AKYUVARLAR


Kan, lenfa gibi vücut sıvılarında adenoid dokularda ve kemik iliğinde bulunan hücreler. Tıp dilindeki adı “Leucoctyte” dir.

Bunlar, alyuvarlardan (eritosit) daha büyüktürler. Şekillerini kan içinde devamlı değiştirecek bir takım uzantılar gösterirler. İçlerinde bir veya bir kaç çekirdek bulunur. Taze halde iken çekirdekleri görülmez. Bunların tek çekirdeklerine mononükleer, çok çekirdeklilerine polinükleer denir.

Çapları 7-20 mikron olan akyuvarlar, boyanmalarına göre çeşitli adlar alırlar. Tepki gösterdikleri boyalara göre, Asidofil, Bazofil, Nötrofil adlarını alırlar.

Hareket edebilme yeteneğine sahip olan akyuvarlar, vücudun jandarması gibidirler. Vücudu, çeşitli mikroplardan korurlar. Bu ya mikroplarla savaşarak onları uzantıları içine alarak yutarlar (bu olaya fagositoz denir), veya mikroplara karşı kana panzehir gibi antitoksin salarlar. Bir vücudun kanında, belirli hastalıklara karşı, böyle antitoksinler vardır. Bu durum da bağışıklığı meydana getirir.

Akaryuvarlar,normalde bir milimetreküp kanda 5.000 - 10.000 arasında bulunur. Fakat sayıları, az oranda da olsa, saatten saate değişir. Genel olarak sabahları az, öğleye doğru en yüksek dereceyi bulurlar.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=71807

Bulaşıcı hastalıklarda ise, sayıları normaldekinin pek çok üstüne çıkar. Bu gibi durumlarda, bir milimetreküp kanda 300 - 500 bin akyuvar sayılabilir. Akyuvarların sayılarım arttıran mikroplar arasında streptokoklar, stafilooklar, önemli rol oynar.

Akyuvarların sayıları sebebi henüz kesin olarak bilinmeyen ve bir çeşit kan kanseri olarak kabul edilen “lösemi” hastalığında geniş ölçüde azalır.