ÇOK BİLEN ÇOK YANILIR
RECAİZADE MAHMUD EKREM


(Perde açılınca tiyatro Azmi Efendi’ nin hanesinde bir gelin odasının durumunu gösterir. Minderin üzerinde köşede sümüklü Ayşe yüzünde duvak oturur. Yenge kadın ayakta durur. Ortada bir masa üzerinde iki mum yanar. Oda oldukça karanlık yerde bir seccade serilmiş.)
SÜMÜKLÜ AYŞE
Ayol !.. Artık gelmez mi?.. Hani babam!..
YENGE KADIN
Biraz daha?.. Hatırım için.. bak şimdi kim gelecek!?. Hele azıcık sabır et!..
SÜMÜKLÜ AYŞE
(Duvağını açarak)
Ay!.. İçim sıkıldı!..
YENGE KADIN
(Koşup duvağı kaparak)
A kızım!.. Ayıptır!.. Kapalı dursun!.. Bak bütün kızlar kapıya birikmişler.. Sonra sana gülerler..
SÜMÜKLÜ AYŞE
Haniya!.. Bebeğim nerede?.. ben eve gitmeyecek miyim!..
YENGE KADIN
(kendi kendilerine )
Lâ havle!.. Hakim efendi de koca memlekette kız bulamadı da! Gitti bunu aldı.. Sabahtan beri çektiğimi ben bilirim.
SÜMÜKLÜ AYŞE
Artık kalkacağım!.. Otura otura ayaklarım ağrıdı..
YENGE KADIN
Sabret benim hanım kızım!..Sabret
(gizlice)
Kızım demeğe de adam utanır... Kırk beş elli yaşında var. Ben daha kırkıma yeni bastım!..
SÜMÜKLÜ AYŞE
Ayol!.. Mumların hepsi birden neye yanıyor?.. Bir tanesi ışık verir. Günah değil mi?..
(Kalkıp mumların ziyadesini söndürür)
Babam evde bir tane bile yaktırmaz.. biz her gece karanlıkta otururuz.
YENGE KADIN
(Ayşe’yi tutup yerine oturtmak için yanına giderek)
Cıs!..Cıs!.. Sonra donuna edersin, mumla oynama! Ayıptır. Hadi yerine otur bakayım...
SÜMÜKLÜ AYŞE
(yerine oturup kahkaha ile gülerek)
Yalancı!.. Hiç adam mumla oynarsa donuna mı kaçırır. Dün akşam da o kadar oynadım hiç kaçırmadım. Evvelki gece karanlıkta yattım kaçırmışım!..
YENGE KADIN
(Gayr-ı ihtiyari gülerek)
Sakın bu gecede kaçırayım deme!..
(Bu aralık hariçte bir gürültü olur)
YENGE KADIN
Sus!..Sus!.. Otur orada hiç kımıldama ha!..
SÜMÜKLÜ AYŞE
(Yenge Kadın’a koşarak)
Ay!..Ummacı mı geliyor?..Ben korkarım!..
YENGE KADIN
(Berikini yerine oturtarak)
Değil!.. değil!.. Yarabbi sen bilirsin!.. Otur şurada.
(Bu aralık kapı açılır. Azmi Efendi düzgün bir kıyafetle içeri girer.)
SÜMÜKLÜ AYŞE
(Azmi Efendi’ yi görünce oturduğu yerde bağırarak)
Anne!..Anne!..Annemi İsterim...
YENGE KADIN
Sus!..Ayıptır ayıp!..
(Azim Efendi Sümüklü Ayşe’nin yanına doğru gider. Yenge Kadın Efendi’yi tutup çeker.)
YENGE KADIN
(Azmi Efendi’ ye)
Namazı unutmayınız!..
AZMİ EFENDİ
Hayır!.. Hiç namazı unutur muyum!.. Fakat tazeciğimin bir kere yüzünü göreyim!..
SÜMÜKLÜ AYŞE
(Bağırarak)
Anne!..Şimdi bağırırım ha!.. Bu herif kim!..
AZMİ EFENDİ
(Yenge Hanıma dönerek)
Bu ne ?! Acep nazar mı değdi?..
YENGE KADIN
(Gülerek)
Yok efendim!.. Kim bilir? Birden bire sizi görünce korktu besbelli...
AZMİ EFENDİ
(Ayşe’nin yanına minder üzerine oturarak)
Elmasım!..Yavrum!..Canım!.. Ne oldu sana bakayım?..
SÜMÜKLÜ AYŞE
Anne!.. Baba!.. hadi git yanımdan!..
AZMİ EFENDİ
(Yengeye)
Ne idi hanımın ismi?..
YENGE KADIN
Kendine sorun!.. Adet öyledir!..
AZMİ EFENDİ
Ha gerçek!
(Ayşe’ ye)
Elmasım!..İsminiz!..
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=134144
(Sümüklü Ayşe Sükut eder)
AZMİ EFENDİ
Adımız nedir? Elmasım!..
AYŞE
Sümüklü Ayşe !.. Hiç işitmedin mi?..
AZMİ EFENDİ
Estağrufullah!.. Sizden başkası halt etmiş!..
(Gelin hanımın duvağına el atarak)
Ayşeciğim!. Aç da bir kere gül yüzünü göreyim
SÜMÜKLÜ AYŞE
Anne!.. Hadi git ordan!... Babacığım!.. baba!..
AZMİ EFENDİ
(Yenge hanıma dönerek)
Vah ! vah!.. Nazır değmiş.. Dur okuyum bari!..
(Azmi Efendi kendi kendine birşeyler okuyup gelin hanımın yüzüne üfledikten sonra)
hadi elmasım!.. Aç şunun duvağını!..
SÜMÜKLÜ AYŞE
Hayır!..Açmayacağım işte!..
AZMİ EFENDİ
(Yenge Kadın’ a)
Yenge hanım!.. Gelin de siz açın bari...