Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


5 sonuçtan 1 ile 5 arası
  1. #1
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart YERİN YAPISINDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR,yerin yapısı nedir

    ERİN YAPISINDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR
    Dünyanın yapısı ile ilgili olarak gerçek bilimsel çalışmalar, 19.yüzyıldan itibaren başlamıştır
    Dünyanın oluşumu ile ilgili olarak kabul gören teorilerin başında, "Kıtaların Kayması ve Okyanusların Oluşumu" teorisi gelmektedir.
    Dünyanın yapısı ile ilgili olarak gerçek bilimsel çalışmalar, 19.yüzyıldan itibaren başlamıştır
    Dünyanın oluşumu ile ilgili olarak kabul gören teorilerin başında, "Kıtaların Kayması ve Okyanusların Oluşumu" teorisi gelmektedir.
    Wegener'in "Levha Tektonigi" adını verdiği teorisi özetle şu şekildedir:
    Dünyamızın yaşı yaklaşık 4,5 milyar, yıl olarak tahmin ediliyor. Bu toplam sürenin yaklaşık 3,9 milyar yılı İlkel zaman ya da Birinci zaman öncesi (Prekambrien) olarak kabul ediliyor
    Bu çok uzun bir süreyi kapsayan devrede, Dünyamız bir gaz kütlesi iken, soğuyup katılaşıyor ve üzerinde atmosfer oluşuyor. Dünyanın tamamı üzeri sularla kaplanıyor.
    2 milyar yıl önce, Okyanusun tabanından magma çıkarak ilk kara parça­sı oluşmaya başlıyor
    Birinci zaman boyunca Dünya kıtası ortasından büyük bir kırık hat ile ayrılıyor ve İkinci Zamanın (Mezozoik) başlarında yani 200 milyon yıl öncesin­de, iki kıta oluşuyor
    Daha sonraki dönemlerde de, bu iki kara parçası parçalanıyor.
    Bugünkü Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya kıtaları, Gondwana'dan ise Güney Amerika, Afrika, Antarktika, Hindistan, Madagaskar ve Avustralya kıtaları kara parçaları meydana gelmiş bulunuyor.
    Wegener; bu teoriyi, bütün kıtaların üzerinde, geçmiş devirlere ait bitki ve hayvan fosillerindeki benzerlikleri ortaya koyarak ispatlamaya çalışmıştır.
    Yapılan jeolojik araştırmalar, ayrılma ve sıkıştırmaların, yılda ortalama 2,5 cm. kadar olduğunu ortaya çıkarmıştır
    Son coğrafi delillere göre her birkaç milyon yılda bir bütün kıtalar birleşerek tek bir kara parçası oluşturmakta, sonra yılda 1 cm olmak üzere yine birbirlerinden ayrılmaktadırlar.
    1. LEVHA HAREKETLERİ

    A. YERİN YAPISI
    Dünyanın yüzeyi dev boyutlu bir yapboz gibidir (şekil 2 deki gibi). Birbirine geçen ve birbirini tamamlayan parçalardan oluşur. Bu parçalara levha denir.
    Levhalar yavaş fakat sürekli hareket halindedir.




    Bu hareketlilik sonucunda, levha sınırlarında, uzun zaman dilimleri ile baktığımızda yeni okyanuslar, yeni kıtalar, sıradağlar ve oluşur.
    ve volkanik aktivitelerin nedeni bu hareketliliktir.




    Yerküre’nin üst katmanları, bir bütün halinde olmayıp, sürekli hareket halinde olan levhalardan oluşuyor. Manto’daki ısı akımlarının neden olduğu bu hareketler sırasında levhalar birbirinden uzaklaşır, birbirlerine çarpar veya birbirlerini sıyırırlar.

