Eğitim-öğretim ortamı oluşturma

DEHB’li çocuklar sürekli oturmak ve dikkatlerini derse odaklandırmakta
yetersizlik yaşarlar ve bu duygudan kaynaklanan yaramazlık
davranışları gösterirler. Sonuçta akranları tarafından dışlanır ve
yıkıcı davranışlar sergilerler. Yıkıcı davranışlar gösterdikleri için
iyice dışlanır, kolay incinir ve zarar görürler. Çocukluk döneminde
tedavi edilmeyen hiperaktivite vakaları, ilaç bağımlılığı, antisosyal
davranışlar gösterme ve başkalarından zarar görme riskiyle karşı
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=111205
karşıyadır.
Bu çocukların dikkatleri ilgisiz uyaranlarla ve diğer insanların
önemsemediği ses ve olaylarla kolaylıkla dağılabildiği için
sınıflarının sessiz ve sade olmasında yarar vardır. Öğretmenlerin
sınıfı güzelleştirmek veya eğitim amacıyla her yere astıkları
materyallerde bu çocukların dikkatini dağıtabilmektedir.
Bu öğrencilerin düşünce biçimlerinin farklı olduğuna dikkat
edilmelidir. Doğrusal bir düşünceye sahip olmadıkları ve asla
olamayacakları için çocukları bu yönde zorlamak, kaynakları ve zamanı
boşa harcamaya yol açar.
DEHB’li çocukların bulunduğu sınıflarda konular dikkatlice
yapılandırılmalı, önemli noktalar açıkça belirlenmelidir.
DEHB’li öğrenciler için her ders planında fiziksel hareketler
planlanmalıdır.(Kalemi açmak için kalkmak, yandaki sınıftan tebeşir
almak, öğretmen masasını düzenlemek, çiçekleri sulamak, müdür
yardımcısına not göndermek gibi).
Okulunda yoğun olarak spora yönelmesi sağlanabilir. Bu konuda beden
eğitimi öğretmeni ile işbirliği yapıp çocuğun yatkın olduğu bir spor
alanını belirlenip, bu sporu yapması için imkan tanıması faydalı
olacaktır.
Bu çocukların yerinde duramama özellikleri nedeniyle öğretmenleri
tarafından sıklıkla uyarılmaları istenmeyen bu davranışın
pekiştirilmesine yol açar.
Bir öğretmen olarak kendi hızınızı değerlendirerek sınıfta konuları
işlerken ne kadar hızlı yada yavaş olduğunuza dikkat edin.
Övgüyü ve cesaretlendirmeyi çok seven bu çocuklar, özellikle
cesaretlendirme olmadığı zaman sinirlenirler.
Anlamlı ve eğlenceli buldukları etkinliklere rahat yoğunlaşabildikleri
için dersi eğlenceli hale getirmek önemlidir.
Şakacı, eğlenceli ve sürprizlere açık olarak DEHB’li çocukların
ilgisini ve hevesini arttırabilirsiniz. Hayatlarının büyük bir
kısmının planlar, listeler ve kurallardan oluşması çok sıkılmalarına
yol açar. Oysa sürprizleri ve oynamayı seven bu çocuklar hayat
doludurlar.
Çocuğun çalışmaya isteyerek katılması ve çalışmadan hoşlanması önemli
olduğu için, çalışmaların eğlenceli hale getirilmesine dikkat
edilmelidir.
Çocuklara bir şey öğretmek için onlarla konuştuğunuzda fiziksel olarak
yakın olmak, uygun olan zamanlarda çocuğa dokunmak etkili olabilir.
Sürekli göz teması kurarak bu çocukları daha kolay
denetleyebilirsiniz. Bir göz atış çocuğu günlük hayallerden sınıf
ortamına geri getirebilir.
Talimat verirken aşağıdaki noktalara dikkat edin.
Canlı açık bir dil kullanın, kısa konuşun.
Her seferinde bir tek talimat verin.
Konuşurken yüzünüz çocuğa dönük olsun.
Çok duyuya hitap eden talimatlar vermeye çalışın.
Mümkünse yapılmasını istediğiniz davranışı gösterin.
Zaman zaman çocuğun talimatı anlayıp anlamadığını denetleyin ve
gerekiyorsa talimatı tekrarlayın.
Sınıfa soru yöneltirken, önce soruyu sorun sonra çocuğun ismini
söyleyin. Önce çocuğun ismini söylerseniz diğer çocuklar soruyu
savuşturduğunu düşünüp dinlemeyecektir. Dikkati dağılan çocuğa kolay
bir soru sorun, konuyla ilgili olması şart değildir.
