Safra kesesi armut şeklinde küçük bir organımızdır. Uzunluğu 10 cm, genişliği 3 cm’dir. Karaciğerimize yapışık olarak bulunur ve onunla adeta ortaklaşa çalışır. Karaciğerden salgılanan sıvılar safra kesesinde birikir ve burada yoğunlaşarak bekler. Safra sıvısı sarı-yeşil bir renktedir ve kıvamı koyudur. Yemek yediğimiz anda safra kesemizde mide kasılmalarına benzer hareketler başlar ve safra içeriği mideye akar. Safra içerisinde bekleyen bu yoğun sıvı sindirimin tamamlanması için gerekli bir sıvıdır.
Safra kesesi problemleri sindirimi olumsuz yönde etkiler. Safra kesesi taşlar nedeniyle safra zamanında mideye salgısını veremez ise sindirim şikayetleri görülmeye başlar.
Safra kesesinde oluşan taşları kolesterol taşları ve pigment taşları olarak ikiye ayırmak mümkündür. Kolesterol taşları daha açık renkli olurken, pigment taşları daha koyu renklidir. Bu taşlar oluşmaya başladıktan sonra safra kesesinde sorunlara neden olurlar. Safra kesesi taşlarının ameliyattan başka bir tedavisi olmadığı için hekimler genellikle herhangi bir ikincil sorun gerçekleşmeden safra kesesinin alınmasını desteklerler.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/5977-safra-kesesi-ve-taslari.html#post8758
En çok kimlerde görülür?
Safra taşları genellikle 4F kuralına uyan kişilerde görülür. Fatty, Fourty, Female, Fair. Türkçe anlamlarıyla kilolu, 40 yaş üzeri, kadın ve açık tenliler olarak açıklanabilir. Kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 4 kat daha fazla görülür..
Ne gibi şikayetlerle başlar?
Mide bulantısı, karın ağrısı, midede şişlik hissi safra problemlerinde yaşanan sorunların bazılarıdır. Bazı safra taşları belirtiler ile kendini hissettirirken, sessiz sedasız oluşan taşlar da vardır. Eğer safra taşları kese dışına çıkıp safra yoluna düşmüşse ateş, sarılık, titreme görülebilir.
Ne zaman tehlikelidir?
Safra taşları bazı durumlarda oldukça tehlikeli olabilmektedir. Safra kesesinin delinmesi en kötü durumdur. Safra kesesinin delinerek içeriğinin karın boşluğuna akması karın iltihaplarına neden olabilir. Bu iltihap hastanın ölümüne bile yol açabilir.
Diğer safra komplikasyonu ise cerrahi sarılıktır. Safra taşlarının safra kanalına kaçarak bu kanalı tıkaması sonucu oluşan sarılık cerrahi sarılık-tıkanma sarılığı olarak adlandırılır. Safra taşları pankreas bezine ait kanalı da tıkayabilir. Bu da pankreas iltihabına neden olur. Tüm bu olumsuzluklar ölümle sonuçlanabilecek ciddi sağlık problemleridir.
Teşhis nasıl yapılır?
Safra kesesi hastalarının mide bulantısı, karın ağrısı, hazımsızlık gibi genel şikayetlere sahip olması nedeniyle, hastalık kesin teşhis edilemeyebilir. Ancak aç karnına yapılan ultrasonografi ile hastalık kolaylıkla teşhis edilir.
Tedavide ne yapılır?
Günümüzde Safra taşı ameliyatları açık ve kapalı olmak üzere iki yolla yapılmaktadır. Son günlerde taş ameliyatlarında laparoskopik cerrahi yöntemi daha sık tercih edilir. Laparoskopik yöntemde karında 4-5 adet delik açılır ve bu deliklerden içeri girilerek minik bir kamera aracılığı ile monitöre yansıyan görüntü yardımıyla safra ameliyatı yapılır. Laparoskopik ameliyatın çok tercih edilme nedenlerinden biri de hastanın eski hayatına kolaylıkla dönebilmesidir.
Ameliyat sonrası hasta sık sık ve azar azar beslenmelidir. Artık safra kesesi olmayan hastanın sindirim enzimi karaciğerden direkt bağırsağa akar. Bu nedenle ameliyat sonrası bir süre küçük porsiyonlarla beslenmek hastanın durumu tolere etmesi için önemlidir. Bir süre sonra vücut safra kesesi olmadan sindirmeye alışacak bu nedenle hasta daha az beslenme sorunu yaşayacaktır.