    Bu hareketlilik sonucunda, levha sınırlarında, uzun zaman dilimleri ile baktığımızda
    yeni okyanuslar
    yeni kıtalar
    sıradağlar
    ve oluşur.

    ve volkanik aktivitelerin nedeni de tüm bu hareketliliktir ve levha sınırlarında oluşmalarına şaşmamak gerekir

    Levhaların birbirleriyle etkileşimleri bakımından levha hareketlerini 3 ana başlıkta toplayabiliriz.
    Uzaklaşma-ayrılma
    Yakınlaşma-çarpışma
    Yanal yer değiştirme-sıyırma

    Bu hareket türleri, aynı zamanda bu sınırlarda oluşan in ve volkanik faaliyetlerin niteliklerini belirler.
    Levha hareketlerinin en önemli sebebi magma içindeki ısıdan kaynaklanan konveksiyon hareketleridir


    Uzaklaşan-Ayrılan Levhalar (Divergent Plates) Birbirinden uzaklaşan levhalar, aralarına astenosferden gelen eriyik kayaçların sızdığı yarıklar oluşturur. Bu eriyik yüzeye çıktıkça katılaşır ve yerkabuğuna eklenir. Astenosfer’den gelen eriyik kuvvet uygulamaya ve böylece levhalar birbirinden ayrılmaya devam eder

    Bu tür ayrılmalar, Astenosfer’den gelen eriyiğin katılaşarak Litosfer’e dönüşmesine ve levhaların büyümesine neden olur.
    Uzaklaşan levhalar arasında Litosfer çok ince olduğu için, buralarda büyük e yol açacak enerji birikimleri olmaz. Buradaki in odakları çoğu zaman yüzeye yakındır

    Levhaların birbirine yaklaşması ve çarpışması ise üç değişik şekilde olabilir;
    Okyanusal ve kıtasal levha karşılaşmalarında, daha yoğun olan okyanusal levha, kıtasal levhanın altına dalar

    İki okyanusal levhanın karşılaşmasında da, yine bir levha diğerinin altına dalar. Yüzeye çıkan magma okyanus tabanında oluşturmaya başlar. Eğer bu aktivite devam ederse, yanardağ okyanus yüzeyini aşabilecek yüksekliğe erişir ve adalar oluşur. Filipinler’deki birçok volkanik ada bu şekilde oluşmuştur.

    İki kıtasal levhanın karşılaşmasında ise, genellikle levhalardan hiçbiri diğerinin altına dalmaz. Levhaların arada sıkışan bölümleri yeni dağlar oluşturur. Himalayalar’ın halen süren oluşumu buna iyi bir örnektir.

    Yanal Yer Değiştirme-Sıyırma (Lateral Slipping); İki levhanın birbirini sıyırarak yer değiştirmesi sırasında Litosfer’de artma veya azalma olmaz. İki levha arasındaki sürtünme çok fazla olduğu için harekete belli bir süre direnç gösterirler. Bu bölgede artan gerilim periyodik büyük ile çözülür

    Bu tip levha hareketlerinde oluşan in odakları çoğunlukla yüzeye yakın veya orta derinliktedir. Sürtünme ve kırılma uzunca bir hat boyunca oluşabileceği için büyük meydana gelebilir.

    2. DAĞLARIN VE OKYANUSLARIN OLUŞUMU
    Levha hareketlerinden biri olan uzaklaşma sonucunda oluşan çukurların suyla dolmasıyla okyanuslar, yaklaşma sonucunda levhaların çarpışması ve üst üste yığılmasıyla dağlar oluşur.
    B. YERİNİN YAPISI İLE İLGİLİ SORUNLAR
    Yerin yapısı ile ilgili sorunların başında kuşkusuz ve gelir. ve yanardağ püskürmelerinin neden olduğu ler, her ne kadar deniz dalgalarının aniden yükselmesi ve kıyıları su altına alması gibi yorumlansa da, nedeni yerin yapısından kaynaklanır.
    Yine ve kaya düşmeleri de yerin yapısı ile ilgili sorunlardır.
    Yerin yapısı ile ilgili sorunlar, doğrudan çevre sorunları gibi gözükmeyebilir. Ancak bu sorunların ortaya koyduğu felaketler, insanoğlunun doğa üzerinde yaptığı olumsuz etkilerden kaynaklanır.
    DEPREMLER
    1. DEPREMLER

    Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/58500-yerin-yapisindan-kaynaklanan-sorunlar-yerin-yapisi-nedir.html#post119526

    Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapıların da hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.

    Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapıların da hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.

    Her deprem farklı özellik göstermektedir. Bu nedenle depremin yeri, zamanı ve büyüklüğü hakkında tahminde bulunmak söz konusu değildir.
    , levhaların
    Birbirlerine sürtünmeleri
    Birbirlerini sıkıştırmaları
    Birbirlerinin üstüne çıkmaları ya da
    Birbirlerinin altına dalmaları ile oluşur

    Öncü Deprem: Ana depremden önce meydana gelen küçük sarsıntılardır.
    Artçı Deprem: Ana depremden sonra meydana gelen ve ana şokun büyüklüğünü geçmeyen dir. Belli bir süresi yoktur.

    Depremde Büyüklük Ve Şiddeti
    i büyüklüğü (magnitude) ve şiddeti (intensity) genellikle birbirine karıştırılan iki kavramdır.
    Büyüklük, deprem sırasında boşalan enerji ile ilişkili bir değerdir ve aletsel olarak ölçülür.
    Şiddet ise deprem bölgesindeki hasara göre belirlenen göreceli bir değerdir

  2. #2
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: YERİN YAPISINDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR,yerin yapısı nedir


  3. #3
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: YERİN YAPISINDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR,yerin yapısı nedir

    Faylar
    Deprem olduğunda yeryüzünde, bazen gözle görülebilen, kilometrelerce uzanabilen ve FAY adı verilen arazi kırıkları oluşabilir.
    Bu kırıklar bazen yeryüzünde gözlenemez, yüzey tabakaları ile gizlenmiş olabilir

    Fay Çeşitleri
    Normal faylanma
    Ters faylanma
    Doğrultulu atımlı faylar
    Çöküntü (graben - iki normal faylanma arasındaki bloğun çökmesi sonucu oluşur)
    Yükselti (horst - iki normal faylanma arasında yüksekte kalan bloğa denir)




    Normal faylanma









    Ters faylanma








    Doğrultulu Atımlı Faylar








    Yükselti








    Çöküntü

    Depremin odak noktası denizin dibinde olduğu zaman denilen dev dalgalar meydana gelir. Bu dev dalgalar kıyıya eriştiğinde büyük su baskınlarına yol açar.
    ler okyanusları aşarak binlerce kilometre uzaklıktaki yerlerde bile hasar oluşturabilirler.




    Depremin İnsan Hayatındaki Olumsuz Etkileri
    1 – Hissedilemez.
    2 – Yalnızca çok az sayıda kimse tarafından
    ve binaların üst katlarında hissedilir.
    3 – Asılı nesneler sallanır.
    4 – Pencereler ve diğer nesneler titrer

    5 – Sıvılar dökülür, nesneler devrilir.
    6 – Ayakta durmak güçleşir, binalar hasar görür.
    7 – Genel panik yaşanır, yerde çatlaklar oluşur.
    8 – Demir yollarında bükülmeler oluşur, yeraltı
    boruları kopar.
    9 – Hemen hemen her yerde hasar görülür, geniş
    alanlarda kayma ve hareketlenmeler olur.




    Deprem Öncesi Alınacak Önlemler
    Yerleşim bölgelerini titizlikle belirlemeliyiz. Kaygan ve ovalık bölgeleri iskana açmamalıyız. Evimizi gevşek toprağa sahip meyilli yerlere yapmamalıyız.
    2) Yapıları deprem etkilerine karşı dayanıklı yapmalıyız. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun, sağlam olarak)
    3) İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır
    4) Dik yarların yakınına, dik boğaz ve
    vadilerin içine bina yapılmamalıdır.
    5) Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.
    6) Mevcut binaların dayanıklılıklarını arttırmalıyız.
    7) Sigorta sistemine dahil olmalıyız.
    8) Bu önlemlerin yanı sıra, günlük kullandığımız eşyalarımızın ev içerisine yerleştirilmesinde gerekli önlemleri almalıyız.
    Bazı gerekli önlemler;

    - Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemelerin kayarak düşmesini önlemek için plastik tutucu malzeme kullanmalıyız.
    Soba ve diğer ısıtıcıları sağlam malzemelerle duvara veya yere tespit etmeliyiz.
    Dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyaları birbirine ve duvara tespit etmeliyiz

    Duvar bölmeleri ve panoları zikzakdüzende yerleştirip, yere tespit etmeliyiz.
    Tavan ve duvara asılan avize, klima vb.cihazları bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde tespit etmeliyiz.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/58500-yerin-yapisindan-kaynaklanan-sorunlar-yerin-yapisi-nedir.html#post119528
    Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirmeliyiz.
    - Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeleri düşmeyecek bir konumda sabitlemeli ve kırılmayacak bir şekilde depolamalıyız. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler koymalıyız.

  4. #4
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: YERİN YAPISINDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR,yerin yapısı nedir



    Türkiye Ve Deprem
    Yerküre üzerinde oluşan in büyüklüğü ve neden oldukları zararlar göz önüne alındığında iki ana deprem kuşağı en çok ilgi çeken bölgelerdir. Bunlardan biri Büyük Okyanusu çevreleyen ve özellikle Japonya üzerinde etkili olan Pasifik Deprem Kuşağı, diğeri ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz-Himalaya deprem kuşağıdır.




    Türkiye’nin bulunduğu bölgede büyük levhalar arasında küçük birçok levhanın olması, Türkiye’nin büyük bir bölümünün deprem kuşağı içinde yer almasına neden olur.Türkiye, üç büyük levhanın etkisi altındadır. Avrasya, Afrika ve Arap Levhaları.
    Anadolu’nun büyük bir kısmının yer aldığı Anadolu levhası, Avrasya levhasının küçük bir bölümüdür.


    B. YERİNİN YAPISI İLE İLGİLİ SORUNLAR
    2. YANARDAĞLA*R
    Yanardağ adını duymuşsunuzdur. Kitaplarda, dergilerde, gazetelerde ya da televizyonlarda ın püskürdüğünü, lavların insanları öldürdüğünü görmüş ya da duymuş olabilirsiniz. nasıl püskürüyor ya da gerçekten insanları öldürüyor mu? Niçin püskürüyor?
    YANARDAĞLAR



    Yanardağların Oluşumu
    Yanardağlar , yeraltındaki ergimiş kayaçların ve gazların yani magmanın yer kabuğundaki açıklıklardan püskürmesi sonucu dışarıya çıkan maddenin yığılmasıyla ortaya çıkan yükseltilerdir.



    Yanardağlar genellikle levha sınırı denilen yerlerde veya çevresinde oluşur. Bu levha sınırları, dünyayı parçalara bölen levhaların birbirleriyle olan sınırlarıdır.


    Levhalar, çok yavaş ama sürekli bir şekilde birbirlerine ya yaklaşarak ya da uzaklaşarak hareket ederler.
    İşte birbirleriyle uzaklaşan levhaların hareketleri de ı oluşturabilmektedir.

    Yanardağlar ın oluşumunda magma da etkindir.
    Magma, ergimiş haldeki mineraller ve bazı mineral kristallerinden oluşan lapa benzeri yoğun bir sıvıdır.
    Magmayla beraber gazlarda bulunmaktadır

    Yanardağların Oluşum Şekilleri
    Yayılma Sırtları
    Levha birbirinden ayrıldıklarında astenosfer üzerindeki basınç azalır. Bunun sonucunda, levha sınırının altında bulunan katı durumdaki minareler tanecikleri ergiyerek magmaya dönüşür.

    Yayılma Sırtları
    Yükselmeye başlayan yeni magmanın çoğu levha kenarlarında katılaşıp kalır, yüzeye ulaşan bölümü ise okyanus tabanında oluşturur


    “Plastik” Kayalar
    Bilim adamları, astenosferi genellikle “plastik” olarak tanımlarlar. Bunun nedeni, astenosferin büyük bir bölümün yumuşsak olmasına karşın, sıvıdan çok küçük miktarlarda magma bulunan katı mineral taneciklerinden oluştuğunun düşünülmesi.

    Dalma-Batma Bölgesi ı
    , iki levhanın çarpışması sonucu birinin diğeri altına daldığı levha sınırlarında oluşur. Dalan levha, 100-200 km derinlikte bulunan ve dalma-batma bölgesi adı verilen bölgede ergimeye başlar ve magmaya dönüşür. Bu magma, levhanın üzerinde biriken tortullar ve ergimiş durumdaki okyanusal litosferden oluşur.

    Magma
    Magma, ergimiş durumdaki değişik mineraller ve bazı mineral kristallerinde oluşan lapa benzeri, yoğun bir sıvıdır.
    Kıvamı, su ve buz kristalleri içeren yarı erimiş durumdaki kar gibidir.

    Sıcak Noktalar Birçok yanardağın oluşumunun levha sınırlarındaki hareketle bağlantılı olmasına karşın bazıları bu sınırlara uzak yerlerde ortaya çıkabilir. Bu ın ”sıcak noktalar” olarak adlandırılan olağanüstü sıcak bölgelerin varlığı sonucunda oluştukları düşünülüyor.

    YANARDAĞ PÜSKÜRMELERİ
    Magmanın yerkabuğundan yükselerek yüzeye çıkmasına yanardağ püskürmesi adı verilir.
    Yanardağ bir kez oluştuktan sonra yeraltından magma geldiği sürece püskürmeler devam eder.

    Magma Yükselişi
    Astenosferdeki magma, ancak yeterince büyük bir “kabarcık” oluşturacak biçimde biriktiği zaman litosfere doğru yükselir. Magmanın yükselmesine yol açan süreç, bozuk bir musluktan suyun damlamasına(ancak ters yönde) benzer

    Yanardağın Altı
    Yanardağ ağızları yuvarlak ya da ince uzun biçimde olabilir. Bazı ağızlar, krater adı verilen derin çukurların içinde bulunur. Bir püskürme sırasında, magma, biriktiği magma odasından yüzeye çıkan bacalar-dan birinden geçerek, yanardağın tepesin-deki ağıza ulaşır ve buradan dışarı fışkırır

    Lav
    Püskürme sırasında yüzeye çıkan magma lav adını alır. Yanardağın yamaçlarından, lavdan oluşan bir nehir gibi akan lav akıntısının zaman soğuyup katılaşmasıyla volkanik kayalar oluşur

    Çeşitli türlerde lav bulunmakla birlikte, bunların tümü nerdeyse diğer mineral elementlerinin yanı sıra bir silisyum ve oksijen karışımı olan silisyum dioksit (SiO2) içerir. Lavın yoğunluğu, içindeki silisyum dioksit oranına göre değişir.

    Lav Akıntıları, Bloklar Ve Bombalar Püsküren bir yanardağdan akan lavlar, yolları yakıp yıkmasın karşın, çok ender olarak ölüm veya yaralanmalara yol açar. Bunun nedeni, lav akıntısının yavaş ilerlemesi ve insanların ondan kaçma olağanı bulabilmeleridir.

    *Pahoehoe lav akıntıları Pahoehoe lav akıntılarının yüzeyi genellikle düz ya da hafif kırışık olur. Bu tür akıntıların koyu kıvamı değildir yani akışkandır. Lav soğumaya başladığında yüzeyinde düzgün kabuk oluşur.

    Yanardağlar lav akıntıları
    Yanardağlar lav akıntılarında pürüzlü ve çatlaklı bir yüzeyi vardır. Bu akıntılar, daha yoğun lavdan oluşur ve pahoehoe lava kıyasla daha yavaş akar. Lav akarken, yüzeyi iri parçalar biçiminde kırılır ve içindeki gazlar açığa çıkar.




    Yanardağlar, Bu Maddeleri Nasıl Püskürürler?
    Magma, liyosferden yukarı çıkarken bir magma odası oluşturur. Bu oda, sürekli genişleyen bir yapı gösterir. Magma odasına biriken magma baca denilen çatlaklardan yeryüzüne ulaşır.


    Magmanın yeryüzüyle kesiştiği yerde yani ağızda püskürme başlar. Bazı şiddetli ın püskürmesine neden olabilmektedir. Fakat bu olaya çok az rastlanılmaktadır

    Püskürme ve Yanardağ Tipleri
    Yanardağın püskürmeleri, lavın çıkış biçimine göre sınıflandırılır. Bu da lavın yoğunluğuna ve lavın içerdiği gazların ne kadar kolaylıkla kurtulabilmelerine bağlıdır.

    Yoğun olmayan lavdan kolayca kurtulabilen gazlar, yoğun lavdan ancak büyük patlamalarla kurtulabilirler.
    Magma, basıncın azalması sonucu gazozun içinde hava kabarcıklarının oluşması gibi volkanik gazlar magmanın içinde küçük kabarcıklar oluşturur

    Yanardağ Tipleri
    a)Hawai tipi:
    Bu püskürme tipi hafif şiddettedir. Bunun nedeni lavın akışkan olup gazın çabuk kurtulmasıdır. Hawai tipi ın krateri çok büyüktür.

    b)Stromboli Tipi:
    Bu tip İtalya’nın kıyılarında görülmektedir. Patlamaları çok şiddetli değil fakat ard arda püskürürler.
    Lavı çok yoğun olmayıp Hawai tipi püskürmelerden daha yoğundur.

    Bu tipte gazlar daha da sıkışıktır.
    Lavlar çabuk katılaştığından yanardağ ağzının çevresinde birikirler. Bu tip ın tepe kısımları kesilmiş gibi gözükür.


    c)Volkan (Volkanu) Tipi:
    Bu tip ismini bir İtalyan adası olan Volkanu’dan almışlardır. Sicilya’nın kıyısında sıralar halinde bulunan bu tiptendir.

    Patlamaları çok kuvvetli ve gürültülüdür. Çünkü lavları yoğun olduğu için gazları sıkışıktır.
    Patlamalarda iri kayalar ve volkanik küller de yoğun bir şekilde açığa çıkar. Lavlar çok yükseğe fırlar

    d)Pele Tipi:
    Bu tip, Martinik Adasında bulunan Pele yanardağından ismini almıştır. Bu tip ın püskürmesi diğerlerinden çok farklıdır

    Lav kratere ulaştığında katılaşır ve krateri kapatır. Basınç kuvvetlendiğinde yanardağ çok büyük bir şiddetle patlar ve kraterin üstü tamamen havaya uçar. Büyük miktarda volkanik kül gökyüzünü kaplar
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/58500-yerin-yapisindan-kaynaklanan-sorunlar-yerin-yapisi-nedir.html#post119529


  5. #5
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Yanıt: YERİN YAPISINDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR,yerin yapısı nedir

    Yanardağların Oluştuğu Yerler
    Asırlardır patlamayan, aktif olmayan a sönmüş denilmektedir. (Süphan, Nemrut, Erciyes)
    Etkin halen aktif olan dır (Etna, Kilauea, Mauna Lao)

    Yeryüzünde :
    * Büyük Okyanus çevresi veya pasifik ateş çemberi,
    * Atlas Okyanusu'nun orta kesimi ve Atlantik sırtı (Burada denizin altında yoğundur),
    * Akdeniz ve çevresinde,
    * Bazı kıtaların orta kesimlerinde
    aktif bulunmaktadır



    B. YERİNİN YAPISI İLE İLGİLİ SORUNLAR
    3. TSUNAMİ
    Deniz, okyanus tabanı ya da denize yakın bir yerde meydana gelen tektonik olaylarla ilişkili olarak ortaya çıkan bir dizi yıkıcı dalgaya adı verilmektedir.

    Bu tip dalgalar zaman zaman şiddetli fırtınalar ile gelgit olaylarının neden olduğu etkili dalgalarla karıştırılmaktadır. Halbuki, lerin oluşumları ve gelişmeleri tamamen farklıdır.
    Güneş'in çekim kuvvetlerinin değişimi ile açığa çıkan enerji gel-git dalgalarını ve salınımlarını oluşturmaktadır.

    Tsunamiler ise, enerjilerini; litosferdeki düşey yönlü hareketlerden, deniz altındaki büyük ölçekli kayma, çökme ve oturmalardan, odak noktalan deniz ya da okyanus tabanında bulunan den ve deniz altı volkanizmalardan almaktadır

    Bu tektonik hareketler sonucu açığa çıkan olağanüstü boyuttaki enerji su ortamına geçerek, okyanuslardaki bu dev dalgaların oluşmasına neden olmaktadır. Bunun için bu dalgalara sismik deniz dalgaları da denmektedir.

    Dalgalar sığ sulara ulaştığı zaman, sürtünme nedeniyle hızını kaybederken, arkadan hızla gelen su kütlesi kıyıda dev dalgalara neden olabilmektedir. Bunlar özellikle dik yamaçlı kıyılarda, körfez ve koylarda, 30-50 metreye tırmanarak, önüne çıkan herşeyi yok edebilmektedir



    Tsunamiler önce tek bir dalga olarak ortaya çıkmakta, kısa bir süre sonra üç ya da beş dalgaya dönüşerek büyük bir hızla çevreye yayılmaktadır. Bunun için deprem sonrasında kıyıda görülen hafif dalgalar ve su yüzeyinde beliren değişmeler, bir süre sonra etkili olabilecek, nin habercisi olabilmektedir
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/58500-yerin-yapisindan-kaynaklanan-sorunlar-yerin-yapisi-nedir.html#post119530

    Deniz kıyısında hissedilen her depremden sonra tehlikesinin olduğunu söylemek yanlış değildir
    Nitekim, 1998 tarihinde Papua Yeni Gine'de 10 dakika aralıkla oluşan iki depremden sonra ortaya çıkan de, 7 köy haritadan silinmiştir.

    Bu nin, ta­mamen denizaltı zemin kaymasından kaynaklandığı anlaşılmıştır
    dalgalarının hareketi okyanus kıyılarında çok daha belirgindir. Önce hafif dalgayla beraber gök gürültüsüne benzeyen uğultular, yaklaşan nin habercisi olabilmektedir.

    Tsunamilerin Etkili Olduğu Yerler ve Verdiği Zararlar
    , en çok Büyük Okyanus'da oluşmakta ve bu okyanusun kıyısında ülkelerde etkili olmaktadır

    Çünkü ye neden olan okyanusal levha hareketleri büyük okyanusta daha sık görülmektedir.
    Büyük okyanusta bulunan Japonya, Filipinler, Papua Yeni Gine ve Endonozya gibi ülkeler den en fazla zarar gören ülkelerdir.

Benzer Konular

  1. Okulda Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm Yolları
    By Mustafa Uyar in forum Seminer Çalışmaları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 26.Eylül.2012, 17:38
  2. Yerin kulağı var
    By soleil in forum Atasözleri ve Anlamları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.Şubat.2008, 11:30
  3. Sınav Stresi ve Jinekolojik Sorunlar
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.Haziran.2007, 16:17
  4. Doğum sonrasında cinsel sorunlar , cinsel terapi
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06.Haziran.2007, 12:20
  5. Anestezi Sirasi Ve Sonrasinda Gelişen Sorunlar
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.Nisan.2007, 17:00

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.