GÖÇ


SAHNE I-

Boş sahne. Sahneye ağır ağır çıkan ve çıkarken sağa sola bakınan başı siperlikli şapkalı omzunda mendili olan bir adam. Ceketli ve beli kuşaklı. Beyaz gömlekli. Siyah şalvar pantalonlu. Çıkarken bir yandan da konuşur;

ADAM: Oooo. Hepceğiniz hoş geldinüz. Ne ey ettünüz de geldünüz. Bakıyorum hepünüzün yüzünde goca goca gülücükler sankü soytaru gördünüz de güleyonuz… ( Çıkar ve kenarda duran sandalyeyi çeker oturur) Yaşlıluk işte.İki adım ateyon Durmuş Ali’nin uyuz iti gibü dilim dışarıde kaleyo.Ohhhhhh.Diyeceğsüz bu adam niyö oturdu buraya.Neişi var şimdi karşımuzda Hemen anlatem.Bizüm köyün başuna neler geldü neler. Öyle şeyler ki, ne ben ne başkası çıkamaz işin içinden. Olanlar oldu aldü köyü bir telaş.Öyle şeyler oldukü birülerü anlatmalü birüleri öğrenmelüydü.EEEEeeee.Dilü uzün olana Bağdat sorulmaz.Biz duymadukta buralarda hiçbişey olmaz.Aha ben anlatem sizde dinleyün.Ya da boşverün olanlarü yaşayenler kendüleri anlatsün.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=109199

(der ve sağ eliyle sahnenin sağında oturan elişi yapan birkaç kadını gösterir.)

(Görünen hemen hemen hepsinin yüzü seyirciye dönük yarım daire şeklinde oturan köylü giyimli 3 kadın vardır.Kadınların yanı sıra parmağını emen bir çocuk ve sağa sola koşuşan iki çocuk daha vardır.Sırasıyla anlatıcıya en yakın olanından başlayarak kadınların adları Cevahir,Kaymak,Fincan’dır.)

KAYMAK:Ee.Durun diyom size koşmayun.Gidinin eniklerü.Hala koşuyolar kıracam şimdi kafanuzü.(der ve ayağından çıkardığı terliği koşan çocuklara atar.)

(Çocuklar durur kadınlara bakar ve şımarık şımarık gülüp sahneden çıkarlar.)

CEVAHİR:Komşula.Duydünüz mu?Bizim Hüsniye Akdenüze gitmüş.

KAYMAK:Guz..Denüzde ne üşi varmüş onun. Leğenü bile seneden seneye görür o.

CEVAHİR:He gız.Akşam bende onü düşündüm.Yanundan geçerken bizüm gınalı gibi kokar geberesice.Şimdüde kalkmüş denüze gidiyö.

FİNCAN:Niyö öyle diyonuz gıı.Pistür mistür ama eyü kızdür. Bilürsüz .Geçen sene sobalar dutmadı da onun kirlü eteğünü attuk da tutuşturdük.

KAYMAK:Gı sen de Hüsnüye’yi övüyon mu yoksa tepelerdön mü atıyon belli değül.

CEVAHİR:Hele gızlar bırakun Hüsniye’yi de beni dinlen hele.Başuma neler geldü bi sorun hele.

FİNCAN:Ne geldü gı.Hayurdur.

KAYMAK:Ne gelecek gı.Gaynanasu Eşreefünü geri çekmüştür.Meymenetsüz garü.

CEVAHİR:Allah müstahakınü versün gı.(güler)Bizm Eşref yaylaya ballarü almaya gütmüştü geçen gün.Ballarü almış petekten köye gelecekmüş,işi yetştürememüş geceye kalmuş.Madem gece oldü demüş gimüş mereğe yuvarlanmuş,bitü kanlanmuş sıpa gibü samanlarün üzerüne.Anüden bir gürültü kopmüş mereğün çatusu üstünme inivermüş.Bu kadarla kalsa üyü çatuynan berabar bi de ayu düşmüş üstüne.Zabha kadar ayuynen alt üst gitmüşler.

FİNCAN:Yazuk olmuş gız ayuya.

KAYMAK:He gı.Zavallü hayvancağüz kendünden daha ayünü görünce saklancak delük aramüştür.

