Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Üyelik tarihi
    08 Şubat 2007
    Yer
    konya
    Mesajlar
    238
    Tecrübe Puanı
    31

    --->: Kuran'da Kiyamet Alametleri

    Hz. İsa'nın Yeryüzüne Dönüşü

    Hz. İsa, Allah'ın seçkin kıldığı bir peygamberdir; dünya tarihinde hakkında en çok konuşulan elçilerden de birisidir. Allah'a şükürler olsun ki konuşulanlardan neyin doğru neyin yanlış olduğunu seçmemize yarayacak bir kaynak elimizde bulunmaktadır, o da Allah'ın koruması altında bulunan tek İlahi kitap olan Kuran'dır.

    İsa Peygamber ile ilgili gerçek bilgilere ulaşmak için Kuran'a başvurduğumuzda şunları görürüz:

    Hz. İsa Allah'ın elçisi ve kelimesidir. (Nisa Suresi, 171)

    Allah kendisine "İsa Mesih" ismini vermiştir. (Al-i İmran Suresi, 45)

    İnsanlığa bir ayet, bir işaret kılınmıştır. (Enbiya Suresi, 91)

    Hz. İsa daha beşikteyken insanlarla konuşmuş (Al-i İmran Suresi, 46), birçok mucize göstermiştir. Bir başka mucizesi, yetişkinliğinde yeryüzüne geri dönmesi ve insanlarla konuşmasıdır. (Al-i İmran Suresi, 49; Maide Suresi, 110)

    İsa Peygamber İncil'i tebliğ etmiştir. (Hadid Suresi, 27)

    Onu tanrılaştıranlar doğru yoldan sapmış, küfre düşmüşlerdir. (Maide Suresi, 72)

    İnkarcılar onu öldürmek için tuzak kurmuşlardır, ama Allah bu tuzağı bozmuştur. (Al-i İmran Suresi, 54)

    Allah, inkarcıların Hz. İsa'yı öldürmelerine izin vermemiş, onu Kendi katına yükseltmiştir. Ve tekrar yeryüzüne döneceğini insanlara müjdelemiştir. Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşü ile ilgili olarak da Kuran'da şu haberler verilir:

    İsa Peygamberi öldürmek için tuzak kuran inkarcıların onu kesinlikle öldüremediklerini Allah şöyle haber verir:

    Ve : "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. (Nisa Suresi, 157)

    Hz. İsa'nın ölmediği, insanların yaşadığı boyuttan alınarak, Allah katına yükseltildiğini haber veren ayet şöyledir:

    Hayır; Allah onu Kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 158)

    Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetinde, Hz. İsa'ya uyanların kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçirileceği haber verilmektedir. Günümüzden 2000 yıl kadar önce Hz. İsa'ya tabi olan havarilerin hiçbir siyasi güce sahip olmadıkları tarihi bir gerçektir. Bu dönem ile günümüz arasında yaşayan ve kendilerini Hıristiyan olarak adlandıranların ise başta teslis (üçleme) olmak üzere pek çok sapkın inancı savundukları, dolayısıyla gerçek anlamda İsevi olarak tabir edilemeyecekleri de açıktır. Çünkü Kuran'ın birçok ayetinde teslise inananların inkara saptıkları ifade edilir. O halde kıyamet saati öncesindeki bir dönemde, inkarcılara üstün gelecek gerçek İseviler ortaya çıkacak Al-i İmran Suresi'ndeki İlahi vaat de böylece tecelli edecektir. Kuşkusuz müjdelenmiş bu topluluk, Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşüyle kendini gösterecektir.

    Kuran'da verilen bir diğer bilgi de Hz. İsa'nın Allah'ın katına alınmasından önce tüm Ehli Kitap'ın kendisine iman edeceği şeklindedir:

    Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona (Hz. İsa'ya) inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o (Hz. İsa) da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)

    Bu ayetten açıkça anlaşılmaktadır ki, Hz. İsa ile ilgili olarak henüz gerçekleşmemiş olan üç İlahi vaat vardır. İlk olarak, İsa Peygamberin her insan gibi yaşadıktan sonra öleceği bildirilmektedir. İkinci vaat, tüm Ehli Kitap'ın onu cismani olarak göreceği ve ona yaşarken itaat edeceğidir. Şüphesiz söz konusu bu iki haber de Hz. İsa'nın kıyamet öncesindeki gelişinde gerçekleşecek olaylardır. Ayetteki üçüncü haber olan Hz. İsa'nın Ehli Kitap hakkındaki şahitliği de kıyamet gününde gerçekleşecektir.