Çocuklardan bir konuda düşünmeleri istendiğinde birkaç saniyede
cevaplayabilecekleri sorular sorulmalıdır. Bir konu üzerinde uzunca
bir süre düşünmesi beklenmemelidir. Aksi takdirde çocuğun canı sıkılır
ve dikkati dağılır.
Acele ve özensiz yaptığı işleri tekrar kontrol etmesi istenmeli,
verilen görevler arasında kısa molalar verilmelidir.
Ne istendiği çok açık bir şekilde öğrenci tarafından anlaşıldığından
emin olununcaya kadar tekrarlanarak iletilmelidir.
Bu çocukların sınıf içi çalışmalarda hoşlandıkları biriyle eşleştirmek
verimi arttıracaktır.
Katılma ve bağlı olma ihtiyacı hisseden bu çocuklar grup içi
çalışmalarda yer aldıkları sürece kendilerini güdülenmiş
hissedecekleri için katılımları sağlanmalıdır.
Sıraları öğretmen masasına yakın olabilir ancak orada amaçlı olarak
tecrit edilmemelidirler. Kendisine örnek olabilecek bir arkadaşıyla
oturtulabilir.
Sınıfta DEHB ile ilgili bir hikaye okumak, DEHB’li çocukları deli
olarak gören sınıftaki arkadaşları için yararlı olabilir.
Sık sık gelişmeleri gözlemlenip denetlenmelidir. Sık ve çabuk geri
bildirimler, onları doğru iş üzerinde tutmaya yardımcı olarak,
kendilerinden ne beklenildiğini ve hedeflerini karşılayıp
karşılayamadıklarını bilmelerini sağlayarak ve cesaret vererek
gelişimlerine büyük yararlar sağlar.
Kendini gözlemesini öğretin, düşüncelerine nasıl takılıp kaldığının
farkına varmasını sağlayın ve en önemlisi de takılma gerçekleştiğinde
tekrar nasıl odaklanacağını konuşun.
Öğrenmenin duygusal boyutu ihmal edilmemelidir. Duygusal gelişimin
sağlıklı olması, davranışların kalıcı kılınması açısından önemli
olduğu için öğrencilerin katılım, ait olma ve eğlence ihtiyaçlarının
öğretimsel etkinlikler esnasında karşılanması gerekir.
Yaramazlığın dikkat çekme(sıkılma ve sevgi ihtiyacından dolayı), güç
mücadelesi(tehdit edilmiş hissettiğinden dolayı), öç alma(incinme ve
haksızlığa uğradığını hissettiğinden dolayı) ve yetersizlik(güçsüz
hissettiğinden dolayı) olmak üzere dört kaynağı olduğunu akılda
tutarak yaramazlıklarının nedenine uygun olarak müdahale biçimi
belirlenmelidir. Uygun müdahale doğru sonuçlara götürür. Bu konuda bir
sınıf yönetimi kitaplarından yararlanabilirsiniz.
Pek çok DEHB’li çocuk görsel olarak daha iyi öğrendiği için bir şey
söyleneceği zaman göstererek söylemek tercih edilebilir. İstenilen
davranış aynı zamanda yazılırsa daha da somutlaşmış olur.
Herhangi bir olay yada konunun taslağını çıkarma, kitap okurken ve
dinlerken not alma becerisini kazandırılmalıdır. Bu becerileri
kazanmak DEHB’li çocuklara kolay gelmez fakat bir sefer öğrendikleri
zaman okumaktan ve ders dinlemekten daha az sıkılır hale gelirler.
Aşırı yorgunluk stres ve baskı çocukların özdenetimlerini azaltıp
uygunsuz davranışlara neden olabileceği için dinlenme fırsatları
sağlanmalıdır. Sessizlik zamanı ve gevşeme tekniği uygulamaları buna
örnek olabilir.
Bu çocuklar gün boyunca çok fazla başarısızlık duyguları yaşarlar.
Bunun için mümkün olduğunca başarılı olduğu durumlar araştırılıp
başarılarının altı çizilmelidir.
DEHB’li çocukların özdenetim düzeyi düşük olduğu için özdenetimli
olmasına yardımcı olacak geri bildirimler verilmelidir. Nasıl
davranacakları konusunda genellikle fikirleri olmayan bu çocuklara
alternatifler sunulmalıdır.(Bunu farklı bir biçimde nasıl
söyleyebilirdin gibi )
DEHB’in en yıkıcı yönü DEHB’in kendisi değil özsaygıya yönelik ikincil
zararıdır. Bu çocuklar bol bol cesaretlendirilip övülmelidir, ancak
överken dikkatli olup gerçek övgülerle sahtelerini kolayca
ayırabilecekleri unutulmamalıdır.
Çocuğa DEHB’in avantajları olduğu da hatırlatılmalıdır. Çok fazla
enerji verdiği için aşırı hareketlilik acil işlerin yapılmasında
etkili olmaktadır. İleride hareket yada konuşkanlık gerektiren
mesleklerde başarılı olabilecekleri belirtilmelidir.
Ödev ve Sorumluluklar
DEHB’li çocuklar dışsal olayları kendi başlarına yapılandıramadıkları
için yönlendirilmeye ve planlamaya ihtiyaç duyarlar. Planlamayı
kolaylaştırmak için etkinlik listelerinin yapılması, yaptıkları işin
neresinde kaldıklarını unuttuklarında hatırlamalarını kolaylaştırır.
Hatırlama bu çocuklar için problem olduğundan dolayı, doğal olarak var
olmayan çağrışımlar oluşturarak kodlamaya yardımcı olan hatırlama
stratejileri ve beceriler öğretilebilir.
Ödevlerini küçük parçalara ayırmak DEHB’li çocuklar için önemlidir.
Ağır ödevler çocuğu ezebilir ve çocukta yetersizlik duygusuna yol
açabilir. Bu tür ödevlerin her bir bölümü yapılabilecek parçalara
ayrılarak çocuğun başarısızlık korkusu azaltılabilir. Aslında bu
çocuklar yapabileceklerini düşündüklerinden daha fazlasını
yapabilirler.
Bu çocuklar çok ödevden sıkıldıkları için az ödev verilerek
ödevlerinin niceliğinden ziyade niteliğine dikkat edilmelidir.
Yaptığı çalışmalarda verdiğiniz sürenin yeterli olup olmadığına dikkat
edin. Yetersiz süreden dolayı başarısızlık çocuğun yeteneklerinden
şüphe etmesine yol açar.
DEHB’li çocuklar bir ödevi yaparken kendi hızlarına göre
değerlendirilmelidir. Sınıftaki diğer çocuklara bakarak onun geç yada
erken bitirdiğini söylemek yanıltıcı olabilir. Çalışma hızı diğer
çocuklarla kıyaslanarak belirlenirse DEHB belirtileri daha da
artabilir.
Öğrenmeyi ölçmek için alternatif değerlendirmeler kullanılmalıdır.
Geleneksel standart testlere güvenilmemeli, konular bazen ödev, proje,
videokayıt çalışması vererek yada sözel olarak değerlendirilebilir.
Bu çocukların bütün ödevlerini, sorumluluklarını, sınav günlerini ve
randevularını yazabilecekleri bir ödev defteri kullanmaları
sağlanmalıdır. Bu defter günlük olarak kontrol edilmelidir. İşlerini
önem derecesine göre sıraya koyması gerektiği paylaşılarak
yapılacaklar listesi hazırlamaya özendirilebilir.
DEHB’li öğrencilerin bazen diğer öğrenciler kadar iş yapamayacaklarını
unutulmayarak beklentiler öğrencinin kapasitesine göre ayarlanmalıdır.

DEHB’li öğrenciler bağımsız çalışmanın aksine öğretmen tarafından
doğrudan işe yönlendirildiklerinde daha başarılı olmaktadırlar.
Çocuk tarafından ceza olarak algılanmamak kaydıyla mümkün olduğunca
çocuğa sorumluluk verilmelidir.
Kurallar
DEHB’li öğrencilerin okul başarısını arttırmak için öğretmenlerin
kuralların yapılandırılmış olmasına, çalışma zamanlarının kısa
tutulmasına, dersin ilginç etkinliklerle desteklenmesine ve olumlu
pekiştireçlerin kullanımına dikkat etmesi gerekir.
Düzeni sağlamak için kurallar mümkün olduğunca erken oluşturulmalı,
düzen ve temizliği kontrol etmek için çok sık ara kontroller
yapılmamalıdır. Aksi takdirde çocukların içsel motivasyonları azalır.
Sınıftaki öğrencilerin katkılarıyla oluşturulan kuralları herkesin
görebileceği bir biçimde yazıp asmak, kuralların benimsenmesini ve
uygulanmasını sağlayabilir.

ÖMER AKYOL
SINIF ÖĞRETMENİ