CEVAHİR:Hay saçumun kıruklarü sankü Eşrefüm ayuda sizinküler sincap yavrusu.Benümkü siyah ayu sizinkile boz ayü.

FİNCANoğrü dedün kı.Benümkü bozün da bozü.

KAYMAK:Ama gene de eydürle gı ayü mayü.Akşama ekmek getürüyorlar ya.

CEVAHİR:Gı Kaymak.Neden sizün telefon çaluşmayü gız.Akşam sabaha kadar aradüm gene çıkaramadüm.

KAYMAK:Gızlar geçenlerde Telkom mudur Telekomcum mudur nedür onlar aradüle bizü.Telefonlarü yağlüyorüz dedüler.

CEVAHİR_FİNCAN:Eeeeee.

KAYMAK:Telefonü bir leğene koyün dedüler.Ben de leğene koydüm.

CEVAHİR_FİCANgülerler)Sonra ne yaptün gız?

KAYMAK: Sonra bir şey yapamadüm gı.Oturdüm telefonün başında.Sonra uymuşüm.Akşam bizüm herüf sen kalk bizüm küçük oğlanün tuvaletünü leğene yaptür.Ne leğen kaldü ne tilifon.



CEVAHİR_KAYMAK:Gızlar bu bizüm herüfler ne işe yarar?

(hepsi başını sallarlar.Sahnenin bir yanından Hüsniye gelir.El***eleri ve davranışları çok gariptir.)

HÜSNİYE: Hey gızlar.Nasulsuz. Özlemedünüz mü benü.

KAYMAK:Kokunu özledük güz.Sen güdelü ahurleden çıkmeyoz.

FİNCAN:He gı.Akdenüze gitmüşün Bütün Akdenüz Karedenüze gaçmüş senün gokundan.

CEVAHİR:Guzlar kalkun sarulak.Hüsnüye ancak temüzlenmüştür Akdenüzde.

(kalkarlar ama Hüsniye Hıh der başını çevirir ve yoluna devam eder.)

(Hüsniye giderken kadınlar başlarını önlerine eğer ve çalışmaya devam ederlerken anlatıcı adam sahnenin önüne doğru yürür elindeki bastona dayanarak konuşmaya başlar.)

ADAM:Bu kadunlar buralarda konuşurlarken hafta başundan berü adamlarda gün ışumasunda kahveye doluşup Vazip oğlanun düğününden konuşurlar.Vazip oğlan dedüm ya emme delü çıktü be.Adettür ya evlenüldüğünde gelün erkek evünün kapusunda durur damat yüksekçe bür yerden gelünün kafasuna dörde bölünmüş emme parçalaru birbüründen ayrülmamüş bi elma bırakür.Bu damadun sevgüsünün çocuk isteğünün göstergesüdür.Öyle emme bizüm Vazip oğlan gelün evün kapusuna geldüğünde seçtüğü en sert almayü hızla kızun kafasuna attu.İlk günü maayle hastanede geçürdüler.Tabü köylüye eğlence lazüm.Vazüp oğlanün adı gelünkırana çıktü.

(Bu arada sahnenin solunda iki masada oturan adamlar elinde çay tepsisiyle kahveci görünür.Vazip sahnenin solundan kafasını kaşıya kaşıya masalara doğru ilerler.)

ADAM:Ahanda Vazip kahveye geldü.Varun hele dinleyün bakalüm neler deyolar.

(Adam susar ve bastonuna dayanıp Vazip’e ve kahvedekilere bakar.)

1.ADAM:Hele Vazip oğlan gel bakalüm.Önemlü adamsün artük.Gırk yuldür senün gibi bir yiğüt gelmedü bu köye.

2.ADAM:Hele muhtar.Dalga geçmeyelüm Vaziple.Bize de karpuz atar aman ha.(gülerler)

3.ADAM:Uka Vazüp kaynanala aran nasül?Varsa bi sorun bizüm karpuzlar oldu.
VAZİP(biraz safça)Söylemeyün ağabeylerüm öyle.Bizüm akkoyu bile benümle küstü.Artük konuşmuyö benümle.

1.ADAM:Vazip senün adunu değiştürelüm ne dersün?