    Kuran'da Hz. İsa'nın Allah katına alınmasını açıklayan bir diğer ayet ise Meryem Suresi'nde geçmektedir.

    "Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." (Meryem Suresi, 33)

    Bu ayet Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetiyle birlikte incelendiğinde çok önemli bir gerçeğe işaret etmektedir. Al-i İmran Suresi'ndeki ayette Hz. İsa'nın Allah katına yükseltildiği ifade edilmektedir. Bu ayette ölme ya da öldürülme ile ilgili bir bilgi verilmemektedir. Ancak Meryem Suresi'nin 33. ayetinde Hz. İsa'nın öleceği günden bahsedilmektedir. Bu ikinci ölüm ise ancak Hz. İsa'nın ikinci kez dünyaya gelişi ve bir süre yaşadıktan sonra, vefat etmesiyle mümkün olabilir. (En doğrusunu Allah bilir)

    Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşüne işaret eden bir diğer ayet şöyledir:

    Ona (Hz. İsa'ya) kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek. (Al-i İmran Suresi, 48)

    Bu ayette geçen "kitap" kelimesinin neyi ifade ettiğini anlamak için konuyla ilgili diğer Kuran ayetlerine baktığımızda şunu görürüz: Tevrat ve İncil ile birlikte aynı ayette kullanılması halinde kitap, Kuran anlamını ifade etmektedir; Al-i İmran Suresi'nin 3. ayeti buna bir örnek olarak verilebilir. Bu durumda, 48. ayetteki Hz. İsa'nın öğreneceği bildirilen kitap da ancak Kuran olabilir. İsa Peygamberin bundan yaklaşık 2000 sene önceki yaşamında, Tevrat ve İncil üzerine bilgi sahibi olduğu bilinmektedir. Kuran'ı öğrenmesinin ise yeryüzüne yeniden gelişinde gerçekleşeceği açıktır.

    Al-i İmran Suresi'nin 59. ayetindeki "şüphesiz, Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir" ifadesi de oldukça dikkat çekicidir. Bu ayette iki peygamber arasındaki bazı benzerliklere dikkat çekilmiş olabilir. Bilindiği gibi, hem Hz. Adem hem de Hz. İsa babasızdır. Ayrıca yukarıdaki ayette, Hz. Adem'in cennetten yeryüzüne indirilmesi Hz. İsa'nın Ahir Zaman'da Allah katından yeryüzüne indirilmesine de benzetilmiş olabilir.

    Kuran'da Hz. İsa ile ilgili şöyle bir bilgi de verilmektedir:

    Şüphesiz o (Hz. İsa) kıyamet-saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan (kıyametten) yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur. (Zuhruf Suresi, 61)

    Hz. İsa'nın Kuran'ın indirilişinden altı yüzyıl önce yaşadığını biliyoruz. O halde yukarıdaki ayette bildirilen, onun ilk hayatının değil Ahir Zaman'daki dönüşünün kıyamet için bir bilgi kaynağı olacağıdır. Hz. İsa'nın ikinci gelişi hem Hıristiyan hem de İslam dünyasında sabırsızlıkla beklenmektedir. Bu kutlu misafirin yeryüzünü şereflendirmesiyle de çok önemli bir kıyamet alameti daha tecelli etmiş olacaktır.

    Hz. İsa'nın tekrar dünyaya geleceği ile ilgili bir başka delil ise Maide Suresi 110. ayette ve Al-i İmran Suresi 46. ayette geçen "kehlen" kelimesidir. Ayetlerde Allah şu şekilde buyurur:

    Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin (kehlen) iken de insanlarla konuşuyordun…" (Maide Suresi, 110)

    "Beşikte de, yetişkinliğinde (kehlen) de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir." (Al-i İmran Suresi, 46)

    Bu kelime Kuran'da sadece yukarıdaki iki ayette ve sadece Hz. İsa için kullanılmaktadır. Hz. İsa'nın yetişkin halini ifade etmek için kullanılan "kehlen" kelimesinin anlamı "otuz ile elli yaşları arasında, gençlik devresini bitirip ihtiyarlığa ayak basan, yaşı kemale ermiş kimse" şeklindedir. Bu kelime İslam alimleri arasında ittifakla "35 yaş sonrası döneme işaret ediyor" şeklinde çevrilmektedir.

