Hz. YUNUS (a.s)
Adı Kur'an'da geçen peygamberlerden biri. Soyu, Bünyamin vasıtasıyla Ya'kûb (a.s)'a ve onun vasıtasıyla de İbrahim (a.s)'a dayanmaktadır. Bazı alimlerin naklettiğine göre, İsa (a.s) annesinin adıyla İsa b. Meryem diye anıldığı gibi, Yunus (a.s) da annesinin adıyla Yunus b. Matta diye anılmaktadır. (İbn Sa'd, Tabakatü'l-Kübra, Beyrut 1957, l, 55). Buharî'nin verdiği bilgiye göre ise, bu görüş yanlıştır. Aslında Matta, Yunus (a.s)'ın annesinin değil, babasının adıdır. Yani Yunus (a.s), Yunus b. Matta diye anılınca, babasının adıyla anılmış olur (ez-Zebîdî, Sahihi Buharî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercemesi ve Şerhî, trc: Kamil Miras, Ankara, 1971, IX, 152).
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/peygamberler-tarihi/12178-hz-yunus-s-post19908.html
Yunus (a.s)'ın Ya'kub (a.s)'ın torunlarından olduğu, Kur'an'da şöyle haber verilmiştir;
"Nûh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Nitekim İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Harun'a, Süleyman'a da vahyetmiş ve Davud'a da Zebur'u vermiştik" (en-Nisa, 4/163).
Bu ayette ifade edildiği gibi İsa (a.s), Eyyûb (a.s), Harun (a.s) ve Süleyman (a.s)'da Yunus (a.s) ile aynı soydan, Yakub (a.s)'ın torunlarındandırlar.
Yunus (a.s)'in nüfusu yüz bini aşkın bir şehrin halkına uyarıcı ve tevhide çağrıcı bir peygamber olarak gönderildiği, Kur'an'da şöyle geçmektedir:
"Ve onu yüz bin insana, ya da daha fazla olanlara peygamber gönderdik" (es-Saffat, 37/147).
O'nun peygamber olarak gönderildiği bu yerin Ninova şehri olduğu nakledilmiştir. Ninova şehri, Dicle nehrinin kıyısında, şimdiki Musul'un yerinde bulunmaktaydı. Bu beldenin insanları küfrün içinde bulunuyorlardı ve putlara tapmakta idiler. Yunus (a.s) onları küfürden ve putperestlikten nehyetmek bir de onlara, küfürlerinden dolayı tevbe etmelerini, Yüce Allah'ın varlığına ve birbirine inanmalarını emretmek üzere gönderilmişti (ez-Zemahşerî, el-Keşşaf, Kahire, t.y, V, 126; et-Taberî, Tarih, Mısır 1326, II, 42).
Yunus (a.s)'ın adı, Kur'an'ın çeşitli yerlerinde geçmekle beraber, Kur'an'daki surelerden birine isim olarak verilmiştir. Kur'an'ın onuncu suresinin adı, Yunus sûresidir.
Yunus (a.s) milletini otuz üç yıl Allah'a iman etmeye, küfürden kurtulmaya davet etti, tebliğde bulundu ve peygamberlik vazifesini yerine getirdi. Ancak sadece iki kişi ona iman etti (İbn Esir, el-Kamil, Beyrut 1965, l, 360; Sahihi Buhari ve Tecridi Sarih Tercümesi, IX, 152).
Milletinin bu şekilde küfürde direnmesi ve imana gelmemesi, Yunus (a.s)'ın zoruna gitti. Yüce Allah onun bu kızgınlığını ve bunun neticesinde milletini terketmeye kalkışmasını şöyle haber vermiştir: