmaktadır.• Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artışı meydana gelmiştir.

• Sanayileşme göçü arttırmaktadır.

• Kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir.

• Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunluğu göçlerle hızla değişmektedir.



Türkiye'de Dış Göçler

Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir.

Dış göçlerin başlıca nedenleri:

• Ekonomik nedenlerle çalışmaya gidilmesi

• Tabii afetler

• Savaşlar

• Etnik nedenler

• Sınırların değişmesi

• Uluslararası anlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi

Dış göçlerin sonuçları

• Göç eden ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır.

• Ülkeler arasında ekonomik ilişkiler gelişir.

• Ülkeler arası kültürel ilişkiler gelişir.

Dış göçler ve Türkiye

Ülkemize 1923 - 1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur. Bu sayı nüfusumuzun % 5'ini oluşturur.

1950'den sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır. Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S. Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır. Yurt dışındaki nüfusumuz 4 milyonu geçmiştir.

1992 yılı yurt dışındaki Türk nüfusunun dağılışı

Türkiye'den yurt dışına göç sonucunda;

• Ülkemize giren işçi dövizi artmıştır.

• Ülke turizminin gelişmesini sağlamıştır.

• Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak oluşturmuştur.

• Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur.


Beyin göçü
Beyin göçü, yetiştirilmesi için büyük kaynak gerektiren veya yetiştiği halde ilgisizlik ve imkansızlık sebebiyle bilim adamı, hekim, mühendis vb. gibi vasıflı insan gücünün daha gelişmiş bir ülkeye göç etmesi.
Beyin göçünden bahsedilebilmesi için terk edilen ülke ile göç edilen ülke arasında gelişmişlik ve imkan açısından az da olsa bir fark bulunmalıdır. Beyin göçü temelde gelişmiş ülkelere yönelik bir kaynak aktarımı olarak değerlendirilebilir. Az gelişmiş ülkelerin bu yüzden uğradığı kayıp gelişmiş ülkelerden bu ülkelere gönderilen geçici uzman ve teknik personel yardımıyla kapatılamayacak kadar büyüktür. Gelişmiş ülkelerce gönderilen uzmanların vazife müddetinin sınırlı olmasına karşılık, gelişmiş ülkelere giden uzmanlar göç ettikleri ülkelere büyük çoğunlukla yerleşmektedirler. Gelişmiş ülkelere göç eden, hekim, mühendis, bilim adamı ve diğer uzmanların yetişmesi için harcanmış olan milli kaynaklar toplamı, göçü kabul eden gelişmiş ülkelerin, göç veren az gelişmiş ülkelerdeki kalkınma programları için yaptıkları yardımları çok aşmaktadır.
"Yetişmiş insan gücü hareketi" olarak değerlendirilen beyin göçünün geçmişi çok eski devirlere dayanır. Çeşitli dini, siyasi, ilmi sebeplere dayanan beyin göçü ilk ve ortaçağlarda mevcuttu. İkinci Dünya Savaşından önce çok sayıda bilim adamları Hitler'den kaçıp ABD'ye yerleştiler. Bu gelişmelerde Amerikanın gelişmesinde büyük ölçüde rol oynadı Amerika gibi emperyalist ülkeler böyle durumlardan hep faydalanmıştır.
Günümüzde ise genellikle ekonomik, sosyal sebeplerle ve siyasi baskının fazla olduğu ülkelerden, diğer ülkelere doğru insan gücü akımı devam etmektedir. Ülkemizden de çeşitli Avrupa ülkelerine ve bilhassa ABD'ye beyin göçü sürmektedir. Gerek ülke imkanlarının sınırlı olması gerek kanuni düzenlemelerdeki karmaşıklıklar ve devlet yetkililerinin ilgisizliği, gerekse iç ve dış menfaat gruplarının baskıları sebebiyle yetişmiş insan gücüne sahip çıkılamamaktadır. Bilim ve teknoloji sahasında ilerlemiş ülkeler ise bu yetişmiş insan gücüne her türlü imkanı hazırlayarak ülke menfaatlerine göre istihdam etmektedirler. Gelişmiş ülkelerin geliştirdiği ve uyguladığı projelerdeki Türk bilim adamı, hekim, mühendis gibi yetişmiş elemanın bulunması Türkiye'den olan beyin göçünün durumunu göstermektedir.
Türkiyede beyin göçü yüzünden her yıl yüzlerce başarılı genç yurt dışına okumak için gidip oraya yerleşmektedir