    Hz. İsa'nın genç bir yaş olan otuz yaşının başlarında göğe yükseldiğini, yeryüzüne indikten sonra kırk yıl kalacağını ifade eden ve İbn Abbas'tan rivayet edilen hadise dayanan İslam alimleri, Hz. İsa'nın yaşlılık döneminin, tekrar dünyaya gelişinden sonra olacağını, dolayısıyla bu ayetin, Hz. İsa'nın nüzulüne (yeniden yeryüzüne gelişine) dair bir delil olduğunu söylemektedirler. (Faslu'l-Makal fi Ref'I İsa Hayyen ve Nüzulihi ve Katlihi'd-Deccal, s. 20)

    Kuran ayetlerine bakıldığında bu ifadenin bir tek Hz. İsa için kullanıldığını görürüz. Tüm peygamberler insanlarla konuşup, onları dine davet etmişlerdir. Hepsi de yetişkin oldukları dönemde tebliğ görevini yerine getirmişlerdir. Ancak Kuran'da hiçbir peygamber için bu şekilde bir ifade kullanılmamıştır. Bu ifade sadece Hz. İsa için ve mucizevi bir durumu ifade etmek amacıyla kullanılmıştır. Çünkü ayetlerde birbiri ardından gelen "beşikte" ve "yetişkin iken" kelimeleri iki büyük mucizevi zamana dikkat çeker.

    Hz. İsa'nın beşikteyken konuşması bir mucizedir. Bu görülmüş bir olay değildir ve ayetlerde bu mucizevi olay birçok kez anlatılmaktadır. Bu kelimenin hemen ardından gelen "yetişkin iken de insanlarla konuşması" şeklindeki ifadenin de bir mucize olduğu anlaşılmaktadır. Eğer "yetişkin iken" ifadesi, Hz. İsa'nın Allah katına alınmadan önceki hayatına işaret ediyor olsaydı, o zaman Hz. İsa'nın konuşuyor olması bir mucize olmayacaktı. Bir mucize olmadığı için de beşikteyken konuşmasının ardından ve bu mucizevi durumla eşdeğer bir anlamda kullanılmazdı. O zaman "beşikten yetişkin oluncaya kadar" şeklinde bir ifade kullanılırdı ki, bu da, Hz. İsa'nın beşikte konuşmaya başlamasından göğe yükseltilmesine kadar süren tebliğini anlatmış olurdu. Ancak ayette iki büyük mucizevi zamana dikkat çekilmektedir. Bunlardan birincisi beşikteyken konuşması, ikincisi ise yetişkin iken konuşmasıdır. Dolayısıyla mucizevi bir döneme işaret eden "yetişkin iken" ifadesi, Hz. İsa'nın mucizevi bir şekilde tekrar yeryüzüne döndükten sonraki dönemde, yetişkin iken insanlarla konuşmasıdır. (En doğrusunu Allah bilir)
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/iman/14069-kuranda-kiyamet-alametleri-post24719.html

    Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez gelişi hakkındaki bilgiler Peygamber Efendimizin hadislerinde de mevcuttur. Peygamberimiz (sav)'in birçok hadisinde bu müjdenin yanı sıra Hz. İsa'nın dünyada yapacakları ile ilgili haberler de bulunmaktadır. Bu konu hadisler doğrultusunda, elinizdeki kitabın "Hz. İsa ve Sahte Peygamberler" bölümünde incelenmektedir. (Daha geniş bilgi edinmek isteyenler "Hz. İsa Gelecek, Hz. İsa Ölmedi, Mesih Müjdesi, Hz. İsa'nın Geliş Alametleri" isimli kitaplarımızdan faydalanabilir.)

  2. #2

    Üyelik tarihi
    08 Şubat 2007
    Yer
    konya
    Mesajlar
    238
    Tecrübe Puanı
    31

    --->: Kuran'da Kiyamet Alametleri

    Ay'ın Yarılması

    Kuran'ın 54. Suresi'nin adı olan "Kamer"in Türkçe karşılığı "Ay"dır. Bu surenin büyük bir bölümünde, kendilerine gönderilen peygamberlerin "uyarılarını yalanlayan" Nuh, Ad, Semud ve Lut halkının, Firavun ve çevresinin başlarına gelen yıkımlar anlatılır. Aynı zamanda birinci ayette kıyamet vakti ile ilgili çok önemli bir mesaj verilir:

    Saat (kıyamet saati) yakınlaştı ve Ay yarıldı. (Kamer Suresi, 1) Ayette kullanılan "yarmak" fiilinin Arapça karşılığı "şakka"dır. Bu kelimenin Arapçada farklı anlamları bulunmaktadır. Bazı Kuran tefsirlerinde "ikiye yarılmak" manası tercih edilmektedir. Bununla birlikte, "şakka" kelimesi Arapçada "toprağı sürme, toprağı kazma" anlamlarında kullanılmaktadır.

