Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


10 sonuçtan 1 ile 10 arası
  1. #1
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Saçi Taniyalim

    SAÇI TANIYALIM (I)
    İnsan vücudunun büyük bölümü kıllarla kaplıdır. Kıllar görünüm yanında vücudun ısı dengesinin korunmasında da rol oynarlar. Gebeliğin 2. ayından itibaren üst dudak, kaş ve yanakta ilk kıl tomurcukları görünmeye başlar. Bu tomurcuklanmalar hücre kümeleri şeklinde olup 4. aydan itibaren tüm vücut yüzeylerine yayılarak artarlar.Normal bir erişkin insanda ortalama olarak 5.6 milyon civarında kıl bulunur. Bazı insanlarda kılların normalden fazla olmasına Hirsitismus denir. Kılların doğuştan yokluğuna Atrichie denir.Tamamen saçla kaplı bir başta ortalama 100.000 adet saç vardır. Bir saçın ortalama ömrü 2-7 yıl arasındadır. Bu süre sonunda saç kökünden yeni bir saç çıkmaya başlar ve eski saç dökülür.

  2. #2
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    Saç Nedir?

    İnsan saçı keratin denen bir proteinden oluşur. Keratin tırnakta da bulunan dayanıklı bir maddedir. Saç epidermis denen derinin en dış tabakasının eldiven parmağı gibi deri içerisine uzanarak oluşturduğu bir kılıf içinden çıkar. Bu kılıfa dış kılıf adı verilir.Bununla saç gövdesi arasında iç kılıf bulunur. İç kılıf ile kıl arasında kütiküla bulunur. Kılı çevreleyen bu katmanlar bir arada deri içlerine uzanarak bir topuz oluştururlar. Buna bulbus (soğancık) denir. Bulbusun alt ucu yine bir eldivenparmağı gibi oyuk yapar. Bu oyuğun içinde "papilla" bulunur(Bkz. Saçın Histolojisi).
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/21870-saci-taniyalim.html#post41127

    Saçın Rengi
    Saçın rengi genetik faktörlerin kontrolü altındadır. Saç rengi saçın kalınlığı ve renk maddesinin nitelik ve niceliğine bağlıdır. Saçın beyazlaşması genetik faktörlerin etkisiyle oluşabilir.
    Saç Tipleri
    Yaşam boyunca insanda çeşitli kılların gelişimi görülür:
    Lanugo
    Gebeliğin 3. ayından itibaren ortaya çıkar ve doğumdan kısa bir süre sonra dökülür.
    Çocuk kılları
    Lanugo kıllar döküldükten sonra kirpik, kaş ve başta kalan kıllardır.
    Ara kıllar
    Ergenlik dönemi ile her iki cinste cinsel organların etrafında ve koltuk altı bölgesi ile sadece erkeklerde görülen sakal, bıyık ve göğüste çıkan kıllardır.
    Terminal Kıllar
    Saçlar, kollar ve bacaklarda görülen renkli kalın kıllardır

  3. #3
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    SAÇI TANIYALIM (IV)
    Saçın Gelişim Evreleri
    Saçlar bir süre uzarlar, sonra uzamaları durur ve dökülürler. Bir süre geçtikten sonra ise yeniden yapılanırlar. Büyümekte olan bir kıl bilinmeyen bir uyarı alınca büyümesini durdurur. Büyüme durunca iç kılıf bozulur, kıl yüzeye doğru çekilir, saçın kendisi ile kökü arasındaki ilişki azalır.

    Bu evre günlerle ifade edilir ve bu döneme Katajen evre denir.Katajen evrenin sonunda iç kılıf iyice bozulmuştur. Bu aşamadan sonra istirahat dönemi yani Telojen evre başlar. 3-4 ay süren bu dönemin sonunda saç kökünden tamamen ayrılır ve düşer. Bu evreden sonra saçın yeniden çıkma dönemi yani Anajen faz başlar. Bu evre kılın tam olgunlaşmasına kadar geçen ara evre (Proanajen) ve kılın tam olgunluğa eriştiği evreden (Metanajen) oluşur. Olgunluk evresinin başlangıcı, kılın deri yüzeyinden görülmesiyle başlaması ile olur ve yeniden Katajen evreye geçiş 2-5 yıldır.
    Kılın büyüme hızı, süresi Telojen/Anajen oranı, yerleşim yerine ve tipine göre farklılıklar içerir. Saçlı deride büyüme hızı yaklaşık 3 günde 1 mm dir. Normal insanda günde ortalama 100 adet saç dökülür ve yerine yenisi çıkmaya başlar. Tamamen saçla kaplı bir başta 100.000 adet saç vardır.

  4. #4
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    SAÇ NİÇİN DÖKÜLÜR?
    Saç dökülmesi hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir. Erkeklerde daha sık olarak görülen saç dökülmesi, 25 yaşına kadar erkeklerin %25'ini, 40 yaşına kadar %40'ını, 50 yaşına kadar %50'sini etkiler.
    Saç dökülmesinin tedavisine geçmeden önce, saç dökülmesinin tipi mutlaka bir uzman hekim tarafından incelenmelidir. Zira bir çok hastalık, bir çok hormonal, metobolik ve besinsel etkiler ile saç dökülmesi oluşabilir. Bunlar ortadan kaldırılmadan %100 tedavi hiçbir zaman mümküm olmaz. Şimdi saç dökülmesinin nedenlerine göz atalım.


    SAÇ NİÇİN DÖKÜLÜR (I)
    Saç dökülmesinin tıbbi sınıflandırılması
    Nedbe dokusu bırakmayan saç dökülmesi

    A.Primer (birincil) deri hastalıkları

    Telojen effluvium
    Androgenic alopecia
    Alopecia Areata
    Tinea Capitis
    Travmatik Alopesi
    B. İlaçlar
    antimitotikler
    heparin
    carbimazolene
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/21870-saci-taniyalim.html#post41129
    isotretionin
    Beta blokerlar
    Amfetaminler
    warfarin
    propylthiouvacil
    vitamin A
    etretinate
    Levodepo
    Talyum
    C. Sistemik Hastalıklar
    Lupus Erythematosus
    Sekender sifiliz
    Hypotiroidi
    Hipertiroidi
    Protein, demir, biotin, çinko eksiklikleri
    AIDS
    Nedbe dokusu bırakan saç dökülmesi
    A. Primer (birincil) deri hastalıkları
    Cutenous Lupus
    Lichen Planus
    Folliculitis
    Folliculitis Decalvans
    Pseudo pelade
    Linear Scleroderma

    B. Sistemik Hastalıklar
    Lupus Erythematosus
    Sarkoidosis
    Cutanous metastas

  5. #5
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    Olağan saç dökülmesi
    Ömrünü tamamlamış saç kendiliğinden veya dış etkilerle (tarama, şampuanla yıkama, fırçalama, saça şekil verme çalışmaları) dökülür. Bunun yerine yeni saç çıkar. Günde ortalama 100 adet saç dökülür. Yeni doğan bebekte ve hamilelikte görülen saç dökülmeleri kısmen olağan saç dökülmesi sayılabilir.

  6. #6
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    Genetik Hastalıklar ve Saç
    Diğer konularda belirtildiği gibi saç dökülmesinin genetik nedenlerini, genetik yatkınlık zemininde başka nedenlerin eklenmesiyle oluşan bir durum mu yoksa tamamen genetik dışı başka nedenlerle mi geliştiği konusu son derece önemlidir. Zira tamamen genetik nedenli bir saç dökülmesinin tedavisi farklı olacak, salgı sistemine bağlı bir nedenle oluşan saç dökülmesi tedavisi farklı olacaktır. Anemiye veya salgı sistemine bağlı bir hastalığa veya ağır geçirilmiş ateşli hastalığa bağlı saç dökülmesinin tedavi yaklaşımı ayrı ayrı olacaktır.
    Androgenetik Alopesi (erkeksi saç dökülmesi) cinsiyetten etkilenen Otosomal dominant bir durumdur. Erkekler hastalık genini sadece tek ebeveynlerinden de alsalar hastalığı gösterirler, ancak kadınlar androjen hormonları erkeklerden daha az olduğundan heterozigot durumunda hastalığı göstermezler. Kadınlar ancak homozigot olurlarsa (her iki ebeveynden de geni alırlarsa) hastalığı gösterirler.
    Genetik hastalık ve saç konusu üç ana bölüm halinde incelenebilir:
    Sadece saçları etkileyen genetik hastalıklar (bkz. Tablo1).
    Ön planda deri ile ilgili hastalıklar olan diş ve tırnak anormallikleri gösteren genetik hastalıklar (bkz. Tablo2).
    Genetik hastalıklarda gözlenen saç hastalıklar (bkz. Tablo3).
    Sonuç olarak genetik hastalıkların önemli bir kısmında saç bulgularına rastlanır, ayrıca da pek çok birincil saç hastalığında genetik faktörler etkilidir. Tanı konurken dermatoloji ve genetik uzmanlarının görüşünü almak gereklidir.
    Hastalık
    Kalıtım Şekli

    Androjenik Alopesi
    Cinsiyetten etkilenen otozomal dominant kalıtım

    Hipotrikoz Sendromu Otozomal resesif
    Erken Beyazlama Sendromu Otozomal dominant
    Psödopelad Otozomal dominant
    Gevşek anajen Sendromu Otozomal dominant, genetik heterojenite
    Yünsü saç Otozomal dominant
    Alopesi areata Otozomal dominant
    Ailevi Fokal Alopesi Otozomal dominant

    Tablo 1: Sadece Saç Bulgusu Olan Genetik Hastalıklar
    Hastalık
    Saç bulgusu Kalıtım Şekli

    İncontinentia Pigmenti
    Atrofik Patchy alopesi, mat, tel gibi kaba seyrek X'e bağlı dominant, erkeklerde lethal

    Dizkeratozis Congenita Seyrek ve ince, nadiren erken beyazlama X'e bağlı resesif
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/21870-saci-taniyalim.html#post41131
    Trichoodontoonychial disp. Ciddi hipotrikoz Otozomal resesif
    Hipohidrotik Ektodermal Displazi İnce, kuru, hipokromik, seyrek lopesi X'e bağlı resesif
    Hay-Wells Sendromu Seyrek alopesi Otozomal dominant
    Goltz Sendromu Seyrek ve kırılgan, lokalize alopesi X'e bağlı dominant, erkeklerde lethal
    Rapp.Hodgkin Ektodermal Seyrek ve ince saç, pili canalicüli Otozomal dominant

    Tablo 2: Dermatolojik bulguların ön planda olduğu sendromlarda saç bulguları ve kalıtım özellikleri
    Seyrek saç (sparse)
    Cockayne Sendromu, Homosistinüri

    Kıvrık (Kinky) Menkes Sendromu
    Cılız saç (fine) Rapp.Hodgkin Ektodermal Displazi Send.
    Açık renk (blonde) Prader Willi Sendromu, Fenilketonüri, Albinizm
    Kıvırcık (curly) Cardio-Facio-Cutaneus Sendromu
    İnce (thin) Hallerman Streiff Sendromu, Weawer Sendromu, Tricho- Rhino- Phalangeal Sendromu
    Tel gibi (wiry) EEC Sendromu
    Kırılgan (fragile) Mc Kusick tipi Metafizeal Displazi
    Yavaş uzama Oculodentodigital Sendrom
    Beyaz perçem Waardenburg S. Whiteforelock with malformations
    Erken Beyazlama Waardenburg Sendromu, Rothmund-Thomson Sendromu
    Kuru (dry) Oral-Facial-Digital Sendrom
    Düşük ense saç çizgisi Turner Sendromu, Penta X Sendromu, Klippel-Feil Squensi
    Alopesi Werner S. Johanson Blizzard S., Lenz-Majevsky Hyperostosis S., Dubowitz S., GAPO Sendromu
    Widow's peak Aarskorg Sendromu


    Tablo 3: Genetik Sendromlarda sık görülen saç bulguları

  7. #7
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    Gebelik ve Saç Dökülmesi
    Telojen Effluvium
    Ateşli hastalık, doğum, kronik sistemik hastalıklar, aşırı stresler, heparin vb ilaçların alınması sonucu ya da yeni doğan bebeklerde görülen hızlı gelişen saç kaybı bu isim altında incelenir. Ayrıca trioıd hormonunun azalması, ağır cerrahi operasyonlar, anestezi alınması ve aşırı diyetler sonucunda da bu tarz saç dökülmesi oluşur.
    Bazı araştırmalar ise saç siklusunun farklı fazlarında gelişen değişiklikler temelinde tanımlama yapmıştır.
    Erken anajen terk. Normal anajen faz 2.7 yıl sürer. Bu tip saç dökülmelerinde ise saç folikülleri bu süreyi doldurmadan telojen faza girer. İlaç alımında, yüksek ateş esnasında oluşan saç dökülmeleri bu tiptir.
    Gecikmiş anajen terk. Burada anajen faz uzun sürer. Normalde belli bir sayıda saç folikülü anajen fazdan telojen faza geçmesi gerekiyorken, bu işlem gerçekleşmez ve neden ortadan kalkınca normalden çok fazla saç kökü telojene geçer (Birikmiş anajen fazdaki saç folikülü nedeniyle) ve bir anda çok miktarda saç dökülür. Gebelik sonrası saç dökülmesi bu tiptir.
    Kısa anajen. Bazı vakalarda anajen faz kısa sürer bu da anajen/telojen oranını yükseltir. Bir anda dökülen saç sayısı artar.
    Erken telojen terk.
    Gecikmiş telojen terk. Mevsimsel saç dökülmesi bu yolla olmaktadır.
    Telojen effluvium daha sıklıkla kadınlarda görülür. Akut telojen effluvium 2-6 ay sürer ve tam iyileşir.
    Telojen effluvium ve gebelik
    Gebelik sonrası telojen effluvium fonksiyonel olarak gecikmiş anajen fazın en çarpıcı örneğidir. Yapılan çalışmalar gebeliğin son döneminde telojenin iyice azaldığını göstermiştir. Gebeliğin son döneminde anajen oranı %95'e kadar çıkabilir.
    Doğumdan sonra genellikle (2 ve 3 ay sonra) anajen saçlar telojen saça döner ve saç dökülmesi belirgin hale gelir. Normal saç dökülmesinden 2-3 kat daha fazla saç dökülür. Bu süre genellikle 2 veya 3 ay sonra başlar ancak 6 aya hatta 1 yıla kadar uzayabilir
    Telojen effluvium'a ilaçlar, kaza ile bulaşma sonucu alınan selenyum ve arsenik, biyotin yetmezliği, damardan beslenme ve aşırı çiğ yumurta akının alımı da sebep olabilir. Diyaliz hastalarında görülebilir.


    Androgenetik Alopesi
    Androgenetik alopesi erkeklik hormonu olan androgenler tarafından etkilenen, genetik olarak yatkın olan kişilerde genellikle puberte sonrası dönemde 20li 30lu yaşlarda ortaya çıkan ve öncelikle alın bölgesindeki saç çizgisinin çekilmesi ile sonrada tepe bölgesinin incelip açılmasıyla ortaya çıkan durumdur. Bir çok isim verilmesine rağmen en sık kullanılan isimler Androgenetik Alopesi, Male patern alopesi, olağan kellik gibi isimledir. Tüm kafayı kaplayabileceği gibi, büyük sıklıkla şakaklar ve ense bölgesini tutmaz. Bir hastalık olarak kabul edilmez onun yerine erkeklerin karakteristik yapısı olarak kabul edilir. Kadınlarda da Androgenetik Alopesi oluşabilir ancak oluşma şekli farklıdır.
    Ergenlik dönemi sonrası erkeklerin yaklaşık yarısı androgenetik alopesi ile karşılaşabilir. Androgenetik alopeside üç etken baş rol oynar:
    Yaşlanma
    Yaşlanan organizmanın dayanıklılığı azalır. Saç da bir organizma parçası olduğundan, geçen yıllar saçların da dayanıklılıgını azaltır. Genetik olarak yatkınlığı olan kişilerde geçen zaman içerisinde saç dökülmesi oranı artar.
    Hormonlar
    Kellik konusundaki araştırmalar 4000 yıl önce Mısırda başlamıştır. Androgenetik alopesinin ilk tıbbi tanımlamasını M.Ö. 4.yyda Aristo'nun yaptığı söylenmektedir. Filozof kellik ile cinsellik arasındaki ilişkiyi tarif etmiştir. Yıllar sonra bazı araştırmalar yine bu yönde çalışmışlar, kısırlaştırılan erkeklerin kelleşmediklerini tespit etmişler ve Abdülhamit'in döneminde araştırmalar yapmışlardır. Eski ve yeni tüm araştırmalr şunu ortaya koymuştur: Kelleşme ile erkeklik hormonu arasında bir ilişki vardır. Androgen hormonu erkeklik hormonudur. Bir androgen hormonu olan testeron Alfa-5 redüktaz isimli enzim tarafından dihidrotestosterona (DHT) dönüştürülür. DHT de saç kökleri üzerindeki reseptörlere baglanarak etkisini gösterir. Alfa-5 redüktaz enzim eksikliği olan erkeklerde saç dökülmesi oluşmaz. DHT genetik olarak yatkınlığı olan kişilerde anagen faz süresini kısaltır. Bu durum her saç yaşam döngüsünde anajen fazın daha da kısalmasına yol açar. Bu saçın maulaşabileceği maksimum saç uzunluğunun azalması ve saçların genel görünümünde anagen fazında olan saçların göreceli olarak azalması demektir.
    Katajen ve telojen faz (ara faz ve dinlenme fazı) saçın dökülmesi ile sonlanır. Bu fazlarda süre olarak değişiklik olmaz. Ancak anajen faz kısaldığında herhangi bir anda tüm saç kütlelerindeki oranlar göreceli olarak artmış olur. Bu da orantısal olarak daha fazla saçın dökülmesi demektir.
    Anajen fazda normalde iki tip saç üretilir: 1. Terminal(kalın ve renkli)saçlar 2. Vellus (ince ve renksiz) saçlar. Bilindiği gibi vellus saçlar daha çabuk dökülen saçlardır. Yine Androgenetik Alopesi kişilerde hormonların ve genlerin etkisiyle terminal saç köklerinde gittikçe hızlanan bir biçimde küçülme (minyatürizasyon) oluşur. Bunun sonucu terminal saçlar vellus saçlara benzemeye başlar. Minyatürize olmuş köklerde zayıf, ince ve renksiz (vellus) saçlar üremeye başlar. Küçülmeye devam eden kökler bir süre sonra mikroskopla incelendiğinde hücre kılıfının bir kalıntısı haline döndüğü görülür ve saç kökü böylelikle yok olur.
    Hem erkekler hem de kadınlar androjen hormonu taşırlar. Herkeste bu hormonlar olduğuna göre niçin herkesin saçının dökülmediği sorulabilir. Burada genetik taşıyıcılık olması yanında aşağıda belirtilen hususlar da önemlidir:
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/21870-saci-taniyalim.html#post41132
    Androgenetik Alopesi olanların saçındaki androjen reseptörlerinin sayısı fazladır. Hormon normal düzeyde olsa onu bağlayan reseptör çok olduğundan hormonun saç üzerine etkisi çok olmaktadır.
    Androgenetik Alopesili kişilerin reseptörleri daha hasastır.

    Androgenetik Alopesili vakalarının Alfa-5 redüktaz enzimi aktivitesi daha fazladır.
    Genler
    Sıklık
    Ergenlik dönemi sonrası beyaz erkeklerin %94.96sında alın bölgesindeki saç çizgisinde gerileme olduğu, yaklaşık %50sinde de alın ve tepe bölgesinde dmkülme olduğu belirtilmiştir.
    Erkeklerin %30u 25 yaşında, %40ı 40 yaşında, %50si 50 yaşında Androgenetik Alopesi belirtisi gösterir.
    Kadınların %20-30 kadarında da Androgenetik Alopesi görülür

  8. #8
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    Stres ve Saç Dökülmesi
    Deri hastalıkları ile stres ve ruhsal olaylar arsındaki ilişki öteden beri bilinir. Kişi psikolojik sıkıntılarını kişisel yada ailsel sorunlarını bir dermatolojik problem halinde yansıtabilmektedir. Ayrıca kendiliğinden oluşmuş bir deri problemi (saç dökülmesi) kişide vücut imajını zedeleyecek bireysel, psikolojik bozukluklara ve hatta psikososyal olumsuzluklara yol açabilmektedir. Kısaca anlatılmak istenirse, saç dökülmesi ve stres arasında iki çeşit ilişki söz konusudur:
    Birinci ilişki nörotik bir ruhsal yapının desteklediği görünürde organik bir neden olmaksızın, stresin körüklediği saç dökülmeleri oluşabilir.
    İkinci ilişki ise saç dökülmesi sonucu oluşan görünüme karşı kişinin geliştirdiği psikolojik reaksiyonlardır.
    Stres zemininde gelişen saç dökülmelerine ilişkin çeşitli önlemler çok eski tarihe dayanır. Tıp literatürü ani, ciddi stres sonucu ortaya çıkan dramatik saç kayıpları örnekleri ile doludur. Sevilen birinin ölümü, sevgiliden ayrılık, iş kaybı,? gibi akut, ciddi stres halleri çarpıcı, hızlı, şiddetli saç dökülmelerine yol açabilir ve bu duruma stresle tetiklenen telojen effluvium denir.
    Kronik, sinsi, yavaş gidişli saç dökülmelerinde, dış etkilerin yanında psikonevrozlar ve kronik anksiyete de etkilidir. Burada saç köklerinin anajen evreden telojen evreye prematür presipitasyonu yoluyla strese yanıt oluştuğu düşünülmektedir.
    Alopesi areata (Saç Kıran): Madeni para büyüklüğünde, yani 2-2,5 cm çapında dairesel ? oluşan saç dökülmesidir. Her iki cinste oluşabilir. Çoğu vaka kendiliğinden geçer. Bu hastalığın ortaya çıkışında psikososyal streslerinetkili olduğu gösterilmiştir. Özellikle çocuk hastalarda yapılan incelemeler saç dökülmesi öncesi dönemde çocukların negatif yaşam olaylarıyla karşı karşıya kaldıkları tespit edilmiştir.
    Psikolojik stres sonrası olan saç dökülmelerinin altında yatan esas olay psiko-nöroendokrin sistem ile immun sistem arasındaki karmaşık etkileşmedir. Yani immun sistem psikolojik olayların etkisiyle harekete geçer ve sonuçta saç dökülmesi meydana gelir.
    Stres ile saç dökülmesi arasındaki ikinci ilişki saç dökülmesinin yarattığı psikolojik sorunlar (stres)dır.
    Saçı dökülen insanlarda yapılan çeşitli psikolojik ölçümler benlik duygusu, vücut imajı, öz saygı, kendine güven gibi duyguları etkilediği ortaya çıkmıştır.
    Saç dökülmesi yaşayan kadın ve erkeklerde yapılan çalışmalarda erkeklerde saç kaybının artmasıyla depresyon, içe dönüklük, aşırı sinirlilik, özbenlik duygusunda azalma gibi olumsuz sonuçlar çıkarken, kadınların da günlük yaşamlarını negatif etkilediği ve sosyal problemler yaşadıkları görülmüştür. Erkeklerin aktif olarak bu durumla başa çıkabildikleri ancak kadınlarda saça cinsel kimlik, seksüalite, çekicilik gibi kültürel ve kişisel özel anlamlar verildiğinden başa çıkmaları daha zor olmaktadır. Bu tip kişiler toplum içersinde daha gergin, utangaç davranmakta, boyunlarını daha dik tutmakta (boyun ağrısına yol açan), sık sık saçını yıkamak, kurutmak gibi yöntemlere başvurmaktadırlar. Sonuç olarak stresli, gergin, psikolojik problemleri olan bireyler olmaktadırlar. Tedavi konseptinde bu durum dikkate alınmalıdır. Tedavide bilgilendirme, empatik dinleme ve davranışları iyileştirme gibi psikosoyal destek gerekirse ilaç tedavisi uygulanabilir.


    Kozmetik Uygulamaların Ortaya Çıkardığı Saç Problemleri
    Uzun yıllardır temel amaç olarak saçı düzenli tutmak ve görünümünü güzelleştirmek için değişik yöntemler uygulanagelmektedir. Bunlar kimyasal maddeler, kozmetik ürünler vs. dir. Ancak bu maddeler ve yöntemler saç ve saçlı deri için fiziksel bir travma nedeni olur ve bazen istenilmeyen yada kalıcı olabilen değişikliğe yol açar. Uygulamaların yalnış yapılması, kimyasal maddelerin içindeki etken maddeler ve uygulama yapılan saçın kalitesi bu olumsuz değişmelere katkıda bulunur.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/21870-saci-taniyalim.html#post41133
    Yapılan kozmetik uygulamalar:
    Saçı temizlemek için kullanılan şampuanlar. Piyasada var olan bir çok şampuan türü farklı şekillerde formüle edilir ve ticari olarak normal, kuru, yağlı, harap olmuş saçlar ve boyalı saçlar için formüle edilmiş olarak satılırlar. Yağlı saçlar için kullanılan şampuanlar eğer günlük olarak kullanılırsa saçta kurumaya yol açarlar. Yine şampuanlar içindeki maddelere karşı irriten veya allerjik dermatitlerin gelişmesi mümkündür.
    Saç Boyaları: Tedrici renklendirme yapan saç boyalarının kontak dermatit yapma özelliği azdır ancak sert, kırılgan, cansız saça neden olduklarından zararlı olabilirler. Ayrıca saçta kalan metal artıkları kalıcı boya ve perma solüsyonunun uygulamasını zorlaştırır. Böyle bir uygulamada yapılırsa saçın kırılmasına neden olur.
    Yarı kalıcı boyaların saç şaftında oluşturdukları hasar azdır ancak içerdikleri boya nedeniyle kontak allerjik dermatit yapabilirler.
    Kalıcı boya uygulamalrı iki türlü olabilir. Daha koyu bir renk isteniyorsa tek bir işlem yapılır. Ancak daha açık renge boyama isteniyorsa iki aşamalı bir süreç yaşanır. Önce mevcut saçın soldurulması gereklidir. Soldurma işlemi için hidrojen peroksit yada amonyak kullanılır. Bu esnada saç kırılgan, kırışmaya müsait ve cansız bir görünüm alır. Saç şaftına oldukça zarar veren bu işlem sonucunda saç gövdesinden %?.3 oranında ağırlık kaybı olur ve böylece saç zayıflar ve kırılabilir hale gelir.
    Saçı şekillendirmek için, saçın taranması, fırçalanması, jel, sprey, köpük sürülmesi gibi işlemler yapılmaktadır. Saçın arka bölgeye sıkı bir şekilde toplanması yada kıvırarak saçın düzleştirme çabası ile sıkça taranması travmatik alopesi denen bir durumu ortaya çıkarabilir.
    Yuvarlak fırça alopesisi bu tür fırçaların sık ver sert biçimde uygulanması ile ortaya çıkar. Burada mevcut bir anomali sonucu zaten kırılgan olan bir saçta kuvvetlı fırçalamalar saça zarar vererek fırça alopesisini oluştururlar.
    Masaj alopesisi: Saçlı deriye ilaçların masaj yoluyla uygulanması sonucu oluşur.
    Saçı şekillendiren sprey, jel, parlatıcı gibi maddelerin aşırı kullanımı saç şaftında şişliklere yol açan ve boncuk saç diye tanımlanan bır durum yaratabilir.
    Travmayla birleşince kuru, cansız ve kırılmaya müsait saçlar oluşabilmektedir. Burada özellikle polyvinylpyrrolidone, vinil asetat ve sertleştirici polymerler suçlanmaktadırlar.
    Tedavisi:
    Uygun bir şampuan önerilir. Kimyasal işleme tabi olmuş saç kuru, statik elektriklenmeye daha müsaittir. Sağlıklı, düzgün görünen bir saçta nem, nemi tutan ve saçın temel yapısını oluşturan protein en üst düzeydedir be bu özellik saçın mekanik travmaya karşı koymasını sağlar. Bu tarz kimyasal travmaya uğramış saçlarda dimethicone içeren şampuanlar kullanılmalıdır.
    Fizik yada kimyasal zarar görmüş saç süratle bu etkilerden uzaklaştırılmalı, kalıcı perma, fırçalama, tarama gibi işlemler en aza indirilmelidir. Sıkı saç tokaları ve bantları kullanılmamalı. Bigudi ve benzer şeylerle yatmamalı, saçlar taranırken künt uçlu ve çok sert olmayan fırçalar kullanılmamalıdır. Saçlar mümkün olduğunca kısa ve düz tutulmalıdır.

  9. #9
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    İlaçlara Bağlı Saç Dökülmeleri
    Pek çok ilaç saç büyümesi üzerine baskılayıcı tarzda etki yapabilir. Saç folikülleri yüksek oranda kan alan bölgelerdir. Vücuda giren herhangi bir ilaç kan yoluyla saç köküne gelir. Eğer ilaç uzun süre alınır ve yoğun bir biçimde saç köküne gelirse tüm saçlar dökülebilir(diffuz alopesi).
    Kanser ilaçları,
    Yanlışlıkla yada intihar amacıyla alınan talyum,
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/21870-saci-taniyalim.html#post41134
    A vitamini fazla alınımı,
    Sentetik ağızdan alınan retinoidler,
    Heparin,
    Flucunazole,
    Doğum kontrol hapları
    en sık saç dökülmesi yapan ilaçlardır.
    Androjenler Danozol
    Antifungaller Flukonazol, ıtrakonazol
    Antihipertansifler ACE inhibitörleri, potasyum tiosiyanad
    Antiinflamatuarlar Proksikam, tenoksikam, ibuprofen, naproksen
    Antikoagülanlar Kumarin, heparin, heparinoidler
    Antikolesterolemikler Klobifrat, gemfibrozil
    Antikonvülzanlar Dilantin, karbamezapin, valporik asit, trimetadion
    Antineoplazikler Altretamin, amsakrin, bleomisin, karboplatin, siklofosfamid, sisplatin, sitoksan,sitarabin, daktinomisin, daunorubisin, dakarbazin, doksetaksel, etoposid, gemsitabin, gahapentin, ...

    Antitrioid ajanlar Tiourasil, karbimazol, tiosiyanat, iodin
    Antülserler Simetidin, ranitidin, famodin, omeprazol
    Antiviraller Lamivudin, zidovudin
    ß-blokerler Propranolol, atenolol, metapronol, lımolol,
    Psikotroplar Amfetamin, antidepresanlar, diksirazin, lityum, tranilsiprimin, flurobutirofenon
    Retinoidler İzotretionin, etretinat, asitretin
    Diğer Talyum, bizmut, boratlar, bromokriptin, gentamisin, kolşisin, levo dopa, minoksidil, iv immünglobulin, oral kontraseptifler, ...


    Tablo 1: Diffüz alopesi yapan ilaçlar

    İlaçlara bağlı saç dökülmeleri genellikle geri dönüşümlüdür.

  10. #10
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: Saçi Taniyalim

    Biyopsi
    Lokal aneztezi altında yapılır. Bazı kellik türlerinde bu yöntem son derece yararlıdır. Alopesi Areatada histolojik değişiklikler çok önce başlar ve tedavide alınan cevabın izlenmesinde bu yöntemler mümkün olur.
    Saç Çekme(hair pull)
    Bu tekniğin amacı saç kaybı miktarını değerlendirmektir. Tanı yönünden telojen ve anajen effluviumlarda ve saç şaftı bozukluklarında ve lokal alopesilerde önemlidir.
    Saç Koparma (hair pluck-tikogram)
    Kıl kökünün geçirdiği değişiklikleri inceleme açısından önemlidir.
    Saç Büyümesinin Ölçülmesi
    Fototrikogram
    Klinik değerlendirmede androjenik alopesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Telojen saç yüzdesinin %?0 den fazla olması ilerki aylarda saç kaybının artacağının bir göstergesidir. Ayrıca kıl densitesinin 180-200 kıl/cm2 den az olması erken saç kaybına işaret eder. Alopesisinin tedavisi için tasarlanmış tedavinin etkinliğinde objektif bir yaklaiım sağlar. Mevsimsel döngülerin izlenmesi bu yöntemle mümkündür. Bu yöntem deriden sabit uzaklıkta bir kamera, milimetrik dereceli superempose cam çerçeve, 0.5 cm2 lik inceleme alanı. Bu yöntemle yetişkin normal erkekte tepe bölgesinde şu sonuçlar elde edilir:
    Yoğunluk (cm2 de 204 saç)
    Telojen oranı (%17.8)
    Büyüme hızı (günde 0.35 mm)
    Ortalama anajen çapı (76 mikron)
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/21870-saci-taniyalim.html#post41135
    40 mikrondan küçük saç (ince saç) oranı (% 9.2)

    Polarize ışık ile inceleme
    Mikroskop altında saçın incelenmesidir. Burada saç yapısındaki bozukluklar görülebülür. Basit yöntemdir ancak saç kökü hakkında direkt bilgi verir.

Benzer Konular

  1. 3. ünite bölgemizi taniyalim özet
    By Mustafa Uyar in forum Sosyal Bilgiler Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.Şubat.2015, 20:31
  2. Canlilar Dünyasini Gezelim, Taniyalim-167 Soru-yanitlar
    By Mustafa Uyar in forum Fen ve Teknoloji Dersi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 07.Mayıs.2009, 13:55
  3. FEN-MADDE VE DEĞİŞİM | MADDEYİ TANIYALIM | test
    By Beyza in forum 4. Sınıf Etkinlikler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 08.Temmuz.2008, 00:31
  4. canlilarin Dünyasini Gezelim-taniyalim** -1-
    By Mustafa Uyar in forum Fen ve Teknoloji Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.Nisan.2007, 21:21
  5. CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM, TANIYALIM-BİTKİLERİ SINIFLANDIRALIM-pps
    By Mustafa Uyar in forum Fen ve Teknoloji Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.Nisan.2007, 21:20

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.