Karaciğer


Vücudumuzun gerçek kimya laboratuvarı olan karaciğer, karın boşluğunun sağında yer alan iri bir bezdir (1,600 gram kadar); içinde 800-900 gram kadar kan bulunur; koyu kırmızı renktedir; lob adı verilen sayısız küçük parçacıktan oluşur; yeri, diyaframın altında, üst karın bölgesinde ve midenin önündedir.

Karaciğerin görevleri çeşitli olduğu kadar önemlidir de. Hücrelerin enerji kaynağı olan şekeri yapar; yağların özümlenmesi ve dolayısıyla sindirim için vazgeçilmez bir madde olan ödü (safra) salgılar; birçok artığın vücuttan atılmasını ve vücudun zehirlerden arıtılmasını sağlar, alkolü süzer ve kanı pıhtılaştıracak maddeleri yapar. Ayrıca birçok ilaç, ancak karaciğerde değişikliğe uğradıktan sonra organizma tarafından kullanılabilir.

Görevinin karmaşıklığı nedeniyle karaciğer nispeten nazik bir organdır; birçok hastalığa tutulabilir: en çok bilineni sarılıktır; derinin sarı bir renk almasıyla beliren bu hastalık, safranın iyi boşatmamasından ileri gelir. Karaciğerin en tehlikeli hastalıklarından biri alkol sirozudur: bu hastalıkta karaciğer büyür ve görevlerini yerine getiremez.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/28748-karaciger.html#post56386

Hayvanların Karaciğeri

Yalnız omurgalı hayvanlarda karaciğer vardır. Büyüklüğü ve ağırlığı türlere göre değişir: sözgelimi, balıklarla yılanlarda oldukça büyük yer tutar. Birçok hayvanın karaciğerinde, bazı ilaçların yapımında kullanılan elemanlar (özellikle A ve B vitaminleri) vardır.