    İkinci anlamına örnek olarak, Abese Suresi'nin 26. ayetinde geçen kullanımını verebiliriz:

    Biz, şüphesiz, suyu akıttıkça akıttık. Sonra yeri yardıkça yardık. Böylece onda taneler bitirdik, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalar. (Abese Suresi, 25-29)

    Açıkça görüldüğü gibi, bu ayetteki "şakka" ifadesi "yerin ikiye yarılması" manasında değil, "çeşitli bitkilerin yetişmesi için toprağın sürülerek yarılması" anlamında kullanılmıştır.

    İşte tam bu noktada, 1969 yılına geri döndüğümüzde Kuran'ın çok büyük bir mucizesiyle karşılaşmaktayız. Kamer Suresi'nde on dört yüzyıl öncesinden haber verilen ayet, 20 Temmuz 1969'da Ay yüzeyinde yapılan çalışmalar ile gerçekleşmiştir. Amerikalı astronotların Ay'a ayak basarak, Ay toprağı üzerinde bilimsel araştırmalar yapmaları, taş ve toprak örnekleri toplamaları ayın yarılması ayetindeki ifadelere tam olarak uymaktadır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/iman/14069-kuranda-kiyamet-alametleri-post24720.html

    Astronotlar Ay yüzeyinde bulundukları süre boyunca bilimsel çalışma ve deneyler yapmışlar, 22 kilogram ağırlığında taş ve toprak örneği toplamışlardır. Bu numuneler daha sonra büyük bir ilgi odağı olmuştur. NASA'nın raporlarında halkın örneklere gösterdiği alakanın, muhtemelen 20. yüzyıldaki diğer uzay araştırmalarının topladığı ilginin üstünde olduğu belirtilmiştir.2

    Ay'ın keşfi, "Bir insan için küçük bir adım, insanlık için büyük bir atılım" sloganıyla özdeşleşmiştir. Bu tarihi gezi uzay araştırmalarında bir dönüm noktasıdır; kameralar aracılığıyla belgelenmiş ve o tarihten bu yana yaşayan insanların seyrettikleri bir olay olmuştur. Kamer Suresi'nin ilk ayetinde Allah'ın bildirdiği gibi, bu büyük olay aynı zamanda bir kıyamet alametidir; dünyanın kıyamet öncesi son zaman diliminde olduğunun bir belirtisidir. (En doğrusunu Allah bilir.)

    Sözü edilen alameti haber veren ayetlerin devamında çok önemli bir ihtar vardır. Bu ayetlerde, Allah katından gelen işaretlerin insanları gaflet ve hatalarından döndürecek büyük fırsatlar olduğu, bu uyarıları gördükleri halde yalanlayanların "ne tanınmış-ne görülmüş" bir gün olarak tanıtılan kıyamet günü diriltildiklerinde pişman olacakları hatırlatılmaktadır:

    Saat (kıyamet saati) yakınlaştı ve Ay yarıldı.

    Onlar bir ayet (mucize) görseler, sırt çevirirler ve "(Bu) süregelen bir büyüdür" derler.

    Yalanladılar ve kendi hevalarına (istek ve tutkularına) uydular; oysa her iş 'sonunda kendi amacına varıp karar kılacaktır.'

    Andolsun, onlara (kendilerini şirkten ve bozulmalardan) caydırıp vazgeçirtecek nice haberler geldi.

    (Ki her biri) Doruğunda-olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor.

    Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağrıcının 'ne tanınmış, ne görülmüş' bir şeye çağıracağı gün…

    Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

    Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün". (Kamer Suresi, 1-8)

Benzer Konular

  1. Kıyametin Alametleri sunusu
    By Mustafa Uyar in forum Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06.Haziran.2010, 16:13
  2. IstanbuL KiyameT Vakti.online.oyun
    By Mustafa Uyar in forum Online Oyunlar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 15.Haziran.2008, 19:19
  3. Kiyamet Kopsa Medya Ne Der ?
    By RüZGaR in forum Komik Yazılar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.Nisan.2008, 14:44
  4. IstanbuL KiyameT Vakti
    By Mustafa Uyar in forum Online Oyunlar
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 28.Aralık.2007, 18:21
  5. Ahir Zaman Alametleri...
    By Beyza in forum İman
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 26.Aralık.2006, 10:04

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.