VAZİP(Ön tarafa sevinçe atlar)Vallah eyü olur muhtar.Şöyle güzel bir isüm çok güzel olur.

1.ADAM:Tamam Vazüp oğlan.Sana bi isüm buldu.

VAZİP:Nedür muhtar.Heyecanlandüm.

1:ADAMgülerek)Gelünkıran olsün ne dersün.

(Vazip hariç herkes katıla katıla güler)

1.ADAM:Beyler.Vazip’ü bırakalumda.Benü eyü dünlen.Bizüm Eşref varya.
(hepsi birlikte ee?)
Ha o.yaylaya gitmüş geçen gün.Ballarü almaya.Akşam yatmuş orada.Sabah hasteneye götürmüşler.

2.ADAM:Ne olmuş kü muhtar?

1.ADAM:Ne olmuş öyle mü?Ayu Eşrefün üstüne düşmüş,evün ardundakü taştan.

(hepsi katıla katıla gülerler.)

Sanenin bir yanından Eşref gelir.Üstü başı yırtıktır.Başı sarılı ve kolunda alçı vardır.)

Eşref:Selamunaleyküm ağalar.nasulsunuz.

(hepsi selamı alırlar.)

1:ADAM:Geçmiş olsun Eşref.Nasıl oldu?

EŞREF:Bilmiyom muhtar.uyuyordum yaylada bi ses geldü gözlerümü açtum baktum ayu.


2:ADAM:Geçmüş olsun kardeş.pekü Eşref kardeş ayuye birşey6 oldu mü?

EŞREF(sinirlenir)Sizünlede bir şey konuşulmuyor be.(der ve gider.)

3.ADAM:Hele bırakun ağalar.Adamun başuna gelen gelmüş zaten.Bür de siz dalga geçmeyün.Muhtar sana bir şey soracam ya.Bizüm Temündar evlenecekmüş senün kızünla.

MUHTAR: (Muhtar sinirlenir.)Ne diyön Hüsam kardeş.Ne Temündarü ne evlülüğü.Nerden çukardün bunlarü.


3.ADAM: Muhtar.Bizüm hanıma senün hanüm demüş.Ordan duydum vallaha.

MUHTAR:Ya Hüsam bırak bu işlerü ya.Benüm kızün talübü çok.Ne temündarü Temündar küm?

2.ADAM:Muhtar böyle deme.o da Allahun bir kulu.Neden böye diyon.

MUHTAR: Ya, aman dilin kemiği yok ki tutasın. Herkes bir şey diyor bu köyde. Ama şunu bilin ki benim kızım Temindar’la evlenmeyecek. Siz şimdi südü gelmiş düveler gibi mızırdanacağınıza dediklerime kulak verin. Akşam kahveye toplanacağız. Zemohanlı Aşık Muhtaci ile Tarakçılardan Sülo Kurbani gelecek kahveya. Akşam yatsidan sonra herkes kahveda toplansın. Ben şimdi kazaya gidiyorum aşıkları alıp geleceğim (der ve çıkar)

3.ADAM: Ulen muhtar, yok aşıkları getirecekmiş yok bilmem ne. Eve gidiyordur bu ağalar, kesin sabah bulaşıkları yıkamamıştır. Zeliha bacı yolar bunu yıkamazsa. (der herkes güler. Sonra kahveciye döner) Kahveci çay getür hela, soğuk moğuk içağ da kendumuza gelağ.

Kahveci elinde çay tepsisi ile boşları almaya gelirken anlatıcı kahvenin ortasında dolaşmaya ve konuşmaya başlar)

ADAM: Köy işte. Dedikodu, şaka akıp gider gün boyu. Ne olacak başka değil mi ki. Şeherde adamlar başka adamların derdini tutmazlar mı? Burada da öyledir. Öyle şaşırmış gibi bakmayın hele. Muhtar gitti işte. Birazdan kahve dağılır, herkes evinin yolunu tutar. Akşam aşık şenliği var ya hazırlık yapılacak. Aşıklar geldi mi mutlak bir olay vardır köyde. Bakın ben de merak ettim şimdi. Ne olacak ki acaba…

Adam sahnenin öteki yakasına doğru ağır ağır yürürken, kahvedekilerde kalkarlar masalardan ve sahneden çıkarlar.