Stres yönetiminin sırları

Değişen şartlar, gelişen teknolojiye ayak uydurabilme veya konumu koruyabilme gibi etkiler insanlar üzerinde gerginlik yaratıyor. Peki ateş altında sakin kalmak mümkün mü ?
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/27344-stres-yonetiminin-sirlari.html#post52480




Hayatı üst limitlerde yaşayan, çalışmaktan ve sorumluluğun büyüklüğünden kendine vakit ayıramayan liderler, stresle daha çok karşılaşıyor.

Ateş altında sakin kalabilmek, doğru etkili kararlar verebilmeyi, yönetmeyi ve şekillendirmeyi sağlıyor. Kaliteli ve yüksek oranda geri bildirim almak; kontrolü, saygınlığı, başarıyı ve sevgiyi de beraberinde getiriyor.

Psikolog Hans Selye bütün yaşamı boyunca tek bir problem üstünde çalıştı, Stres! Çalışmalarının sonucunda stresin, o kadar da kötü olmadığını keşfetti.

Değişen şartların ve gelişen teknolojinin insanlar üzerinde bıraktığı etki genellikle gerginlik meydana getiriyor. Daha iyi olabilme, gelişime ayak uydurabilme, yerini koruyabilme baskısı beden ve kimya üzerinde negatif etkiler oluşturuyor.

Eric Berne'nin "Transaksiyonel Analiz" ve Thomas Gordon'un Etkililik Modeli de aynı olumlu açıdan bakmakta strese. Özellikle yönetici ve liderler için, stresi olumsuz olarak düşünmek yerine, atlama taşı olarak kabul ettiğimizde, yaratıcı bir enerji keşfediyoruz.

Stresle çatışmak yerine ondan güç almanın yöntemlerini geliştirmeye yönelik tasarlanan çalışmalar ile sağlıklı yaşlanmak ve stresi motivatör olarak kullanmak bile mümkün oluyor.

Stres, Oxford İngilizce Sözlüğü tarafından gerilim ve sıkıntının yanı sıra "Baskı ve gerginlik yüzünden oluşabilecek deri hastalıkları, mide ülserleri, yüksek tansiyon, baş ağrıları, sinir ve kalp krizleri" olarak tanımlanıyor.

Bugün ülkemizde ve dünyada stresin, oldukça üzerinde durulan bir kavram olmasının nedeni, dolaşım sistemi rahatsızlıkları, çarpıntı, hipertansiyon, şeker, kalp ve damar hastalıkları, tiroid salgısındaki değişmeler ve hatta kanser gibi birçok hastalığa yol açmasıdır.

İş hayatında verimin azalmasına, işe gitmede isteksizliğe, tutarsız kararlar verilmesine hatta erken ölümlere bile yol açabiliyor stres.

Gün geçtikçe daha da önemli ve ciddi bir husus haline gelen kontrolsüz stres; çalışanların, yöneticilerin ve kuruluşların yaşamını işgal etmeye devam ediyor.

Köklü çözümler, yaraya yara bandı yapıştırmaktansa, derinlemesine teşhis ve tedavi etmek için olaylara, zamana, tavırlara Zamanı değil, kendimizi yönetmek önemlidir

Doyum ve beklentinin, dengede olduğu bir plan stresi azaltırken, enerjiyi yükseltecek kanalları açar. Hayata denge gelince zihin de dinginleştirir. Etkili kişilerin zihinleri soruna değil, çözüme açıktır. Onlar olumluluk besleyip sorunlardan kuruturlar. Önlemleri önceden düşünürler. Böylece birey kendini daha başarılı hisseder.

başka boyutlar kazandırır. Böylece gerginlice objektif kalmayı başarabilmeyi sağlar.

Bireyin, gündelik çalışma temposu içinde öfkeli ve stresli oluşunun temelinde zamansızlık ve yetişememe kaygısı yatmaktadır. İş yerine ve evine yorgun gelip yorgun yıkması; sağlığını, verimini, kontrolünü, dikkat odağını, motivasyonunu, başarısını ve ilişkilerini yakından etkiler. Bu nedenle stres ve öfke faktörleri ancak zaman ve enerji yönetimi sayesinde kontrol altına alınabilir.

Zamanı kötü planlama ve düşünce süreçleri enerji kayıplarını beraberinde getiren çok etkili bir faktördür. Zaman size hiz¬met ediyorsa gün içindeki stres ve öfke halinden kurtulup, kendinizle, ailenizle, yakınlarınızla suçluluk hissine kapılmadan, dü¬zenli ilişkiler kurabilirsiniz.