İstanbul Üniversitesi'ne bağlı Kemik İliği Bankası yetkilileri, son günlerde başlatılan kampanyayı kastederek ''Kimse şu anda kan vermek için buraya gelmesin. Kapasitemiz yeterli değil'' diyerek tepki gösterdi.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi Anabilim Dalı Başkanı ve Kemik İliği Bankası Basın Sözcüsü Prof. Dr. Ömer Devecioğlu, Kemik İliği Bankası'nın saygın bir kurum olduğunu belirterek, "Kemik İliği Bankası'nın belli bir kapasitesi var. Eğer kan vermek için günde 100 başvuru yapılırsa bunu karşılayacak kapasiteye sahip değiliz" dedi.

Prof. Dr. Devecioğlu, Kemik İliği Bankası'nda donörlerden kan alınarak doku tayin işlemlerinin yapıldığını hatırlattı. Devecioğlu, "Ancak İÜ Kemik İliği Bankası'nın belli bir kapasitesi var. Eğer kan vermek için günde 100 başvuru yapılırsa bunu karşılayacak kapasiteye sahip değiliz.

Kemik iliği veri bankası için yapılan başvuranları belli bir listeye kaydedip, liste dahilinde onları merkeze çağırarak doku tayini yapıyor ve veri bankasına kaydediyoruz" dedi.

"Kemik İliği Bankacılığı, 'kanları toplayalım da nasıl olursa olsun' anlayışı değildir" diyen Devecioğlu, bir TV dizisinde yapılan çağrı sonucu Kemik İliği Bankası'na gelenlere bakılmadığı yolundaki eleştirilere katılmadığını ifade etti.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/46997-kemik-iligi-bankasina-kimse-gelmesin.html#post95689

Devecioğlu, "Biz başvurduk da bize bakmadılar diye bir şey yok. Biz belli bir sayıdaki kişiye bakabiliyoruz" diye konuştu.

Merkezde günde ancak 5-20 arasında kişiden kan örneği alıp doku tayini yapabildiklerini ifade eden Devecioğlu, donör olmayı kabul edenleri belli bir sıra ile çağırarak kan alıp, doku tayinlerini yaptıklarını söyledi.

Devecioğlu, Kemik İliği Bankası'nda şu anda 26 bin civarında veri olduğunu belirterek, "Zaten ideal rakam 30 bin. Yapabilirsek bu rakamı 40-50 bine kadar çıkaracağız" dedi.

Televizyonda yayımlanan dizinin ardından kan verme kampanyasının başlatılmadığını ifade eden Devecioğlu, şöyle konuştu:

"Dizide senaryo gereği oyuncular kan verdi. Basında da teşvik amacıyla demeçler çıktı. Tabii dizinin ardından buraya her gün 500 kişi, bin kişi akın akın gelirse, onları sıraya koymak zorundayız.

Kimseyi reddetmiyoruz ki. Vatandaş zannediyor ki, 'bir hasta var ölmek üzere, koşturup buna bir tüp kan verelim de kurtulsun'. Böyle bir şey değil bankacılık olayı... Bir yanlış anlaşılma var."

Kemik İliği Bankası'nın mevcut yapısıyla şu anda hem donör kaydı, hem de doku tiplemesi yaparak üye kaydettiğini ifade eden Devecioğlu, "Belli bir kapasiteyle çalıştığımızı söyledim. Yüzlerce başvuruyu karşılayamayız. İnsanların bu bilinçte olması yeterli.

Bu aynen organ bağışı gibi bir durum. İnsanlar, (0212 6351168) numaralı telefona başvursun. Biz onların kayıtlarını alıp sırası gelince çağıracağız. Randevu almadan kimse merkeze gelmesin" diye konuştu.

"Güzel dalgayı maalesef ülke kaçırdı"

Bu olayın ikinci bir "Oktar Babuna vakasına" dönüştüğüne ilişkin iddialar bulunduğunu da hatırlatan Devecioğlu, şunları söyledi:

"Biz, Kemik İliği Bankası'na saygın bir kurum olarak özenle bakıyoruz. Biz de istemeyiz Oktar Babuna olayı gibi olmasın. O güzel dalgayı maalesef ülke kaçırdı. Bu defa ağır ağır yapacağız ama düzgün yapacağız.

Kemik İliği Bankası donörlüğünü en az 60 yaşına kadar sürecek bir olay gibi düşünebilirsiniz. Bir kulüp üyeliği gibi düşünün. Donör buraya üye olacak, biz gerektiği zaman onu çağıracağız."

Devecioğlu, yaşanan olayda bir suiistimalin mümkün olmadığını da savunarak, "Kemik İliği Bankası için bağışta bulunmak isteyenler için bir hesap numarası veriliyor, ama o bağışlar döner sermayeye yatıyor.

Döner sermayeye giren ve çıkan her para, hem denetleme kurullarımız hem de Sayıştay'ın kontrolü altında. Yolsuzluk olması mümkün değil" dedi.

"Kimse gelmesin"

Kemik İliği Bankası Hasta Bölüm Sorumlusu, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Nevin Yalman da, "Kemik İliği Bankası'nın büyük bir kampanyayı kaldıracak altyapısı yok. Kampanya bizim haberimiz olmadan başlatıldı. İnsanlar uzak yerlerden akın akın gelip bize başvuruyor ve kan vermek istiyor. Ancak biz bunu yapamıyoruz, kapasitemiz yeterli değil" diye konuştu.

Bazı öğretim üyelerinin bir televizyon dizisi aracılığıyla bu kampanyayı başlattıklarını ileri süren Yalman, Kemik İliği Bankası olarak şu etapta gönüllü verici kabul edemediklerini, ancak hastalara hizmet verebildiklerini kaydetti.

Prof. Dr. Yalman, kampanyanın geçmişte yaşanan "Oktar Babuna kampanyasına" dönüşmesini istemediğini de belirterek "Kimse şu anda kan vermek için buraya gelmesin" dedi.